Destek Menkul Değerler AŞ Genel Müdürü Tuna Yılmaz: “Son tebliğ ‘düzen’ odaklı”
Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) kaldıraçlı alım satım (foreks) işlemlerine ilişkin getirdiği yeni düzenleme piyasanın kafasını karıştırdı. Tebliğle, Türk lirası, Amerikan doları ve euronun birbirlerine karşı olan değişim oranlarını esas alan varlıklar ile altına dayalı kaldıraçlı işlemlerde kaldıraç oranı azami 100:1, bunlar dışındaki varlıklarda azami 50:1 olarak belirlendi. Ayrıca, profesyonel yatırımcılar dışında kalan ve düşük miktarlarla işlem yapan yatırımcıların risklerini sınırlamak amacıyla hesap açılışı sırasında başlangıç teminat tutarı 20 bin lira veya muadili döviz tutarının altında olan müşteriler için belirlenen kaldıraç oranlarının yarısının uygulanması esası getirildi. Tebliğde nakit çekilmesi halinde kaldıraç oranının yarıya düşürülmesine ilişkin de bir düzenleme yapıldı.
SPK tebliğe ilişkin yaptığı açıklamada, “Yüksek kaldıraç oranı kullanılması paritelerde oluşan sınırlı dalgalanmalarda dahi yatırılan teminatın tamamının kısa sürede kaybedilmesi riskine yol açabilmektedir. Getirilen düzenleme kaldıraç oranlarını sınırlamak suretiyle bu riskin bir ölçüde azaltılmasını amaçlamaktadır” ifadelerine yer verildi. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Destek Menkul Değerler Genel Müdürü Tuna Yılmaz ise, küçük parayla işlem yapmak isteyenlerin bu düzenleme ile yurtdışına kayabileceğine dikkat çekti.
“YATIRIMCILARIN BİR KISMI DÜZENLEMEDEN MEMNUN DEĞİL”
Yapılan bu düzenlemeyle birlikte kaldıraç oranlarında oluşan karmaşık şeklin yatırımcıların büyük bir bölümü tarafından memnuniyetle karşılanmadığına dikkat çeken Yılmaz, “Kaldıraç sistemindeki bu değişiklik yatırımcı memnuniyetsizliğinin yanında operasyonel sorunları da beraberinde getirdi. Teknik olarak aracı tüm kurumlar bu düzenlemeyle birlikte çok sayıda sorunla karşı karşıya kaldı. Özellikle de Türkiye’de Forex piyasasında işlem yapma şartları ağırlaştırılırken yurt dışında bu sistemin kolay işlemesi yatırımcıyı yurt dışı piyasaya kaydırıyor” şeklinde konuştu.
Tebliğle ayrıca, müşterilere kaldıraçlı alım satım işlemlerine ilişkin olarak hesap açılışı öncesi, asgari unsurlarının Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından belirlenecek ve gerçek zamanlı fiyatlar üzerinden çalışacak bir deneme hesabı üzerinden işlem yaptırılması zorunluluğu getirildiği belirtildi. Buna göre, deneme hesabının gerçek zamanlı fiyatlar üzerinden işlemesinin ve müşterinin deneme hesabını asgari 6 iş günü süreyle çalıştırarak toplamda asgari 50 adet işlem yapmasının zorunlu hale getirildiği ifade edilen açıklamada, böylelikle yatırımcıların işlemlere başlamadan önce karşılaşabilecekleri durumları tecrübe etmelerinin sağlanmış olacağı dile getirildi. Konuyu değerlendiren Yılmaz, yeni uygulama ile getirilen 6 gün deneme işlem yapma zorunluluğu acil olacak şekilde gerçek işlem yapmak isteyen yatırımcıları zor durumda bırakacağını belirtti. Yılmaz şöyle devam etti; “SPK’nın yakın zamanda yayınlamasını beklediğimiz rehberle birlikte yeni sistemin daha da anlaşılır şekilde netlik kazanmasını bekliyoruz. Forex’in yapısı gereği riskli bir piyasa olduğunu biliyoruz.Sektörde zarar oranının yüksel olmasını da elbette hoş karşılamıyoruz. Yapılan düzenlemelerin piyasayı iyileştirici yönde olması temennimizdir. Bu amaçla yapılan düzenlemelerin her daim yanındayız. Ancak bakıldığında aracı kurumlar olarak her ne kadar bu düzenlemeye ayak uydurmaya çalışsak da yatırımcıların bu karmaşık kaldıraç sistemine uyum sağlaması zaman alacağa benziyor”.
Düzenlemede dikkat çeken bir diğer detayın ise alım satım farklarının beyan edilmesi olduğunu belirten Yılmaz, bu düzenlemeyi hem sektörde şeffaflığın sağlanması hem de etik rekabet ortamının oluşması açısından olumlu karşıladıklarını belirterek, piyasada çok sayıda ürün işlem gördüğünden aracı kurumlar olarak teknik alt yapı bakımından zor bir süreç geçirebileceklerinin altını çizdi.
“SON TEBLİĞ‘DÜZEN’ ODAKLI”
SPK’nın yapmış olduğu düzenlemenin güven artırıcı yönde olmadığını savunan Yılmaz, “Forex piyasası regüle edilmesi ile zaten yatırımcıya güvenli bir piyasa ortamı oluşturdu. Kurul’un yaptığı bu düzenleme güven sağlamak adına değil de sisteme bir takım düzenlemeler sağlamak amaçlı yapılmıştır. Daha çok amaç yatırımcıların kar oranlarının artırılmasına yönelik. Biz de sisteme fayda sağlayacak her düzenlemenin yanındayız” dedi.