DÜNYADA 2022 YILINDA YAŞANAN ENERJİ POLİTİK OLAYLARA GENEL BİR BAKIŞ

      Prof. Dr. A. Beril Tuğrul

Giriş

2022 yılında yaşananlar için şüphesiz, farklı yönlerden ve farklı bakış açılarıyla değerlendirmeler yapılabilir. Ancak burada, yaşanan küresel hemen her olayın arka planında yer alan enerji politik olaylar ve enerji konusundaki yaşananların önemlileri, küresel bakış açısıyla ele alınarak irdelenmesi benimsenmiş bulunmaktadır.

2022 Yılı gerçekten, enerji politik açıdan hayli yoğun olayların yaşandığı bir yıl olarak kendini göstermiştir. Bu olaylar içinde enerji politik gelişmeler o kadar etkin olmuştur ki; hem siyasi hem ekonomik ve hem de toplumsal olayların enerji politik olarak tetiklendiği gözlenmiştir. Bu bağlamda şunu da belirtmek gerekir ki; önceki iki yılda etkin olan COVID-19 pandemisi nedeniyle yaşananların yansımaları henüz tümüyle geçirilememişken 2022 yılında ortaya çıkan enerji politik, ekonomik ve siyasi krizler dünyayı küresel ölçekte etkiler olmuştur. Burada, dünyada gözlenen enerji ile ilgili olayların öne çıkanları betimlenmeye çalışılacaktır.

Dünyada 2022 Yılında Enerji Konusunda Yaşananlar

Dünyada, 2022 yılının en önemli enerji politik olayının, Ukrayna’da yaşananların enerji politik küresel yansımaları olduğu üzerinde fikir birliği oluşmuştur. Önceleri, Rusya ve Ukrayna arasında oluşan bölgesel bir gerilim ve çatışmaymış gibi görünen olaylar, kısa sürede küresel boyutta etkileri tetikleyerek gündemlerin baş köşesinde yerini almış bulunmaktadır. Burada ana paradigmanın enerji politik olduğu da hemen kendini göstermiştir.

Bilindiği üzere Ukrayna, Rusya’nın AB (Avrupa Birliği)’ne doğal gaz ihracatı açısından (ana arter) enerji geçiş bölgesi olarak yer almaktaydı ve önemli bir stratejik enerji terminal ülkesi niteliğini taşımaktaydı. Bu bağlamda Ukrayna’nın, enerji kaynağı bölgeleri için önemli olan enerji talep güvenliği ile enerji ithalatçı ülkeler için öne çıkan enerji arz güvenliği metaforları arasında enerji politik bağlamda denge ve uyum politikasını uyguluyor olması gerekmekteydi. Oysa Ukrayna, taraflardan biriyle entegre olmak konusunda (Rusya’nın muhalefetine rağmen NATO ve AB’ye girmek istemesi ile ilgili) irade belirtmiştir. Bu durum, önce 2022 başında kuvvetli bir gerilim ortamı yaratmış takiben 24 Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna topraklarına girmesiyle sıcak çatışma şartları olarak ortaya çıkmış ve son olarak da savaş nitelemesi kazanacak şekilde olaylar büyümüştür.

Hal böyle olunca, Ukrayna’da yaşananlar nedeniyle ABD (Amerika Birleşik Devletleri) ve AB (Avrupa Birliği) Ukrayna’ya, savunma sistemleri ve finans desteği verip, Rusya’ya da çeşitli ekonomik ve siyasi yaptırımlar uygulayınca, olay küresel bir nitelik kazanmıştır. Rusya’dan da AB’ye yönelik (enerji akışlarını kısma veya kesme, enerji kaynağı ödemelerinin rubleyle ödenmesi, fiyat yükseltme vb. gibi) enerji politik karşı hamleler gelmiştir. Ayrıca Rusya’nın, Çin ve Hindistan’a yöneldiği de gözlenmektedir. Ayrıca, batı yaptırımlarını uygulamayan ülkelere Rusya. AB’ye verdiğine göre nispeten daha uygun fiyatla enerji kaynağı ihracatı yaptığı ve bu ülkelere ihracat miktarını da artırdığı görülmektedir.

