Elba Bant istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ediyor

Kurulduğu 1959 yılından itibaren istikrarlı büyümeyi sürdüren Elba Bant kendini geleceğe hazırlıyor. 1991 yılında firmanın Yönetim Kurulu Başkanı olan Mois Kohen, bir orkestra şefi şeklinde firmayı yönettiğine değinirken, sanayici tecrübesini bizimle paylaştı.

Elba Bant olarak 2002 yılında fabrikanızı Avcılar’dan Çorlu’ya taşıdınız ve büyüme kararı aldınız. O günden bugüne Elba Bant olarak hedeflerinizi gerçekleştirebildiniz mi?

Elba Bant olarak 2002 yılında Avcılar’daki tesisimizden çıkarak Çorlu’ya taşındık. Çorlu’da 14. Yılımızı geride bıraktık. Bu süreçte ülke ekonomimizin büyümesi ne kadar ise bizde tarkiben o derece büyüdük. Elba Bant’ın yapısı itibariyle büyüme hızı yavaştır fakat küçülme hızı da yavaştır. Ben şahıs olarak da çok iyi bir durumdayız dediğimde en fazla %5 daha iyi konumdayızdır. Aynı şekilde işlerimiz bu sene iyi değil dediğimde de en fazla %5 daha kötü bir durumdayızdır. Hiçbir zaman bizde %60 büyüme veya %40 gibi bir küçülme olmadı. İstikrarlı bir çalışma mantığıyla bugünlere geldik. Bu nedenle de Çorlu’ya fabrikamızı taşıdığımız yıldan itibaren her yıl %5-7 arasında büyüme ile bugünlere geldik.

Ambalaj sektörünü genel olarak değerlendirdiğimizde 2017 yılı nasıl bir yıl oldu?

Ambalaj sektörü her sektörün içinde kullanılan bir ürün olması nedeniyle yelpazesi oldukça geniştir. Bugün gelişmiş ülkeler üründen daha fazla ambalaja değer verirler. Aynı bilinç Türkiye’de de oluşmaya başladı. Ambalaj sektörü iç pazarda da gelişiyor. Fakat sektörün talebi, yeni kurulan ambalaj fabrikaları ve rekabet sektörün sürekli dengede kalmasını sağlıyor. Bu nedenle ambalaj sektörü sürekli büyüyor fakat yeni oyuncuların sektöre girmesiyle birlikte herkesin aynı dengede kaldığı bir süreç yaşanıyor.

Ambalaj sektöründe bir dönem merdiven altı üretim sürekli gündemdeydi, bugün çözüldü mü?

Merdiven altı üretim halen vardır. Fakat ben şikâyet etmeyi sevmediğim için bu konuya fazla girmek istemiyorum. Bu durumu düzeltmek devletin işidir. Merdiven altı üretim de rekabetin içine girmeye çalışır fakat çok küçük oldukları için sektörün içinde büyük bir pay edinemezler. Sanayicilerde bunlara alıştığı için artık konuşulmuyor.

 Elba Bant olarak hedeflerden biride ihracattı. Bu alanda yaptığınız çalışmaları aktarır mısınız?

Elba Bant eskiden yıllık cirosunun %3’ü civarında ihracat yapıyordu. Şu anda bu rakam %8 seviyelerine ulaşmış durumdadır. Irak, İran, Almanya, Yunanistan, Bulgaristan gibi ülkelere ihracat yapıyoruz.

Sizin kullandığınız ham maddeler ağırlıklı olarak yurt dışından dolar üzerinden geliyor. Bugün döviz oldukça yüksek ve bu durum sizi nasıl etkiliyor?

Döviz satışı çok ağır bir faturadır. Bu durum sanayicilerin adeta bitirilmesi demektir. Döviz borcu olan firmalarımızın borcu aniden %13 yükselmiş oldu. Bugün %5-6 karla çalışan firmalar açısından oldukça zorlu bir durumdur. Çok tehlikeli bir durumdur.

Siz döviz farkını piyasaya yansıtabiliyor musunuz?

Eğer yansıtamazsanız ölürsünüz. Fakat var olan döviz borcu sanayici için önemli bir kayıptır. Telafisi adeta imkansızdır. Buna rağmen fiyat farkını piyasaya zamanla yapmak zorunda kalıyoruz. 3-4 ay sonra piyasa oluşmuş oluyor. Fakat 4 ay sonra döviz tekrar çıkışı sürdürürse o zaman bütün sektör sıkıntı yaşıyor.

