AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken: 2020 de tam manada teknik sigortacılık yapmak zorundayız
Sigorta sektörü olarak ekonomik dalgalanmaları yönetmekte oldukça tecrübeli olduklarını ifade eden AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, “Her şeye rağmen sigorta sektöründe zor geçen 2 yılın ardından finansal gelirlerin neredeyse azalacağı zor bir yıl daha bekleniyor. 2020 de hem geçmiş yılların hasarını kapatmak, hem de yeni bir yıla daha iyi hazırlanarak geleceğe umutla yol almamız için bundan sonra tam manada teknik sigortacılık yapmak zorundayız” dedi.
Sigorta sektörünün son 4 yılına baktığımızda pirim artışında büyüme var gibi görünse de, durumun sıkıntılı olduğunu vurgulayan AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, “Maalesef sigortalı sayımız artış göstermediği için gerçek manada büyüyemiyoruz. Dolayısıyla, sektör olarak şapkayı önümüze koyarak Sigorta Birliği’nin önderliğinde gerek kamu sermayeli gerekse özel sigorta şirketleri el ele vererek gerçek anlamda büyüme hamlesi getirecek, sinerji yaratacak çalışmaların içersine girmeleri gerekmektedir” dedi.
Türkiye’nin 2013 yılından sonra sağlık sisteminde bir reform yaparak aile hekimliği kavramını gerçekleştirdiğini hatırlatan AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, “Onun üzerine biz sigortacılar tamamlayıcı sağlık sigortası denilen ürünü geliştirdik. Sigorta alanında dünya genelinde değerlendirirsek yeni bir ürün çıkarmak çok da kolay bir şey değildir. Türkiye’de 2013 de planlanıp 2014 de hayata geçen tamamlayıcı sağlık sigortası beş yılını doldurmadan sektörün lokomotif ürünlerinden biri olma seviyesine geldi. Bu tür reformların ötesinde, ülkenin ekonomik konjonktürünün yanında en zayıf kaldığımız durum Türkiye de sigorta konusunda farkındalık olmamasıdır. Ülkemiz çeşitli dönemlerde ekonomik ve siyasi sorunlar yaşamasına rağmen uzun yıllar sonra ekonomik kalkınma planlarının içerisine sigortayı koymuştur. Bundan sonrası için biz sektör oyuncuları olarak üzerimize düşen görevimizi yaparak doğru sigortacılık metotlarıyla en doğru ürünü satarak oluşacak hasarı hızlı bir şekilde ödeyeceğiz. Farkındalık yaratmanın birinci kademesi budur. İkincisi, müşterilerin ihtiyaçlarına göre doğru ürünü vereceğiz. Üçüncüsü yaratmak istediğimiz farkındalığı halka duyuracağız. Dördüncü madde ise kamu ile bir arada ortak çalışmalarla daha güvenli ve güçlü bir sigorta sistemi yapısı oluşturmaktır” diyor.
Yavuz Ölken, “Nisan ayında deklere edilmesine karşın henüz vücut bulamayan SDDK’nın kurulamamış olması bir çok alanda ivme kazanacak sigorta sektörünün kayıp bir yıl geçirmesine sebep olmuştur. Biz sigorta sektörü olarak bunu duyduğumuzda çok heyecanlanarak mutlu olmuştuk. Merkezi olarak bütün konularımızın tartışıldığı, devlet özel sektör bileşenli daha sağlam bir platformda sektörün tüm ekonomik ekosistemin içerisinde yer alacağı erk bir yapının kurulmasını bekliyoruz. 2019 sonuna doğru belli bir yapı oluşturuldu ve en iyimser tahminle 2020’nin ikinci yarısında faaliyete geçecek.. SDDK ve Sigorta Birliği ile birlikte yaratılacak sinerji, gerek BES gerekse tamamlayıcı sağlık sigortası alanlarında yapılacak yeni düzenlemeler sigorta sektörünü çok daha başarılı bir noktaya taşıyacaktır” dedi.
