Charge Teknoloji CEO Erdal Karaağaç: Elektrik alt yapısını yeterli hale getirmemiz gerekiyor
Elektrikli araçların kullanımı arttıkça, şarj istasyonları da gelişiyor. Yapılan düzenlemeler sonrası lisans alan işletmeci sayısında da ciddi artışlar var. Lisans sahibi işletmecilerden biri olan Charge Teknoloji’deki çalışmaları dinlemek için bir araya geldiğimiz Charge Teknoloji CEO Erdal Karaağaç, sorularımızı yanıtladı.
Elektrikli araçlar hayatımıza girmeye başladı, satışların da arttığını görmekteyiz. Elektrikli araçların şarjla ilgili kısmında Türkiye’nin geldiği noktayı aktarır mısınız?
EPDK 2022 Nisan ayında elektrikli araçlara elektrik enerjisi temin eden şarj ünitelerinin ve istasyonlarının kurulması, şarj ağı ve şarj ağına bağlı şarj istasyonlarının işletilmesi ile şarj hizmetinin sunulmasına ilişkin usul ve esasları belirleyen bir yönetmelik yayınladı ve sektörün nasıl gelişmesi gerektiğini belirledi ve böylece 2022 yılı Nisan ayından itibaren elektrikli araçların şarj istasyonlarıyla ilgili temel sorunlar çözüme ulaştı. O zamana kadar insanların kafasında birçok soru işareti vardı ve öncesinde sınırlı sayıda birkaç firma sektörde şarj işletmeciliği yapıyordu. Yine 2022 yılında Sanayi Bakanlığı şarj istasyonlarının oluşması için bir teşvik paketi yayınladı. Şarj destek programı kapsamında 81 ilde 1560 adet hızlı şarj istasyonunu kuruldu ve şarj istasyonlarının sayısı arttırılarak vatandaş elektrikli araç kullanmaya teşvik edildi.
Tüm ülkeye yayılabilecek bir ağ oluşturulabilir mi, bu ağ ne kadar zamanda kurulur ve varsa engelleri nelerdir?
Şarj ağı operatörlüğü lisansı alan firma sayısı arttıkça devletin de teşvikleri ile bu ağın Türkiye’nin dört bir yanında oluşmaya başladığını söyleyebiliriz. 2022 yılı öncesi Türkiye’de 3-4 bin adet elektrikli araç bulunuyordu. Geçen yıl 7 binin üzerinde elektrikli araç satışı oldu. 2023 yılında da 45 binin üzerinde bir elektrikli araç satışı bekliyoruz. Gün geçtikçe yükselen bu rakamların karşısındaki en büyük engel ise pek çok yerde yüksek hızda şarj istasyonları kurmak için yeterli altyapıya sahip olmayışımızdır. Elektrikli araç şarj istasyonlarında kullanılan elektrik bir evin tükettiği enerjinin çok daha üstündedir. Örnek verekcek olursak; yaygın kanaate göre bir evin aylık elektrik ihtiyacı ortalama 238 kWh civarında kabul ediliyor, diğer bir yandan bir elektrikli aracın bataryası biraz uzun menzilli ise minimum 50 kilovatsaattir yani bir evin bir aylık kullanımının neredeyse beşte biri bir elektrikli arabanın tek dolumuna karşılık gelmektedir. Rakamları böyle değerlendirmek gerekiyor. Elektrikli araçların sayısı arttıkça mevcut enerji alt yapımıza takviye yapmanız gerekecektir ve bu durumda en avantajlı konumda olacak firmalar yenilenebilir enerji üretimi yapan firmalardır.
Enerji üretimi yapan firmalar açısından normalde sisteme verdikleri fiyat ile şarj ağına verdikleri fiyat arasında bir farklılık var mı?
