Turizm sektöründe güzel bir sezonu geride bırakıyoruz.
Turizm sektöründe iyi bir yılı geride bırakıyoruz. Bu noktada sektörün önümüzdeki yıl ile ilgili beklentileri yüksek. Hem bu beklentileri almak hem de geride bırakmak üzere olduğumuz yılı değerlendirmek için görüşlerini aldığımız Swissôtel Resort Bodrum Beach Genel Müdürü Barış Gençoğlu, önemli açıklamalarda bulundu.
Pandemi dönemi herkes için zordu. Bu dönemi okuyucularımız için kendi çerçevenizden değerlendirir misiniz?
Pandemi döneminin başında bizde herkes gibi etkilendik. Bu süreç herkesin hazırlıksız yakalandığı bir süreçti. Dolayısıyla bizimde süreç ile ilgili B, C, D gibi planlarımız yoktu. Ancak çabuk toparlandık, bu çerçevede de devletin verdiği çalışma ödeneğini en az kullanan otellerden biriydik. Yaklaşık bir ay kapattıktan sonra mal sahiplerinin de desteği ile oteli açmaya karar verdik. İlk birkaç ayın sonunda doluluk oranlarımız ve oda fiyatlarımız pozitif bir seyir içerisine girdi. Bunun bir nedeni insanların daha niş alanları arayışıydı ve bizde bu noktada önemli bir pozisyondaydık. 2021 yılında da mart nisan aylarında % 60 -70 doluluk oranlarına ulaştık. Açıkçası bu Bodrum özelinde yaz öncesi karşılaştığımız bir durum değildi. Özet olarak pandemi döneminin bizim için pozitif geçtiğini söyleyebilirim. 2022 yılında da 2019 yılının da üzerine çıktığımızı aktarabilirim.
2022 yılına ayrı bir parantez açarsak, dönem ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Her yılın kendine has hikâyesi olduğu gibi 2022 yılının da bizim için farklı ve ilgi çekici yanı Rus turistlerin bizi tercih etme oranlarındaki artış oldu. Daha önce Rus turist sayısı, sıralamada üçüncü ve dördüncü sırada yer alırken bu yıl ikinci sıraya yerleşti. Bunda pandemi döneminde seyahat edemeyen Rusların geleceği ülke sıralamasında ülkemizin birinci sırada olmasının önemli bir payı var.
Birinci sırada kim var?
Birinci sırayı ise yerli müşterilerimiz oluşturuyor. Swissotel markası iç pazarda güçlü bir markadır. Birinci sırada olmasına rağmen belirgin bir daralmanın da olduğunu ifade edebiliriz. Bunda en önemli etken kurdaki artıştır. Bu artış neticesinde alım gücü düşen yerli turist sayımızdaki azalışın yerini Rus turist ile doldurduğumuzu söyleyebilirim.
İlk iki dışında hangi ülkeler dile getirilebilir?
İlk iki sonrası Ortadoğu ülkeleri, Almanya ve İngiltere’den gelen müşterilerimiz yoğunluktadır.
Kurdaki artış sektörü ve sizi nasıl etkiledi?
Kurdaki artış sonrası gıda fiyatları ve enerji fiyatlarındaki artış sektörü oldukça zorluyor. Bunun yanında personel ücretlerindeki artış bizi etkileyen önemli bir faktör haline geldi. Sezon başı yaptığımız personel maliyetlerini yukarı doğru revize etmek zorunda kaldık Biz otel olarak oda fiyatlarımızı Euro bazlı sattığımız için bu zorluklarla baş edebildik ancak sektörün geneli için aynı durumdan bahsedemeyiz.
Enerji krizi ile karşı karşıya olduğumuzu özellikle Avrupa ölçeğinde gerçekleştirilen haberlerde çokça görüyoruz. Bu noktada içinde bulunduğumuz durum sizi tedirgin ediyor mu?
Avrupa’nın enerji kaynaklarına ulaşımı ile ilgili yaşadığı sorunlar nedeni ile ödediği enerji maliyetleri oldukça yüksek biz bu denli yüksek maliyetlerle henüz karşı karşıya değiliz. Diğer yandan bizim alışkın olduğumuz ama Avrupa’nın yeni yeni karşılaştığı enflasyon sorunu onları zorluyor. Enerji maliyetlerinin sektörümüze ve bize etkisine gelirsek, artışlar otel olarak bizi, sektörümüzü genel olarak olumsuz etkilemeye devam ediyor. Bir otelin en güçlü gider kaleminde ilk iki sırada personel ve enerji giderleri yer almaktadır. Bu çerçevede giderleri kontrol edemediğiniz zaman işletmenizi sağlıklı bir şekilde yönlendirebilme şansına sahip olamıyorsunuz..
Giderlerin öngörülememesinden bahsetmişken bir otelin ayakta kalabilmesi için yüzde kaç doluluk oranlarını yakalaması gerekir?
