Üç yıl içerisinde toplam 850 milyon TL yatırım öngörüyoruz
İş makineleri sektöründe Türkiye’nin önde gelen üreticilerinden HİDROMEK AŞ, 1978 yılında Hasan Basri Bozkurt tarafından Ankara’da 200 metrekarelik bir alanda kuruldu. Kurulduğu günden bugüne yaptığı atılımlarla önemli başarılara imza atan HİDROMEK, gelişen İran pazarı ile ilgili de çalışmalar yapıyor. Firmanın dünden bugüne gelişimi ve yeni yatırımları ile ilgili görüşlerini aldığımız Hasan Basri Bozkurt, sorularımızı yanıtladı.
HİDROMEK’in gelişimi ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?
1978 yılında Ankara Siteler’de 200 metrekare bir atölyede tarım traktörlerine yükleyici ve kazıcı ataşman üreterek başladığımız girişimimiz, halen toplam 200.000 metrekare olan 5 adet üretim tesisinde 3 ana ürün grubu (Kazıcı yükleyici, Hidrolik ekskavatör ve Motor greyder) ile devam etmektedir. Ankara Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde 1000 dönümlük arazi üzerine kurulacak olan 6. üretim tesisimizlastikli yükleyici üretimi ile devam edeceğiz.
Ayrıca belirtmekte fayda var ki, Türk mühendisler tarafından tasarlanan ve üretilen ilk iş makinesi HMK 80 serisi kazıcı yükleyiciyi 1989 yılında piyasaya sürdük.
İç piyasada yeterince deneyim kazandıktan sonra ilk ihracat sevkiyatını 1999’da Tunus’a gerçekleştirdik.
Yurtdışındaki talepleri daha iyi yönetebilmek adına, ilk yurtdışı satış ve satış sonrası hizmetler birimimiz HİDROMEK West’i 2007 yılında Barcelona, İspanya’da kurduk.
2013 yılında da Rusya, Krasnodar’dasatış ve satış sonrası hizmetler birimi HİDROMEK RUS ofisimiz faaliyetlerine başladı.
Motor greyder ürününü ürün gamımıza katmak üzere 2013 yılında Japon Mitsubishi firmasından motor greyder iş kolunu satın aldık. Bu satın alma, Tayland’daki üretim tesisi ile tüm tasarım, üretim, know-how teknolojisi ve satış sonrası hizmetleri kapsamaktadır.
Bugün, 1700’den fazla çalışanımızla üçü Ankara’da, biri İzmir’de ve biri de Bangkok’ta olmak üzere 5 üretim tesisinde kazıcı yükleyici, ekskavatör, lastikli yükleyici ve motor greyder üretimi yaparak, 5 kıtada 80’nin üzerinde ülkeye ihraç etmekteyiz.
Ülkemizde müteahhitlik alanının gelişmesiyle birlikte iş makineleri sektörünün geliştiği belirtiliyor. Bu açıdan sektörün gelişimini aktarır mısınız?
Bizim ürettiğimiz makineler ağırlıklı olarak bayındırlık işlerinde kullanılıyor. Müteahitler de önemli bir kısımını oluşturmaktadır.
Eğer siz rekabetçi ürünler üretirseniz müşteri ürününüzü alır. Biz ilk ürünlerimizi üretirken Türkiye’nin de imkanları kısıtlıydı, bizim de imkanlarımız kısıtlıydı. Bizim ilk zamanlarda ürettiğimiz ürünlerimizi Karayolları ve DSİ kullanıyordu. O zamanlar iş makinesi ithalatı zordu. Sonrasında kolaylaştı ve 1995 yılında gümrük birliği anlaşması imzalanınca ithalat daha kolay olmaya başladı. Yerli üreticiyi hiçbir koruma olmaksızın Türkiye pazarı ithalata açıldı. Bugün devlet yerli ürün alımını destekliyor. Karayolları, DSİ yerli ürün talep ediyor ve kullanıyor.
HİDROMEK’in sektördeki yeri hakkında neler söylemek istersiniz?
HİDROMEK olarak sektörün önde gelen iş makinesi üreticilerinden biri olduğumuzu düşünüyoruz. İMDER’in verilerine göre 7 yıldır kazıcı yükleyici 4 yıldır hidrolik ekskavatör satışlarına göre Türkiye’depazar lideri pozisyonunda bulunuyoruz. Ayrıca bu sene İstanbul Sanayi Odası’nın Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmasında özel sanayi kuruluşları arasında 146. sırada yer aldık. HİDROMEK aynı zamanda bu yıl Türkiye’nin ilk 500 ihracatçısı listesinde 362.sırada yer aldı ve bunun yanında “İhracatın Yıldızları Teşvik Ödülleri”nde “Jüri Özel Ödülü”ne layık görüldü.
Aynı zamanda son dört yıldır dünyanın en büyük ilk 50 makine üreticisinin bulunduğu “YellowTable” listesine giren ilk ve tek Türk iş makinesi üreticisidir. Böyle önemli listelerde yer almak ve ödülleri hak etmek HİDROMEK’in sektördeki yeri hakkındaki referanslarımızdır.
