Türkiye ekonomisine güvenimizle istikrarlı büyümemiz devam edecektir

2016 yılında yaşanan tüm zorluklara rağmen Türkiye’ye olan güvenleriyle yatırımlarına hız kesmeden devam eden GCM Menkul, 450’in üzerindeki uzman personel sayısı ile Türkiye’nin en büyük yatırım kuruluşu olmayı başardı. Sermaye piyasasına GCM Menkul markasıyla yeni bir soluk kazandırdıklarını belirten Genel Müdür Alper Nergiz, sektörle ilgili yapılan düzenlemelerin tüm piyasa katılımcılarının sorunlarını gözeterek dengenin bulunması gerektiğinin altını çizerek, sorularımızı yanıtladı.

Sayın Alper Nergiz, forex sektöründe bir tebliğ yayınlandı ve sektörde değişimler oldu. Yayınlanan tebliğin sektöre etkilerini aktarır mısınız?

Forex aslında birçok avantajı olan, doğru ve bilinçli olarak işlem yapıldığında olumlu katkıları olabilecek finansal bir piyasadır. İşlem maliyetleri çok düşük, ayrıca işlem yapma imkanları oldukça geniştir. Eskiden sadece Borsayı izleyen yatırımcılar şimdi teknolojik gelişmeler ve elektronik platformlar sayesinde global ekonomik gelişmeleri yakından takip ederek uluslararası piyasalarda işlem yapabilmektedir.

Diğer yandan, zaman zaman, piyasayla ilgili önyargılı, olumsuz haber ve yorumlarla karşılaşabiliyoruz. Gerek bu gelişmeler, gerekse de yatırımcıların daha bilinçli ve güvenli bir şekilde işlem gerçekleştirebileceği bir piyasa yapısı oluşturulması amacıyla Sermaye Piyasası Kurulu 2016 yılının Ocak ayında forex işlemlerine yönelik birçok konuda önemli düzenlemeler yaptı. Ancak, yapılan mevzuat değişikliklerine uyum için yeterli geçiş süreleri verilmemesi yatırım kuruluşları açısından önemli sıkıntılar yarattı. Örneğin, yatırım kuruluşları bir gün içerisinde tüm kaldıraç oranlarının indirimi gibi büyük bir operasyonu tamamlamak zorunda kaldı.

Kaldıraçlı işlemler ile ilgili yeni getirilen düzenlemelerin yatımcılar için büyük avantajlar sunduğunu söyleyebiliriz. Diğer taraftan bu düzenlemelerden bazıları aracı kurumların operasyonel maliyetlerinin ciddi şekilde artmasına ve ne yazık kisektörün daralma trendine girmesine neden oldu. Ayrıca sık şekilde yapılan mevzuat değişiklikleri bu sektörde faaliyet gösteren aracı kurumların uzun vadeli projeksiyon yapmasının önüne geçebiliyor. Dolayısıyla piyasayla ilgili sorunların çözümünde regülatör ile aracı kurumlar arasındaki iletişimin daha fazlaarttırılması gerektiğine inanıyoruz. 

Özellikle kaldıraç oranlarındaki farklılıklar müşterileriniz veya sizin tarafından sorunlar oluşturuyor mu?

Yeni düzenlemede 20.000 TL’nin altındaki tutarda yatırımı olan yatırımcılar için uygulanan kaldıraç oranı TL, USD, Euro’nun birbirleri arasındaki paritelerde ve altında 1:50 seviyesindedir. Bununla birlikte, petrol, emtialar da dahil olmak üzere yukarıda sayılanlar dışında tüm enstrümanlar için geçerli kaldıraç oranı 1:25 seviyesinde bulunuyor.

Piyasada mevcut aktif hesapların %90’ından fazlasının teminatının 20.000 TL’nin altında olduğu dikkate alındığında piyasada uygulanan kaldıraç oranının enstrümanların genelinde 1’e 25 seviyesinde olduğu sonucuna varılmaktadır.

