Savunma sanayinde milli ve güvenilir tasarım desteklenmelidir
Savunma sanayimizin öncü kuruluşlarından olan Nurol Makina, üretmiş olduğu özgün araçlarla güvenlik güçlerimize destek oluyor. Bu özgün tasarım araçlar son olarak 15 Temmuz darbe kalkışması sırasında başarı ile hizmet verdi. Bu çerçevede savunma sanayimizin milli ve güvenilir olması ile ilgili yapılan çalışmaların önemi ortaya çıktı. Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız Nurol Makina ve San AŞ Gn Müd Engin Aykol, sorularımızı yanıtladı.
Savunma sanayide milli çalışmaların önemiyle ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Savunma sanayinde milli ve güvenilir olmak; güvenilirliği de özellikle eklemek istiyorum, milli olmak şart ama güvenilirlik tamamlayıcı bir etken olarak karşımıza çıkıyor.
Ülkemiz, yaşadığı farklı olaylar neticesinde milli savunma sanayi ihtiyacını anlamış ve bu kapsamda savunma politikalarını bu yönde geliştirmeye başlamıştır. Milli savunma sanayi deyince, milli tanımı ile ne anladığımızda çok önemli. Biz Nurol Makina olarak, özellikle 2012 yılının ikinci yarısından itibaren, milli ve güvenilir platform çalışmalara önem ve hız verdik. Bu kapsamda Ejder araç ailesinin bir üyesi olan EJDER TOMA böyle ortaya çıktı.
İzin veirseniz önce bir bilgi vermek istiyorum; 2012 yılında tehdit polis müdahalelerinde kullanılan TOMA’lara karşı yüksek kalibreli silahlarla yapılmaya başlanan saldıırılardı. Bu kapsamda EGM bize buna nasıl çözüm bulunur diye sorduğunda, sektördeki diğer firmalar yurt dışından alınan kamyonlar üzerinde çözüm ararken, Nurol Makina olarak özgün tasarımımız olan, yüksek koruma seviyesine sahip zırhlı araç olan EJDER TOMA’yı önerdik. Bu araç sınıfında, sadece ülkemizde değil, dünyada da ilk olmuştur ve EGM Ejder Toma araçları çok başarılı görevler yapmıştır. Araçlarımız, makinalı tüfeklerle sürekli tarandığı gibi roket atarla saldırılara da hedef olmuş ama görev yapan personmeli başarı ile korumuştur. Ejder Toma’ya el yapımı patlayıcılarla bile saldırıda bulunulmuştur. O gün getirdiğimiz özgün çözüm sayesinde görev yapan polislerimiz Ejder Toma’larla güven içinde operasyonlara katılmış ve halen görevlerini bu güven ile sürdürmektedirler.
Ejder Yalçın için de benzer bir gelişme süreci yaşanmıştır. Biz Nurol Makina olarak Ejder Yalçın aracını tasarlayana kadar, ülkemizde mayın koruması olan bir muharebe ve iç güvenlik aracı yoktu. Nurol Makina olarak, tehditlerin değişimini iyi değerlendirdiğimizi düşünüyorum, kullanıcı ile de çok iyi koordine ettik, ihtiyaçlarını öğrendik ve bunları detaylandırdık. Ne zaman Nurol Makina, Ejder Yalçın 4×4 zırhlı muharebe aracını yaptı, özellikle terörün yoğun olduğu bölgelerdeki güvenlik kuvvetlerimi rahat bir nefes aldı.
Bu araçları yaparken Avrupa kaynaklı bazı sistemlerde sürekli kısıtlamaya uğradık. Bunları kendi tasarım ve mühendislik kabiliyetlerimizle çözdük. Bu olaylar olurken, öte yandan yurt içinde de, sözleşme kapsamında vermiş olduğunuz taahhütler nedeni ile sıkıntılar çekiyorsunuz. Her türlü teknik güçlüğü arkadaşlarımızın üstün gayretleri ile çözerek çözümler getirdik. İdari konularda ise sözleşmenin bize tanıdığı haklarımızı, haklılığımızı kanıtlayarak teslimatlarımızı gerçekleştirdik. Nurol Makina bir tasarım kabiliyetine sahip olmasaydı, bu güçlüklerin altından kalkamazdı. Tasarım kabiliyeti, sizi, karşılaştığınız problemlerde, alternatif planlarla devam etme yeteneği kazandırıyor.
