Airbus ve Boeing firmalarının en önemli tedarikçisi olmayı hedefliyoruz
Ülkemizde havacılık alanında yaşanan gelişim, kabin içi sistemleri üretimi konusunda yaptığımız çalışmalara da yansıdı. Kabin içi sistemlerin üretilmesi amacı ile kurulan TCI Kabin İçi Sistemleri San ve Tic AŞ, pazarda emin adımlarla yoluna devam ediyor. Bu alanda yapılan çalışmalar hakkında bilgi almak için bir araya geldiğimiz TCI Kabin İçi Sistemleri San ve Tic AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Dr Ahmet Bolat, sektörün ve TCI Kabin İçi Sistemleri San ve Tic AŞ’nin gelişimi ile ilgili detayları okuyucularımızla paylaştı.
Havacılık sektöründe galley üreticisi olarak yeni anlaşmalar imzaladınız. Yaptığınız çalışmalar ile ilgili bilgi aktarır mısınız?
Dünya havacılık sektöründe üreticiler artık yeni modellerde üretim metotları üzerinde çalışıyorlar. Artık piyasada küçük üretimler ve küçük firmaların olmasını istemiyorlar. Ürün ve üretim bandın da ana firmaların güvenebileceği bir hattın oluşmasını istiyorlar. Böyle bir gelişme olunca da Airbus ve Boeing yeni uçaklarında galley ürünlerini bu mantıkla seçiyor ve sipariş verecek firmalara da kendi listesindeki firmalarını sunuyor. Ona göre seçim yapmasını istiyor. Bizim şuanda hedefimiz Airbus ve Boeing’in yeni nesil uçaklarında üretici listesinde önemli bir tedarikçi olmaktır. Böylece galley seçimi müşteri isteği dışında satın alındığı an uçağın fiyat listesine eklenmiş olacaktır. Airbus kendi kapasitesine göre ayda40-50 uçak üretiyorsa 20 uçağın galley üretimini bir firmaya 20 uçağın galley üretimini de bize vermiş olacaktır. Bunların ihaleleri yapılıyor. Biz de listede varız ve şansımız yüksek. Bu ihale sonucunda TCI Kabin İçi Sistemleri firmamıza sürekli bir iş potansiyeli getirecektir. Bu gelişmelerle birlikte şu andaki kapasitemizi arttırabileceğimiz bir iş yükü oluşturacağımızı düşünüyorum.
Bu açıdan 2017 yılı sizin açınızdan verimli geçti mi?
2017 yılında 30 milyon TL ciro yaptık. Küçük miktarda da olsa ilk defa kar elde ettik. İlk defa THY’ları dışında kontratlar yaptık ve 2023 yılına kadar üretim kapasitemizi doldurduk. JetAirways, Spice Jet, Azerbaycan ve Sun Express ile toplamda 351 uçaklık anlaşmalar yaptık. Bunların dışında yeni projeler geliştirildi ve yerli trolley ve kargo paket tasarım ve prototipleri tamamlanarak sertifikasyon süreçleri başlatıldı. Diğer yanda baş üstü dolap, uçak tuvaletlerinin prototip üretimleri yapıldı.
TCI Kabin İçi Sistemleri olarak şuanda elinizdeki siparişlerle tam kapasite çalışıyor musunuz?
Elimizdeki işler firmamızın mevcut kapasite ile çalışmasına yetiyor. 2017 yılında kapasitemizin biraz altında çalıştık. Fakat bu yıl tam kapasite çalışacağımızı görüyoruz. Bunun yanında da dünyadaki yeni ihaleleri takip ederek yeni işler almaya devam ediyoruz. Son aşamada olduğumuz ihaleler var, teklifler vermeye de devam ediyoruz. Airbus ihalesini kazansak dahi farklı yerlere de teklifler vermeye devam edeceğiz. Sürekli kapasitemizi artırarak pazarda uzun vadeli çalışacağımızı göstermiş olacağız.
Havacılık sektörde nitelikli eleman sorunu sürekli gündeme geliyor, siz bu konuda problem yaşıyor musunuz?
Havacılık sektöründe sürekli olarak nitelikli eleman sorunu oluyor. Fakat üniversitelerin yeni açacakları programlarla birlikte bu sorunun da kalkacağını düşünüyorum. Bir de ülkemizde Airbus ve Boeing firmalarının ülkemizdeki iş paketlerinde artmalar yaşanıyor. Onların da nitelikli personellere ihtiyaçları oluyor.
