Centerra Gold Türkiye Ülke Müdürü David Bickford: Türkiye önemli altın rezervlerine sahip bir ülkedir
Madenlerin bölgesel kalkınmada önemi büyük. Köyden şehre göçü tersine çeviriyorlar. Sadece iş imkânı değil, aynı zamanda hayata geçirilen projelerle bölge halkının kalkınmasına, kadınların sosyal hayata katılmasına, çocukların eğitim ve gelişimine, çiftçilerin daha iyi imkanlara kavuşmasına katkı sağlıyor.
Türkiye’de de son yıllarda önemli projelere imza atılan madencilik sektörünün, özellikle altın madenciliğinin bölge ve ülke ekonomisine katkısı her yıl artıyor. 2000’lerin başında neredeyse sıfır olan altın üretimi, şu anda 35 ton civarına yükselirken, maden işletmelerinin bulunduğu bölgeler hem ekonomik hem de sosyal olarak gelişim gösteriyor.
Sektörün ülkemizde gelişimi ve Öksüt Madencilik’in bu gelişimdeki rolü ile ilgili görüşlerini almak için sorularımızı, Türkiye’deki önemli altın madenlerinin başında gelen Kayseri’nin Develi ilçesinde Öksüt Madeni’nin işletmecisi Centerra Gold’un Türkiye Ülke Müdürü David Bickford’a yönelttik.
Altın madenciliği açısından 2023 yılını değerlendirir misiniz?
Türkiye’de altın madenciliği sektörü 2022’deki 31 tonluk üretimi 2023’te 35,5 tona yükseltti. Bu üretime karşın Türkiye, talep nedeniyle 2023 yılında altın ithalatına 31 milyar dolar ödedi. Altın ihracatının tutarı ise, 12 milyar dolar olarak gerçekleşti. Sadece bu alandaki ticaret açığı, 19 milyar dolar seviyesinde. Türkiye’de üretilen altın, bu altın açığının kapanmasında çok önemli bir faktör. Sektördeki büyüme ithalata bağımlılığı daha da azaltacak ve Türkiye ekonomisini güçlendirecektir.
2024’ün ilk dokuz ayı ise, beklentilerimiz doğrultusunda geçti. İş güvenliği alanında yaptığımız sermaye yatırımları ile operasyonel verimliliğimizi optimize etmeye odaklanıyoruz.
Genel olarak sektör, 2024 yılında operasyonel güvenliği artırmak amacıyla büyük değişiklikler geçirdi. Biz de kendi sahamızda, tasarımdan üretime kadar tüm süreçlerimizi kapsamlı bir şekilde gözden geçirmek üzere alanında uzman danışmanlarla çalıştık. Ayrıca yeni sürdürülebilir kalkınma fırsatlarını belirlemek için maden çevresindeki paydaş topluluklarımızla birlikte çalışmaya devam ediyoruz.
Ayrıca Türkiye’de hükümetin madencilik sektörüne verdiği önemi, geçtiğimiz eylül ayında açıklanan Orta Vadeli Program’da (OVP) da gördük. OVP’de 5 madde madencilik sektörüne ayrıldı. Kendi sektörümüz adına, Türkiye’nin şu anda 35 ton civarında olan yıllık altın üretiminin 100 tonlara ulaşmasının hayal olmadığının önemli bir göstergesi olduğunu söyleyebilirim.
Türkiye’de altın üretimini artırmak için önerilerinizi alabilir miyiz?
Bu güzel bir soru ve aslında genel çerçeveden bakıldığında sorunun iki yönü var: Birincisi, potansiyel olarak madencilik yapılabilecek yatakların keşfedilme oranını artırmak için neler yapılabileceği; ikincisi ise keşfedilen bir yatağın geliştirilmesini hızlandırmak için neler yapılabileceğidir.
Madencilik yapılabilecek yeni maden yataklarının keşfedilmesi için arama faaliyetlerinin devamlılığı, Türk altın madenciliğinin büyümesinde ilk ve en temel adımdır. Arama faaliyetleri sürdürülmediği takdirde mevcut madenlerin rezervleri eninde sonunda tükenecek ve üretim düşecektir. Yeni bir madenin keşfi için, sektörün önemli ölçüde zaman ve mali kaynak ayırması gerekir.
