SDT Uzay ve Savunma Teknolojileri İş Geliştirme Pazarlama Direktörü Deniz Altın: SDT uluslararası arenada adını yepyeni ürünlerle çok daha fazla duyuracak
Aselsan’dan sonra savunma sanayii alanında halka arzı gerçekleştiren SDT Uzay ve Savunma, yatırımcılardan büyük ilgi gördü. IDEF fuarı öncesi bir araya geldiğimiz SDT Uzay ve Savunma Teknolojileri İş Geliştirme Pazarlama Direktörü Deniz Altın, halka arz sonrası planlarını dergimize aktardı.
Halka arz gerçekleştirdiniz, yatırımcıların SDT Uzay ve Savunma firmasına ilgisini aktarır mısınız?
Bildiğiniz gibi 4 Ocak 2023 tarihinde yılın ilk iki halka arzından birini gerçekleştirdik. Bireysel yatırımcılara tahsisat tutarının yaklaşık 11,2 katı, yurt içi kurumsal yatırımcılara tahsisat tutarının yaklaşık 36 katı, yurt dışı kurumsal yatırımcılara tahsisat tutarının 5,8 katı olmak üzere toplamda 20,5 kat filtrelenmemiş talep aldık. Sonuçta da 850.000’e yakın yurtiçi bireysel, 114 yurtiçi kurumsal ve 6 yurtdışı kurumsal yatırımcı talebiyle sonuçlandırdığımız çok başarılı bir halka arz sürecimiz oldu.
Borsaya kote bir şirket olmak tabii bildiğiniz gibi diğer sektörlerde ki özellikle bankacılık, yatırım ortaklığı gibi şirketler için oldukça yaygın bir yatırım aracı. Ancak malumunuz savunma sektöründe bugüne kadar sadece vakıf iştiraki firma olan Aselsan halka açık bir şirketti. SDT sayesinde ilk defa özel teşebbüse ait bir savunma sanayi firması da Borsa İstanbul’da işlem görmeye başladı. Bu süreç zaten profesyonel yürüttüğümüz kurumsal süreçlerimizde bize çok daha fazla şey öğretti. Kurumsallığınız, şeffaflığınız ve hesap verebilir olmanız sizden her an beklenen bir durum. Attığınız adımlarda yatırımcılarınız haklarını da korumak için şeffaflığın yanında gizliliğe de önem vermeniz gerekiyor. Süreç bize çok şey öğretti, öğrenmeye de devam ediyoruz. Ancak temelde en önemli etkisi müşteriler nezdinde artan repütasyon.
Sadece yurtiçinde değil yurtdışında özellikle SDT’nin halka açık bir şirket olması müşterilerin, son kullanıcıların şirketimize daha fazla güven duymasına doğrudan etkisi oldu. Bu durum SDT’nin savunma sanayinde geliştirdiği ürünler ile küresel bir oyuncu olma vizyonuna önemli bir çarpan etkisiyle destek olmakta. Sonuç olarak hem elde ettiğimiz halka arz sonuçlarından hem de sonrasında sektörümüzden şirketimize gösterilen ilgiden görüyoruz ki SDT bu yönde bir öncü olarak pozisyon almış oldu. Borsada işlem gördüğümüz andan beri de tanınırlığımız da yatırımcının bize ilgisi de giderek artmaktadır.
Halka arzdan gelen sermaye ile yapmayı planladığınız yatırımları aktarır mısın?
Biliyorsunuz halka arz sürecinde de duyurduğumuz gibi buradan elde ettiğimiz gelirlerin yaklaşık %70’ini şirketimizin Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan arazisi üzerinde yeni yerleşkesinin yapımı ve üretim kapasitesinin artırılması için ilave makine ve teçhizat yatırımlarında kullanılacaktır. %20’sini şirketin araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde ve %10’unu da şirketin mevcut ve olası projelerinin geliştirilmesi ve işletme sermayesi ihtiyacının karşılanmasında kullanacağımızı taahhüt etmiştik.
Bu kapsamda şirketimizin yeni yerleşkesi için mimari projede son aşamaya gelmiş olup çok kısa süre içerisinde kendi arazimizde inşaat çalışmalarına başlıyoruz. Mimari projede çok titiz çalıştık, şirketimizin faaliyetlerinde büyümeyi maksimize edebilmenin yanında çalışanlarımızın da keyifli ve verimli çalışmasını teşvik edecek bir mimari proje çıktı ortaya. Böylelikle halen kullandığımız farklı yerleşkelere dağılmış olan kapasitemizi hem merkezi bir çatı altında toplayarak sinerji oluşturacağız hem de çalışma, Ar-Ge ve üretim alanlarımızı birkaç kat artırarak faaliyetlerimizi büyüteceğiz.
