Gelecek nesiller için daha iyi bir üretim, daha iyi bir beslenme, daha iyi bir çevre, daha iyi bir yaşam
Ajinomoto, Bizim Mutfak ve Kemal Kükrer markaları ile Türkiye’de üretime devam ediyor. Gıda arz güvenliğinin öneminin arttığı bir dönemde konu ile ilgili görüşlerini almak için sorularımızı yönelttiğimiz Ajinomoto İcra Kurulu Başkanı Sinan Altun, Türkiye’den 27 ülkeye ihracat yaptıklarını belirtti.
Sürdürülebilir gıda konusunda ülkemizin geldiği noktayı değerlendirir misiniz?
Dünya nüfusunun 2050 yılında 9.7 milyara ulaşması bekleniyor. Bu nüfusun gıda ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için de gıda üretiminin %70 artması gerektiğinden bahsedilirken, yine 2050 yılına kadar tarımsal verimliliğin de %10 ila %25 arasında düşeceği öngörülüyor. Bu rakamlara baktığımızda sürdürülebilir gıda konusunda acil eylem planlarının hayata geçirilmesinin ne kadar önemli olduğunu anlayabiliyoruz. Buradan hareketle iklim değişikliğinin, kısıtlı su kaynaklarının tarım ve gıda üretimi üzerinde yaratacağı etkilerin göz önüne alınarak ülkemizde sürdürülebilir gıda için doğal kaynakların korunması ve özellikle tarım alanlarında israfın önlenmesi gerekiyor.
Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanlığı’nın iyi tarım uygulamaları ile organik tarım faaliyetinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla harekete geçirdiği projeleri, bu anlamda çok kıymetli buluyoruz. Gelecek nesiller için artık daha iyi bir üretim, daha iyi bir beslenme, daha iyi bir çevre, daha iyi bir yaşam mottosuyla devam edilen bu destekleyici uygulamaların tam anlamıyla katkı sağlayabilmesi için hepimizin bütüncül bir bakış açısıyla bu konuya yaklaşması ve odak noktası haline getirmesi gerekiyor.
Daha büyük resme bakacak olursak sürdürülebilirliğin 3 temel boyutu olarak çevresel, toplumsal ve sektörel maddeleri karşımıza çıkıyor;
Sirke sektörünün ulaştığı büyüklüğü aktarır mısınız?
Sirke, evlerimizde yüzyıllardır kullandığımız fermente bir besindir. Sirkenin lezzetlendirme, dezenfekte etme ve sağlığa yararı bakımından içilerek tüketilmesi gibi pek çok kullanım alanı bulunuyor. Özellikle pandemi döneminde sirkeye olan talep birçok kategoriye göre çok daha fazla arttı. Bu dönemde hem hijyen ihtiyacımız için hem de bağışıklığımızı güçlendirmek ve hastalıklardan korunmak amacıyla daha fazla sirke tükettik. Pandeminin ilk yılı olan 2020 yılında sirke pazarının hacmi toplamda %61 büyüyerek 88 milyon litreye ulaştı. Büyümeye en çok katkı, beyaz sirke kategorisinden geldi. 2021 yılı sirke pazar hacmi 2020’nin bir miktar altına düşse de 2019 yılının %29 üzerinde, 71 milyon litre olarak gerçekleşti.
Pandemi döneminde sirkeye olan ilgiyi ve faydalarını aktarır mısınız?
2020 yılında yaşadığımız pandemi süreci, yaşam tarzlarımızda, dolayısı ile tüketici davranışlarında büyük değişikliklere, dönüşümlere sebep oldu. Bu değişimin en çarpıcı şekilde yaşandığı kategorilerden biri de sirke kategorisi oldu. Sirke pazar hacmi 2020 yılında %61 büyüme ile en çok büyüyen kategorilerden biri olurken, beyaz sirke aynı dönemde %170 gibi rekor bir büyüme göstererek kategori büyümesine en çok katkı yapan segment oldu. Bu gelişmeler neticesinde 88 milyon litreye dayanan sirke pazarı, Türkiye’nin artık kişi başına 1 litreden fazla sirke tüketilen bir ülke haline geldiğini gösterdi.