Sigorta sektörü olarak ekonomik dalgalanmaları yönetmekte oldukça tecrübeli olduklarını ifade eden Yavuz Ölken, “AXA Sigorta olarak gerek maliyet yönetimi yapmak, gerekse kişi başına ürettiğimiz prim başarımızın yanında bu güne kadar şirket olarak teknolojiye önem vermemiz ve bu alanda en fazla yatırım yapanların başında geliyor olmamız dalgalı dönemleri de en az hasarla atlatıp, başarılı olmamızı sağlıyor. Ama her şeye rağmen zor şartlarda 2 yıl geçirmiş olan sigorta sektörünün finansal gelirlerinin azalacağı zor bir yıl daha bekliyor. 2020 de hem geçmiş yılların hasarını kapatmak, hem de yeni bir yıla daha hazırlanarak geleceğe umutla yol almamız için bundan sonra tam manada teknik sigortacılık yapmak zorundayız. Günümüzde teknik verimlilik, dijital altyapıya yatırım yapmak, müşteri memnuniyeti sağlamak ve doğru fiyatlandırma yapmak çok daha önem kazanmıştır. Nasıl bir 2020 bekliyor diye sorulduğunda sektör olarak çok çalışılması ve iyi hazırlanılması gereken bir yılın bizi beklediğini söyleyebiliriz. AXA Sigorta olarak harcadığımız emeklerin karşılık bulacağına inanarak 2020 yılına her konuda çalışmalarımızı tamamlayarak hazırız” diyor.
2019 yılı gerek AXA Sigorta gerekse yönetici olarak kendisinin adeta bir sınav yılı olarak geçtiğinin altını çizen Ölken, “Sene başında belirlediğimiz ciro hedeflerimize ulaşmakta sorun yaşamamış olmamız elbette sevindirici. Teknik karlılığımız beklentilerimizin bir parça altında kalsa da, finansal karlılığımızda sorun yaşamamış olmamızdan dolayı 2019’da hedeflediğimiz karlılık oranını yakalamış olduk. Bizleri üzen beklentimizin altında kalan tek şey müşteri sayısının istediğimiz oranda artmamış olmasıdır. Bu sadece bizim değil, genel olarak tüm sigorta sektörü olarak sıkıntılı bir 2019 geçirdiğimizi gösteriyor. Geçtiğimiz yılı değerlendirmede önemli bir kriter olan müşteri ve acente memnuniyeti anketlerine baktığımızda AXA Sigorta’nın marka lideri olarak bir çok branş ve hizmetlerde en güvenilir marka sıralamasında çoğunlukla birinci olarak değerlendirilmesi 2019’daki beklentilerimizdendi. Dolayısıyla yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde sektörden pozitif olarak ayrışacağımız bir yıl olarak planlamıştık. Çıkan sonuçlara baktığımızda planladığımız hedeflere paralel bir yılı geride bırakmış olduk. 2020 hedeflerimizden biri de oldukça başarılı olduğumuz kurumsal ve ticari sigortacılıktaki başarımızı daha da geliştirerek hem kurumsal hem de bireysel müşterilerimizin her alanda çözüm ortağı olmaya devam ederken, güçlü dijital altyapımızı daha da geliştirerek sağlık sigortası ve tamamlayıcı sağlık sigortası alanında da iddialı olmak” dedi.
“Sigorta sektörünü ve son yaşanan gelişmeyle üç kamu sigorta şirketinin birleşmesini değerlendirdiğimizde, önümüzdeki resme daha olumlu bakmamız lazım” diyen Yavuz Ölken, sigorta sektörünün mutlaka büyümeye ihtiyacı olduğunu belirtirken yapılması gerekenlere dikkat çekti. “Sigorta sektörü, ölçek ekonomisini yaratmadan müşterilerine iyi hizmet veremez. Bunu yapabilmek için sigorta şirketlerinin birleşmesi veya kendi başlarına güçlü sermaye yapılarını oluşturmaları gerekmektedir. Çünkü güçlü sermaye farkındalık yaratmak adına yatırımlar, en iyi hizmeti vermek adına çalışmalar yapar. Bu açıdan baktığımızda, sigorta sektörü içerisinde önemli yere sahip olan üç kamu sermayeli sigorta şirketinin birleşme kararını son derece olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Bu tür birleşmelerin artmasının liberal bir pazar içerisinde sağlıklı bir sermaye gücü ve rekabet ortamına kavuşmasının yanında gelişime de ciddi katkılar sağlayacağına inanıyorum” dedi. OCAK 2020