Bütün dünya mevcudu korumak ya da birikeni harcamak yönünde bir tercih ile karşı karşıya

Bridge Denizcilik Genel Müdürü Şendoğan Göksu:

Dış ticarette yaşanan gelişmeler gemi taşımacılık sektörünü de beraberinde etkiliyor. Bu doğrultuda navlun fiyatlarının gerilediği bir dönem yaşanıyor. Gelişmelerin sektörde küçülme yönünde bir döneme mi işaret ettiği yönündeki sorumuzu yöneltmek için bir araya geldiğimiz Bridge Denizcilik Genel Müdürü Şendoğan Göksu, farklı senaryoları okuyucularımız için değerlendirdi.

Dış ticarette global anlamda sorunlar yaşandığından yola çıkarak gelecek ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?

O kadar çok para basıldı ki bu paraların geri dönüşünü sağlamak oldukça güç. Bu noktada faiz artırımlarının da bir sonu olduğunu ve faizlerin artırılmadığı bir döneme doğru adımlar atıldığını söyleyebiliriz. Bu dönemde dış ticaret açısından bir rahatlama olacağını öngörebiliriz. Ancak bu durum para bolluğuna işaret eder mi emin değilim.

Türkiye bu ortamdan nasıl etkilenir?

İyi yönetebilirsek Türkiye için güzel bir döneme doğru ilerlediğimizi ifade edebiliriz. Tüm bu rahatlama içerisinde Çin ile insanların iş yapmak istememeleri bizim önümüzü açacaktır. Avrupa Çin’deki sorunlardan ürküyor. Siyasi olarak artan gerilim ister istemez ticareti de etkiliyor. Bu ortamda Çin’deki fabrikaların bile dışarıya çıkma eğiliminde olduğunu görüyoruz. Bu durum da Türkiye’nin önünü açacaktır. Örneğin tersanelerimiz Çin’e gitmek istemeyen küçük bir yatırımcı kesimini dahi çekebilirse bizim için büyük bir adım olur. Çin için oluşan antipatinin iyi kullanılması gerekiyor.

Bu gelişmeler Lojistik sektörüne nasıl yansır?

Çin’den gelip buradan dağıtılması veya burada üretilip dağıtımının yapılması senaryolarının ikisinde de Türkiye’de lojistik sektörü olumlu etkilenecektir. Bu beklenti de değildir, yansımalarını bugünden görebiliyoruz.

Gelişmelere cevap verecek kapasiteye sahip miyiz özellikle deniz taşımacılığı açısından?

Denizcilik uluslararası yapılan bir iş sadece Türk gemilerini dikkate alarak konuyu ele almamak gerekir. Daha global anlamda bir değerlendirme yapmamız gerekir. Türkiye lojistik olarak avantajlar elde ettiği zaman bunun sektörümüze yansımaları olacaktır.

Yunanistan ile bu konuda ortak hareket edebilir miyiz?

Denizcilikte bir husumetin olduğunu düşünmüyorum. Doğal olarak bugün yapılan işbirliklerinin yarında yapılacağını söyleyebiliriz. Denizcilik çok beynelmilel bir iştir. Sektörde Türk veya Yunan ayrımı söz konusu olamaz. Zaten geminin bayrağına bakıldığında bu türden ayrışmalar yapabilmek mümkün değil. Denizcilik açısında bakıldığında iki ülke denizcileri birbirine en yakın dosttur. Onlarda Türkiye’nin büyüklüğünü de biliyorlar ve bu doğrultuda işbirliğinin kendileri için faydalı olacağının farkındalar.

Tüm bu gelişmeler çerçevesinde lojistik merkez olma ya da enerji merkezi olma hedefimizi gerçekleştirmemiz AB ile ilişkilerimize olumlu yansır mı?

Türkiye’nin onlar için tercih edilir olduğunu söyleyebilirim. Tercih ederler mi, bilemem. Ticari olarak bakıldığında ülkeler karlı olan seçeneği ya da menfaatine olan seçeneği seçmekten geri durmayacaktır. Bu konuya ahlaki değerler çerçevesinde bakmazlar, ticaret kendi kuralları içerisinde seyrine devam eder. Çin’den kalkınca direk Tayvan’a gidemiyorsunuz ancak Japonya’da küçük bir ada parçasına uğradıktan sonra aldığınız belge ile Tayvan’a gidebilirsiniz. Ancak tüm bu gelişmeler hayata geçtiğinde bizim bunu kontrol etmemizden veya bu çerçevede çok karlı işler yapmamızdan hoşnut olacaklarını sanmıyorum. Fakat her hâlükârda bu durum onların menfaatine olacaktır.