Yaşanan olaylar sonucunda 2022 yılı boyunca, Ukrayna’dan AB’ye ana arter enerji boru hatlarından iletilmekte olan petrol ve doğal gaz akışı önce azalmış ve nihayet durma noktasına kadar gelmiştir. Benzer şekilde Belarus üzerinden geçen Yamal enerji hatlarından da akışın kısıtlanmaya başlandığı da gözlenmiştir. İlaveten Baltık üzerinden Rusya ile Almanya arasında yeni çekilmekte olan Kuzey Akım-2 enerji hattının çekilmesi durdurulmuş takiben Kuzey Akım-1’de akış azaltılmıştır. Ekim 2022’de ise, hem Kuzey Akım-1 ve hem de Kuzey Akım-2’ye yönelik gerçeklenen sabotajla her iki hat da çalışamaz hale getirilmiştir. Bu durumda, Rusya’dan AB’ye doğal gaz akışını sağlayabilecek olan sadece Türkiye üzerinden olan enerji hatları kalmış bulunmaktadır (Şekil 1).

Şekil 1 Rusya’dan AB’ye Ana Arter Enerji Boru Hatları

Öte yandan, enerji politik ve ekonomik açıdan yadsınamaz bir yeri olan ve indikatör bağlamında değerlendirilen enerji kaynağı olan petrol fiyatlarını incelemek yerinde olacaktır. 2022 yılı içinde petrol fiyatlarındaki değişim Şekil 2’de görülmektedir. Bu grafikten anlaşılmaktadır ki; petrol fiyatları 2022 yılı boyunca genel olarak (iniş çıkışlı olmakla beraber) istikrarsız bir değişim göstermiştir. Ukrayna’da olayların sıcak çatışmaya dönüşmesiyle petrol fiyatlarının ani pik yaptığı ve kısa sürede iki misli fiyata çıktığı ve yıl sonuna yaklaşılırken bir miktar düşme gösterebildiği gözlenmektedir.

Şekil 2 2022 Yılı Dünya Petrol Fiyatlarının (USD olarak) Değişimi

Bir önemli gelişme de petrolde OPEC+ ülkelerinin (ABD’nin dayatmasına karşın Kasım 2022 başı itibariyle günlük 2 Milyon varil) petrol üretim seviyesini düşürmesi olmuştur. Bu gelişmeyi takiben ABD, (hem daha hafifletme ve hem de daha sıkılaştırma hakkını saklı tuttuğunu belirterek) Venezüella’ya uyguladığı yaptırımı Kasım 2022 sonu itibariyle kaldırmıştır. Bir başka deyişle, yıllardır dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip olan ülkelerin başında gelen Venezüella’nın yapamadığı petrol satışını artık yapabilecek olması, 2022 yılının petrol sektörü açısından önemli bir gelişmesini oluşturmaktadır.

Ukrayna savaşı, doğal gaz konusunda özellikle AB için büyük kriz yaratmış bulunmaktadır. AB için (ortalama olarak) doğal gaz ve elektrik fiyatlarında misliyle denebilecek önemli artışlar görülmüştür (Şekil 3). Bu bağlamda enerji fiyatlarındaki artış, AB ülkelerinde dramatik seviyelere gelmiş bulunmaktadır. Bu durumun, toplumlar üzerinde giderek daha ağır baskılar yaratabilecek şartlara doğru evrildiği de söylenebilir. Fazla olarak, AB ülkelerinde doğrudan günlük yaşamı etkileyecek boyutta ortaya çıkan bu tesirlerin sadece 2022 ile sınırlı kalmayacağı ve önümüzdeki yıla ve/veya yıllara yansıyabilecek cesamette olduğu izlenimi de edinilmektedir.

Resim

Şekil 3 AB ülkelerinde Doğal Gaz ve Elektrik Fiyatlarındaki (Ortalama) Değişim

LNG konusunda da önemli değişimler yaşanmıştır. Özellikle ABD’nin 2022’de LNG satıcısı olarak dünya enerji-politiğinde önemli rol üstlenir hale gelmiş olması, üzerinde durulması gereken bir diğer hususu oluşturmuştur. Nitekim Ukrayna’da sıcak çatışma şartlarının ortaya çıkmasıyla beraber AB’nin Rusya’ya uygulamayı kabul ettiği yaptırımlar sonrasında (Rusya’nın AB’ye doğal gaz ihracatı düşerken) AB’ye LNG satışının birden yükseldiği gözlenmektedir (Şekil 4).

