Bugün dünyada ticari araç kiralanamayan tek ülkeyiz
Araç kiralama sektörü olarak, zaman zaman gerek olumsuz piyasa şartları gerekse mevzuat bakımından önlerine çeşitli engel ve sorunlar çıkabildiğini, TOKKDER olarak birçok sıkıntıyı kendi içinde çözebildiklerini ifade eden TOKKDER (Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği) Başkanı İnan Ekici, “Ancak, sektör olarak önümüzdeki en önemli engel ticari aracın kiralanamıyor olmasıdır. Bugün dünyada ticari araç kiralanamayan tek ülkeyiz. Özellikle AB de ticari araçların kiralanması yönünde ciddi teşvikler varken ve Leaseurope üyesi olmamıza karşın ülkemizde bunu yasal mevzuatlardan dolayı gerçekleştiremiyor olmamız hem pazarı hem kendini geliştirmek için çaba sarf eden araç kiralama şirketlerinin önündeki bir engel olarak durmaya devam ediyor” dedi.
TOKKDER çatısı altında şimdilik 129 kiralama şirketinin yer aldığını ifade eden İnan Ekici, “Sektör olarak, günlük, şoförlü ve uzun dönem kiralama modelleri olmak üzere çeşitli hizmet modellerini uygulayan irili ufaklı 129 üyemiz var. Bugün dünyada yeni jenerasyonlarla birlikte bakış açıları da değişime uğruyor. Eskiden insanların hedefinde ev ve araba alma rüyası vardı. Yeni jenerasyonda satın almaktan çok kiralama ve paylaşım modellerini benimseyen bakış açısıyla birlikte, yeni bir trend oluşturmaya başlamıştır. Dünya ortalaması olarak satın alınan bir araç günde 58 dakika kullanılmaktadır. Dolayısıyla, insanlar günde 58 dakika kullanacağı bir araca binlerce lira parayı bağlamak yerine, paylaşım sistemiyle o parayı daha efektif kullanacağı alana yatırıyorlar. Burada ana fikir “paylaşım ekonomisi” olduğu düşünüldüğünde, yakın gelecekte tüm dünyayı kapsayacak bir model olacaktır” dedi.
Günlük kiralama sisteminin dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok hızla büyüyen bir sistem haline geldiğinin altını çizen Ekici, “Bunun gelişiminde şirketlerin daha rasyonel düşünmesi, uçak kullanımının artması ve iç turizmin artarak insanların araç ile gezerek birkaç günlük yeni yerler görme arzusu önemli bir artı sağlamıştır. Türkiye’nin dünyaya açılışı son 30 yılda gerçekleştiği düşünülürse, gelişmiş ülkelerin uzun yıllardır kullandığı sistemleri bizler daha yeni yeni keşfettiğimizi söyleyebiliriz. Operasyonel Filo kiralama sistemi de son 20 yıldır keşfettiğimiz sistemlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Gelişmiş ülkeler ile kıyaslandığında oldukça geç keşfettiğimiz Filo Kiralama Sisteminin gelişimine baktığımızda, son yıllarda dünya ortalamasının çok üzerinde bir gelişme sağlayan bu pazar, tıpkı turizm sektörü gibi her yıl %15-20 oranında büyüyor. Operasyonel Filo kiralama sisteminin ülkemizdeki gelişimi son derece olumludur. Başta büyük şirketler olmak üzere KOBİ işletmelerinin de Filo Kiralama sistemine dahil olmaları, bu alanda verilen hizmet kalitesinin yarattığı memnuniyet ve daha önemlisi araç satın almaya ayıracağı parayı işletmeye kaynak ve yatırım olarak
bağlaması son derece verimli sonuçlar yarattığı görüldükçe, şirketler aracı satın alıp kullandığında “Aylık elde tutma maliyetim ne? Kiraladığımda bana olan maliyeti nedir?” diye baktıklarında kiralama ile yapılan aylık harcamalar şirketler için çok daha uygun bir harcama olarak karşılarına çıkıyor. Böylece pazar her geçen yıl ciddi oranda gelişim sağlamaktadır” diyor.
