Uludağ Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac: Sürdürülebilirliği merkeze alan bir şirketiz
Müşteri memnuniyeti odaklı yatırımlarını sürdüren Uludağ Elektrik, sürdürülebilirlik öncelikli bir yaklaşımla faaliyetlerine devam ediyor. Deprem sonrası altyapı yatırımlarının ön plana çıktığı bir dönemde bir araya geldiğimiz Uludağ Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac ile sektörün gelişimi ve bu çerçevede yaptıkları çalışmaları değerlendirdik.
Türkiye 2023 yılına deprem felaketiyle girdi. Uludağ Elektrik olarak siz de bölgede çalışmalar yaptınız. Bu çalışmaları aktarır mısınız?
Türkiye’deki tüm kuruluşlar gibi biz de başından itibaren acıyı yüreklerimizde hissettik. İlk andan itibaren bölgenin ihtiyaç duyduğu malzemeleri; battaniyeler, ısıtıcılar, su paletleri, kıyafetler, çeşitli gıda malzemeleri ve temizlik-hijyenik bakım ürünleri gibi 20 binden fazla malzemeyi Hatay’a gönderdik. Bunun dışında grup şirketimizin arama kurtarma ekibi ilk andan itibaren bölgede faaliyetlerde bulundu. Dönüşümlü olarak enkazlardaki çalışmalarını sürdürdü. Özel projelerle birlikte bölgedeki motivasyonu artırmak adına çeşitli adımlar attık. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde deprem bölgesine Bursa’daki kadın gazetecileri götürerek oradaki depremzedeler ile iletişim kurmalarına ön ayak olduk. Kadınlar Günü sebebiyle, kadın çalışanlarımızın el emeği ürettiği bereleri ve çeşitli ihtiyaç ile hijyen malzemelerini bölgeye kendimiz götürerek, incelemelerde de bulunduk. En son 23 Nisan ve Ramazan Bayramı vesilesiyle tekrar çocuklar için oluşturduğumuz hediye kitleriyle afet bölgesine gittik. Çocuklara bayramlık kıyafet, oyuncak, kırtasiye ve hijyen ürünleri gibi temel ihtiyaç malzemelerini ulaştırdık. Çocukların yüzlerinde gülümseme oluşturmak amacıyla kukla gösterisi ve çeşitli etkinlikler de düzenledik. Ayrıca deprem sonrası bazı insanlar evlerini terk etmek zorunda kaldılar ve farklı bölgelere yerleştiler. Bursa da deprem göçü alan bölgelerden bir tanesi. Şu ana kadar 2600’ün üzerinde depremzede vatandaşımız bölgemizde abonelik başvurusunda bulundu. Şirket olarak bizler de vatandaşlarımızın karşılaşacağı zorlukları hizmet alanımızda kolaylaştırmayı amaç edindik. Deprem bölgesinden gelerek, hizmet alanımız içerisinde yer alan illerde ikamet etmek durumunda kalan vatandaşlara abonelikleri esnasında ihtiyaç malzemelerinden oluşan bir hoş geldin paketi sunarak, depremzedelerin evlerinde hissetmesini bir nebze de olsa sağlamayı hedefliyoruz.
Depremden sonra enerji altyapısı sürekli gündeme geldi. Bu açıdan Uludağ Elektrik olarak siz bölgenizdeki bir depreme hazırlıklı mısınız, bölgede gördüğünüz eksiklikler nelerdir?
Kahramanmaraş merkezli bu iki büyük deprem ciddi yıkıcı etkiye sahipti. Dolayısıyla her alanda sorunlar olduğu gibi enerji altyapısında da sorunlar oluştu. Su hatlarında da, ulaşım altyapısında da sorunlar oldu. Afet bölgesi ilan edilen 11 ilde hizmet veren 4 elektrik dağıtım firması bu durumdan hem maddi hem manevi olarak etkilendi. Bir yandan şebekelerde hasarlar oluşurken diğer yandan da bu bölgedeki dağıtım firmalarının çalışanlarından da hayatlarını kaybedenler oldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve TEDAŞ hemen harekete geçerek, bölgedeki şebekenin ayağa kaldırılması için çalışmaları titizlikle yürüttü. Şehirlerin enerji sürekliliğini sağlamak için diğer bölgelerde hizmet veren dağıtım firmaları da olağanüstü hal ilan edilen afet bölgesine ekipler gönderdiler. Bölgede şu an için elektrik sağlanmış durumda. Bundan sonraki aşamada yeni yerleşim yerlerinin enerji altyapısının hazırlanması gerekiyor.
Sizin bölgelerinizdeki altyapı şu anda depreme hazır mı?