Milli olarak adlandırılması gereken, öncelikle tasarım kabiliyetidir. Türk mühendisliğinin gücü, devamında da kritik sistemlerde milli teknolojiler geliştirerek, platformların kullanımına sunulmasıdır. Milli ile Yerli’yi ayırmakta fayda var. Yerli üretim yapmak mümkün ama milli kavramı işin içine girince tasarım ve teknolojinin milli olması, size ait olması ve saklanması gerekiyor. Tabiki hem milli hemde yerli üretimde güvenilirlik en önde gelen parametrelerden birisidir. Bu nedenle ikisinin birlikte anılması lazım. Milli sistemlerde, doğrulama ve geçerleme faaliyetleri kapsamında zaten güvenilirlik ele alınıyor ama yurt dışından getirip burada yerli yapıyorum derseniz, orada belli bir müddet sonra güvenilirlilik karşınıza çıkıyor. Yıllardır EGM ve TSK envanterine giren araçlarda, kullanıcı bir değişiklik istediğinde maalesef bu isteklerin karşılanamadığını birçok kademeden duyduk.
Bu kapsamda bir husus daha var, millilik aynı zamanda milli konspetler yaratmaktır. Gerek TSK gerekse EGM ihtiyaçlaını milli konseptler yaratarak çözmektir. Nurol Makina 4 yıldır bunu yapmaktadır. Belirtmeden geçemeyeceğim; biz Nurol Makina olarak hem Ejder Toma , hem de Ejder Yalçın ile yeni bir sınıf oluşturduk ve öncü olduk. Bizi mutlu eden olaylardan en başta gelen de sektördeki diğer oyuncu ve oyuncu adayları Zırhlı Toma ve Ejder Sınıfı Zırhlı Araç benzeri araçlar yapma arzusudur.
Sonuç olarak, özellikle savunma sanayinde kritik platform ve sistemlerde, milli ve güvenilir tasarım ve sistemlere önem verilen politikalar son derece doğrudur ve desteklenmelidir.
Son dönemde hemen hemen her platformda Cumhurbaşkanı Sn Recep Tayyip Erdoğan, savunma sanayi de yerli üretimin önemine dikkat çekmektedir. Cumhurbaşkanının ve hükümetin bu konudaki ısrarlı yaklaşımı sektörün geleceğini nasıl etkiler?
Yerli ve güvenilir üretim; Sayın Cumhurbaşkanımıza katılmamak elde değil. Biz hükümetin bu konudaki girişimlerinin sonuna kadar destekçisi olacağız. Ama yukarıda da belirttiğim gibi sadece yerli üretim değil Özgün tasarım, üretim ve güvenilirlik olarak algılanması gerekmektedir. Özgün sistemler söz konusu oldukça bu ülkemiz için kaçınılmaz bir politkadır. Bu yaklaşım sektörü olumlu yönde etkilemektedir. Yerli firmalar arasında, rekabeti getirecektir. Ama burada da bir tehdit ortaya çıkmaktadır. Yerli üretim kavramı altında, lisans altında üretim, yurt dışından getirip burada montaj, asya kaynaklı ucuz alt sistemlerle üretim gibi parametreler sektörün gelişmesine değil zarar görmesine neden olacaktır.
Sektörün şöyle bir özelliği var, hangi platform kabul görmüş ve tutmuşsa, onu taklit edeyim, o sınıfa ben de ortak olayım. Tabiki bu bir ticari yaklaşım, bu yaklaşım her sektörde benzer çizigiler yaratıyor. Bir kişi veya firma çıkıyor, masalardan örtüler uçmasın diye bir aparat tasarlayıp üretiyor, tutunca takip eden onlarca firma çıkıyor, yenilik yok taklit var. Savunma sektöründe de bu böyle, Ejder Toma yarattık, zırhlı toma’da bir sınıf ortaya çıktı, Ejder Yalçın yaptık, Ejder tipi Zırhlı Araç sınıfı ortaya çıktı. Taklit araçlarıda Ejder Yalçın ile aynı sınıfda lanse etmeye çalışıyorlar, alakası yok halbuki. Sektördeki oyuncular ve oyuncu olmak isteyenler bizi takip ediyor ama bari bunu doğru yapsalar da kullanıcımızda daha güvenilir araçlara binse.
15 Temmuz darbe kalkışması sırasında ve sonrasında ürettiğiniz araçların vermiş olduğu hizmet görsel medya yansıdı. Bu süreçte güvenlik güçlerimiz tarafından kullanılan araçlarla ilgili ilgililer tarafından iletilen düşünceleri paylaşır mısınız?
