Bitci CEO’su Onur Yeygün: Yatırımcının bir yatırım sepeti varsa kripto para gözü en fazla %10 olmalı
Kripto varlıklara ilişkin yasa yürürlüğe girdi. Yasa sonrası ortaya çıkan yeni dönemi anlamlandırmak için sorularımızı yönelttiğimiz Bitci CEO’su Ahmet Onur Yeygün, sektörün dinamiklerini ve yasa ile düzenlenen kripto varlık ekosistemini okuyucularımız için değerlendirdi.
Ülkemizdeki kripto para piyasası ile ilgili genel geçer neler söylemek istersiniz?
Türkiye kripto para sektöründe önde gelen ülkelerden biridir. Bunun en önemli nedeni genç nüfustur. Bunun haricinde yüksek enflasyon ve Türkiye’nin risk iştahının yüksek olmasını da nedenler arasında sayabiliriz. Yüksek risk iştahımız her konuda belirleyici bir özelliğimiz olarak ortaya çıkıyor ve bu özelliğimiz finansal ürünlere yaklaşımımıza da yansıyor. Bunların tümünü bir araya getirdiğimizde Türkiye’de kripto para adaptasyonunun çok yüksek olduğunu görüyorsunuz.
Enflasyonun yüksek olması da risk iştahını artırmaz mı?
Bu da bir etken ancak genel anlamda risk iştahımızın da yüksek olduğunu vurgulamamızda fayda var. Diğer taraftan enflasyonist ortam insanların kazançlarının daha riskli alanlarda değerlendirmelerini sağlar. Bu çerçevede dünyada kripto para kullanıcı sayısında ilk dörtteyiz ve piyasaya yön veren ülkelerden biriyiz diyebilirim. Düzenlemelerle beraber yapının daha sağlam temellere oturacağını düşünüyorum. Bu noktada tek endişem global yatırımcıların önünü kesecek bariyerlerin olmasıdır ki bu noktada yasa koyucunun pozitif bakış açısının olduğunu biliyorum.
Uluslararası çerçevede bir bakış getirirsek, bugün ABD’deki seçimlerin önemli konularından birinin kripto paralar olduğunu gözlemliyoruz. İki adayında kripto paralar konusunda vaatlerinin olması, kripto para piyasasının gücü olarak nitelenebilir mi?
Kesinlikle gösteriyor. Buradan da anlaşılacağı üzre yönetime talip olanlar kripto para piyasasını göz ardı edemiyor. Çünkü kripto para tutan insan sayısı çok yükseldi hatta sandıklarda ki yönelimi değiştirecek noktaya geldi diyebiliriz. Sadece Türkiye’de 12 milyona yakın kripto para kullanıcısı var. ABD’de ise durum 140 milyon seviyelerinde olduğu düşünülürse yöneticilerin bunu göz ardı etmeleri mümkün görünmüyor. Bu noktada ABD’deki adayların da bunu göz ardı etmesi kolay değil. Bunun dışında da ABD her ne varsa onun birinci ülkesi ve yönlendiricisi olmayı amaçlıyor. Akıllıca bakıldığında da bu yapının regüle edilerek yönlendirilmesini akıllıca buluyorum. Bu bir adaptasyon süreci önümüzdeki on yıl içerisinde sektörün farklı noktalara evirileceğini düşünüyorum. Bu durumu geçmişte bizdeki özel televizyon sürecine benzetiyorum. O dönemde de insanlar televizyon kurdular ve bu kuruluşların zaman içerisinde medyanın içerisinde regüle edilerek yerlerini aldığını gördük.
Enflasyonist ortamdan bahsetmişken faiz indirimlerinden bahsetmemek olmaz. Faiz indirimleri sektörü etkiliyor mu?
Faiz indirimleri kripto para piyasasındaki fiyatları etkiliyor. Faizin düşük olduğu dönemlerde insanlar riski ürünlerde olmayı tercih ederler. Faiz indirimleri olduğu dönemde insanlar riskliden az riskliye doğru yatırım yapma eğilimi içerisinde olurlar. Sırasıyla bunlar kripto paralarda bitcoindir sonra altcoinler gelir, devamında forex ve altın diye sıralayabiliriz. Faiz indirimi olmak zorundadır. Faizin yüksek olduğu dönemlerde ekonominin durma noktasında olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü bu dönemde kimse parasını yatırım yapma amacı ile kullanmak istemez. Bu nedenle yatırım yapılması için faizlerin düşürülmesi gerekmektedir. Dolayısıyla pandemide yaşanan para bolluğunun toparlanması için faizler artırıldı. Hem Türkiye’de hem de dünyada bu dönemin sonuna gelindiğini gözlemliyorum. Bu çerçevede faiz indirimlerinin geleceğini ve önümüzdeki üç yıl bir para bolluğunun yaşanacağını söyleyebilirim.
Forex piyasasında insanların canının çokça yandığını gözlemledik. Risk konusunu biraz açabilir miyiz?