İşin doğası gereği, her ruhsat bir keşifle sonuçlanmaz. Yeni madenler için keşif oranı; küçük ve büyük madenler için birkaç yüzde bir ile binde bir arasında değişmektedir. Küresel olarak yeni keşiflerin sayısında bir düşüş eğilimi var çünkü şirketler yüzeyde bulunmayan yataklar için daha derinleri araştırmak zorunda kalmaktadır. Türkiye’de de bu küresel eğilim gözlemleniyor. Potansiyel olarak ekonomik bir yatak keşfedildikten sonra yeni bir madenin geliştirilmesi, projenin büyüklüğüne ve konumuna bağlı olarak 10-20 yıl, hatta daha fazla sürebilir. Arama çalışmalarının başlamasıyla projenin faaliyete geçişi arasındaki bu uzun zaman dilimi, sektörün büyük sermayeye sahip olmasını ve bu maliyetleri karşılamasını gerektirmektedir.
Teknoloji yatırımlarının sektöre katkısı ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Geliştirilmiş ekipman verimliliği, şirketlerin işletme maliyetlerini düşürmesine ve bunun sonucunda da bir maden yatağının geri kazanılabilir oranını artırmasına olanak tanır. Sektör ayrıca düşük emisyon için konvansiyonel motorlu ekipmanlardan elektrikle çalışan ekipmanlara geçişi de yakından takip etmektedir. Türkiye’deki operasyonlar artık, şirketlerin enerji yönetim sistemlerini tanımlamaları, kurmaları ve sürdürmeleri için bir çerçeve sağlayan ve uluslararası bir standart olan ISO 50001’e uygun olarak yürütülmektedir. Verimlilik iyileştirmelerinin büyük bir kısmı, daha az enerjiyle aynı veya daha iyi işletme sonuçları elde etmek için yeni teknolojilerin uygulanmasına bağlıdır. Öte yandan gelişen yapay zeka uygulamaları birçok riskin önceden elimine edilmesine yardımcı olacaktır.
Öksüt Madencilik’in önümüzdeki dönem hedeflerini paylaşır mısınız?
Şirket olarak temel hedeflerimizden biri, çalışmak için uygun bir yer oluştururken büyüme fırsatlarını değerlendirmektir. Çevreye ve madenimize yakın bölgelerdeki topluluklara gerekli özeni hassasiyeti göstererek faaliyetlerini yürüten sorumlu madenciler olmak için çabalıyoruz. Hem bu topluluklara hem de Türkiye’nin potansiyeline uzun vadeli olarak olumlu bakan yatırımcılara değer katmak istiyoruz.
Çalışanlarımızın en değerli varlığımız olduğuna ve onların yetkinlik ve becerilerini geliştirmenin başarının temel itici gücü olduğuna inanıyoruz. Onlara güvenli ve verimli bir şekilde çalışmaları ve için gereken eğitimler ile araçları sağlamaya odaklıyız. Hedeflerimizden bir diğeri de çalışanlarımızın iş başında aldıkları eğitimleri ve bu kapsamda edindikleri kültürü evlerine ve sosyal hayatlarına taşıyarak aileleri, arkadaşları ve komşularıyla paylaşmalarını sağlamaktır.
Faaliyetlerimizi, bulunduğumuz ülkelerdeki ilgili yasalar ve düzenlemelere, SEVESO Yönetmeliği’ne, ayrıca uluslararası kabul görmüş en iyi endüstri uygulamaları ve standartlarına (ISO, ICMC, vb.) uygun olarak yürütüyoruz. Çevre ve İş Sağlığı ve Güvenliği alanlarında ulusal ve uluslararası prestije sahip sertifikalarımız bulunmaktadır. Çevre yönetimi kapsamında ISO 14001 ve İş Sağlığı ve Güvenliği kapsamında ise ISO 45001 sertifikalarını, Birleşik Krallık Akreditasyon Sistemi’nden aldık. Ayrıca, enerji yönetimi süreçlerimizi ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Sertifikası ile belgelendirdik.
