KOBİ’lerle ana platformların üreticilerinin bir araya gelerek iş birliğinin güçlenmesini istiyoruz
Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın başkanlık seviyesine çıkmasıyla birlikte yerli üretim çalışmalara hız verilmeye başlandı. Özellikle kara araçlarında uluslararası firmalara ürün üretmeyi başaran Menatek Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Ünal, yeni oluşan sistemle birlikte sektörün geleceğine inandıklarını belirterek sorularımızı yanıtladı.
Kamu da ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nda bir değişim yaşandı. Yaşanan değişimin özel sektöre yansımasını aktarır mısınız?
Yeni düzene geçmemizle birlikte eski bürokratik sürecin daha fazla kısalacağını ve daha hızlı karar alma mekanizmaların işleyeceğini düşünmekteyiz. Bu gelişimi zaman daha net gösterecektir. Ancak eski sistemi düşündüğünüz zaman karar alma mekanizmalarının daha yavaş çalıştığını görüyorduk. Savunma sanayi gibi özel alanlarda ne kadar hızlı karar alabilirsek o kadar yol olabiliyoruz. Bu nedenle yapılan değişikliğin sektöre olumlu yansıyacağını düşünüyorum.
Savunma sanayi alanında projelerin çok uzun yıllar aldığını biliyoruz, örneği Altay projesi çok yavaş ilerledi. Bundan sonraki süreçte milli projelerin daha hızlı yapılacağını söyleyebilir miyiz?
Menatek olarak Altay projesinin başından itibaren yer alan bir firmayız. Gerçekten Altay projesi çok uzun yıllarımız aldı. Umut ediyoruz ki, yeni sistem ile milli projelerin hayata geçme süresi hız kazanacak ve Türk savunma sanayisi daha istikrarlı ve kuvvetli olacak.
Savunma Sanayi Başkanlığı artık planlama görevini de üstlenmiş oldu. Bu durum sektörün geleceğini görmesi açısından nasıl karşılanıyor?
Sistemin tamamını tepeden görme açısından bu karar çok önemli görülüyor. Bugün Savunma Sanayi Başkanlığı belki de çevre ülkelerdeki savunma sanayi gelişimlerine de bakarak planlamalar çıkacaktır. Tabi ki TSK kendi ihtiyaçlarını belirleyecektir, fakat onlarında göremediği birçok gelişmeyi Savunma Sanayi Başkanlığı tespit edip üretilmesini isteyecektir. Özellikle son on yıldır savunma sanayi alanına verilen önem daha iyi anlaşıldığını düşünüyorum. En kritik zamanda bir ürünü ithal etmek istediğinizde bu üründe lisans var diyerek size engeller koyabiliyorlar. Bugün Almanya, Türkiye’ye gizli ambargo uyguluyor. Almanya ile yaptığımız görüşmelerde fiyat anlaşmamız ve teslim edilme zamanı belli olmasına rağmen ürünü bizlere teslim etmiyorlar. Gizli bir ambargo uyguluyorlar. Bu nedenle savunma sanayi alanında kendi ihtiyaçlarımızı kendimiz üretmeliyiz. Bu konuda şuanda bir istek ve heyecan bulunuyor, bu heyecanı kaybetmeden üretmemiz gerekiyor.
Bu nedenle de yerli üretimin önemini iyi anlamamız gerekiyor, sanırım.
Türkiye yerli üretimi zorluklar içinde yapıyor. Bize ABD’li veya Alman firmalar verdikleri ürünün teknik bilgilerini bizimle paylaşmıyorlar. Biz ise bu ürünleri geliştirmek için tersine bir çalışma yapıyoruz. Ürünü elimize alarak geliştirmeye anlamaya çalışıyoruz. Bugün itibariyle gelişmiş ülkelerden çok farklı bir noktada değiliz fakat aramızda tecrübe farkı bulunuyor. Onlar 1700’lu yıllarında içten yanmalı motoru yapmışlar, biz ise 1968 yılında montaj sanayiyi kurmuşuz. Biz 170 yıl sonra aynı işleri yapmaya çalışıyoruz. Şu anda geldiğimiz noktada 170 yıllık fark belki 7 belki 10 seneye inmiş durumda. Biz onu da başarır birebir noktasına geliriz. Yeter ki çalışma azmimizi kaybetmeyelim.
Altay projesinde çalışmalarınız devam ediyor mu?
Biz Altay projesinde var olmaya devam ediyoruz. Menatek olarak gerek ABD gerekse Alman tanklarının alt sistemleri konusunda çalışmalar yaptık. Dolayısıyla Menatek olarak en büyük isteğimiz, bu bilgi birikimimizi yerli tank projemize aktarabilmek. Bu konuda BMC ile henüz netleşmemiş görüşmelerimiz devam etmekte.
Savunma sanayi alanında KOBİ’lerimizinde desteklenmesi konusunda çalışmalar yürütülüyor. Bu konuda sizin düşüncelerinizi alabilir miyiz?
KOBİ’lerimizin bu alanda yeteri miktarda desteklendiğini düşünmüyoruz. Son yıllarda destekler arttı, bunu inkar etmiyoruz, fakat bunlar yeterli değildir. Savunma Sanayi Başkanlığı Türkiye’de üretim yapan bütün KOBİ’leri görebilmelidir ve kimin ne iş yaptığını bilmelidir. Ellerinde bir data olması gerekiyor. Eğer böyle bir yöntemle yola çıkarlarsa herkese katkı sağlamış olurlar. Başkanlığın yönlendirmesiyle birlikte herkesin geliştirilmesi gerekiyor. Menatek olarak biz 2004 yılından beri ABD’ye parçalar üretiyoruz. Bu konuda Savunma Sanayi Müsteşarlığı’na ben yazı yazdım. Bizim dışımızda Türkiye’de tank ve top işleriyle ilgili Adapazarı ve Kayseri fabrikalarının hangi ürünleri ürettiğini bize belirtirseniz o ürünleri ABD’de yayınlayarak satışına aracılık yapabiliriz, dedim. Buradan çok büyük siparişler alabiliriz, dedik fakat hiçbir cevap alamadık. Bizim bu nedenle başkanlıktan beklentimiz, Menatek gibi KOBİ’leri ana platformlarla bir araya getirerek iş birliğimizin güçlenmesini sağlamak.
Menatek olarak ihracatla ilgili çalışmalarınızı aktarır mısınız?
Menatek olarak ABD ile çok iyi çalışmalar içerisindeyiz, çünkü onların verdikleri teknik özellikleri iyi değerlendiriyor, iyi okuyor ve test edebilen bir firma haline geldik. Bu nedenle ihracatımız başta ABD olmak üzere, İngiltere, Avrupa ve bazı Uzak Doğu ve Orta Asya ülkelerine ihracat yapmaktayız.
Yerli çalışmalar konusunda yaptığınız çalışmaları aktarır mısınız?
Menatek olarak bu konuda hedeflerimiz oldukça büyük. 2017 yılında yurt dışı müşterilerimizden gelen talepler doğrultusunda artık kendi tasarımımız olan yerli ürün üretmeye başladık. Bu gelişimde bizim mühendislerimiz aracılığıyla yapıldı. Bu ürünleri üretirken ihracatımızı da artırmak adına uluslararası firmalarla da sağlam iş geliştirmeler yapmaya devam ediyoruz. Yaptığımız çalışmalar sonucunda yerli özgün ürünler üretmeyi başardık ve ilerleyen süreçte bu özgün ürünlere yenilerini ve daha iddialılarını sektöre kazandırarak yerlilik oranında ki katkımızı büyütmeyi hedefliyoruz.