Asbank Yönetim Kurulu Başkanı Taştan Altuner, Asbank olarak hedefimiz KKTC’de ilk beş banka arasına girmek

KKTC’nin istikrarlı bankalarından biri olan Asbank, emin adımlarla yoluna devam ediyor. KKTC ekonomisinin zorlukları içerisinde yapılan yolculuğu ve gelecek ile ilgili düşüncelerini okuyucularımızla paylaşan Asbank Yönetim Kurulu Başkanı Taştan Altuner, bankacılığın işlem bazında az risk ve az kazanç işi olduğunu, kazancın işlem adedinin artırılmasıyla elde edildiğini ifade etti.  

KKTC bir dönem konut satışlarıyla ön plana çıktı. Şuanda gayrimenkul sektörüyle ilgili durum nedir?

İnşaat sektöründe yabancılara ciddi miktarda satışlar yapıldı ve olağan dışı şekilde ekonomi büyüdü. Fakat KKTC hükümeti aldığı kararlarla yabancılara satışın kısıtlanmasına sebep oldu. Onun dışında Güney Kıbrıs’ta Rumlardan kalan araziler üzerine inkişaf yapanları hedef alan girişimleri oldu ve KKTC’de inşaat sektöründe olan bir yatırımcıyı tutukladılar. Böyle olunca müteahhitler Güney Kıbrıs’a geçmek istemiyorlar. Tutuklanma korkusu devam ediyor. Yabancılara konut satışı hem Güney Kıbrıs hem de KKTC yönetiminin aldığı kararlarla durma noktasına geldi. Fakat bu süreç ülkedeki konut fiyatlarının çok yükselmesi nedeniyle belki de önümüzdeki sene içinde yaşanacaktı, yani fiyatların yükselmesine bağlı olarak yabancı talep azalacaktı. Dünyadaki diğer tatil beldelerinde olduğu gibi, Kıbrıslı yeni evli bir çiftin ev alabilmesi artık hayal oldu. Bundan sonraki süreçte konut fiyatlarının biraz gerilemesi bekleniliyor.

Türkiye gri listeye girdi ve yeni çıktı. Bu durum KKTC’deki bankaları nasıl etkiledi?

Kara para aklamasının önlenmesi için 2009-2010 yılından itibaren KKTC’deki bankaların yurt dışı işlemlerini tek tek kapatmaya başladılar. Türkiye o dönemde gri listede bile değildi. Fakat KKTC bankalarının işlem hacmi çok az olmasına rağmen siyasi olarak tanınmayan bölgede oluşumuz ve kumarhaneler nedeniyle yasaklı duruma düştük. Türkiye Vakıflar Bankası dışında bizim halen aracı bankamız bulunmamaktadır. Türkiye’deki diğer bankalar dahil, hiçbir banka bizim Amerikan Doları havalelerimizi yaptırmıyor. Kara paranın merkezi Londra ve New York’tur. Çünkü bizim kadar küçük bir ekonomi de kara para hemen tespit edilir. Bizim gibi küçük bir ekonomi de çantayla para getirseler Merkez Bankası dakikasında görüp bu kaynağın nereden geldiğini soracaktır. KKTC Merkez Bankası, Türkiye Cumhuriyetinin Merkez Bankasının bir şubesi gibi çalışıyor. Bankalarımız ciddi bir şekilde denetleniyor. Ayrıca hiçbir yerel banka da kara paraya girmek istemez. Çünkü biliyor ki kara paraya elini kaptırdın mı bankayı kaybetme riskiyle karşı karşıyasın. Bankacılık uzun vadeli bir iştir.  Onun için KKTC’deki bankaların böyle işlere aracılık yapacağını düşünmüyorum.

KKTC’deki bankaların denetimleri Türkiye’deki kadar sıkı yapılabiliyor mu?

Denetimler çok sıkıdır adada. KKTC’deki Merkez Bankası adadaki kurumların içinde işini en ciddi yapan kurumdur. 2000’li yıllarda KKTC’de bankacılık krizi oldu ve 200 milyon dolar kayboldu. Ada ekonomisi için büyük bir rakamdı. Oradaki mudilerin parasını devlet garanti etti ve bir ödeme planı çerçevesinde bütün mudiler eksiksiz tazmin edildi. Mudilerin parası Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan (TMSF) karşılandı, o zaman fon borçlandırılarak ödemeler tamamlandı, bankalardan alınan mevduat sigorta primleri ile TMSF borcu ödendi, halen bankalar yüksek oranda mevduat primi ödemesi yapıyor. Şu anda en yüksek giderlerimizden bir tanesi de TMSF prim ödemesidir. Devlet halkı ödedi fakat bizden de halen alıyor. Bankacılık az risk az kazanç işidir.

Bir dönem KKTC’deki bankaların Türkiye’de de banka veya finans kurumu açtığını gördük.

Evet bu işi yapanlar oldu, sonrasında da kapattı. Bir dönem Güney Kıbrıs bankaları da kendi ekonomilerinin üzerinde mevduat topladı. Toplanan para ile Doğu Avrupa ülkelerinde, Yunanistan’da yatırımlar yaptılar. Fakat 2008 ABD  bankacılık krizi Güney Kıbrıs bankalarını da vurdu ve orada da bankalar battı. Siz ada ekonomisi içinde yerel bir banka iseniz ona uygun davranmalısınız. Çok büyüme uğruna tanımadığınız ülkelere gittiğinizde riski yönetmeniz kolay olmuyor ve hata yapıyorsunuz. Asbank olarak bizde İstanbul’a yatırım yapmak istesek muhtemelen en riskli müşteriler bize gelecektir. Dolayısıyla biz bulunduğumuz pazarı büyütmeliyiz. Asbank olarak kendimize bir hedef koyduk adadaki ilk 5 banka arasına girmek istiyoruz. Bunun için de çalışmaya devam edeceğiz.