2017 yılında %5’lik bir büyüme öngörülüyor. Bu durum nasıl yansıyor?

Türkiye’de resmi makamlar %5 seviyelerinde büyüyeceğimizi belirtiyorlar. Elba Bant olarak bizde yıllık  %5 seviyelerinde büyümemizi sürdürüyoruz. Dolayısıyla bu yıl da aynı oranda büyüme bekliyoruz.

Gelecek ile ilgili beklentileriniz nelerdir?

Gelecek ile ilgili makro seviyeden baktığınızda bir ülkenin zenginliği 4 tane temele dayanır. Bir tanesi yüksek teknolojidir, ikincisi toprak altı zenginliğidir madenlerdir, üçüncüsü sanayidir ve son olarak da turizm sektörüdür. Şüphesiz ki sanayiye destek vermemek devlet için bir kayıptır. Bir ülke zenginliğinin 4 tanesinden 2 tanesi Türkiye’de zaten bulunmuyor. Bunlar ileri teknoloji ve toprak altı zenginliği yoktur. Demek ki geriye sanayi kalıyor. Bugün 140 milyar dolar ihracat var ise bunu sanayici sağlıyor. Devlet sanayiye destek vererek buranın büyümesini sağlamalıdır. Çünkü sanayici kazanç elde ettikçe devamlı olarak makine alacak, yatırım yapacak, döviz sağlayacak, ihracat yapacak ve istihdam sağlayacaktır. Bu şirket ayakta kaldığı sürece firmanın gerçek sahibi devlettir yani kamudur. Hiçbir sanayi firmasının sahibi makinesini omuza atıp evine götüremez. Bu bakımdan devletin sanayiciye destek olması gerekiyor. Eğer devlet bu fikirde ise sürekli olarak büyüyeceğiz. Şu anda sürekli olarak sanayiciye destek olunacağı belirtiliyor, fakat Elba Bant olarak bize yansıyan hiçbir ek destek bulunmuyor. Ne arsada, ne fiyatlarda, ne dövizde, ne vergide ne de başka bir alanda hiçbir destek fark etmedim. Ancak ben farkında değilsem benim hatamdır.

Devlet bu yıl sanayicilere özellikle sıfır faizli krediler dağıttı, siz faydalanmadınız mı?

Devlet faizsiz kredi dediler, bizde faydalanmak istedik. Fakat istedikleri teminat ve çalışmalara bakınca normal bankadan kredi çeksek ufak bir fark oynuyor.

Elba Bant açısından bakacaksak gelecekle ilgili beklentiler nelerdir?

Benim yaşım itibariyle belki bir yıl sonra emekliye ayrılabilirim. Elba Bant devamlı gelişmeye devam edecektir. Ben bu firmanın yönetim kurulu başkanı olarak her sabah uyandığımda firmaya başka hangi değerleri katabiliriz, neler yapmamız gerekiyor diye uyanan biriyim. O bakımdan ne olursa olsun yatırımın her gün daha iyiye gitmesi için çaba harcarım ve yaptığım her hamlenin doğru olmayabilir düşüncesindeyim. Her zaman yaptığım işlerde eksiklikler vardır ve bu eksiklikleri nasıl giderebilirim, diye çaba harcarım.  Bu şekilde bugüne kadar gelebildik.

Sizden sonra gelecek nesilde aynı şekilde işleri devam ettirebilecek mi? İnşallah benden daha medeni bir şekilde devam ettireceklerdir. Daha bilgili yöneteceklerini ümit ediyorum. Hepsi işlerinin başında bulunuyor. Ben bir orkestraya benzetiyorum. Herkes bir alet çalıyor. Piyano çalıyor, keman çalıyor ve hepsi kendi alanında görevlerini çok iyi bir yapıyor. Ancak seslerin akardolu çıkmasını sağlayan orkestra şefi var. Eğer şef orkestra iyi değilse başarılı olunamaz. O şefin eline kemanı verin çalar mısın, diye sorun çalamaz. Ama ekibi iyi yönetir. Şuanda da yeni nesil kemanı iyi çalıyor. Elba Bant içinde de çok iyi satış yapan ancak satılan ürünü zararına mı kara mı satıyor bunlar önemlidir. İmalatın maliyetini iyi bilmen gerekiyor. Bunun adı da finanstır. Bir sanayi de finansı bilmiyorsanız o fabrika ileriye gidemez. Ülkeler bile finansını iyi yapamazlarsa ileriye gidemezler.