Ayrıca SDT ACMI adını verdiğimiz Pilot Muharebe Taktik Eğitim Tatbikat Podumuz için yurtiçinden de yurtdışından da önemli siparişler aldık. Yeni talepler için de birkaç ülke ile görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Bu nedenle yeni yerleşkede seri üretim ve entegrasyon faaliyetlerimizi çok daha rahat yürütüyor olacağız. Sadece ACMI’de değil, tasarladığımız birçok aviyonik sistemde, haberleşme ve elektronik harp sistemlerinde de seri üretim siparişlerimiz var, tüm bunlar için yeni yerleşke bize çok daha verimli çalışma alanları sunacak.
Yeni yerleşke haricinde taahhüt ettiğimiz gibi halka arzdan gelen gelirlerle yeni Ar-Ge alanlarına da ciddi bir yatırım ayırdık. Her sene yıllık şirket bütçemizi oluştururken mutlaka öz kaynaklı Ar-Ge projelerine belirli bir pay ayırırız. Bu SDT’nin niş alanlarda yeni ürünler geliştirmesinin en büyük motivatörlerinden biri. Bu yıl ise Halka arzdan da elde ettiğimiz yatırımla bu payı daha fazla artırma şansı bulduk. Ürün geliştirme süreçleri kabaca fikir, Ar-Ge, tasarım, prototip ürün ve nihai ürün gibi bir döngü izler; ancak savunma sanayinde bu döngü diğer sektörlerden hissedilir bir miktar daha uzun sürer. Bunun sebebi de savunma teknolojilerinde geliştirilen ürünlerin farklı sektörlerde denenmemiş, yeni ve yaratıcı fikirlerle ve son teknoloji ile oluşturulmasıdır. Dolayısıyla bu yıl önemli ölçüde artırdığımız Ar-Ge yatırım bütçemizle ortaya çıkacak ürünler sayesinde birkaç yıl sonra SDT uluslararası arenada da adını yepyeni ürünleri ile çok daha fazla duyuracaktır.
Son olarak mevcut ve yeni işlerin geliştirilmesi için de taahhüt ettiğimiz yaklaşık %10’luk bir kaynak vardı. Ürün geliştirmek ne kadar önemliyse bu ürünlere alıcı bulabilmek de en az o kadar önemlidir. Hatta alıcı bulmaktan ziyade küresel pazarda alıcı oluşturmanız sizi rakiplerinizin birkaç adım önüne geçirebiliyor. Tanımlanmamış ihtiyaçları tanımlayan, potansiyel müşterilerini iyi analiz eden, boşluk ve ihtiyaç analizlerini onlardan daha iyi yapan firmalar, küresel rekabette üreticilerin çok, alıcıların az olduğu (alıcı yönünden) oligopson piyasası içinde daha başarılı olmaktadır. Bu sebeple SDT özellikle uluslararası pazarlama faaliyetlerinde kaynaklarını doğru kullanmak için seçici ancak agresif ve sürekli stratejiler sergilemekte. Şirketimizin uzun yıllardır varlığını sürdürdüğü Güney Kore askeri savunma pazarı, sürdürülebilirlik ve uzun dönemli varlık stratejimize iyi bir örnekken, 2022 yılında sözleşme imzaladığımız ancak ilk iş geliştirme faaliyetlerimize 2015 yılında başladığımız ve ısrarla devam ettiğimiz Pakistan ise agresif ve sürekli pazarlama stratejimize başka bir örnek. Halka arzda taahhüt ettiğimiz yeni işlerin geliştirilmesi amacıyla da var olan pazarların dışında Ortadoğu, Avrasya ve Afrika pazarında da çok yoğun iş geliştirme ziyaretleri, toplantılar ve fuar katılımları icra ediyoruz. Yatırımcılarımız, bunların bir kısmını sosyal medyada paylaştığımız görsellerden takip edebiliyorlar ancak çok daha fazlasını inşallah sonuçlanan faaliyetlerimizle yakın zamanda daha net göreceklerine inanıyoruz.
IDEF’23 fuarının savunma sanayi açısından önemini ve sizin IDEF 2023 için hazırlıklarınızı aktarır mısınız?
