Çevreci gemilere tekliflerimizde öncelik veriyoruz
Gemi inşa sanayindeki gelişim bu alanda yapılan ihracat rakamlarına yansıyor. Yıllar itibari ile elde edilen tecrübeler doğrultusunda üretim bandını geliştiren Cemre Tersanesi, Avrupa ve İskandinav ülkelerindeki etkinliği ile dikkat çekiyor. Önemli teknolojik gemilerin üretimine imza atan Cemre Tersanesi’nin yaptığı başarılı çalışmalar hakkında bilgi alabilmek için bir araya geldiğimiz Cemre Tersanesi İş Geliştirme Müdürü Burak Mursaloğlu, sektör ile ilgili önemli detayları aktardı.
Cemre Tersanesi ile ilgili bilgi alabilir miyiz?
Cemre Tersanesi boya/raspa hizmetleri veren bir mühendislik firması olarak 1996 yılında faaliyetlerine başladı. 2005 yılında gemi inşa sanayine girdi. 2006 yılında Cemre olarak Yalova’da ilk tersane alanımızı satın aldık. 2008 yılında 20 bin metrekare ile tersanemizi faaliyete geçirdik. Sonrasında tersanemizi 78 bin metrekareye çıkardık. 2014 yılında ikinci tersanemizi aldık. Orada da 21 bin metrekaresi kapalı modern üretim sahası olmak üzere 70 bin metrekare alanda üretim yapmaktayız.
Cemre Tersanesi olarak balıkçı gemileri, çiftlik balıkçılığı gemileri, açık deniz destek gemileri ve yolcu gemileri şeklinde dört ana başlığı taşıyan üretim yelpazemiz var. Daha çok yüksek teknolojili, çevreye duyarlı, kompleks gemiler üretip ihraç ediyoruz.
İhracat portföyümüze bakarsak Norveç bizim için önemli pazar ama bunun yanında İskandinav ülkelerinin genelinde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Danimarkalı, İzlandalı müşterilerimiz mevcut. Bunun yanında yıllar içinde alternatif pazarlara da yöneldik ve Avrupa ülkeleri ile çalışmalar yapıyoruz. Bu ülkeleri şu şekilde sıralayabiliriz: İngiltere, Fransa, İrlanda, vb. Calmac firması tarafından kazananı olarak açıklandığımız iki feribot ihalesiyle de bu listeye İskoçya’yı da katmış olduk. Oldukça prestijli olan bu ihale sadece Cemre Tersanesi için değil aynı zamanda Türkiye Gemi Sanayi için da oldukça büyük bir başarıdır.
Yaptığınız gemiler daha çok teknolojik gemiler diyebilir miyiz?
Doğru, yaptığımız gemilerin tamamı teknolojik ve çevre dostu gemiler, ihaleler sırasında çevreci gemilere tekliflerimizde öncelik veriyoruz. Tersanelerimizdeki projelerin hepsinde batarya teknolojisi, egzoz emisyonunu azaltıcı, gemide üretilen enerjinin yeniden kullanımı gibi teknolojiler mevcut. Alternatif enerji kaynaklarına yöneliyoruz ve önümüzdeki dönemde bu alana ağırlık vermeye devam edeceğiz. Hatta bu konuda dünyanın ilk metanol yakıtla çalışan rüzgar türbini çiftlik gemisi projesinin de ihalesini aldığımızı yeni duyurduk. Bunun yanı sıra Norveç için dünyanın en büyük canlı balık taşıma gemisini ve Danimarka için de dünyanın en büyük bataryalı feribotunu üretiyoruz.
İhracat rakamlarını göz önünde bulundurarak dış pazarlarla ilgili genel bir değerlendirme alabilir miyiz?
Tüm sektörü göz önünde bulundurduğumuzda iki milyar dolarlık ihracat gerçekleştiriyoruz. Römorkör ve tamiri de bu rakama eklediğimizde iki milyar doların üzerinde bir büyüklüğe ulaşmaktayız. Biz firma olarak ilk dört ay içerisinde beş tane kontrat imzaladık. Üç tane de imza aşamasında bekleyen projemiz var. Hedefimize böylelikle ilk dört ayda ulaştığımızı söyleyebilirim.
Türk tersanelerinin aktardığınız pazarlarda bilinirliği yeterli düzeyde mi?
Küçük ve orta ölçekli kompleks gemiler pazarında Türkiye ve İspanya egemenliğini sürdürmekte. Özellikle batarya teknolojilerinde üreten taraf değiliz ama uygulayan tarafta bir numara olduğumuzu söyleyebilirim. Dolayısıyla İskandinav ve Avrupa ülkeleri ile çalışırken, tabi ki hepsi birbirinden fark olmasına rağmen, bu farklılıklara göre hareket edip pazardaki etkinliğimizi sağlayabiliyoruz. Kısacası biz onlara, onlarda bize alıştı diyebiliriz.
