DEPREMZEDELERİN YARALARINA MERHEM OLMAYA ÇALIŞTIK

TÜMAD Madencilik İş Sağlığı ve Güvenliği Müdür Yardımcısı Orhan Yasin Dağ,

Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremde en çok madenciler öne çıktı. Yurdun dört bir yanından madenciler enkaz altında kalan vatandaşlarımızı kurtarmak için deprem bölgesinde canla başla, gece gündüz demeden çalıştı. Çanakkale Lapseki ve Balıkesir İvrindi’de faaliyetlerini sürdüren TÜMAD Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’de deprem olur olmaz 25 kişiden oluşan arama ve kurtarma ekiplerini hemen deprem bölgesine sevk etti.  TÜMAD Madencilik İş Sağlığı ve Güvenliği Müdür Yardımcısı Orhan Yasin Dağ, deprem bölgesindeki gözlemleri ve arama kurtarma faaliyetleri hakkında dergimizin sorularını yanıtladı.

Ülkemizi derin üzüntüye sevk eden deprem ile ilgili duygu ve düşüncelerinizi alabilir miyiz?

 Deprem günü elbette her vatandaş gibi biz de çok üzüldük. Ülkemizdeki yapı stoklarının depreme dayanıklı olmadığı bir kez daha yaşayarak gördük. Biz madenciler, aslında madenlerde yaşanabilecek araç kazaları, yangın, kimyasal döküntüler ve şev kaymaları ya da göçükler gibi olaylara karşı acil durum ekiplerimizi kurarak bu tür kazalara müdahale edebileceğimiz teknik yeterliliği ve ekipmanları işletmelerimizde hazır halde bulunduruyoruz. Yani arama ve kurtarma bizim mesleğimiz.

Bu arama ve kurtarma ekiplerimizi belirli periyotlarla, tatbikatlarla bir araya getirerek, koordinasyon ve yetkinliklerini arttırmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Bu hazırlık çalışmaları, illerde AFAD ve diğer kurumlarla olan işbirliğini de güçlendirip acil durumlardaki hızlı iletişime vesile olmaktadır.

 6 Şubat günü deprem haberinin ulaşmasıyla birlikte, TÜMAD Madenciliğin İvrindi ve Lapseki işletmelerindeki Arama Kurtarma Ekiplerimizi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Acil Durum Koordinasyon Merkezi, AFAD ve Türkiye Madenciler Derneği ile birlikte koordineli bir şekilde hemen deprem bölgesine sevk ettik. Orada gördüğümüz acı tabloyu burada ifade etmeye ne yazık ki kelimeler yetmez ama biz, arama ve kurtarma ekiplerimizle orada depremzedelerin yaralarına merhem olmaya çalıştık.

TÜMAD Madencilik İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü ve Ekip Lideri olarak, sahada ekipleri koordine ettim. İlk etapta 19 kişi olarak sahaya sevk edilen ekibimize, sonradan şirketimize ait ambulans ve sağlık ekiplerimizin de eklenmesiyle bölgede arama ve kurtarma faaliyeti gösteren sayımız 25’e yükseldi. İlk günden itibaren enkazın altında kalan vatandaşlarımızı kurtarmak için canla başla çalıştık. Depremin yıkıcı etkisiyle oluşan acı ve gözyaşı tarifsiz olmakla beraber, tüm ülke olarak birlik ve beraberlik konusunda gösterilen özverili çalışmaların bir parçası olmak ise bizim için bir o kadar gurur vericiydi.  

Süreç  içerisinde Madencilerimizin arama kurtarma faaliyetlerinde başarılı çalışmalara imza attığını gözlemledik. Bu çerçevede madencilerimizin bu konudaki bilgi ve deneyimleri ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Madenciler, arama ve kurtarma konusunda hem eğitimli hem de gerekli pratik deneyime sahipler. Arama kurtarma faaliyetlerinde ilk prensip, önce kendi can güvenliğinin sağlanarak ekiplerin koordinasyon içerisinde, birbirlerine yardım ederek, öğretilen metotlarla ve ekipmanlarla enkazlara müdahale edilmesidir. Deprem sonucu oluşan enkazlarda, madencilik faaliyetlerinin ana prensibi olan açıklıkların ayakta tutulması (tahkimat) uygulamaları ile ulaşılması zor alanlardan yaralı depremzedelere ulaşmaya çalıştık. Enkaz arama kurtarma çalışmalarında uygulanan diğer metotlar ve madencilik metotları madenciler tarafından birlikte uygulanmış, bu da başarıyı beraberinde getirmiştir.

Madencilerin iş makinesi ile çalışma konusundaki tecrübesi de enkaz alanlarında hassas çalışma yapılmasına olanak sağladı. Madencilerin, diğer kurtarma ekiplerine göre daha soğukkanlı olması ve madenciliğin doğasından gelen bilgi ve içgüdü ile çalışma yapması diğer tüm arama kurtarma ekiplerinden ayrılan en büyük özellik olarak dikkat çekti.