Son sertifikamızla, siyanür yönetimi ile ilgili önemli bir başarı elde ettik. Altın madenleri için oldukça önemli ve prestijli bir sertifikasyon olan ve Uluslararası Siyanür Yönetim Enstitüsü (ICMI) tarafından denetimleri gerçekleştirilen Uluslararası Siyanür Yönetim Kodu (ICMC) sertifikasını almaya hak kazandık. İki yıl süren çalışmalar ve denetimlerin ardından, siyanürün güvenli bir şekilde yönetilmesine olan bağlılığımızı göstererek bu sertifikayla “Güvenli Maden” ler arasına girdik. Bu sertifika, ICMI yetkilileri tarafından belirli periyotlarla ve sürekli olarak denetlendiğinden son derece detaylı kriterleri karşıladığımızın ve örnek bir madencilik faaliyetini yürüttüğümüzün objektif bir kanıtıdır.
Önce insan yaklaşımıyla geliştirdiğimiz bir başka konu ise İş Sağlığı ve Güvenliği, son dönemde yapay zekanın kullanarak yeni bir projeyi hayata geçiriyoruz. Bu proje ile yapay zeka yapılan uygun kişisel koruyucu ekipman kullanmayan çalışanları uyaracak ve riski minimize etmemize yardımcı olacak.
Madencilik geleneksel olarak erkek egemen bir sektör olarak görülmektedir. Şirketimizde mevcut kadın çalışan oranımız yüzde 15, dünya genelinde madencilik sektörü ortalamasının (yüzde7-8) üzerinde olan sayılı şirketten biriyiz. Ayrıca üst yönetim seviyesinde ise kadın temsil oranımız yüzde 33. Önümüzdeki yıllarda bu oranı daha da artırmayı hedefliyoruz. Deneyimlerimiz bize kadınların da başarımıza önemli bir katkı sağladığını gösteriyor.
Teknik açıdan, Öksüt olarak 2023 yılında yaklaşık 6,2 metrik ton altın ürettik ve 2024 yılı için de beklentimiz benzer seviyelerde. Altın üretimimize paralel olarak, mevcut ruhsatla ek rezervler bulmak için arama çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Arama ekibimiz Türkiye’nin başka bölgelerinde yeni yataklar keşfetmek için aktif olarak faaliyetlerine devam ediyor.
2024’te kazandığınız uluslararası ödüllerden bahsedebilir misiniz?
Öksüt Madencilik olarak, madencilik projelerinin madene komşu bölgelerde sosyal ve ekonomik kalkınmayı destekleyen olumlu bir güç olduğuna inanıyoruz. İstihdamımız alt yükleniciler dahil 1.300 kişiyi aşmış durumda. Ekonomik çarpan etkisini göz önünde bulundurduğumuzda, operasyonumuzun Develi ilçesi üzerindeki sosyal ve ekonomik etkisi oldukça önemlidir. Sürdürülebilir kalkınma projelerimizden bazıları ile, dünyanın en prestijli iş ödülleri arasında yer alan ABD merkezli Stevie International Business Awards’ta üç ödül birden kazandık. Bu yılki yarışmada, 62 ülkeden, 3 bin 600’den fazla aday değerlendirildi. 2002 yılından bu yana iş hayatının her alanındaki başarıları takdir etmek için hazırlanan küresel ödül programı Stevie Awards’ta, kadın temsilini ve kadının gücünü her alanda artırmak adına yürüttüğümüz “Öznesi Kadın Olan Projeler” ile üç ödül kazanma başarısı gösterdik. Öksüt, “Yılın İletişim ve PR Kampanyası” kategorisinde Altın, “Avrupa’da Yılın Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi” ve “Kurumsal Sosyal Sorumluluk’ta Başarı” kategorilerinde 2 Bronz ödülün sahibi oldu.