Şarj ağındaki firmalar kendi elektriklerini kendileri üretirlerse büyük bir avantaj sağlamış olacaklar. Şu anda elektrikli araç şarj istasyonundan satılan elektriğin birim fiyatı serbest piyasada belirleniyor. EDPK bununla ilgili bir sınırlama koymadı. Gözlemlerimize göre ticari şarj istasyonlarının kilovatsaat bedeli 5.5 ile 9 TL arasında değişiyor. Elbette birim fiyatlar zamanla belirli bir standarda oturacaktır. EPDK’nın yayınladığı yeni bir yönetmelikle “yeşil şarj istasyonu” kavramı da hayatımıza dahil oldu Araç şarj ağı işletmecileri, şarj hizmetinde kullanılan elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilmesi halinde bu kategoriye giriyor olacak. Bu gibi iyileştirmelerle uzun vadede şarj istasyonundan satılan elektrik birim fiyatlarının daha da aşağıya ineceğini ön görüyorum.
Sektördeki firmalara baktığınızda bir kısmı kendi enerjisini üretiyor, bir kısmı cihaz üretiyor, diğer bir kısmı da teknoloji ürettiği için sektörde kendine yer edinmek istiyor. Bunlardan hangisi gelecekte daha avantajlı olacaktır.
Sektördeki farklı alanlarda yer alan bu firmalarının tümünün avantajlı olduğu noktalar var ancak dışarıdan hizmet almak yerine bizim gibi kendi bünyesinde uçtan uca hizmet sağlayan firmalar ön plana çıkacaktır.
Charge Teknoloji firması olarak üretiminizle ilgili bilgi verir misiniz?
Elektrikli araçlarla ilgili çalışmalarımıza 2012 yılında elektrikli araç şarj istasyonları için elektronik kartlar tasarlayıp bu kartların yazılımını da geliştirerek başladık. Güçlü geçmişimiz sayesinde şu zamana kadar kuvvetli bir Ar-Ge birikimimiz oldu. Son 4 yıldır ise elektronik kart üretimine ek olarak, elektrikli araç şarj istasyonları da üretmekteyiz. Dolasıyla hem yeniliklere adapte olmak hem de maliyetleri aşağıya çekebilme açısından avantajlı bir konumdayız. Yazılım konusunda da elektrikli araç şarj istasyonu sektörü için faydalı ve vizyoner çözümlerimiz var. Tüm bu yeteneklerimizle bir şarj ağı işletmecisi için uçtan uca çözüm sağlayabiliyoruz.
Ürettiğiniz şarj istasyonlarının kalitelerini onaylatabiliyor musunuz?
Tabii ki, şarj istasyonlarımızın test işlemlerini yapan, uluslararası standartlarda kabul gören raporlar sunabilen akredite test laboratuvarlarımız var. Ürünlerimiz satışa sunulmadan önce bu laboratuvarlarda test ediliyor ve onaylanıyor. Hızlı şarj istasyonları için ise henüz Türkiye’de tam akredite bir laboratuvar bulunmadığı için testleri yurt dışından tamamlayabiliyoruz.
Charge Teknoloji olarak Türkiye’ye yaygın bir şarj ağı kurabilecek misiniz?
Şarj ağı işletmeciliği lisansımızı daha yeni aldık, istasyon kurulumlarını bayilerimiz üzerinden tamamlamayı planlıyoruz. Türkiye genelinde 38 tane bayimiz bulunuyor. Her geçen gün artan bayi sayımız ve bizim şarj ağı işletmeciliği lisansımızın altında kurulumlarını yapmak isteyen iş ortaklarımız sayesinde 2024 yılının sonuna kadar 200 istasyona ulaşmayı hedeflemekteyiz.
Türkiye’de tam anlamıyla sistemin oturması ve ağların yayılması ne kadar sürecektir?
Bildiğiniz gibi 2030 yılı itibariyle fosil yakıtlı araç üretiminin Avrupa’da yasaklanacağı kararı alındı. Elbette ki Bazı Avrupa ülkeleri bu tarihi daha da erkene alacaktır, Türkiye de Avrupa’ya olduğu için Türkiye’nin 3-4 yıl içinde bu sistemi oturturmuş olacağını düşünüyorum. Bu süreçte farklı teşvikler, farklı regülasyonlar da ortaya çıkacaktır ve süreç daha da hızlanacaktır.KASIM2023