HİDROMEK’in yurtdışı pazarlarda elde ettiği başarılardan bahseder misiniz?
HİDROMEK olarak önemli bir kısmı düzenli olmak üzere 84 ülkeye ihracat yapmaktayız. Kuzey Amerika dışındaki tüm kıtalara ihracat yapıyoruz. Birkaç önemli pazarımızdaki 2015 yılı Pazar paylarımıza bakacak olursak Bulgaristan, Cezayir, İran, İsrail, Kazakistan, Tunus ve İspanya’da yüksek pazar payına sahibiz.
Bu sektörde Rusya pazarının çok önemli olduğu belirtiliyor. Sizin açınızdan Rusya pazarının önemini aktarır mısınız?
Rusya pazarı bizim açımızdan çok önemli pazarlardan biriydi. HİDROMEK olarak Rusya pazarında sürekli büyüyen bir grafik çizdik. Fakat son yıllarda Ruble’nin Dolar karşısında ciddi oranlarda değer kaybetmesi ülke ekonomisini sıkıntıya düşürdü. Ekonomik kriz öncesinde Rusya’da yıllık 8-9 bin adet civarında bizim ürettiğimiz ürün gruplarından satılırken, ekonomik kriz döneminde bin âdete kadar düşüş yaşandı.
Son dönemde İran, birçok üretici firmanın ilgisini çeken pazar olarak dikkat çekmektedir. Bu noktada İran pazarı ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Ambargo öncesi İran’da yerli üreticiler dahil olarak kazıcı yükleyici pazar büyüklüğünü 800-1000 adet olarak tahmin ediyoruz. Ekskavatör pazar büyüklüğünü ise 1500 adet olarak tahmin etmekteyiz. Ambargonun tamamen kalkması durumunda gelecek 3-5 yıl içerisinde İran kazıcı yükleyici pazar büyüklüğünü 1000-1500 adet, ekskavatör pazar büyüklüğünü ise 2000-2500 adet olarak öngörmekteyiz.
İran ülke yönetiminin yerli üretimi destekleme politikası mevcut. Bu hem ithal ürünler için gümrük korumaları hem de devlet alımlarında yerli ürünlerin tercih edilmesi şeklinde ortaya çıkmakta. Pazar büyüklüklerinden de anlaşılacağı üzere oldukça büyük olan pazar potansiyeli, bu pazarda üretim tesisi yatırımı yapılmasını üzerinde durulması gereken bir strateji olarak öne çıkartmaktadır. Böyle bir yatırımla İran’nın komşularından önemli iş makinesi pazarı olanlara hem daha rekabetçi bir şekilde giriş yapmak, hem de bu pazarların ihtiyaçlarını daha iyi anlamak mümkün olabilecektir.
İran pazarı ile ilgili yaptığınız planlama ile ilgili bilgi verir misiniz?
İlk aşamada montaj ağırlıklı yerli üretim fizibilitesi üzerinde çalışmaktayız. Özellikle yerli üretici statüsü için gerekli kriterlerin karşılanması ve üretim yeri seçimi araştırılan konular arasında öncelik veriyoruz.
İran distribütörümüzle hidrolik ekskavatör ürünümüz için mevcut pazar paylarının artırılması, yeni ürün gamlarımız için de pazara giriş yapılabilmesi, daha etkin satış ve satış sonrası hizmet sağlanması için gerekli iş planının oluşturulması için çaba sarf ediyoruz. Bunun yanında Tahran’da önemli arterlerden birisi üzerinde bir teşhir, eğitim ve satış sonrası destek tesisi oluşturmayı düşünüyoruz.
AR-GE, endüstriyel tasarım alanında yatırımlarınızın gelişiminize etkisi ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?
HİDROMEK ürünleri, 116 kişilik AR-GE personeli ile kendi bünyesindeki AR-GE merkezinde tasarlanmaktadır. HİDROMEKAR-GE merkezi çatısı altında, endüstriyel tasarım faaliyetlerinin de yapıldığı tasarım stüdyo bölümü bulunmaktadır. Tasarım Stüdyo faaliyetlerimiz, iş makinesi tasarımına farklı bir pencereden bakmamızı sağlamakta ve HİDROMEK’i pazarda farklı bir yere konumlandırmaktadır. HİDROMEK Tasarım Stüdyo, ülkemizde iş makinesi sektöründe tek, taşıt sektöründeki sayılı tasarım stüdyolarından biridir. Bütün HİDROMEK ürünlerinin tasarım süreci, ilk kağıt kalem eskizleri ve kil (clay) modelleme ile başlar ve fonksiyonel prototiplerin üretimine kadar devam eder. Bütün bu tasarım döngüsü tek bir çatı altında, HİDROMEKAR-GE merkezinde yapılmaktadır.
