Rotamız Yeni Ufuklara Doğru

Denizcilik sektörü pandemi sürecinden etkilenen sektörler arasında. Sürecin sektöre etkileri ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Pearl Naval Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Gürhan Burak Alkoç, sorularımızı yanıtladı.

Pandemi sürecinin yansımaları ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?

Konferans görüşmeler, uzaktan bağlantılar, artan cripto paralar, Block Chain artık vazgeçilmez oldular. Yeni süreçte online bankacılık, online eğitimler, online-remote surveyler, 3D yazıcılar, robotların hastanelerde ve tedarik kısmında kullanılmaları, otonom gemiler, çevreci gemilere yönelik çalışmalar oldukça  hız kazanacak.

Biz Pearl Naval olarak uzaktan çalışmaya hazırlıklıydık. Covid öncesi kurduğumuz veya ortağı olduğumuz yurtiçi ve yurtdışındaki diğer ofislerimiz, çalışanlarımız (İzmir, Mersin, Batum, Liverpool, Busan) ile önemli bir altyapı ve servis ağının temellerini atılmıştık. Bunun bir nedeni de temsilcisi olduğumuz 12 adet tersane ve endüstriyel firmalar olduğunu söyleyebiliriz. Aslında artık denizcilikte ve yeni dünya düzeninde merkez ofisimizin yanı sıra diğer ofislerimizi de geliştirmeye ve canlı tutma çabalarımız bu süreçte hem şirketimize hem de partnerlerimize mühim katkılar sağladı.

Yeni normal diye ifade edilen dönemin iş yapış şekillerimizi de etkileyeceği ifade edilmektedir. Bu noktada sektöre tavsiyelerinizi aktarır mısınız?

Kanımca artık büyük, kalabalık ofisler, kısmen ağırlaşan mekanizmalar mazide kalacaklar. Dolayısıyla Covid’in olumlu ve olumsuz etkilerinden bahsedilebilir. Evden çalışma dinamikleri, sadece çekirdek, kilit kadrolar ile yönetilecek. Ayrıca gemilerin sefer bölgelerinde yurtdışında 3rd party  superintendentcy dediğimiz şirketlerin mecburen anlaşmalı enspektörleri, tedarikçileri, acentaları olacak. Yeni iş birliktelikleri doğacak. Bu süreçte seyahat sorunları sebebiyle kaçırdığımız fırsatlar ve işler de oldu. Ancak özellikle tamir konusunda Uzakdoğulu armatörlerin drydocking management’ları noktasında da aktivitelerimiz oldukça arttı. Aslında Yunanlı birkaç armatörle iyi diyaloglarımız sebebiyle inspection, audite, ISM, tamir işlerini Türkiye limanlarında zaten 4 yıldır yürütmekteydik. Diğer taraftan Çinli armatörlerin enspektörleri uçuş yasağı sebebiyle gelemedikleri için 10.000 dwt’luk 2 adet tankerlerin tüm tamir ve BWTS retrofit işlerini geçtiğimiz ay tamamladık. Şu an Kore’li bir armatörün tersane işlerini, organizasyonunu (supervison) işlerini yapmaya devam ediyoruz. Bu dönemde bu konulara daha da ağırlık vererek yeni istihdam oluşturma noktasında çok başarılı olduk. İçinde bulunduğumuz zor süreçte tüm çalışanlarımızla çıktığımı yola devam ediyoruz ve yeni takım arkadaşlarımızda şirketimiz bünyesine katıldılar. Ayrıca evden çalışmada odaklanma, verimlilik konularında da tüm çalışanlarımızı belirli eğitimlere tabi tuttuk. Zaten Distance Learning, E-Learning denizcilik için oldukça gelişmişti ve bu süreçte daha da ilerleme kaydedildi.

Sırası gelmişken virüs’ün etkisi özellikle dökme yük sektörünü olumsuz etkiledi. Yük çıkışları, gemilerin operasyon giderlerini karşılayamamaları ile birçok firma karşı karşıya kaldılar. Tabi tankerlerde ise stok tutma, düşen petrol fiyatları, storage, rafinerilerin eskiliği sebepleriyle dökme yükün aksine durum gayet iyi.

Son dönemde tüm sektörlerde olduğu gibi istihdam konusu ön plana çıkmaktadır. Konu ile ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?

İşletmemizdeki gemide çalışan personelimizi bu süreçte onların neler hissettiklerini anlıyor ve mümkün mertebe destekliyor, motive ediyoruz. Bunda ofis çalışanlarımızın kadınlarda dahil olmak üzere denizci kökenli olmaları, gemilerde görev icra etmiş olmaları da ciddi rol oynuyor. İşe alım noktasında da yine uzaktan görüşme, eğitim ile ilerlemekteyiz. Yeni programları ISM sistemimize de entegre ettik.