Özellikle Haziran, Temmuz ve Ağustos ayında doluluk oranları %85’in altına düşmemesi gerektiğini düşünüyorum, özellikle kış döneminde ayakta kalabilmemiz için bu orana ulaşmamız gerekir. Kış döneminde de %35-40 bandında bir oranı tutturmamız gerekiyor. Kışın bizim bulunduğumuz Bodrum’da bu oranları tutturan işletme çok azdır. Özellikle kışın yabancı turistin Bodrum’a gelmesi için bir nedenler yaratmamız gerektiğini düşünüyorum. Sanat, Tarih ve Spor ile ilgili faaliyet ve organizasyon sayılarını arttırmak ve kış dönemi direkt uçuşların sayılarına odaklanmak kış döneminde Bodrum’a olan ilgiyi arttıracaktır.
Avrupalı turistin kış aylarındaki ısınma maliyetleri nedeni ile ülkemize geleceği tezi ile ilgili düşünceniz nedir?
Avrupalı turistin İstanbul’u ve özellikle Antalya’yı bu noktada tercih etmesi olasıdır. Özellikle yıllardır Antalya’yı kış aylarında tercih eden bir turist kitlesi var ve bu kitlede bir artışın olması olasıdır. Ancak otelleri doldurabilecek oranlara gelmesi ihtimalini düşük görüyorum. Bunun Bodrum’da olma ihtimali daha da düşük olması yüksek ihtimal. Antalya’ya gelen turistin kışın tiyatroya, alışveriş merkezine gitme, golf ile ilgilenebilme vs. imkânlar var. Antalya yaşayan bir şehirdir. Bodrum için bu gibi albenilerden bahsetmek henüz zor, o nedenle kışın turistlerin Bodrum’u seçmesi zor. Diğer yandan enerji maliyetleri nedeni ile ülkemizi tercih edecek olan turistlerin her şey dahil bir sistem ile işletilen bir işletmeyi tercih edeceğini düşünüyorum.
Normal şartlarda önümüzdeki yıl ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Bu yıldan bakarak önümdeki yıl ile ilgili negatif bir düşüncem yok. Özellikle kendi çerçevemizden baktığımızda her yıl daha iyi bir performans gösterdiğimizi söyleyebilirim. Hem doluluk oranlarında hem de ortalama oda satış fiyatında hep üzerine koyarak gittik. Bu söylemim 2016 yılından buyana en normal yılımızın da bu yıl olduğu, bu yıl da Ukrayna-Rusya savaşının etkileri ile karşılaştığımız bir yıl olduğu gerçeğinden yola çıkarsak daha anlamlı olacaktır. Kısaca 2016 yılından buyana normal bir yıl geçirmedik. 2017 yılında Bodrum’da bir deprem yaşandı. Sonrasında darbe girişimi olmuştu, bir dönem Rusya ile uçak krizi yaşanmıştı, derken pandemi geldi. Bu yıl da dünyaya etkileyen bir savaştan bahsediyoruz.
Ukrayna-Rusya savaşının etkilerinin birkaç yıl daha devam edeceğini ve bu durumun bizi pozitif etkileyeceği kanısındayım. Rus turist birincisi vize nedeni ile ikincisi ise Avrupa’da hoş karşılanmayacakları için ülkemizi tercih edeceklerdir. Tabi bu noktada Rusların alım gücünün belirleyici olacağını düşünüyorum. Eğer ekonomik olarak alım güçleri düşerse bahsettiğim bu pozitif etki azalacaktır. Bizde bu noktada işletme olarak Rus çalışan sayımızı artırmak ve personelimizin Rusça konusunda eğitimler almasını sağlamak için çalışmalar yapmayı kararlaştırdık.
Turizm ülke ekonomisi için önemli bir alan ve genel olarak desteklendiğini gözlemliyoruz. Bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Her şeyden önce turizm altyapısı olan bir bakanımızın olmasının bizim ve ülkemiz için oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Pandemi döneminde bu katkıyı gördük eğer Bakanımız olmasaydı ilk olarak işletmelerin kapanması yolu tercih edileceği kanaatindeyim.
Bu yıl iyi bir yıl geçirdik, bu ülkemizin döviz ihtiyacının karşılanması, istihdam rakamlarının iyileşmesi gibi birçok ekonomik göstergeyi olumlu etkilemiştir. Buradan yola çıkarak önümüzdeki yılın daha da iyi geçmesi için devletimizin işletmelere enerji konusunda destekler vermesinin yararlı olacağını düşünüyorum. İşletmeler olarak bu konuda tasarruf etmemizde önemli ancak belli bir oran dışında işimizin sağlıklı yapılabilmesi için olması gereken minimum bir oran var ki o noktanın altına inmemiz insan sağlığı açısından da problemleri beraberinde getireceği için devletimizin bu konudaki teşviki önümüzdeki yıllara daha sağlıklı işletmeler olarak adım atmamızı sağlayacaktır.
Bodrum özelinde bir değerlendirme yapar mısınız?
Bodrumun altyapı anlamında kendini yenilemesi ve geliştirmesi gerekiyor. Bu kadar Premium markanın yer aldığı bir yaşam alanı olan Bodrum’a yakışmayan bir altyapının olması kabul edilebilir bir durum değil. Biran önce devlet belediye işbirliği ile bu durumun çözülmesi gerekiyor. Bunun yanında Bodrum’un kış için yaşanılabilir bir yer haline gelebilmeni cazip kılacak çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyorum.KASIM2022