Yatırımlarımıza devam edeceğiz
Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar:
Maher Holding sigorta sektörüne yatırım yapmaya devam ediyor. Sigorta alanında teknolojiye yaptıkları yatırımlarla öne çıkan Holding’in finansal bir ekosistem oluşturmak için çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, gelecek ile ilgili planlarını paylaştı.
Bugün Maher Holding Sigorta Grubu dediğimizde karşımızda nasıl bir yapı var? Bizim için özetleyebilir misiniz?
Maher Holding bünyesinde ilk finans yatırımı olarak Quick Sigorta 2017 yılında faaliyete başladı. Ardından hızlı bir gelişme göstererek beş yıllık planlarını kısa bir süre içerisinde daha ilk yılında tamamlayarak sektöre hızlı bir giriş yaptı. Kurulduğumuz ilk günden itibaren, sigortacılığın dijital hali yaklaşımıyla ve şirket yeni biz değiliz mottosuyla yola çıktık. Türkiye’nin her yerinde teknolojiyi de kullanarak hızlı bir teşkilatlanma gerçekleştirdik. Quick Sigorta bugün Türkiye’nin 81 ilinde 4000’in üzerinde acentesi ile faaliyet gösteren en yaygın sigorta şirketlerinden biri oldu. Biz ilk yıldan itibaren tüm acentelerimize, sektör düzenleyicilerimize, regülatörlere ve sigortalılarımıza söz verdiğimiz gibi arz güvenliğini sağlayarak bugünlere geldik. Türkiye’de trafik sigortaları konusunda hep bir arz problemi var. Biz ise bu arz probleminin dışında kalarak hatta arz güvenliğinin sağlanmasına büyük katkı sunarak sigortalılarımızı poliçesiz bırakmadık ve arz güvenliğini sağlama konusundaki sözümüzü tutmuş olduk. Bu da tabii özellikle trafik sigortaları alanında Quick Sigorta’yı istisnasız birinci sırada tuttu. Bugün finansaldan sağlığa en geniş ürün gamına sahip sigorta şirketlerinin başında geliyoruz. Sigorta grubumuzda Corpus Sigorta’da bulunuyor. 2018’de satın aldığımız Corpus Sigorta grubumuzun ikinci sigorta şirketidir. Goather Alman Sigorta olarak Türkiye’de kurulmuş sonrasında Goather Demir, Demir, Turkland ve bugün Corpus Sigorta adını alan 33 yıllık bir şirketi Maher Holding bünyesine dahil ettik.
Biz ilk günden itibaren, finansal bir ekosistem oluşturmak ve banka dışı finans alanında büyüme stratejisiyle yola yıktık. Banka dışı finans alanında büyüme stratejimizde önemli adımlar attık. Quick Sigorta’nın yüzde 100 iştiraki ile Quick Finans’ın kuruluş ve faaliyet izinlerini aldık. Quick Finans, her türlü mal ve hizmet alımı için kredi verecek. Hemen arkasından kuruluş iznini alan QPay Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri şirketimizin faaliyet izninin gelmesini bekliyoruz. Bir diğer yatırımımız da Anadolu grubundan eski adı AND Plaza olarak bilinen ve yeni adıyla Quick Tower adını alan binayı 2021 yılında satın aldık ve Maher Holding Sigorta Grubu’nu oluşturan Quick Sigorta ve Corpus Sigorta’nın yüzde100 hissedarı olduğu MHR Gayrimenkul şirketine çevirdik. Ardından SPK`dan MHR Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’na dönüşüm iznini aldık. Birkaç ay içerisinde MHR Gayrimenkul Yatırım Ortaklığını halka açmış olacağız. MHR Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı, gayrimenkul geliştirme faaliyetlerini sürdürecek. Türkiye’de bir ilk olarak, bir sigorta şirketinin sahibi olduğu halka arz edilmiş ilk GYO olacak. Dolayısıyla Quick sigorta, Quick Finans, QPAY, MHR Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı çok yakında yine SPK’dan izinlerini alacağımız fon yönetim şirketimiz ile yatırımlarımız devam ediyor. Aslında kendi içinde tüm bunları birleştirip baktığınız zaman banka olmuş bir yapımız var diyebiliriz.