Kaliteli, çevreci, verimli ürünlerin pazar standartlarını oluşturduğu günümüzde, farkındalık oluşturmanın, trend belirleyici olmanın yolunun “iyi ve yenilikçi tasarımlardan” geçtiğine inanıyoruz. Aldığımız tasarım ödülleri ve pazardan tasarımlarımıza gelen geri dönüşler doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Bugün HİDROMEK dünya devi otomotiv firmaları ile aynı uluslararası tasarım ödüllerine sahip. Bu tasarım ödülleri ile sadece makine sektöründe değil iyi ve yenilikçi tasarımlara sahip birçok sektörde marka bilinirliğimizi arttırıyoruz. “Kullanıcıyı hep ön planda tutan iyi ve yenilikçi tasarımlar” başlığı altında AR-GE faaliyetlerimizi sürekli geliştirmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı AR-GE merkezimizi seneye 6000 metrekarelik kapalı alana yeni binasına taşımayı hedefliyoruz.
Geçmişte üretimini yaptığımız Maestro Serisi kazıcı yükleyiciler Design Turkey tarafından “Üstün Tasarım” ödülüne, sonrasında geliştirdiğimiz GEN Serisi ekskavatörler yine Design Turkey “İyi Tasarım” ödülüne, Amerika-Chicago’dan Good Design Awards yarışmasında ”Good Design 2011” ödülüne, Almanya’dan ”IF Design Award” yarışmasında ”IF Product Design Award 2012” ödülüne layık görüldü. Tasarım yarışmalarındaki en son ödülümüzise 2016 yılında ‘HMK VisionCompactor’ tasarımımız ile kazanıldı. Almanya’da ”IF Design Award” yarışmasında bu tasarım ile IF Professional Concept ödülünü kazandık.
Ankara’da planlanan yeni yatırımınız ile ilgili bilgi alabilir miyiz?
Yeni yatırımımıza ilişkin çalışmalara 2013 yılında Ankara 1. Organize Sanayi Bölgesinde 1000 dönümlük bir arazi satın alarakbaşladık. İlk yirmibin metrekarelik kapalı alan için inşaat faaliyetine bu yıl başlandı ve yılsonu tamamlanması planlanıyor. Projenin tümü için gelecek 3 yıl içerisinde toplam 850 milyon Türk Lirası yatırım öngörüyoruz. Bu yatırım, hem boyutuyla hem de diğer nitelikleriyle stratejik yatırımın gerektirdiği tüm kriterleri sağlamaktadır.
Üretim tesislerimizin yapımı tamamlandığında hem motor greyder gibi yeni ürünlerin devreye girmesi hem de mevcut ürünlerimizde yapılacak kapasite artışıyla toplam üretim kapasitemizi iki katına çıkarmayı hedefliyoruz (9250 adetten 18490 adede çıkması planlanmaktadır). Bunun yanı sıra, kullanılacak yeni üretim teknolojileri ile ürün kalitesinin, sağlanacak ölçek ekonomisi ile de rekabet gücümüzün artırılması hedeflenmektedir. Yeni ürünler müşterilerimizin ihtiyaçlarına daha geniş kapsamlı çözümler getirmemizi de sağlayarak pazar payımızın arttırılmasına katkıda bulunacaktır.
Ek olarak, kritik komponentlerin bünyemizde üretimleri gerçekleştirilerek dış kaynaklara bağımlılık ve üretim maliyetleri azaltılacaktır.
Yeni yatırımlar yapan bir firma olarak ülkemizin ekonomik açıdan geleceğiyle ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Türkiye sürekli olarak gelişen bir ülkedir. Kendi sektörümüzü dikkate aldığımız zaman bu ürünlerin daha fazla kullanımı için ülkelerin gelişmesi gerekiyor.
Türkiye’de artık yeni büyük projelerin kalmadığı belirtiliyor, sizce de durum böyle midir?
Türkiye zenginleştikçe projeler artacaktır, ülke olarak şu anda işin başındayız. Türkiye’de geçen yıl toplamda 14 bin adetlik iş makinesi satışı yapıldı. Avrupa’da kriz var deniliyor geçen yıl Almanya’nın iş makinesi pazar büyüklüğü 30 bin adetten fazladır. Bugün Almanya’nın hiçbir şeye ihtiyacı yok olarak görülüyor ancak durum öyle değil. Ülkeler zenginleştikçe tüneller, demir yolu, deniz yolu, havalimanı, yollar ve şehirleşmeler artacak ve ülkenin gelişimi sürekli devam edecektir.
Sayın Binali Yıldırım’ın Başbakan olmasıyla birlikte projelerin ve yapılan çalışmaların artacağı belirtiliyor. Bu durum sanırım yatırımcılar açısından büyük önem taşıyor.
Binali Beyin ülkemiz açısından büyük bir kazanç olacağını düşünüyorum. Binali beyin geçmiş yıllardaki başarıları gelecek dönemlerde yapacağı başarılı projelerinde göstergesidir.
Yatırımcı gözüyle 15 Temmuz’da meydana gelen Darbe Kalkışması ile ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Demokrasiye ve hukuk devletine karşı yapılmış olan Darbe girişimini kınıyor,
bu üzücü olayda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara şifa diliyoruz.