Özellikle düşük kaldıraç grubundaki yatırımcıların GBPUSD, USDJPY, EURGBP, USDCHF gibi bazı majör paritelerde ve petrol gibi popüler enstrümanlarda 1:25 kaldıraçla işlem yapmaktan dolayı memnun olmadıkları yönünde bazı geri dönüşler tarafımıza ulaşıyor.

Sektördeki değişim sonrasında piyasanın daraldığı belirtiliyor. Bundan sonraki süreçte sektördeki büyüme ile ilgili öngörüleriniz nelerdir?

Hepimizin bildiği gibi sermaye piyasalarında yatırımcı sayısı azdır. Aracı kurumlar geçmişte sadece hisse senedi komisyon geliri üzerine odaklı bir faaliyet gösterdi. Teknolojik gelişmeler, az olan yatırımcı sayısı ve artan rekabet, aracı kurum komisyon oranlarını çok ciddi oranda aşağı çekti.

Mesleğe başlangıcım olan 1990’lı yıllarda hisse senedi alım satım işlemlerinde aracılık komisyon oranları yüzde 3’ler seviyesinde idi bugün ise teknolojik gelişmelerinde etkisiyle bu oran on binde 3’lere kadar inmiş durumdadır. Dolayısıyla aracı kurumlar artık sadece komisyon geliri ile para kazanamaz hale geldi. Bu durum aracı kurumların forex işlemlerine yönelmesini sağladı ve forex gelirleri yatırım kuruluşlarının toplam geliri içerisinde önemli bir pay almaya başladı.

2016 yılı başında forex işlemlerine yönelik yeni getirilen düzenlemelerin etkisiyle sektörde önemli bir dönüşüm yaşanmaktadır. Üçüncü çeyrek sonucunda, açıklanan mali tablolar incelendiğinde forex piyasasında faaliyet gösteren yatırım kuruluşlarının önemli bir kısmının faaliyet karı yaratamadığı görülmektedir. Son düzenlemeler sonrası artan operasyonel maliyetler, sektördeki aktörleri olumsuz yönde etkiliyor.

Yapılan değişim sonrasında piyasaya olan güvenin arttığını ve müşterilerin kendini güven altında hissederek işlem yaptığı düşüncesinin oluştuğunu söyleyebilir miyiz?

Mevzuattaki son değişiklerin yatırımcılar açısından büyük avantajlar getirdiği ve yatırımcıların korunması adına birçok önlemin alındığını söylemek mümkün.Ancak ne yazık ki bu yeni düzenlemeler çok önemli değişiklikler getirmesine rağmen kamuoyuna yeterince anlatılmadı. Bu nedenle, gerek yatırım kuruluşlarının, gerek birliğimizin, gerekse de bu düzenlemeleri yapan SPK’nın, forex piyasasında yatırımcıların korunması adına ne kadar fazla mekanizma bulunduğunu çeşitli ortamlarda dile getirmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz.

Bunun yanında, vurgulamak istediğim önemli bir husus da, yeni düzenlemelerin yatırımcılar için birçok avantaj getirmesine rağmen yatırım kuruluşlarını bazı noktalarda oldukça güç durumda bırakmasıdır. Bu noktada yapılan düzenlemelerde tüm piyasa katılımcılarının sorunlarını gözetecek bir dengenin bulunmasının önemine inanıyoruz.

Sektörün daha hızlı büyüyebilmesi için yurt dışı müşterilere de yönelmek gerektiğinin üstünde duruluyor. Böyle bir düzenlemenin sektöre katkısını aktarır mısınız?