Dijitalleşmenin etkisi acente stratejilerinizi nasıl şekillendiriyor?
Dijitalleşme ve sigortacılığın dijital hali vizyonumuzun önemli bir parçası. Bu vizyonun diğer önemli bir parçası da acentelerimizin birer finansal markete dönüştürülmesidir. Sigorta işi finansal bir iş olduğundan acentelerinde bir finansal markete dönüşmesi konusunda bir çaba içerisindeyiz. Dolayısıyla acentelerimizi de finansal markete dönüştüreceğiz. Bizim mottolarımızdan birisi de, “cepten netten acenteden”. Biz hem mobilden hem web sitesinden hem de acente kanalımız ile müşterilerimize istediği zaman, istediği her yerden sigorta satın alabilme kolaylığı sağlıyoruz. Avrupa’da katıldığımız bazı toplantılarda bunun artık gelecek vizyon olarak anlatılmaya başlandığını gördük. Bizim iletişim başkanımız Pınar Güzey Avrupa Finansal Yönetim ve Pazarlama Birliği (EFMA) toplantısında yaptığı bir sunumda bizim “Agent değil Acente” projemizden bahsetti. Projenin bulduğu yankı ne denli doğru yolda olduğumuzu gösterdi. “Agent değil Acente” uygulaması ile sigortalılarımız ile acentelerimiz online’da buluşuyor. Sigortalıların ihtiyaçlarına herhangi bir çağrı merkezi agenti değil, kendi seçtikleri acente çözüm buluyor. Tabii hibrit teknolojilerle hizmet verirken acente tarafının her zaman çok daha büyük olduğunu biliyoruz ve zaten bunu destekliyoruz. Yeni dönemde de çalışmalarımıza hibrit teknolojilerle devam edeceğiz.
Sizden sektörle ilgili genel bir değerlendirme alabilir miyiz?
Türk Sigorta sektörünün döviz kuruna bağlı olarak değişen yaklaşık 10 milyar dolar bir üretim yapısı var. Sigorta sektörü büyüyor ama günün sonunda bu 10 milyar doların etrafında dolaşıp duruyoruz. Türkiye son yıllarda ekonomide ve kurda yaşanan gelişmeler nedeniyle GSYH büyüklüğü bakımından 16 ile 20 arasında değişen ama nihayetinde dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında olmasına rağmen sigortacılıkta bu seviyeye erişemedi. Mevcut durumda sigortacılık sektörümüz 39. sırada yer alıyor. Sektörün ekonomideki yerimiz gibi en azından 20’li sıralarda olması gerekiyor. Ben aynı zamanda Türkiye Sigorta Birliği’nin Yönetim Kurulu Üyesiyim. Birliği’mizin Boğaziçi Üniversitesi ile enteresan bir çalışması oldu. Biz bugüne kadar şunu biliyorduk, GSYH büyüdüğünde sigorta sektörü daha hızlı büyüyor, küçüldüğünde ise daha hızlı küçülüyor. Bu da çok normal çünkü insanların gelirleri artıkça sigorta harcamaları artıyor gelirleri azaldıkça da önce sigortacılık faaliyetlerinden vazgeçiyorlar. Aslında bu sistemin ters işlemesi gerekiyor. Çünkü işler kötüye giderken daha çok sigortaya sarılmak lazım. Bu çalışma da ise şunu öğrendik. Diyelim ki, Türk Sigorta penetrasyonu % 2,2 iken, tüm ekonomiyi sabit tuttuğunuzda ve sadece sigorta penetrasyonunu % 4,2’ye çıkarttığınızda tüm GSYH % 7,5 büyüyor ve ülke ekonomisine 475 milyarlık bir katkı sağlıyor. Bugün sigorta sektörü Türkiye’nin GSYH’nin 32 katı büyüklüğünde teminat sağlıyor. Bu açıdan bakıldığında sigorta sektörünün önceliklendirmeye ihtiyacı olduğu görülüyor.
2023 için planlarınız ve hedefleriniz neler?