Şu an hayatın normalleşmesiyle birlikte bu miktar biraz gerilese de sirke tüketiminin pandemi öncesine göre daha yüksek miktarlarda devam ettiğini görmekteyiz. Bu büyümenin arka planında yatan sebeplerin derinine indiğimizde çarpıcı gelişmelerle karşılaştık. Sirke pazarı ile ilgili çok kapsamlı bir tüketici araştırması yapıp tüketicilerimizin sirke tüketim motivasyonlarını anlamaya çalıştık. Bu araştırmada sirkenin temel olarak 3 alanda; yemeklerde, temizlikte ve sağlık amaçlı içilerek tüketildiğini gördük. Pandemiyle beraber sirke tüketiminin oranlarının artmasıyla (neredeyse sirke tüketicilerinin yarısı bu dönemde sirkeyi sağlık amaçlı içerek tüketir hale geldi) sirke pazarında büyüyen bir ihtiyacı karşılama hedefi ile Yudumluk Sirkeler hikayemiz başladı. Sağlık amaçlı tüketim için tüketiciler ağırlıklı olarak elma sirkesini tercih ediyorlardı ama bazı tüketiciler için sirkenin tadı ve kokusu, içerek tüketme isteğinin önünde bariyer oluşturabiliyordu. Çünkü bu ihtiyaca cevap verebilecek özellikte, kolay içilebilen bir sirke ürünü pazarda mevcut değildi. Yaptığımız araştırmalar sonucu ulaştığımız çok sayıda bilimsel araştırmada sirke içmenin insan sağlığına pek çok faydası olduğunun kanıtlandığını gördük ve bu tüketime uygun ürün çalışmalarına başladık.
Ajinomoto’nun insanlar için daha iyi beslenme ve sağlık çözümü yaratma hedefini, Kemal Kükrer’in kalite ve tecrübesi ile harmanlayarak ortaya çıkardığımız Yudumluk Sirke ailemizi tüketicilerimize sunduk. Hem doğal ve katkısız içeriği hem de tasarımları ile fark yaratan Yudumluk Sirkeler sayesinde tüketiciler için sirke içmek hem daha keyifli hale geldi hem de sirkenin iyiliğinden, normalde sirke tüketemeyen birçok kişi faydalanmış oldu.
Sirkenin mucizevi faydalarına da değinecek olursak, insanlar üzerinde yapılan klinik araştırmalar; yemekle birlikte veya yemekten sonra 3 yemek kaşığı kadar tüketilen elma sirkesinin iştah kontrolünü sağlayarak ve insülin direncini kırarak sağlıklı zayıflamada etkili olduğuna işaret ediyor. Düzenli olarak uygun miktarda içilen elma sirkesinin organ çevresi yağlanmayı azalttığı, bel çevresi yağ depolarını erittiği ayrıca tokluk süresini uzattığı da gösterilmiştir. Bal, alıç, adaçayı, biberiye gibi tıbbi otlarla, sandaloz sakızı gibi reçinelerle lezzetlendirilerek ve inceltilerek hazırlanmış elma sirkeleri; sirkenin sağlık etkilerini artırmakla beraber, bağışıklık sistemini güçlendirmekten, virüslerden arınmaya, form tutmaktan, sindirimi rahatlatmaya kadar birçok fayda sağlıyor.
Ajinomoto olarak sektördeki yerinizi ve yaptığınız çalışmalarla ilgili bilgi verir misiniz?
Ajinomoto 113 yıllık köklü geçmişi, 135’ten fazla ülkede bulunan satış ağı, 36 bölgede 120 fabrikası, 33 binden fazla çalışanı ve yaklaşık 1700 Ar-Ge çalışanının verdiği inovasyon gücü ile dünyanın en önemli gıda üreticilerinden biri. Ajinomoto, ‘Sağlıklı Beslen, Sağlıklı Yaşa’ (Eat Well, Live Well) felsefesiyle yüksek kaliteli çeşniler, işlenmiş gıdalar ve içeceklerin yanı sıra gıda takviye ürünleri, sporcu destekleri, tarımsal ve hayvansal verimliliği artıracak ürünler, teknolojik ürünlerde kullanılan aminoasit bazlı bazı ürünlere kadar pek çok alanda üretimler gerçekleştiriyor.