Uzay Ajansı kurulursa havacılık sektöründe birçok sorunun çözüleceğine vurgu yapılıyor. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Hem Airbus hem de Boeing firmalarının gelecekte almayı düşündükleri iş paketlerinde bir artış var ve gelecekte de bu artışlar daha üst seviyelere çıkacaktır. SSM’nin son yaptığı anlaşmalarda 7 milyar dolarlık iş paketlerinden bahsediliyor. Bu tabi ki yeni üretim zincirlerinin geliştirilmesi gerektiği anlamına geliyor. Bu durum da üniversitelerin buradaki gelişimleri görüp ona göre yatırım yapmalarını gerektiriyor. Hem teknisyen hem de mühendislerin yetiştirilmesi gerekiyor.
İstanbul’da 3. Havalimanı yapılıyor ve açılmasından sonra Türk Hava Yolları’nın yeni uçak ihtiyaçları ortaya çıkacaktır. Bu durum sizdeki iş potansiyelini de arttıracak mı?
THY satın aldıkları uçaklarda galley sistemini yine eğlence sistemini Turkish Teknik’in başını çektiği konsorsiyuma verildi. Bu bakımdan THY’nin yeni alacağı uçakların hepsinde bizde yer alıyoruz.
TCI Kabin İçi Sistemleri olarak havacılık sektörünün farklı alanlarında da üretim yapmayı planlıyor musunuz?
Havacılık sektöründe rekabetçi ürünler geliştirecek ve piyasaya girecek yeni gelişmeler bekliyoruz. Bunlar THY’nin öncülüğünde de olabilir. Galley ve koltuktan daha nitelikli ürünler üretmek ve bunları dünyaya sunmak için stratejik kararlar alınabilir.
Bu noktada hükümetten bir beklentiniz veya teşvik isteğiniz var mı?
Havacılık sektörü çok rekabetli bir sektördür. Bizim katıldığımız tüm ihalelerde firmalar sürekli fiyatlar düşürdü. Piyasadaki dev firmalarla rekabet ediyorsunuz. Amacımız Türkiye’de katma değeri yüksek ürünler üretmektir. Galley ürünleri de bu amacın alt zinciridir. Üste çıktıkça katma değeriniz yükselecektir. Bu bakımdan böyle bir sektörde hizmet verirken devlete de yük getirmeyecek, devletin gelir kalemlerini zedelemeyecek şekilde bir takım teşvikler verilebilir. Bunlar yapılabilirse ülkemiz kazanacaktır. Bu gelişmeler sonrasında ülkemizin uçak üretmesini ileri teknoloji üretmesini istiyoruz. Uçak motoru üretmesini istiyoruz.
TCI Kabin İçi Sistemleri olarak beklediğiniz ihaleleri kazandığınızda milyar dolarlık bir ciroya ulaşabilir mi?
Galley sistemleri sektörü milyar dolarlık bir pazara hakim değildir. Ortalama dar gövdeli bir uçakta galley sistemleri 150-200 bin dolar civarında satış yapabiliyorsunuz. Bundan ayda 20 tane ürettiğinizi düşünürseniz 3-4 milyon dolar eder. Yılda da ortalama 40-50 milyon dolarlık ciroya ulaşabilirsiniz. İki ayrı ucak üreticisi için olduğunda da 80-100 milyon dolardan bahsediyoruz. Fakat aynı şekilde galley üretici olarak mutfak malzemesi dışında tuvalet, ekiplerin dinlenme odaları gibi işimizi geliştirebileceğimiz yanlarımız var. Bu ürünlere kabin içi koltuk üretimi, eğlence sistemleri üretimleri de dahil edildiğinde yıllık 1 milyar dolara çıkabilecek potansiyel bulunuyor. Fakat bu gelişim zamanla olabilecek bir çalışmadır. Boeing firmasının yıllık kabin içi sistemlerine 2 milyar dolar arasında bütçe ayırdığı söyleniyor. Bu açıdan İstanbul’daki üretimden milyar dolara çıkmak zor olsa da imkansız bir süreç değildir.
Coğrafi olarak İstanbul’da üretim yapmanız bir sorun teşkil ediyor mu? Ürünlerimiz çoğu havayoluyla gönderildiği için üretim merkezin yeri artık çok önemli değildir. Bugün ABD’de de üretim yapıp 2 saatte ürünü gönderebilirsiniz, biz uçakla 12 saatte ürünü gönderiyoruz. Fakat buna rağmen işi biz yapıp gönderebiliyoruz. Çünkü bu işlerde mesafe önemli değildir, planlı çalışıp ürünün istenilen tarihte ve kalitede oraya varmasını sağlamanız çok daha önemlidir.