Mevcut yatırımlarımızı geliştirmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz. Bu yatırımlarımızın birbiriyle etkileşimlerini bizim kendi ekosistemimiz içerisindeki yerlerini tanımlamaya çalışıyoruz. Bir yandan da ürün gamımızı geliştirerek yeni ürünler ortaya koyacağız. Sigorta tarafına bakacak olursak finansal sigortalar, kefalet sigortaları, bina tamamlama sigortaları gibi bir takım çalışmalarımız son 3-4 yılda Türkiye’nin gündemine girdi. Tabii ki bu sigorta ürünlerini biz icat etmedik, dünyada var olan ürünlerdi. Ama bunların Türkiye’de bilinir, konuşulur, alınır, satılır hale gelmesini sağlamaya çalıştık. Burada ihtiyaç duyulan yasal düzenlemelerin yapılabilmesi için ilgili kurum ve kuruluşları tetikleme faaliyetimizi sürdürdük, buna benzer çalışmalarımız devam edecek. Bizim kurum ve kuruluşlarımız, kendi iştiraklerimiz birbirlerinin ürünlerini de kullanarak daha nitelikli daha katma değerli finansal ürünler ortaya koyacaktır. Örneğin Quick Finans, Türkiye’de ilk defa sigorta poliçe primini kredilendirme çalışması başlattı, ilk finansal ürününü de bir sigorta poliçesinin primini kredilendirerek yaptı. Dolayısıyla biz bunu bir ödeme sistemi argümanı, bir finansal ürün olarak tüm sigorta sektörünün de hizmetine açacağız. Aslında trafik sigortalarında yaşanan arz problemine bağlı taksit probleminde oraya bir finansal çözüm üretmiş oluyoruz. Quick Sigorta’nın geliştirmiş olduğu fatura koruma sigortalarıyla yine buralara çözümler üretmeye başlıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’de ilk defa varlığa dayalı menkul kıymet kefalet sigortası ürününü biz birkaç kez sattık. Ve halka arzlara aracılık eden kurumların ellerini kuvvetlendirdik. MHR Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nda bir yandan geliştirilen gayrimenkullerin bina tamamlama sigortasıyla satılmasını sağlayarak insanlara çifte güvence vereceğiz. Bir yandan da orda yapılacak halka arzlarda ya da Quick Finans’ın ihraç edeceği varlığa dayalı menkul kıymetlerde tahvil ihraçlarında kefalet sigortası vererek yatırımcıya çifte garanti sağlayacağız. Böylelikle yatırımcıya güvenceli garantili yatırım yapma imkanı sağlayacağız. Diğer yandan Avrupa’da bir sigorta şirketi kurma hedefimiz de var. Ayrıca başka yatırımlarımız da var. Dünyanın lider otonom otobüs yazılımları üreticisi Amerika merkezli Türk teknoloji şirketi Adastec ‘e stratejik bir yatırım yaptık. Norveç’te liman ile şehir merkezi arasındaki toplu taşımada yolcular bilet kullanarak otonom bir otobüste gidebiliyorlar. Bu otonom otobüslerin kullandığı yazılımlar Adastec’e ait ve bizde stratejik ortağıyız. Birlikte yürüttüğümüz Ar-Ge çalışmaları da var. Örneğin kasko sigortası nereye evrilecek? Otonom araçlarda kasko sigortasına ihtiyaç kalacak mı? Yoksa bir sorumluluk sigortasına mı evrilecek? Bununla ilgili çalışmaları yapıyoruz. Onun dışında Boğaziçi Üniversitesi ile birlikte aşı teknolojileriyle ilgili bir stratejik yatırımımız gerçekleşti, kısa bir süre sonra daha çok anlatıp tanıtacağız bu alanı. Bizim yıllık hedeflerin ötesinde genel bir stratejik hedefimiz ve vizyonumuz var. Bu doğrultuda çalışmalarımıza devam edeceğiz. Ayrıca kısa süre önce Quick Sigorta tarafından 2019’da Antalya’nın Alanya ilçesinde temeli atılan 32 derslikli Quick Sigorta Gülseren – Hüseyin Doğan İlkokulu’nun resmi açılışını bu yıl gerçekleştirdik. Çok sayıda sosyal sorumluluk faaliyetleri de yürütüyoruz bunlar devam edecek.OCAK2023