Stevie Awards’ın ardından büyük bir başarıya daha imza attık. Uluslararası Pazarlama ve İletişim Profesyonelleri Derneği (AMCP) tarafından14 yıldır aralıksız düzenlenen ve Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk dünyasının küresel bazda en saygın ödül organizasyonları arasında yer alan Communitas Awards, Öksüt’ün “Öznesi Kadın Olan Projeler”ini 4 kategoride, “Toplumsal Liderlik”, “Kurumsal Sosyal Sorumluluk”, “Hayırseverlik” ve “Kurumsal Özel Proje” ödüllerine layık gördü.
Bu yıl kazandığımız ödüller bunlarla sınırlı değil. Son olarak International Awards Associate (IAA) tarafından düzenlenen TITAN Business Awards’ta 4 ödül birden kazandık. Yine “Öznesi Kadın Olan Projeler” ile başvurduğumuz 4 kategorinin tamamından ödül aldık. 2015 yılında kurulan International Awards Associate (IAA), çeşitli sektörlerde profesyonel titizliği ve sıra dışı başarıları takdir etmeyi amaçlamış son derece prestijli küresel bir organizasyondur. 1700’den fazla başvurunun yapıldığı yarışmanın katılımcıları arasında Amerika Birleşik Devletleri, Filipinler, Türkiye, Avustralya, Kanada, Suudi Arabistan, Hollanda, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin ve daha birçok ülkeden köklü sektör devlerinden gelişmekte olan işletmelere kadar geniş bir yelpaze yer aldı.
Sektör genelinde mükemmelliği teşvik etmeye odaklanan TITAN Business Awards’da Öksüt Madenicilik “İyi Topluluk İlişkileri Stratejisi” kategorisinde Platin ve “İyi Halkla İlişkiler Stratejisi”, “En İyi Bölgesel Halkla İlişkiler”, “Yılın KSS Programı” kategorilerinde ise Altın ödüllerini kazandı.
Stevie Awards’tan sonra Communitas Awards ve Titan Awards tarafından da ödüllere layık görülmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Sürdürülebilir madenciliğin mümkün olduğunu her fırsatta dile getiriyor ve bu yaklaşımımız çerçevesinde faaliyet bölgemizdeki tüm paydaşlarımızla dayanışmacı ve geliştirici bir ilişki kurmak için sistematik olarak çalışıyoruz. Bu çalışmaların uluslararası bağımsız otoriteler tarafından takdir edilmesi onur verici olduğu kadar, doğru yolda güzel işler yaptığımızın da tartışmasız bir göstergesi.
Öksüt Madencilik olarak bölgede de sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiriyor musunuz? Bölgede toplumun tüm kesimlerine hitap eden kapsayıcı projelere imza atıyoruz. Madenlerin bölgesel kalkınmada öneminin büyük olduğunu biliyoruz. Bu nedenle de toplumun tüm kesimlerine hitap eden kapsayıcı projeler üzerinde çalışıyoruz. Öksüt olarak eğitimden, sağlığa, tarımdan hayvancılığa bölgenin kalkınması için birçok projeye destek veriyoruz. Bölgedeki hayvanların beslenmesinde kullanılan yem ihtiyacını karşılamak için silaj paketleme ve flake yem tesislerinin kurulmasına destek olduk. Silaj paketleme ve flake yem tesisleri ile Süt Üreticileri Birliği’nde istihdam edilen kişi sayısı doğrudan arttı. Ayrıca silajlık mısır üretimi yapan çiftçi sayısı 3 katına çıkarak dolaylı istidam sağlandı. Bitkisel üretim yapan çiftçilerin tarımsal sulama ihtiyacına yönelik olarak da işgücü ve zaman tasarrufu ile verim artışı sağlayan basınçlı sulama sistemi oluşturuldu. Güneş enerjisi santralinin entegre edilmesiyle, tarımsal sulamada temiz enerji kullanarak sürdürülebilirlik adımlarımıza bir yenisini ekledik. Böylelikle 3 bin dönüm tarım arazisinin sulama sorunu çözüldü.