Türkiye’de, operasyonel kiralama alanında yıllık satın alınan araç sayısının 150 bin dolayında olduğunu hatırlatan İnan Ekici, “Bu sektörde pazarın büyük bir bölümünü ilk 15-20 şirketin yaptığı göz önüne alındığında, dolayısıyla bizlerin satın alma gücü küçük bir işletmeden çok daha fazladır. Biz filo kiralama şirketleri olarak, daha uygun kredilerle araçları piyasadan çok daha uygun fiyatla satın alıyoruz. Bakımlarını daha uygun fiyatlarla yapabiliyoruz. İkinci elini uzman ekiplerle daha iyi fiyata satabiliyoruz. Burada yarattığımız bütün bu ekosistem içerisinde yarattığımız faydanın bir kısmını şirketlerimizin yaşaması için kendimize ayırıyoruz. Kalan kısmını da müşterilerimize verdiğimiz hizmet ile fayda ve tasarruf olarak aktarıyoruz. Operasyonel filo kiralamanın dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla gelişmesinin sebebi budur. Operasyonel kiralama ağırlıklı olarak bir finans işi gibi görünse de yol yardımında filonun bakımı ve yönetimine kadar birçok farklı işin bir arada yapıldığı bir operasyon organizasyonudur” dedi.
Dünyadaki operasyonel kiralama sektörüne bakıldığında, yaklaşık 16 milyon adet aracın operasyonel kiralama sistemi içerisinde hizmet verdiğinin altını çizen İnan Ekici, “Bugün Türkiye de kiralanan araç sayısı 360 bin dolayındadır. Operasyonel kiralama sistemi içerisinde, gelişmiş dünya ülkelerinde kurumların sahip olduğu araçların yüzde kaç oranının operasyonel kiralama sistemine dahil olduğuna bakmak lazım. Türkiye’de kurumların yaklaşık 2.4 milyon araç kullandığı düşünülürse, kiralanan 360 bin araç ile bu oran % 15’lerdedir. Bu oran gelişmiş ülkelerde %45-50 civarındadır. Hatta, Amerika’ya baktığımızda genel araç sayısının %70’lik kısmı operasyonel kiralama sistemi içerisinde yer almaktadır. 20 yıl önce, Türkiye’de şirketlerimizin sahip olduğu araçların sadece %3 gibi küçük bir kısmının operasyonel kiralama sisteminde yer aldığı, bugün ise %15’lerde olduğu düşünülürse, dünya ile Türkiye’yi kıyasladığımızda daha gidecek çok yol var. Pazarın her yıl %15 civarında büyümesi ve gelişimi konusundaki en önemli güvencemiz, son 10-15 yılda ciddi oranda sayısı artan ve gelişen KOBİ’lerimizin operasyonel kiralamayı keşfetmesinin yanında TOKKDER üyelerinin de her geçen yıl çok daha iyi hizmet sunmaya başlamasıyla, satın almak yerine kiralamak yakın gelecekte ekonominin önemli bir ayağı olacaktır. Sektör olarak, zaman zaman gerek olumsuz piyasa şartları gerekse mevzuat bakımından önümüze çeşitli engel ve sorunlar çıkabiliyor. TOKKDER olarak birçok sıkıntımızı kendi içimizde çözebiliyoruz. Ancak, sektör olarak önümüzdeki en önemli engel ticari aracın kiralanamıyor olmasıdır. Bugün dünyada ticari araç kiralanamayan tek ülkeyiz. Özellikle AB’de ticari araçların kiralanması yönünde ciddi teşvikler varken ülkemizde bunu gerçekleştiremiyor olmamız hem pazarı hem kendini geliştirmek için çaba sarf eden araç kiralama şirketlerinin önündeki bir engel olarak durmaya devam ediyor. 2009 yılında kiralanması yasaklanan ticari araçların satışlarının seyrine bakıldığında her geçen yıl azaldığı gibi, bugüne gelindiğinde yaşlanmış bir ticari araç filosu oluşmaktadır. Bir ülke kalkınıyor, üretiyor ve sanayisi gelişiyorsa dolayısıyla ticari taşımacılığı da artacaktır. Sonuçta yenilenemediği için yaşlanan ticari araçlar yollarda çok daha fazla tehlike arz etmektedir. Bu noktada sektörü etkili biçimde ileri taşıyacak olan her türlü uygulamayı elbette destekliyoruz” dedi. Son yıllarda, büyük şehirlerimizin yanında Anadolu’nun önemli kentlerinde de operasyonel kiralama sistemini keşfedilmeye başlandığını ifade eden Ekici, “Türkiye genelindearaç kiralama işi yapan