Sondan başlayarak gitmek istiyorum, bazı yetkililer, Ejder Yalçın araçlarının o akşam kullanılmasının hain girişimin kırılma noktasının öne çekilmesine büyük katkıda olduğu düşüncelerini paylaştı. Biz bu araçları tasarlamaya başladığımızda ülke güvenliği için kullanılacağını planlıyorduk ama böyle bir olayda yer alacağı aklımızın ucundan geçmemişti. Araçlarımız terörüstlerin korkulu rüyası, hainlerin de kâbusu oldu. Ejder Yalçın, ülkemiz için tarihsel bir olayda rol oynamıştır. Kendisine verilen görevi başarı ile yerine getirmiştir. Bu yönden de haklı olarak medyada önemli bir yer almış, kamuoyunda daha iyi tanınmıştır. Araçlarımızı kullanan polis, özel harekat birimleri bu güne kadar doğu ve güneydoğuda yaşanan olaylarda devletin gücünün gösterilmesi açısından araçlarla ilgili memnuniyetlerini her zaman bizlere aktarmışlardır. 15 Temmuz akşamı da Ejder Yalçın üzerine düşeni yapmış ve tarihte yerini almıştır. Darbe girişimcilerinin kurmuş olduğu barikatlar, açılan ateş nedeni ile ağır iş makinaları ile bile aşılamazken Ejder Yalçınlar barikatları da aşarak ve karşı ateş açarak hainlerin karargâhlarına girmiş ve Yalçın içindeki personel, olayları kontrol altına almıştır.
Ejder ailesi gerek ülkemizde gerekse yurt dışında önemli başarılar yakaladığını bilinmektedir. Bu konuda Ejder ailesinin geldiği noktayı aktarır mısınız?
Ejder ailesi Nurol Makina mühendileri tarafından yaratılan özgün tasarıma sahip araçların yer aldığı bir ailedir. Ejder ailesi, günün ihtiyaç ve tehditlerine göre kendini geliştirerek ve farklı versiyonlar yaratılarak genişletilmektedir. En son çalışmalarımızdan birisi Aselsan ile birlikte geliştirdiğimiz el yapımı patlayıcılara ve mayınlara karşı bir imha sistemidir. Bu araç insansız bir araçtır. Türkiye de ilk defa gerçek bir muharebe aracı insansız olarak kullanılabilmektedir. Farklı bir örnek daha verirsek, 8 hasta kapasiteli Zırhlı Ejder Kunter Ambulans aracı. He iki aracımızda Efes 2016 tatbikatında sadece Türk yetkililere değil, yabancı yetkililere de tantılımıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız, Genelkurmay başkanımız, Başbakanımız da araçları inceleme fırsatı bulmuş ve beğenilerini bizlere iletmişlerdir.
Üzerinde çalıştığınız projeler ile ilgili son durum değerlendirmesi alabilir miyiz?
Tek cümle ile “bizi takip ederseniz zaman içinde göreceksiniz”. Yeni konsept araçlarla bu alandaki önderliğimizi sürdüreceğiz.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ihtiyacı kapsamında SARP Uzaktan Komutalı Silah Sistemi tedarikine yönelik yapılan sözleşme ile ilgili bilgi verir misiniz?
Bu ilginç bir süreçtir. Biz 2014 yılı Kasım ayında EGM tarafından açılan bir ihalede Ejder Yalçın tedariği için bir sözleşme imzaladık. Araçlar daha önce EGM’ye verdiğimiz araçlardı. Kule tedariği için farklı bir firma ile görüşmelere başladık ama EGM tarafından gelen istekleri de göz önünde tutarak Aselsan’ın Sarp kulesi ile devam etme kararı aldık. Kaliteli sistem verme ve kullanıcının memnuniyeti bizim en önde gelen hedeflerimizden birisidir. Aselsan da kendi imkânlarını zorlayarak bu programdaki görevini en iyi şekilde yerine getirdi. 15 Temmuz’da araçlarımızın ateş gücünde Aselsan Sarp kulesinin payını da göz ardı edemeyiz.
Aslında bir yerde kendi halkının üzerine ateş açan bu menfur örgüte mensup kişilerde bu süreci etkilemişdir diye düşünmemek elde değil. Bu süreçde araçların alımını engellemek için, o kadar çok söylenti ve gerçek dışı iddialar ortaya atıldı ki, inanılması mümkün değildi. Ama bugün Ejder Yalçın araçlarının kalitesi ve Nurol Makina’nın verdiği kararların ne kadar isabetli olduğu ortadadır.
Bu vesile ile bir konuyu daha belirtmek istiyorum. Savunma Sanayi Müsteşlarlığı ile imzaladığımız 180 araçlık yeni sözleşmede de Ejder Yalçın araçlarının ateş gücü Sarp kuleleri ile sağlanacaktır.
Son olarak ülkemizin yaşadığı üzücü olay ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz? Allah bir daha bu tür olaylarla karşılaştırmasın. Bu olaydan ülkemiz ve demokrasimiz daha güçlü çıkmıştır ve ülkemiz üzerinde hain emelleri olanlar bir kez daha hüsrana uğramıştır.