Riski bıçak padoksu ile anlatmayı seviyorum. İnsanlar bir bıçak aldığında onunla çok iyi bir yemek de yapabilir, suç da işleyebilir. Ben genel olarak alet edavatı suçlamamak yönünde hareket ederim. Forex sadece kaldıraç üzerine kurulu bir düzendir. Bu çerçevede de kaldıraçlı işlemler hangi platformda olursa olsun risklidir. Her şeyin en risklisi kaldıraçlı işlemlerdir. Daha açığı elinizin açık olduğu bir kumardır. Bir noktada da bütün varlığınızı kaybettiğiniz bir ortama döner. Global borsalarda kripto para alanında kaldıraçlı işlemler var. Biz de ise ilk günden beri kripto para piyasasında kaldıraçlı işlemler yasak. Yasak olmasaydı da ben kendi işlemlerimde kullanmak istemezdim. Tokenlerde spot işlemler olur. Bu doğrultuda da spot işlemlerde zarar edebilirsiniz çünkü bu alanda taban ve tavan gibi kavramlar yoktur. Mesai saati yoktur işlem saati yoktur. 7/24 işlem yapılır. Başlayan düşüşte önünü alamazsınız. Bir günde iki kat üç kat fiyatlar düşebilir. Yeri geldiğinde de yirmi kat otuz kat arttığı zamanlarda olur. Ancak spot olarak aldığınız ürünün bugün değeri çok düşse de yarın çıkma ihtimali var. Ancak kaldıraçlı işlemlerde bu yoktur. Kaldıraçlı işlemlerde yok oluyorsunuz. Bu nedenle forex kaldıraçlı işlemler yapmak için kurulduğu için forex çok daha riskli bir üründür. Ancak kripto paraların da kendine has riskleri vardır. Bu nedenle kripto para yatırımcılarına tavsiyem kaybettiklerinde hayatlarını zora sokmayacak tutarlarla yatırım yapmalarını öneriyorum. Çünkü kripto para tabiatı gereği volatildir. Bu nedenle insanların önce evinin kirasını ödedikten sonra, çocukların rızklarından feragat etmeden yatırım yapmaları gerekiyor. Kripto para borsalarının en büyük sorumluluğu siz paranızı çekmek istediğiniz zaman paranızı verebilmesidir. Fiyatların düşmesi veya yükselmesi onların sorumluluğunda değildir. Bu çerçevede kaldıraçlı işlemler forexte olduğu gibi kripto parada da çok risklidir. O nedenle uluslararası arenada muhatap bulamadıkları borsalarda işlem yapmak yerine muhatap bulabilecekleri ülkemizde yerleşik firmaları tercih etmeleri gerekiyor. Diğer taraftan yatırımcının bir yatırım sepeti varsa kripto para gözünün en fazla %10 olmasına dikkat etmeleri gerekiyor.
Ülkemizde yapılan düzenlemelere dönersek, yapılan çalışmalar ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Düzenlemelere çok iyi çalışıldığını düşünüyorum. Beklentimin çok üzerinde bir çalışma ortaya çıktı. Bu performansa Tübitak’ın büyük etkisinin olduğunu düşünüyorum. Bunun yanında BDDK ve SPK tarafının da iyi performans gösterdiğini düşünüyorum. Bu çerçevede de iyi bir yasa ortaya çıkardılar ve yatırımcıyı koruyan bir yasa oldu. Firmalarında hayatını zorlayan bir yasa oldu. Bu süreçte lisans başvurusu süreci devam edenler var, daha başvurularını yapmayanlar var, başvuruları kabul görmeyenler ve bu doğrultuda tasfiye sürecine girenler var. Bunun sonucunda sektör SPK’ya haiz finans şirketleri olarak hayatlarına devam edecekler. Düzenlemede bizi zorlayan en önemli hususlardan biri de çalışanlara yüklenilen sorumluluklar ve bu çerçevede verilecek cezalar oldu. Bu çerçevede çalışan bulma açısından bizi zorluyor. Bunların dengesini bulmaya çalıştığımız bir dönemden geçiyoruz. Her şeye rağmen yapıcı ve kullanıcıyı koruyan bir yasa olduğunu söyleyebilirim.
Yasa sonrası kullanıcılarda bir azalma oldu mu?
Hayır tam tersine kullanıcılarda artış olduğunu gözlemliyoruz.
Global borsalar ile ilgili nasıl bir düzenleme getirildi?
Global borsalara Türkçe dil yasağı getirildi. Türkiye’de ofisi olmayan, vergi ödemeyen, denetlenme şansı olmayan global borsalar, Türkçe dille burada hizmet veremiyorlar. Bu noktada geçen hafta içerisinde birçok firma Türkçe sayfalarını kapadılar. Bu doğrultuda Türkçe tanıtım faliyeti de yapamayacaklar. Yasa koyucu bu işin global ruhuna dokunmadı. Yasa koyucu bu platformların tamimiyle erişimini kapatabilirdi, bunu yapmadılar. Yapsalardı da önüne geçilemezdi. O açıdan çok doğru bir yaklaşım ortaya koyulduğunu söyleyebilirim.
Yasa ne kadar sürede oturur?
Şuan tebliğler çıkarılıyor. 2025’in ilk çeyreğinde sonuca ulaşılmış olur. Lisanslar alınmış bitmiş olur, kalanlar kalır gidenler gider, yumuşak bir geçişle yolumuza devam ederiz.
Global yatırımcı açısından durum nasıl? Bunu zamanla gözlemleyebiliriz. Türkiye onlar için dikkate değer bir pazar, o nedenle göz ardı edemezler. Ancak yasa daha lokal bir alanı tarif ettiği için global borsaların bu lokal düzenlemelere uyup uyamayacağını zamanla göreceğiz. Şuan burada bir ofis açmak ve faaliyet göstermek konusunda çok istekliler ancak zaman neyi getirecek yaşayıp göreceğiz.