Ajinomoto Türkiye kısmına değinecek olursak bugüne kadar yaptığımız 150 milyon USD’den fazla yatırım, Ar-Ge gücümüz ve sahip olduğumuz global ağ ile Türk yeme içme alışkanlıklarına ve damak tadına uygun yeni ürünlere odaklandık ve sektörümüzde pek çok ilki gerçekleştirdik. Örneğin; Bizim Mutfak için pazarın potansiyelini anlamak ve gelişimini takip etmek amacıyla yaklaşık 20 bin tüketiciye dokunduğumuz 50’ye yakın irili ufaklı araştırma yaptık. Yine Ipsos Türkiye ile yaptığımız Mutfak Kullanım ve Alışkanlıkları Araştırması ile 3 bin 500 kadın ile görüştük ve yaklaşık 30,000 bin yemek pişirme seansı gerçekleştirdik. Araştırmalarımız sonucunda markamızı “Besleyici, Pratik Mutfak” olarak yeniden konumlandırdık ve bu konumlamanın hakkını verecek yeni ürünler çalıştık. İlk olarak “Bakliyatlı Çorbalar” serimiz ile hazır çorba pazarını baştan tanımladık, “hazır çorba sadece toz olmak zorunda değil” dedik, %100 doğal bakliyat ve tahıl karışımından oluşan çorbalar çıkardık. Daha sonra bu seriyi bir adım daha ileri götürüp zenginleştirdik. Nisan 2019’da yeni “Bakliyatlı Superfoods Çorba” serimizi tanıttık. Yine bir örnek olarak evde en çok hazırlanan bir tür olan, ancak pazarda bulunmayan Kemik Suyu Bulyon’u et ve tavuk bulyon çeşitlerine ekledik. Ürüne çok inandık ve sonuçlar bizim beklentilerimizi bile aştı. Tüketicinin önemli bir ihtiyacını karşılamak için geliştirdiğimiz Kemik Suyu Bulyon sayesinde Bizim Mutfak, lansman döneminde bulyon pazarında indirim marketleri hariç son 6 senenin en yüksek ciro pazar payı olan %24,8’e ulaştı. Kemik Suyu Bulyon’un gördüğü ilgiyle birlikte planın ikinci aşamasına geçtik. Kemik suyu lezzetini pratik bir şekilde en sevilen çorba çeşitlerinde sunmak için çalışmalara başladık. Bizim Mutfak, böylece Türkiye’nin ilk “Kemik Suyuna Çorbalar” serisini geliştirdi. Ayrıca tuz kullanımının azaltılmasını desteklemek amacıyla da yine bir ilki gerçekleştirerek “%25 Az Tuzlu Bulyonlar” ve “%25 Az Tuzlu Çorbalar” ürünlerimizi tüketicilerin beğenisine sunduk.
Yine pandemi döneminde tüketici ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak Kemal Kükrer markamız için “Yudumluk Sirkeler” serisini çıkarttık. Sağlığını desteklemek amacıyla sirke içmek isteyen tüketicilerimize, pazarda bir ilk olarak birbirinden farklı, doğal ve katkısız içeriklere sahip, içimi kolay sirkeler sunduk. Özetle; pazarı inovatif ürünlerimizle yeni bir vizyon katarak büyüttük ve tüketicilerimiz için yeni segmentler açtık.
Ajinomoto açısından 2022 yılı hedefleri nelerdir?
Ajinomoto Türkiye olarak çok değerli iki ulusal marka olan Bizim Mutfak ve Kemal Kükrer markalarına sahibiz. Önceliğimiz bu iki köklü marka ile pazara değer katacak inovatif ürünlerle tüketicilerimizin ihtiyaçlarına cevap vermek ve onların hayatlarına katkıda bulunmaya devam etmek.
Orta ve uzun vadede ise Ajinomoto’nun Ar-Ge gücü ve global tecrübesi doğrultusunda Türkiye ve çevre ülkelerde yeni kategorilere girme fırsatlarını değerlendirecek, inovatif ürünlerimizle raflarda yer alarak yine mutfaklara besleyicilik ve pratiklik katacak ürünleri konumlandırmaya devam edeceğiz.
İhracat alanında yaptığınız çalışmaları aktarır mısınız?
Ajinomoto Türkiye olarak, 27 ülkeye Türkiye’deki fabrikalarımızda ürettiğimiz Bizim Mutfak ve Kemal Kükrer markalı ürünlerin direkt ihracatını yapıyoruz.
Kemal Kükrer yüzyılı aşkın tecrübesi ve kalitesi ile sirke kategorisine yön veren, global pazarlar için potansiyel vadeden bir marka. Pandemi döneminde Kemal Kükrer sirkesinin bütün dünyada etkili olabileceğini düşündük ve harekete geçtik. Coğrafi olarak büyüme hedeflerimiz doğrultusunda ihracat yaptığımız ülkeler arasına Japonya ve Peru’yu ekledik. Japonya’da Kemal Kükrer Gurme Elma Sirkesi ve Gurme Üzüm Sirkesi, Peru’da ise Gurme Elma Sirkesi ürünlerimizle farklı kültürlerin mutfaklarına lezzet ve sağlık katmaya devam ediyoruz. Aldığımız dönüşlerden de çok mutluyuz.
Bizim Mutfak markamızla da çorbadan bulyona, yemek harcından tatlıya kadar pek çok kategorimizle Almanya, Fransa, Hollanda gibi Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Irak ve Pakistan gibi ülkelerde de raflarda yer almaya devam ediyoruz. TEMMUZ2022