Çin’den çekilmeye başlayan yatırımcıları Türkiye için bir fırsat olarak görüyorum

Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ:

Ülkemizin önemli sanayi şehirlerinden biri olan Sakarya, ihracat alanında kazandığı başarılarla adından söz ettiriyor. Yeni yatırımlarla gelişen sanayinin bugünü ve geleceği ile ilgili görüşlerini aldığımız Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, sorularımızı yanıtladı.

Sakarya ekonomisinin Türkiye açısından önemi nedir, 2023 yılında nasıl bir performans ortaya koydu?

Sakaryamız yoğun yatırımların yapıldığı bir bölge. Sanayi alanında sahip olduğu hafıza, tarımsal üretimdeki potansiyeli, turizm değerleri açısından yetkinliği, ticari faaliyetler anlamında örnek geçmişiyle ülkemizin önde gelen üretim şehirlerinden biridir. İlde otomotiv, metal eşya, tekstil, gıda, kimya ve plastik gibi birçok farklı sektörde fabrikalar ve üretim tesisleri bulunmaktadır. Tükettiğinden fazlasını üreten, 10 milyar dolara yakın ihracatı olan ilimizde, ihracatının-ithalatından yüzde 150’den fazladır. Stratejik konumu, ev sahipliği yaptığı uluslararası firmaları, 7’si aktif 7’si kurulma aşamasında olan OSB’leri, Karasu Limanı, jeostratejik konumu ile ülkemiz ekonomisinin can damarı illerinden bir tanesidir. Hizmet sektörü de Sakarya’nın ekonomisinde büyük bir paya sahiptir. Sakarya İlinin toplam arazi varlığı 4.823.000 dekar olup, bunun 2.043.595 dekarı tarım alanı, 2.082.260 dekarı orman alanı, 75.556 dekarı çayır-mera alanı ve 621.589 dekarı diğer alanlar olarak dağılmaktadır. Tarım alanlarının toplam yüzölçümüne oranı %42,37’dir. İlimiz gerek iklim gerek toprak yapısı ile tarımsal üretime oldukça elverişlidir. Baktığımızda Sakarya aynı zamanda bir tarım kenti. Tarıma dayalı sanayi alanında da bir potansiyelimiz var. Tarım ürünlerini en iyi şekilde değerlendirmek suretiyle üreticimizin ürününe yeni pazarlar yaratmak, katma değerli ürünler üretmelerine destek olmak amacıyla Tarımsal Ürünler İhtisas OSB çalışmalarımız da devam ediyor. Hayvancılıkta ise tavuk üretiminde öne çıkıyor ve üçüncü sırada yer alıyoruz. Aynı zamanda Sakarya, bir üniversite şehri olması nedeniyle eğitim sektöründe de önemli bir konuma sahiptir. 2023 yılına döndüğümüzde Sakaryamız 6.1 milyar dolarlık ihracat ile kendi rekorunu kırmış ve Türkiye’nin en büyük 7. ihracatçı şehri olarak yılı kapatmıştır. 2023 yılında üretim yeri bazlı ihracat rakamlarına göre ise 9.4 milyar dolarlık bir ihracatı vardır. Türkiye’nin en büyük 4. otomotiv ihracatçısı şehri olduk. 2023 yılında %25’lik artışla 2.1 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdik ve %154’lük ihracatın ithalatı karşılama oranı ile bu değerde Türkiye’de 3. sıradayız.  

Sakarya’nın bugün ihracatta en büyük pazarları hangi ülkeler? Hedef pazarlar var mı?

İhracatımızın yaklaşık %85’lik kısmını Avrupa Birliği ülkelerine yapıyoruz. Made İn Sakarya damgalı ürünlerimizin ihraç ettiğimiz ilk 10 pazar ise sırasıyla Polonya, Fransa, İspanya, Birleşik Krallık, İtalya, Almanya, İsrail, Bulgaristan, İsveç ve Belçika’dır.

İhracat hedeflerini belirlerken, bu pazarlardaki ekonomik koşullar, ticaret politikaları ve rekabet ortamı gibi faktörlerin dikkate alınması önemlidir. Ayrıca, pazar çeşitlendirmesi ve yeni pazarlara giriş stratejileri de ihracatın sürdürülebilirliği açısından önem taşır. Ancak hedefimiz özellikle dünyanın en zengin ülkelerinden olan ve dünyanın en büyük tüketim ekonomisi olan ABD ile ticari ilişkimizi daha da çok geliştirmeye çalışıyoruz.

Türkiye’nin ekonomik açıdan 2024 performansı konusunda öngörünüz nedir? Bu dönemde gördüğünüz riskler ve fırsatlar nelerdir?