Resim

Şekil 4 Avrupa’nın Doğal Gaz ve LNG İthalatı

Avrupa’ya LNG satışında ABD öne çıkmıştır. Ancak 2022 yılında zaman ilerlerken, ABD’nin AB’ye LNG gönderimi yeterli olamama durumu da ortaya çıkmıştır. Burada, ABD’nin AB’nin ihtiyacını karşılamakta zorlanması söz konusu olduğu kadar Avrupa’daki LNG terminal limanlarının yeterli olmadığı da önemli bir konu olarak kendini göstermiştir. Ayrıca, LNG taşıma gemilerinin sayısının da yetersiz kaldığından bahsedilmektedir. Bu bağlamda Avrupa’da, yeni LNG Terminal limanlarının yapılması ve LNG gemi siparişlerinin verilmesi vb. gibi konular gündeme gelmiş bulunmaktadır.

Rusya’nın da LNG satışı ile ilgili çalışmaları olduğu görülmektedir. Bu bağlamda Rusya’nın, ülkesinin Pasifik kıyısında yeni LNG terminali oluşturma ve var olanları geliştirme yönünde faaliyetleri olduğu gözlenmiştir. Ancak bu durum, (Kamçatka’dan Japonya’ya doğru uzanan bölgede yer alan) Kuril Adaları sorununu tetiklemiştir. II. Dünya Savaşından sonra (anlaşma imzalanamamasına karşın) Rusya’ya bırakılan ancak Japonya’nın hak iddia ettiği adalar ülkeler arasında gerilim yaratmıştır. Rusya’nın LNG satışı için bu adalar arasındaki boğazları kullanması gerektiği düşünüldüğünde, adalar hem Rusya ve hem de Japonya için önemli stratejik konumda yer almaktadır. Kuzey Kore için de önemli olan söz konusu bu ada boğazları, bölgede istikrarsızlık yaratmış ve bu süreçte Kuzey Kore’nin füze denemeleri yapması da konunun ayrı bir veçhesini oluşturmuştur.     

Öte yandan “Avrupa Yeşil Mutabakat (European Green Deal)” inisiyatifi konusunda 2022 yılında icraatta farklı uygulamalar görülmüştür. Fosil yakıt kullanımından olabildiğince kaçınılması düşünülürken Ukrayna krizi bağlamında Avrupa’da yaşanan enerji kriziyle (en sorunlu olarak düşünülen) kömür santrallarının yeniden baz santral olarak kullanılmasından bahsedilir olmuştur. Bu bağlamda Yeşil Mutabakat felsefesinden vazgeçilmemekle beraber esnekleştirilmesi ve inisiyatif kapsamında olması beklenen eylemlerin 2022’de yeterince kuvvetle hayata geçirilemediği görülmektedir.

Şekil 5 Son 20 Yılda Kömür Fiyatlarının Değişimi

Nitekim, sera gazı salımının önlenmesi ve “Avrupa Yeşil Mutabakat (European Green Deal) kapsamında kömür kullanımının 2022 yılında azaltılması beklenirken, doğal gaz fiyatlarının yükselmesiyle (beklenenin aksine) kömür piyasasında da artış yönünde etkilenme görülmüştür. (Şekil 5). Bu öylesine bir yükseliş olmuştur ki; kömür fiyatları (Ukrayna savaşıyla birlikte), son 20 yılın en yüksek seviyesine çıkarak önemli bir pik yaşamıştır.

İlaveten Yeşil Mutabakat ile ilişkili olarak öne çıkan bir kavram olan “Yeşil Enerji” tanımında değişim yaşanmakta olduğu gözlenmektedir. Şöyle ki; AB’de, Fransa’nın liderliğinde 13 ülke, AB’ye nükleer enerji ve doğal gaz santrallarının yeşil enerji kapsamında değerlendirmesi için müracaatta bulunmuşlar ve bu öneri AB Komisyonunda kabul görmüştür.

Bunlardan ayrı olarak 2022 yılında elektrikli araba ve farklı elektrikli araç ve cihazlarında kullanılan pillerinin hammaddelerinin temininde ve de çip yapımında bazı sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda çip krizi yaşanmakta olup ilgili sektörlerin sorun yaşadığı gözlenmiştir. Bu sektörlerden önemli biri otomotiv sektörü olmuştur.

Çip krizinde önemli bir unsur Çin ve Tayvan arasında (ABD Temsilciler Meclisi Başkanı’nın Tayvan’ı ziyareti nedeniyle) yaşanan krizdir denebilir. Zira, en ileri teknoloji çip üretimini Tayvan yapmakta, ancak malzemeyi Çin’den almaktadır. Çin ile Tayvan arasında yaşanan yüksek tansiyonlu gerilim sonucunda Çin Tayvan’a çip yapımında kullanılan malzemelerin satışını kısıtlamıştır. Bu durum, (zaten COVID 19 pandemisi nedeniyle düşmüş olan üretimde sorunlar yaratmış ve) tüm dünyaya çip krizi olarak yansımış bulunmaktadır.