O kadar çok parametre var ki dolayısıyla bu iş ciddi bir koordinasyon istiyor. Dolayısıyla biz şehirlerimizdeki AFAD Bölge Müdürlükleriyle de görüşüyoruz. Bu sadece tek başına firmaların üstesinden geleceği bir durum değil. Ciddi bir koordinasyon gerekiyor. Binaların sağlamlığından, kentsel dönüşüm projelerine, kamu ve özel kurumların altyapı projelerine kadar tüm çalışmaların sistematik bir şekilde ele alınarak değerlendirilmesi gerekiyor.
Enerji sektöründe dijitalleşme artık ön plana çıkıyor. Bu konuda sizin yaptığınız çalışmalar nelerdir?
Dijitalleşme tüm sektörlerde olduğu gibi bizim sektörümüzde de çok önemli bir konu. Çağımızın önemli bir gereksinimi aynı zamanda. Şirket olarak sektörünün ilk online işlem merkezini 2015 yılında devreye alarak gelecek adımlarımızı sağlam bir şekilde atmıştık. Müşterilerimiz elektrikle ilgili tüm işlemlerini işlem merkezlerine gelmeden www.uludagelektrik.com.tr adresi üzerinden gerçekleştirebiliyorlar. Sağlıklı bir iletişim altyapısı oluşturarak değişim trendlerini yakalarken, müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyoruz. Bugün gelinen noktada müşterilerimiz diledikleri yerde ve istedikleri zaman işlemlerinin tamamını online işlem merkezimiz ya da mobil uygulamamız üzerinden yapabiliyor. Online işlem merkezimizin yanı sıra; e-Devlet, işaret dili görüşme hattı ve 444 6 646 numaralı çağrı merkezimiz ile de pratik çözümler sunuyoruz. Pandemi öncesi dönemde müşteri kitlemizin sadece yüzde 5’lik kısmı dijital kanalları kullanıyorken; pandemi döneminde bu oran yüzde 20-25’ler seviyesine ulaştı. Geçtiğimiz sene online işlem merkezimizin yapısını güncelleyerek, daha kullanıcı dostu bir hale getirdik. Bu kanalımız sayesinde birçok işlemi dakikalarla ölçülebilecek sürelere indirerek, ciddi bir zaman tasarrufunu da müşterilerimiz nezdinde sağladık. Bu yıl ve gelecek yıllar için hedefimiz ise müşterilerimizin yüzde 50’sinin bu alanı kullanması.
Uludağ Elektrik’in yeni hissedarı İngiliz Actis firması oldu. İngilizlerin Türkiye’deki enerji sektörüne yaklaşımı nasıl?
Uluslararası bir İngiliz fonunun Türkiye’ye gelmesi ve yatırım yapması çok olumlu bir gösterge. Gelecek açısından da güven veriyor. Bu yatırım şirketinin dünya çapında enerji ağırlıklı olmak üzere çok farklı yatırımları bulunuyor. Uludağ Elektrik’i satın aldıktan sonra da fonun Türkiye’ye yatırımları konusunda beklentiler var. Fakat bunu zaman gösterecek. Bizim açımızdan da baktığınızda en önemli fark sürdürülebilirlik odaklı bir felsefeye sahip olmaları. Sürdürülebilirlik dediğimizde bunun içerisinde çevre, toplum ve ekonomik boyutlar var. Biz de bu kapsamda çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.
Türkiye’de enerji sektörü özelleştirilirken daha liberal bir yapıdan bahsediyorduk. Bugün sektör liberal bir yapıya geçebildi mi?
Mevcut duruma baktığımızda Avrupa’yı da yakaladığımız bir liberallik söz konusu. Mesken kullanıcılarının da artık serbest tüketici olduğu ve enerjiyi temin edeceği şirketi seçebildiği bir yapıdayız. Enerji borsaları liberal bir şekilde çalışmaya devam ediyor. Elektrik tarifeleri üzerinde bir serbestleşme yok diyebiliriz sadece. Bunun da pek çok nedeni var, Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaş ve enerji krizi gibi. Fakat savaşın bitmesi ve sektörün tekrar eski haline dönmesiyle bu sorunun da ortadan kalkacağını düşünüyorum.
Hizmet bölgenizde halkın size karşı memnuniyeti konusunda bir çalışma yapıyor musunuz?
Tüketicilere işlem yaptıkları an bir memnuniyet anketi gönderiyoruz. Orada bir şikayet var ise hemen ilgileniyoruz. Onun dışında her yıl müşterilerimize ve paydaşlarımıza bir anket gönderiyoruz. Bu çalışma da çok faydalı oluyor. Bunun dışında da EPDK’nın bize yönlendirdiği şikayetler üzerinden tuttuğu bir istatistik var. Oraya da baktığınızda Türkiye’deki en iyi firmalardan ilk üçe girdiğimizi görüyoruz. Hem bu seviyeyi korumak hem de müşterilerimizin kaliteli hizmet almasını sağlayarak, memnuniyeti artırmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Gerçekleştirmiş olduğumuz tüm çalışmalarımızda müşteri memnuniyetini ön planda tutuyoruz.TEMMUZ2023