Gerçekten ülkemizde forex işlemleri için yurtdışı yatırımcıya büyük avantajlar ve güven sağlayacak bir yapı mevcuttur. Forex piyasamızda müşteri teminatlarının Takasbank’ta müşteri adına saklanması şeklinde dünyada eşi benzeri örneği olmayan güzel bir uygulamamız var. Yatırımcının işlem yapmak için aracı kuruma gönderdiği forex teminatının yatırımcı adına çoğunluk hissesi kamunun elinde olan Takasbank nezdinde yatırımcının kendi adına açılmış olan ayrı bir hesapta tutularak saklanması gerekiyor. Bu durum yatırımcıların teminat güvenliği adına onemli bir avantaj niteliğindedir. Yurtdışı forex kurumlarındaki en ciddi risklerden birisi de teminatların aracı kuruluşlar tarafından kullanılma riskidir. Bununla birlikte, yatırımcılarımızın teminatları 120.000 TL’ye kadar Yatırımcıları Tazmin Merkezi garantisi kapsamında. Bu durum piyasamızın güvenilirlik anlamında çekiciliğini artıran diğer bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.

Bütün bu avantajlara ve 5 gün 24 saat işlem yapılabilme özelliğine rağmen, bazı vergisel sorunlar ve bazı mevzuatsal sınırlamalar nedeniyle yurt dışına bu ürünler ve hizmetler pazarlanamıyor. 

Tebliğ sonrasında forex firmaları artık yatırımcıların bir aracı kurumla çalışacağını ve geçişlerin daha az olabileceğini belirtiyorlar. Bu konudaki düşüncelerini alabilir miyiz?

Müşterilere kaldıraçlı alım satım işlemlerine ilişkin olarak hesap açılışı öncesi, bir deneme hesabı üzerinden işlem yaptırılması zorunluluğu getirilmiştir. Buna göre; deneme hesabının gerçek zamanlı fiyatlar üzerinden işlemesi ve müşterinin deneme hesabını asgari 6 iş günü süreyle çalıştırarak toplamda asgari 50 işlem yapması hesap açılışı için ön koşul olarak belirlenmiştir. Bu çerçevede, bir yatırım kuruluşunda hesabı bulunan yatırımcının başka bir kurumda hesap açmak istemesi durumunda da demo hesaptan 6 iş günü işlem yapması gerekecektir. Bu durum, başka kurumlara geçiş yapmak isteyen yatırımcılarının geçiş süresini biraz uzatan bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bizim gözlemimiz kurumlar arası geçişlerin sayı olarak çok fazla etkilenmediği yönündedir.

Finansal okur yazarlık konusunda ülkemizde halen sorunlar olduğunu bilmekteyiz. Bu konuda SPK Başkanı sistemin daha sağlıklı işlemesi adına konunun önemine dikkat çekerken, GCM Forex olarak bu konuda yaptığınız çalışmaları aktarır mısınız?

Özellikle son dönemde ülkemizde finansal okuryazarlığın yaygınlaştırılması bilincinin artmış olması sevindirici bir gelişmedir. Gerek kamunun gerekse de finans kurumlarının finansal okuryazarlığın artırılması yönündeki gayretlerini çok olumlu karşılıyoruz. Biz de GCM Forex olarak, bu doğrultuda gerekli kaynakları tahsis ederek üzerimize düşen vazifeyi fazlasıyla yerine getirdiğimizi düşünüyoruz. Bu kapsamda, Eğitim Koordinatörlüğümüz vasıtasıyla yurdumuzun birçok ilinde eğitim seminerleri düzenledik. Bunun dışında, farklı kanallardan yatırımcıların finansal piyasalar hakkında bilgi düzeyini artırmaya çalışıyoruz.

2016 yılı hepimiz açısından zorlu bir yıl oldu. Forex sektörü açısından ve GCM Forex açısından bu yılın değerlendirmesini yapabilir misiniz?

2011 yılında, sektör lideri olma ve müşterilerimize en iyi hizmeti verme gayretimiz ile çıktığımız bu yolda; bugün İstanbul başta olmak üzere, Ankara, İzmir, Bursa ve Adana gibi büyük şehirlerimizde ofisler açarak Türkiye’nin büyük bir bölümüne hizmet vermeye başladık. 450’nin üzerinde uzman personel sayısı ile alanımızda rekor istihdam kapasitesine ulaştık. Bu istihdam rakamı ile personel sayısı bakımından Türkiye’nin en büyük yatırım kuruluşu olmayı başardık.