Bütün bunlarla beraber, enerji kaynağı bölgelerinde yaşanan çeşitli enerji-politik çekişme ve çatışmalar 2022 yılında da aynen devam ede gitmiştir. Örneğin; böylesi bölgeler arasında Orta Doğu, Doğu Akdeniz, Çin Denizi, Latin Amerika ve Afrika’nın farklı bölgeleri sayılabilir.

İlaveten dünyada enerji arterleri için (Ukrayna’da yaşananlarla birlikte) yeni arayışlar ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda yeni enerji hatlarının çekilmesi ve/veya var olan enerji hatlarının kapasitelerinin arttırılmasını gündeme gelmiş bulunmaktadır.

Bu kapsamda olmak üzere Rusya’nın, Türkiye’nin “Enerji Merkezi” olmasını önermesi ve Türkiye’nin de bu öneriye sıcak bakması önemli bir gelişme olarak kendini göstermiştir. Son olarak Aralık 2022’de Rusya, AB’ye gidecek doğal gaz fiyatlarının Türkiye’de belirlenmesini de önermiş bulunmaktadır.

Bu kapsamda, Türkiye’nin Rusya’dan olduğu kadar Azerbaycan üzerinden Orta Asya ve Hazar enerji kaynaklarının ve de İran ve Orta Doğu ile ilaveten Doğu Akdeniz enerji kaynaklarının Türkiye üzerinden Avrupa’ya aktarılması olasılıkları gündeme gelmiş bulunmaktadır. Bu bağlamda, 14 Aralık 2022’de Türkmenistan’da yapılan (Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan) “Üçlü Zirve”de imzalanan anlaşmaların Türkmen gazının Avrupa’ya taşınmasına yönelik önemli bir ilk gelişmeyi oluşturduğu izlenimi edinilmektedir (Şekil 6).

Ayrıca, İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlanması konuları da konuşulur olmuştur. Bunlardan ayrı olarak Aktau-Kazakistan’dan Bakü-Azerbaycan’a taşınan petrolün Bakü-Tiflis Ceyhan hattı ile Akdeniz’e ulaştırılması söz konusu olmaktadır (Şekil 6). Böylelikle Orta Koridor, enerji politik bağlamda hayata geçiyor olmaktadır denebilir.

harita içeren bir resim

Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Şekil 6 Orta Koridor Enerji Bağlantısı

Sonuç

2022 yılında Ukrayna’da yaşananlar ve etkileri enerji-politik odaklı olarak farklı konuları etkilemiştir. Bir başka deyişle Ukrayna’da savaş süregiderken yansımalarıyla dünyada enerji politik ve/veya enerji ile ilişkili gelişmelerin hız kesmeden devam ettiği gözlenmiştir. Nitekim dünyanın pek çok bölgesinde enerji-politik kaynaklı ancak siyasi sonuçlar doğuran olaylar yaşana gitmiştir. Enerji-politiğin ve enerji çalışmalarının savaşcıl şartlarda bile yavaşlamaması, ülkelerin şartlar ne olursa olsun enerjiden vazgeçemeyeceğinin de en açık göstergesidir denebilir.

Bu bağlamda enerji piyasalarında görülen çalkantılar küresel ölçekte etkili olmuştur. Söz konusu etkiler ulusal ve uluslararası ekonomiler, siyaset ve güvenlik üzerinde olumsuz yansımalar yaratmış ve bu etkiler yıl boyunca görülmüştür. Söz konusu etkilerin sadece 2022 ile sınırlı kalmayıp önümüzdeki yıl ve hatta yıllarda yansımaları olacağı da anlaşılmaktadır.

Ancak bu süreçte, enerji yatırımları da süre gitmiştir. Dünyadaki gelişmeler Türkiye’nin “Enerji Merkezi” olabilmesi gibi bir fırsatı da yaratmış gibi görülmektedir. Fazla olarak Orta Koridorun enerji bağlantıları giderek önem kazanmakta olduğu da gözlenmektedir.

Öz olarak ifade etmek istersek; enerji toplumların temel girdisi durumunda olduğundan, 2022 yılında Ukrayna’da savaş sürerken bile enerji ile ilgili rekabet şartları değişmemiş ve dolayısıyla enerji politiğin hem ekonomik hem teknolojik ve hem de siyasi yansımaları bütün etkinliği ile kendini hissettirmiştir ve süregiden şekilde de hissettirmektedir denebilir.OCAK2023