Ciddi kırılmaların yaşandığı, rekabetin arttığı, güç dengelerinin değiştiği, jeopolitik denklemin yeniden şekillendiği bir dönemdeyiz. İş dünyamız sadece ülkemizdeki rakipleriyle değil; dünyadaki diğer rakiplerle de durmadan gelişerek, yeni rekabet koşullarında çok büyük mücadeleler vererek başarılı olmaya çalışıyorlar. 2024 yılının da ülkemiz için zor geçeceği tüm otoriteler tarafından tahmin ediliyor. Ancak son yıllarda yaşanan birçok negatif gelişmeye rağmen büyümeye devam eden bir ekonomimiz var. Bu büyümeyle birlikte 2024 yılında faiz-enflasyon-döviz üçgeni içinde mücadelemiz de devam edecek gibi görünüyor. Enflasyonun düşmesi için atılan adımlara paralel olarak iş dünyasının da finansman ihtiyacının karşılanması 2024’de büyüme için önemli. Özellikle önümüzde bir seçim süreci var. Sonrasında uzun bir seçimsiz döneme giriyoruz. Bu da büyümeye odaklanmak için bir fırsattır. Ülkemizin ileriye gitmek, büyümek ve yükselmesi için her saniyede üretmeye ihtiyacı var. Seçimlerin sonucu ne olursa olsun ciddi bir hareketlenmeye ihtiyacımız var. Dövizin aşırı dalgalanması ve faize rağmen enflasyonun düşmemesini risk olarak görüyorum. Fırsat konusunda da pandemi sürecinden itibaren Çin’den çekilmeye başlayan yatırımcıları Türkiye için bir fırsat olarak görüyorum ve mutlaka üzerine gitmemiz gerekiyor. Özellikle pandemi sonrası Avrupa Çin’e üretimde ne kadar bağımlı olduğunu anladı. Bunu değiştirmek adına girişimlerde Türkiye çok önemli bir noktada ve herkesin gözü burada.

İş dünyasında yapay zekanın yükselişi, sürdürülebilirlik ve yeşil mutabakat konularının büyüme ve gelişim açısından önemini değerlendirir misiniz? Gelecek süreç sanayici açısından nasıl görünüyor?

Artık değişimin her alanda çok hızlı olduğu bir dönemdeyiz. Teknolojik gelişmeler, tüketici alışkanlıklarındaki değişimler ve küresel faktörler, iş dünyasını sürekli olarak değişime ve dönüşüme zorluyor. Küreselleşme, uluslararası rekabeti artırdı. Ülkeler, şirketler; farklı kültürlere ve pazarlara uyum sağlama yeteneklerini geliştirerek rekabet avantajı elde etmeye çalışıyor. Ülkemizin geleceği, ekonominin sürdürülebilirliği ve her şeyden önemlisi gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için her alanda sürdürülebilir sistemler kurmalıyız. Özellikle üretim alanında verimliliği artırmak ve sürdürülebilirliği artırmak büyük önem taşıyor. Çevre, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm, rekabete ayak uydurma, doğru istihdamı doğru bir şekilde işletmelerimizde kullanabilme gibi tüm bunlar hem riskleri, hem de fırsatları içinde barındırıyor. İş dünyası için yapay zeka güzel bir iş ortağı olacaktır. Gelişmekte olan Türkiye’miz için en önemli konuların başında tabii ki de sürdürülebilirlik geliyor. Çünkü en büyük dezavantajımız enerjide dışa bağımlılık ve hammadde ihtiyacımızdır. Bu konuda sürdürülebilir ekonomi modellerini devreye alma konusunda tüm çalışmalar ülkemizin lehine olacaktır. Yeşil mutabakat şu anda sanayicimizin bir numaralı gündemi. İhracatımızın %85’lik kısmını gerçekleştirdiğimiz Avrupa Birliği’nin karbon salınımı azaltmak için süreci başlattığı ilk tarihten itibaren planlamamızı yaparak hem üyelerimizin hem de Odamızın bu sürece hazır olması için kolları sıvadık. Sadece sanayi için değil sürdürülebilir bir ekosistem bilinci de bizleri motive etti. Sanayici kendini bu konuda revize etmeye başladı ve bu da sürdürülebilir ekonomi için de altlık oluşturdu. Bizim birçok üyemiz çatılarına çoktan güneş panellerini entegre etti. Karbon borsası için karbon kazanımı yollarını aramaya başladılar.

SATSO olarak bu yönde neler yapıyorsunuz?