TÜMAD olarak deprem bölgesindeki çalışmalara destek verdiniz. Sahadaki gözlemlerinizi alabilir miyiz?

Şimdi orada çok değişik bir duygu yoğunluğuna kapılıyorsunuz. Uykuyu, yorgunluğu unutuyorsunuz. Bir an önce enkaz altındaki vatandaşlara ulaşmak istiyorsunuz. TÜMAD ekibi olarak biz önce Osmaniye, ardından Hatay’da enkazda kalanları kurtarma faaliyetlerinde bulunduk.   

Şunu da belirtmem gerekir ki, ilk defa 2020 yılında ve ikincisi 2022 yılında, Türkiye Madenciler Derneği tarafından organize edilen, Madenlerde Arama Kurtarma Yarışmaları, arama kurtarma ekiplerinin birbirlerini ve ekipmanlarını tanımaları,  ekipler arasında oluşan dostluklar, enkazda arama kurtarma faaliyetleri sırasında meyvelerini verdiğini düşünüyorum. 

Arama kurtarma çalışmalarında TÜMAD olarak, TÜPRAG ve Polyak Eynez Arama Kurtarma Ekipleri birlikte uyum içinde bir çalışma yürüttük. Çalışmalarımızda ekiplerimizi ve iş gücünü en optimum düzeyde kullanmaya çalıştık. Bu sayede, en zor enkazlarda bile başarılı çalışmalar gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum.

Çalışmalar sırasında şunu da gördük, birçok amatör arama kurtarma ekibi ve gönüllülerin de cansiperane çalıştıklarına da şahit olduk. Bu kişilerin verimli şekilde kullanılması amacıyla, ekiplerle birlikte çalışmaları sağlanmış ve böylece gönüllü olan bu kişilerin depremzede ve ekiplere maksimum fayda vermeleri sağlandı.

Depremden etkilenen yörelerde, enkaz sayısına istinaden çalışma koşulları ve çevre güvenliği konusunda farklılıkları gözlemledik. Osmaniye’de arama kurtarma çalışmaları daha koordineli iken, Antakya’da depremin yıkıcı etkisinin ve enkaz sayısının yüksek olması ister istemez arama ve kurtarma ekiplerinin koordine edilmesinde de sıkıntıların yaşanmasına neden oldu. Ama bu karışıklık kısa süre içerisinde aşılarak, maden sahalarında olduğu gibi vardiyalı çalışma düzenine geçerek, 24 saat çalışma prensibiyle Hatay’da enkaz altında kalan yurttaşlarımıza ulaşmaya çalıştık. Şunu belirtmem gerekiyor ki, telefon şebekelerinden kaynaklı iletişim problemleri, çalışmaların daha sağlıklı ve verimli yürütülmesi ve lojistik önündeki en büyük sorun olarak karşımıza çıktı.

Son olayda edinilen tecrübelerden yola çıkarak, gelecekte yaşanacak afetlerde daha yararlı olabilmek adına önerilerinizi alabilir miyiz?

 Son depremden çıkarılacak elbette çok ders vardır. Şunu gördük ki, madenciler ve arama kurtarma konusunda uzman ekipler ne kadar erken deprem bölgesine ulaşırsa, enkaz altındaki insanları kurtarma konusunda da o kadar başarılı olacaklardır. Çünkü orada zamanla bir yarış söz konusu.

Gaziantep ve Hatay’de yaşanan depremlerin yıkıcılığının büyüklüğü, birden çok ilde yıkıma neden olması, hava alanları ve yolların hasar görmesi, olumsuz hava koşulları ister istemez deprem bölgesine ulaşım konusunda ciddi problemlerin yaşanmasına neden oldu.

Bundan sonraki olası depremlerde özellikle arama kurtarma konusunda yetkin olan ekiplerin ve madencilerin, daha çok kişiyi kurtarabilmek adına öncelikle deprem bölgelerine ulaştırılması konusunda şimdiden bazı önlemler alınması ve düzenlemeler yapılması gerekiyor.

Depremden etkilenenler için barınma ihtiyacı konusunda, arama kurtarma ekiplerine ek olarak lojistik olarak destek olabilecek gönüllü organizasyonlarının da yapılması uygun olacaktır. Ayrıca, gelecekte yaşanabilecek afetlerde, bu depremin acı tecrübesini yaşamış ekiplerin, yeni oluşacak ekiplere liderlik etmesi ve deneyimlerini bu ekiplere aktarılarak kurtarmacı sayısının  arttırılması konusunda çalışmalar yapılması faydalı olacağını düşünüyorum.

Özellikle deprem bölgesinde iletişimle ilgili olarak yaşanan problemlerin de bundan sonra ki olası deprem ve afetlerde yaşanmaması noktasında telekomünikasyon firmalarının da altyapı ve acil durum planlarını gözden geçirmeleri ve gerekli önlemleri almalarında yarar olduğunu hep birlikte yaşayarak gördük. MART2023