Lojistik rakamlarının azaldığı bir dönemi yaşıyoruz. Bu durum firmaları nasıl etkiliyor?

Şuanda lojistik firmaları zarar etmiyorlar. Denizcilik zor bir iştir, bir gayrimenkul yatırımı gibi düşünülemez. Bu dalgalı yapıda bu işi yapan insanların karlı bir iş yapması esastır. Karlı bir iş yapması zorlu dönemi atlatmasını sağlar. Faizler artıyor ve bu, Avrupalının alışık olmadığı bir durum. Yatırım yapma isteklerinin bu ortamda azaldığını gözlemliyoruz. Bunun yanında enerji krizi nedeni ile üretimlerin düştüğünü görüyoruz. Tüm bu faktörleri göz önünde bulundurduğunuzda dünyada bir küçülme bekleniyor. Bu durumda gemi taşıma sektöründe düşüşler yaşanmasına neden olacaktır.

Yaşanan bu gelişmeler paralelinde yeni gemi yatırımı yapar mısınız?

Bu ortamda koster tonajı dediğimiz Avrupa ve Akdeniz çanağında iş yapabilecek kuru yük gemileri için maalesef yatırım yapmam. Hatta mümkünse geri çekilmek lazım diyeceğim ancak her geçen gün bu safhayı da geçiyoruz. Bekleme zamanı. Mevcudu koruyarak yola devam etmek gerekiyor. Bunun aksi görüşünde olan bir kesim de var. Bu kesim enflasyonist bir ortamda ne yapacağını bilmediği için gemi satın almayı tercih edebiliyorlar.

Gemi taşıma sektöründe fiyatlar ne kadar düştü?

% 20’lik bir düşüşten bahsedebiliriz. Bu rakam çok büyük değil. Marketin gidişatına göre esas düşüşün yılbaşından sonra gerçekleşeceği yönünde bir beklenti var. Eğer faiz artışlarında durağan bir dönem olursa bu senaryonun gerçekleşmeyeceğini söyleyebiliriz. Bütün dünya mevcudu korumak ya da birikeni harcamak yönünde bir tercih ile karşı karşıya.

İyimser senaryo hayata geçerse tekrar gemi alımı yapılabilir mi?

Elbette, yılbaşından sonraki periyodu görüp ona göre hareket etmek en doğru tercih olacaktır.

Gıda ile ilgili özellikle tahıl koridoru ile ilgili bir konu analiz edilerek, bu alandaki gelişmelerin sektöre bir ivme kazandırıp kazandırmayacağı ifade edilebilir mi?

Bu konu beklentilerin altında kaldı diyebiliriz. Tahıl koridorundaki beklemeler armatörlerimizin dikkatlerini başka yöne çevirmelerine neden oldu. Kurulan sistem gereği gemi öncelikle İstanbul’a konumlandırılıyor. İstanbul’a gelip demir atıp sıranızı bekliyorsunuz. Sonrasında denetleme mekanizması devreye giriyor ve bu mekanizma müthiş yavaş ilerliyor. Devamında nereye giderseniz gidin tekrar İstanbul’a dönüyorsunuz ve sıranızı bekliyorsunuz. Süre uzadıkça denizcilerin sigorta maliyetleri artıyor. Bu durum firmaların karlılığını olumsuz etkiliyor. Ancak sigortasız hareket edebilirseniz çekilir bir durum olabilir. Ancak Türk armatörlerin sigortasız iş yapacaklarını zannetmiyorum

Koridorun sektöre hiç faydası yok mu?

Muhakkak oldu sadece beklenti hatırladığım kadarıyla daha yüksekti bu arada  445 gemiden bahsediliyor, bu gemilerin piyasada olmaması diğer gemilerin daha fazla iş bulabilmesine de neden oldu. Bu durum da navlunları daha diri tuttu diyebiliriz. OCAK2023