IDEF fuarının bu yıl 16.’sı düzenleniyor. SDT de kurulduğu yıldan itibaren bu fuara her yıl çok ciddi hazırlanarak katılım sağlıyor. Bu röportaja başlamadan hemen önce kontrol ettiğimde Türkiye dışında 23 ülkeden stant ile 75 firma katılımı kesinleşmiş durumdaydı. Her ne kadar pandemi sonrası uluslararası savunma fuarları tam olarak eski şaşalı günlerine dönememiş olsa da doğru ve ilgili heyetler ve firmaların katılımı ile yine de bölgenin önemli fuarlarından bir olma misyonunu koruyor IDEF. Biz de ilk yılımızdan itibaren gittikçe artan büyüklükteki stant alanımızla ve artan sayıda ürünümüzle boy göstermeye devam ediyoruz. Bu yıl tam bir ada olarak 144 m2 taban alanı içerisinde iki katlı standımızda misafirlerimizi ağırlamayı planlıyoruz. SDT’nin yeni ürün ve kabiliyetlerini orada ilk defa gösterme şansımız olacak. Şimdilik fuarda yeni sürprizlerimiz olacağını söylemekle yetineyim.
SDT Uzay ve Savunma olarak ihracat çalışmalarınızla ilgili bilgi verir misiniz?
Röportajımızın başında da söylediğim gibi SDT için ihracat çok önemli. Tabii ki kuruluş misyonumuz doğrultusunda öncelikle doğrudan veya dolaylı olarak sözleşmelerimizle kendi silahlı kuvvetlerimizin donatımı, modernleşmesi her firmanın olduğu gibi bizim de ilk amacımız. Güçlü ülke olmanın güçlü, modern ve caydırıcı bir orduya sahip olduğunu bilerek çalışıyoruz. Ama SDT için pazar sadece ülkemiz olamaz. Devletimizin de ihracatı destekleyici politikaları ile bizler döviz kazandırıcı faaliyet gerçekleştirerek ihracat yapmayı, böylelikle daha yenilikçi ve rekabetçi yeni ürünler geliştirmek için kaynak oluşturmayı çok önemsiyoruz. Kuruluşumuzun ilk yıllarında sektörümüzün büyük oyuncularının geliştirdiği platformlarda yer alan alt sistem ürünlerimizle dolaylı ihracatla başlayan faaliyetlerimiz son yıllarda doğrudan ihracatları da kapsamaya başladı. Güney Kore, Pakistan, İtalya, Nijerya bizim bugüne kadar B2B ve B2G olarak doğrudan ihracat yaptığımız ülkeler. Buralarda kalıcı olmak bizim birinci hedefimiz. İhracatın bizim sektörümüzde kaliteli, rekabetçi fiyatlı, yenilikçi ürünleri sunmak ve alıcılarda güven oluşturma esasına dayalı olarak gerçekleştiğini görüyoruz. O yüzden bir defa ihracat yaptığımız ülkelerde sürekli varlığımızı sürdürmek ve yeni ihracatlar gerçekleştirmek bizim için çok önemli. Bunların haricinde yeni pazarlara ulaşmak da büyümemizin en önemli yolu. Öncesinde de bahsettiğim gibi, Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu ve Afrika da önümüzdeki birkaç yılda en önemli hedef pazarlarımız olacak. İnşallah kısa süreler içerisinde buralarda da imzalayacağımız yeni sözleşmelerimiz olacağına inanıyoruz.
2023 yılı hedeflerinizi aktarır mısınız?
Bizim için en önemli kriterlerden biri sürdürülebilirlik. Hem finansal olarak hem de şirketimize yeni işler kazandırılması açısından devamlılığı yakalamak öncelikli amacımız. Bu amaçla yürüttüğümüz projelerdeki başarılarımız, kazandığımız yeni işler ve doğru finansal enstrümanlar ile 2023 bütçe hedeflerimize başarıyla ilerliyoruz. Hem bu yılı hem de gelecek yıllara da etkisi olacak yeni işleri de sürekli kovalıyoruz. Savunma dışında da biliyorsunuz TPAO ile birini tamamladığımız iki sözleşmemiz vardı. Bu alan ülkemiz için çok kritik önemli bir kısım enerjimizi de buraya yoğunlaştırarak çalışıyoruz. Savunma türev ürünleri olarak gördüğümüz enerji ve ulaştırma alanlarında da faaliyetlerimizi artırarak ilerleme gayretindeyiz. Bu kapsamda örneğin Haziran ayı sonunda Eurasia Rail 2023 fuarına katılım sağlıyoruz. Buralarda da yapacak çok işimiz olduğuna inanıyoruz.
Tüm bu hedeflere ulaşabilmek için şirket olarak sinerjimizle, giderek artan heyecanımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şirketimizin son 2 yıldır mottosu haline getirdiğimiz cümlemiz ile sözlerimi bitireyim dilerseniz, gururla diyebiliyoruz ki “Saha bize emanet”TEMMUZ2023