KKTC’de bankların sermaye açısından güçlü mü, halka kredi verebiliyor mu?

KKTC Merkez Bankası her üç ayda bir rapor yayınlamaktadır. Toplanan mevduatın 2/3 krediye dönüşüyor, 1/3 ise likiditeye dönüşüyor. Talep edilen kredileri karşılayabiliyoruz. Şu anda KKTC bankalarında kredileri sağlayacak iyi bir mevduat oluşmuştur.

Şu anda yaşanan enflasyon bankacılık sektörünü nasıl etkiliyor?

Enflasyon KKTC’de maalesef çok yüksektir. Maalesef adada kamu denetimi ve cezaları yok. Aynı ürün çok farklı fiyatlarla başka yerlerde satılmaktadır. Ürünlerin büyük bir kısmı Türkiye’den geliyor. Ama perakende fiyatların denetlenmesi gerekiyor. Devletin perakende sektörünü daha yakından takip ederek, fiyatların neden yükseldiğini ele alarak, önlem alması gerekiyor. KKTC’de en büyük sorun bankalar hariç, isteyen istediği kadar vergi ödüyor. Vergi rekortmenlerine baktığınızda bankalar ve telekomünikasyon sektörü var. Bunların içinde müteahhitler, çok para kazandıkları halde, maalesef yok. Böyle olunca da firmaların bilançoları gerçeği yansıtmıyor. Bankalar açısından bu durum sağlıklı değildir, kredi talebinde bulunan işletmelerin bilançoları incelendiğinde, bankacı “para verdiysen çıkmaya bak, vermediysen bulaşma!” kanaatine varıyor.

Enflasyon ortamında karlılık yüksek görünüyor fakat satılan ürünler yerine konulamıyor. Firmalarda bu dönemde vergiden ödemelerinden kaçıyor, sanırım.

Firmalar vergi kurallarına göre hareket etseler sermayelerini 4-5 yılda devlete bırakmak zorunda kalıyorlar. Firmalar getirdikleri bir ürünü 7-8 ay içinde sattıklarında, muhasebe Türk Lirası olarak tutulması nedeniyle, kurdan dolayı ciddi bir kazanç ortaya çıkıyor. Bu nedenle de firmalar vergi ödemekten kaçıyor. Enflasyon muhasebesini hiçbir ülke sağlıklı yürütemedi. Geçmişte İngiltere 1973 petrol krizi döneminde enflasyon muhasebesini denedi ama başarılı olamadı. Türkiye Cumhuriyeti’nin de KKTC’nin de en büyük sorunu enflasyondur. Enflasyonu oluşturacak politikadan uzak durmamız gerekiyor. Enflasyon en çok dar gelirli vatandaşları olumsuz etkiliyor.  

KKTC Maliye Bakanlığı bu süreçte nasıl bir politika izliyor?

KKTC’deki Maliye Bakanlığı bütçesine göre dağılım yapabiliyor. KKTC’de kamu çalışanlarına 6 ayda bir enflasyon oranında zam yapılıyordu. Bu yıl yüksek enflasyon var diye 4 ayda bir yapılıyor. Şu anda maaşlar düzenli ödeniyor. Fakat KKTC’de kamunun küçülmesi gerekiyor. Türkiye’den gelen yardımlar ile genelde alt yapı çalışmaları yapılıyor. Adadan topladıkları vergilerle de maaşlar ödeniyor. Bazı sektörlerde peşin vergi sistemine geçtiler. Burada kamunun giderlerini doğru yönetmesi gerekiyor.

KKTC için Türkiye’den su götürüldü, baraj yapıldı. Gelen suyla tarım ürünlerinin fiyatları düşmedi mi?

Adada öncelikle nüfus artışı oldu. Gelen su evlere verilmeye başlandı. Türkiye eğer suyu getirmeseydi ciddi miktarda susuzluk çekecektik. Fakat Anamur’dan gelen suyla maalesef tarım ürünü artışı yaşanamadı.

Asbank açısından 2024 yılı nasıl geçti?

Asbank olarak enflasyon ortamına rağmen bankamız reel olarak büyüme sağlayabildi. Etkinliğimizi ve müşteri sayımızı arttırdık. Rekor bir kar yapacağımızı düşünüyoruz. 2025 yılı için de şimdiden çalışmalara başladık. Bu dönemde teknoloji yatırımı yapıyoruz. Özellikle gençlerimiz şubelere uğramadan cep telefonundan işlem yapmak istiyor. Biz bu alana yatırım yaptık. Asbank Mobil uygulaması ile, Türkiye bankalarının gerisinde olmaklabirlikte, iyi bir noktadayız. ATM’lerimizi yenilemeye başladık. Akıllı ATM’ler kuruyoruz. Yeni ATM’lerimizde yatırılan para, döndürülerek çekiliş yapmak isteyen müşterilere kullandırılacaktır. Böylelikle ATM’lerimizde sürekli nakit bulunması sağlanacaktır. ATM’lerden TL dışında yabancı para alımlarıyla da ilgili çalışma yapıyoruz.

KKTC’deki halkın Asbank’a ilgisiyle ilgili çalışma yapıyor musunuz?

Güven endeksine baktığınızda yerel bankaların içinde en fazla güven veren bankalardan biriyiz. Bankacılık sektörü güven üzerinden yürüyor. Kültürü, ortaklık yapısı ve çalışmalarımızla bu güveni sağlıyoruz. 2026 yılında 40. yılımıza girmiş olacağız. İlk beş büyük banka arasında olmak için emin adımlarla geleceğe yürüyoruz.