Bizler oda olarak vizyon ve misyonumuzun da gerektirdiği gibi şehrimiz iş dünyasını en iyi şekilde temsil ederken üyelerimizden aldığımız güç ile de Sakarya’yı akıl birliği çerçevesinde sahiplenmiş durumdayız. Sakarya’nın planlı bir şekilde büyümesi ve ileriye gitmesine yönelik çalışmaların en önemlisinde odamızın imzası vardır. Sakarya’nın 10 yıllık Stratejik Planını, Endüstri Master Planı ve Ulaşım Ve Lojistik Master Planı hazırlayarak entegre projelerle hem yeşil OSB’lerle yeni nesil üretimin merkezi olmayı hem de eylem planlarımızla şehri konut, sosyal yaşam ve üretim potansiyeli olarak yükseltmeyi hedefledik. Üyelerimizin faaliyetlerinin sürdürülebilirliği ve rekabet güçlerini artırmak, dijital dönüşüm süreçlerine katkı sunmak amacıyla hazırladığımız “İmalat Sektöründe Dijital Olgunluk Seviyesinin Belirlenmesi ve Dijital Dönüşüm Yol Haritası” projemizi hayata geçirdik. Bünyesinde Yeşil Mutabakat Komisyonu kuran ilk Odayız ve bu komisyonumuz çalışmalarına devam ediyor. Üyelerimizin yeşil mutabakat ve karbon azaltım süreçlerine destek olmak adına Sakarya Üniversitesi ve Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi iş birliğiyle bu konuda eğitim gören öğrencilerimizin staj yapacağı “Yeşil Mutabakat Elçileri Staj Programı”nı hayata geçirdik. Yakın zamanda gerçekleştirdiğimiz Sakarya’nın Yıldızları Ödül Törenimizde sıfır atık, karbon ayak izi, döngüsel ekonomi, geri kazanım, temiz üretim çalışmaları ve uygulamaları olan üyelerimize “Sürdürülebilir Sanayi için Atık Azaltım Uygulamaları Ödülü” takdim ettik.  Odamız binası dahil kampüsümüzde bulunan üç binamızın çatısına güneş enerjisi panelleri döşedik. Karbon ayak izi ölçümümüzü başlattık ve Odamızın ayak izini düşürmek için hedef belirledik. Böylelikle üyelerimize de rol model olmayı hedefledik. SATSO Hatıra Ormanı’nı oluşturuyoruz. Dikeceğimiz ağaçlarla yaklaşık 200 ton karbondioksit salınımını da engelleyeceğiz. Aynı zamanda Türkiye’nin elektrikli şarj istasyonu kuran ilk odası olduk. Tüm bu ve benzeri çalışmalarımızın meyvesini almaya başladık. Avrupa Kalite Yönetim Vakfı (European Foundation for Quality Management) (EFQM) Mükemmellik Modelinin” kriterleri doğrultusunda verilen ve kurumsal çalışmaları sayesinde iş dünyasının en prestijli ödülleri arasında gösterilen “EFQM Üstün Performansta Yetkinlik 4 Yıldız Belgesi”ne sahip oldu.

SATSO olarak kadınların işgücüne katılımı için neler yapıyorsunuz?

Sakarya olarak 109 bin 706 çalışan kadın ile %33,5 kadın istihdam oranına sahibiz. Bu oranla Türkiye’de 26. sırada yer alıyoruz. Tabii ki bu bizler için yeterli değil. Çalışan ihtiyacımızın yoğunluğunu kadın istihdamımızı artırarak telafi edebiliriz. Kadınlarımızı aktif üretimin ve çalışma hayatının içine dahil etmek bizlere her açıdan kazanç sağlayacağını düşünüyoruz. Bu anlamda Odamız bünyesindeki Kadın Girişimciler Kurulumuz öncülüğünde birçok çalışmayı hayata geçiriyoruz. Hem kadın istihdamını artırmak hem de girişimci kadınlarımıza destek olmak için kurulumuz sürekli sahada. TOBB Kadın Girişimciler Kurulu öncülüğündeki “Sanayide Kadın Eli Projesi’nin Sakarya ayağında birçok büyük firma ile iş birliği yaptık, İŞKUR ile mentorluk anlaşması imzaladık. Sakarya’da tam 8 kadın kooperatifinin kurulmasına öncülük ettik. TOBB öncülüğünde gerçekleştirilen “Geleceği Yazan Kadınlar” yarışmasında bizim de desteklediğimiz Büşra Göral’in Türkiye 3. olması ve projesini hayata geçirmesine destek olduk. Bünyesinde en çok kadın istihdamı sağlayan firmalarımızı “Sakarya’nın Yıldızları Ödül Töreni’nde ödüllendirerek örnek olduk.MART2024