Şu an Türkiye’de yapılan gemilerde mühendislik hizmetleri iyi seviyelerde. Çok yetenekli mühendislerimiz var. Hızlı karar verebilen, esnek, çözüm odaklı, müşterinin ihtiyaçlarına gerçekçi çözümler sunan bir ekiple müşterilerimize hizmet veriyoruz. İskandinav ülkelerindeki müşterilerimiz dürüstlüğe çok önem veriyor. Biz de dürüst iş yaptığımız için bunun faydalarını görüyoruz diyebilirim.
İspanyol firmalarla rekabet halinde olduğunuzu ifade ettiniz. Yaşanan rekabet ortamı ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?
İspanyol firmalara ciddi oranlarda devlet teşviki var. Bu sayede bizimle aynı fiyatlara gelebiliyorlar. Aynı fiyata geldiklerinde de şunu görüyoruz ki İspanya büyük bir ülke ve denizcilik konusunda oldukça ileride. Biz bu noktada teklif vereceğimiz projelerde avantajlı olduğumuz yönlere bakarak hareket ediyoruz. Bu yaklaşımla projelerde ön plana çıkabiliyoruz.
Ülke olarak biz teşvik vermiyor muyuz?
KDV muafiyetimiz var. Finansal konularda Eximbank devreye giriyor. Her zaman devlet yanımızda ancak bu alanda devlet desteği yüksek sevilerde mi diye sorarsanız, cevabım hayır olacaktır.
Pazar payımızı artırabilmek için neler yapılabilir?
İspanya’nın yaptığı gibi ekstra avantajlar sağlanabilir. Müşteri tarafında % 5-10 civarında bir avantaj sağlanırsa, sektöre önemli bir katkı sağlanmış olur.
Sektörün finansal çözümlere ulaşma hususunda bir sorunu var mı?
Biz Türk bankalarından garanti veriyoruz. Bu çerçevede ülkemizin reytingi düşük olduğu için, müşterilerin Türk bankalarına bakışı da bu oranda ve biz de müşterinin bakış açısı noktasında problemler yaşayabiliyoruz. Bu durumun da kısa vadede çözülebilme ihtimali yok. Ancak uzun vadede ülke ekonomisinin gelişimi ile çözülecektir.
Sizin dışınızda Türk tersanelerinin de bu bölgelerde iş yaptığını ya da yapmaya çalıştıklarını görüyoruz. Sektörün gelişimi açısından bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Rekabetten zarar gelmez, açıkçası bu durumun sektör için faydalı olduğu kanısındayım. Şu anda kendi ölçeğimizde yarıştığımız iki tane Türk tersanesi var. Bu üçlü rekabetin abartı kondisyonlara girmedikçe bizim yararımıza olduğunu düşünüyorum ama bazen birbirimize zarar vermiyor da değiliz. Bunun yanında iki üç yılda bir yeni firmalar çıkabiliyor. Bu firmalar genelde ucuz teklifler vererek pazara girmeye çalışıyorlar fakat çoğunlukla giremiyorlar, buna karşılık yine de o kısa dönemde bize zarar verdiklerini söyleyebiliriz. Biz Cemre Tersanesi olarak beş yüz çalışanı olan, çalışan sayısı alt yüklenici ile birlikte 2500-3000 kişiye kadar çıkan bir firmayız. Uzun süredir de pazarda Sefine ve Tersan Tersaneleri ile rekabet halindeyiz.
Noveç’te gerçekleştirilen fuar ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?
Fuar iki üç yıldır ertelendiği için uzun bir aradan sonra oldukça verimli geçti. Evet çevrimiçi olarak iş yapmaya alıştık ancak yüz yüze iletişim kurmanın keyfi bir başkaydı. Oradaki insanlar uzun süredir pazarda faaliyetlerimizi devam ettirdiğimiz için artık arkadaşımız gibi oldular. Dolayısıyla dostlarımızla bir araya geldiğimizi söyleyebiliriz.
Son olarak sizden 2022 yılı değerlendirmesi ve gelecek dönem planlamaları ile ilgili bilgi alabilir miyiz?
2022 yılı bizim için çok iyi başladı. Pandemiden dolayı bekleyen talepler doğrultusunda bunun böyle olacağını biliyorduk. Şu an için neredeyse üretim kotamızı doldurmuş durumdayız. Bu doğrultuda da 2024 yılına kadar tersanemizi kapatma planımız var. Bu noktada en önemli sorunumuz Ukrayna Rusya arasındaki savaş diyebiliriz. TEMMUZ2022