Sermaye piyasalarına GCM markası ile yeni bir soluk kazandırdığımıza inanıyoruz.  2015 yılı içerisinde Türkiye’nin en fazla kaldıraçlı alım satım işlemleri hacmini yaparak Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği TSPB’nin ilk kez verilen ödülüne layık görüldük, bu ödülün haricinde uluslararası finans kuruluşlarından birçok ödül aldık.

Türkiye’nin potansiyeline, Türkiye ekonomisine güvenimiz tam bu sebeple 2017 yılı içerisinde yeni ofis açılışlarımız ve istikrarlı büyümemiz devam edecek. 2017 yılı içerisinde Türkiye’de yeniden GCM olarak bu konuda ilklere imza atmayı hedefliyoruz.

GCM Forex olarak müşterilerinize sunduğunuz ayrıcalıklarınızı aktarır mısınız?

GCM Forex olarak bizim odaklandığımız temel nokta müşterilerimiz için benzersiz bir yatırım deneyimi yaratmak. Bu bağlamda, yatırımcılarımıza hesabın açılışı aşamasından başlayarak en iyi hizmeti verme yönünde her türlü gayreti gösteriyoruz. Tüm süreçlerimizde önceliğimiz yatırımcı memnuniyetinin sağlanmasıdır.

Bu piyasada yatırımcılarımızı yalnız bırakmamak adına onlara sürekli olarak işlemleriyle ve piyasayla ilgili konularda destek sağlıyoruz. Yatırımcıların eğitimine yönelik seminer, web inar, adeta kütüphane niteliğindeki web sitemiz ve diğer araçlarla finansal okuryazarlıklarının artmasına katkıda bulunuyoruz.Bunun yanında, gerçekten çok donanımlı arkadaşlardan oluşan araştırma ekibimizle tüm yatırımcılarımızla gün içerisinde birçok rapor ve analiz paylaşıyoruz.

Yatırımcılarımıza sağladığımız bir başka önemli avantaj geniş bir ürün yelpazesine sahip olmamızdır. Mevcut durumda yatırımcılarımıza döviz pariteleri, emtialar, borsa endeksleri ve yurtdışı hisseler olmak üzere 180 civarında enstrümanda işlem yapma imkanı sağlıyoruz.

2017 yılında da müşterilerimizin memnuniyeti artırmaya yönelik yenilik ve hizmetlerimizle sektörümüzde öncülük yapmayı hedefliyoruz.

Türk ekonomisinin durumu nasıl görünüyor?

Küresel piyasalarda ki büyümenin yavaşlamasına, bölgemizde yaşanan savaşa ve onca yaşanan olaya rağmen genç ve dinamik nüfusumuzla ülkemiz büyümesini sürdürüyor. Alt yapı yatırımlarına denizin altından, üstünden ve karadan, hız kesmeden devam ediyor. Dünyanın en büyük en geniş ölçekli asma köprüleri olan Osman Gazi ve Yavuz Sultan Selim köprüleri bu yıl art arda hizmete girdi.  Marmara Raydan sonra bu kez 20 Aralıkta denizin altından arabaların geçebileceği Avrasya tüneli açılacak. Yine dünyanın en büyük hava alanı inşaatı özel sektör kamu işbirliği ile hızla ilerliyor. Çanakkale 1915 Köprüsü’nün temeli 2017 yılı Mart ayında atılması planlanıyor. Türkiye tüm zorluklar rağmen yolunda ilerlemeye devam ediyor. Mali disiplin sürdürülüyor. Bankacılık sistemimiz güçlü ve sağlam.Türkiye enerji geçiş üssü ve ticaret merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. İhracatta yeni pazar arayışları sürüyor. İstanbul’u en önemli küresel merkezlerden biri hedefi yapma doğrultusunda İstanbul Finans merkezi hizmet binalarının temelleri atıldı. Türkiye 2023 hedeflerine uygun yapısal reformlarını sürdürüyor, mega projelere yenilerini ekleyerek yoluna devam ediyor.