şirket sayısı 4 binin üzerinde olduğunu tahmin ediyorum. TOKKDER üyesi olan 129 şirketin 2 yıl içerisinde 400 olması için çalışıyoruz. Anadolu’da kurulu şirketlerin de TOKKDER bünyesine katılması önemlidir. Güçlü bir meslek örgütü olmayan bir sektörün geleceğe güvenle yürümesi zordur. Yeni Yönetim Kurulu olarak hedefimiz 2 yıl içerisinde TOKKDER’i çok daha geniş bir kitleye ulaşmış bir meslek örgütü haline getirmektir. Biz TOKKDER olarak 129 üyemizle gerek paylaşım, gerek günlük kiralama ve gerekse operasyonel kiralama konusunda geliştirici bilgiler paylaşırken, dünya ve Türkiye kamuoyunun nabzını tutarak zaman zaman devlet birimleri bazen de çeşitli sivil toplum örgütleriyle işbirliğine giderek müşteri gözüyle beklentileri analiz ederek üyelerimize beklentiler doğrultusunda yönlendirici çalışmalar yapan bir vizyon ile hem sektör temsilcileri hem de müşterilerimiz açısından daha güçlü bir yapının ortaya çıkması için çalışmalar yapıyoruz. Operasyonel kiralama sisteminin yaygınlaşması beraberinde kayıt dışılığın önüne geçmiştir. Dolayısıyla, bu yapı devletin kontrol mekanizmasına da yardımcı olmaktadır. Bu sayede, taşımacılıkla birlikte kiralanan aracın kontrolü güvenli bir şekilde sağlanmış olursunuz. Sektör olarak 2017 yılında 7 milyar TL vergi ödedik. Operasyonel kiralama firmaları olarak 2018 yılının ilk 3 ayında 3 milyar TL araç yatırımı yaptık. Bu araçların tüm vergilerini ödeyerek kayıt altına aldık. Dolayısıyla, biz diyoruz ki; önümüzü tıkayan yasal mevzuatların kaldırılması ve hatta özel teşvik uygulamalarıyla her yıl %30 büyümemizin önü açılmalıdır. Sektör olarak hükümetten istediğimiz en önemli adımlardan biri de, Karayolu Trafik Kanun’da belirtilen ‘işleten sıfatı’ konusunda gerekli yasal düzenlemenin yapılmasıdır. Günlük / kısa dönem araç kiralamalarında, motorlu aracı kiralayanın söz konusu motorlu araç ile bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın sahibi olan kiralama şirketi aracın işleteni kabul edildiğinden doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaktadır. Bu düzenleme günlük / kısa dönem araç kiralama sektörü için büyük sorun teşkil etmektedir. Bu sorun ancak, araç kiralamalarında, kiralamanın bir sözleşme ile belgelendiği durumlarda, günlük / kısa dönem veya uzun dönem kiralama ayrımı yapılmaksızın, kiralama sözleşmesinde belirtilen kiralama süresi boyunca işleten sıfatının, sadece aracın kiracısında olması yönünde kanuni bir düzenleme yapılması ile çözülebilecektir. Sektörümüzün bir diğer sorunu ise trafik cezaları ile ilgilidir. Araç kiralama şirketlerinin sahip olduğu araçların tescil plakasına uygulanan trafik idari para cezaları söz konusu araçların sahibi olan araç kiralama şirketlerine tebliğ edilerek tahsil edilmektedir. Söz konusu cezaların doğrudan aracın kiracısına tebliğ edilmesi yönünde bir kanuni düzenleme yapılması sektörün önemli bir sorununa çözüm olacaktır. Bir diğer önemli sorun ise kiralık araç hırsızlıklarıdır. Zaman zaman belirli suç örgütleri tarafından gerçekleştirilen kiralık araç hırsızlıkları konusunun mercek altına alınması, bu tür olayların organize suç kapsamında değerlendirilerek acil olarak çözülmesi hem Türkiye’nin terör eylemleriyle ilgili güvenliği hem de kiralama şirketlerinin risklerini doğru yönetebilmeleri açısından büyük önem taşımaktadır. Eğer bu konu İçişleri Bakanlığı tarafından ele alınırsa ülke güvenliği açısından çok ciddi katkı sağlayabilir. Otellerde olduğu gibi, kiralanan her aracın bilgisini emniyet ile paylaşıyoruz. Ülkemizin güvenliği için yapılmakta olan bu uygulamanın artık dijital ortamda daha hızlı ve pratik şekilde yapılabilmesini arzu ediyoruz” açıklamasında bulundu.