Söylemeden geçilemeyecek bir unsur ise; sürecin tahmin edilenden fazla uzaması, personel değişikliği problemleri tüm armatörlerin, işletmecilerin ve operatörlerin temel sorunu. Aslında bu noktada Filipinli, Hintli, Çinli, Türk, Ukraynalı ve Gürcü, vb. personele seyahat ya da en azından gemiden ayrılış noktasında belirli muafiyetler getirilmeli. Yine seferden 14 günden fazladır yolda hiçbir şekilde temas içerisinden olmayan ve varışta sağlık kontrolünden sorunsuz geçen gemi personelinin de karantinaya alınması revize edilmesi gereken bir nokta. Bu hem devletimize hem de armatörlere ilave masraf getiren bir uygulama ki 14 gün geçirdikten sonra limana varıştan sonra direk değil, acente kanalıyla varış, sağlık kontrolünden birkaç gün sonra personel karantinaya götürülüyor. Gemiye katılacak olan personelinde çok bilinçli olması ve gemiye katılmadan 2 hafta önce kendini izole etmesi de çok önemli. Maalesef acil durumlarda, gemi sefer değişikliklerinde bu mümkün olamayabiliyor.

Covid gemi işletmeciliği sebebiyle ilave maliyetler getirse dahi online, remote survey, tersane uzatmaları sebebiyle de zorunluluklar neticesinde kolaylıkları da beraberinde getirmiştir.

Önümüzdeki dönem öngörüleriniz ile ilgili bir değerlendirme yapar mısınız?

Yapılan araştırmalar göre aşının bulunup rüştünü ispatlaması 1 yılı bulacak. Önemli üniversitelerin araştırmalarına istinaden de ülkemiz inşallah hava sıcaklığının da artması ile inşallah temmuz ayında normale dönebilecek. Tabi bu süreçte birçok çalışan (AVM’ler, özel okullar, okullar, esnaf, gazeteler) çok ciddi olarak etkilendi ve bu durumun normalleşmesi 2022’den önce olamayacak gibi görünüyor. Covid aslında Dünya’ya birçok şeyi tekrar hatırlattı. Paylaşmak, toplumsal barış, huzur, sabır, elinizdekilerin kıymetini bilmek. Siz her ne kadar hazırlıklı olursanız olun toplumsal olarak buna hazırlıklı olmak. Ne kadar kolonya, hijyen malzemesi alırsanız, stok yaparsanız yapın, alın, herkesin aynı şeylere sahip olması ve aynı kararlılıkla önemsemesi oldukça zor.  

Sonuç itibariyle aslında iklim değişikliği ile birlikte bu konuyu da doğanın bize uyarısı olarak değerlendirebiliriz. Deniz suyu sıcaklığının yaklaşık 1 derece artması, Artik’te oluşan yeni ticaret rotaları, her sene hava kirliliğinden yaklaşık 7 milyon insanın hayatını kaybetmesi, grip, kolera, veba gibi hastalıklardan ölenlerin sayılarının Corona Virüse istinaden çok daha fazla olduğunu göz ardı etmemeliyiz. Bu süreçte ayrıca birçok ülkedeki üretimin durdurulması, sokağa çıkma yasakları sebebiyle Avrupa’da emisyon 400 milyon ton, Çin’de ise 250 milyon ton düşmüş durumda. İlave olarak Çin’den ithal edilen ürünlerinde azalması ve yeni ülkelerin bu pazara domine edeceği de aşikar. Bu süreçte denizciliğinden durmayan yegane sektörlerden bir olması ve denizcilik ile lojistiğin ne denli önemli olduğu ortaya çıktı. Yolcu uçakları, yolcu gemileri durmuşken, ticaret gemileri, Ro-Ro’lar, tabi ki kargo uçakları da yoğun şekilde çalışmaktalar. Ancak cruise turizmi ile ekseriyetle tatil sebebiyle kullanılan gemilerle, kilometrelerce insanların tek seyahat çözümü uçakların durmasını aynı şekilde değerlendirmemek gerekir.

Son olarak neler söylemek istersiniz? Corona süreci insanların kendisini tanımasına, kendisine daha fazla vakit ayırmasına yol açtı ve bu dönem paylaşmayı, elimizdekilerin kıymetini bilmeyi de tekrar öğretti. Harvard üniversitesinin yaptığı araştırmaya göre 2022 yılına kadar sosyal mesafe kısıtlamaları devam edecek olsa dahi; inşallah güzel günler bizi bekliyor. Umudumuzu kaybetmeden yolumuza devam etmeliyiz. TEMMUZ 2020