Faktoring sektörünün güçlenmesi tüm finansal sistemin gücünü ve itibarını arttırmaktadır

Ekonominin gerçeklikleri içerisinde geleceğe yönelik adımlar atıldığı faktoring sektöründe yaşanan gelişmelerle ilgili görüşlerini aldığımız CreditwestFaktoringGenel Müdürü Dilber Bıçakçı, sorularımızı yanıtladı. 

Geçtiğimiz dönemde faktoring sektörüne yönelik bir düzenleme çıktı. Bu düzenlemeninfaktoring sektörüne etkisi ile ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?

Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun   sektörün şeffalığına ve  ortak bir kurallar zemininde hareket etmemizi sağladığı için adil rekabete  katkısı büyük oldu.  Fatura  merkezinin  kurulması ile  sektörümüzün temel enstrümanı olan  faturaların  tek bir sistem üzerinde  takip edilmesi, mükerrer temliklerin önüne geçerek  çağdaş ve  güvenli iş alanı yarattı. Sektörün  teknolojik altyapısının  gelişmesini ve çağdaş  bir çalışma ortamının oluşmasını  karar alma mekanizmalarını  daha sağlıklı kılacağı  düşüncesiyle  Creditwest Faktoring olarak destekliyoruz.

Creditwest  gibi şeffaf saygın  şirketlerin varlığı, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nunyürülüğe girmesi gibi  olumlu  gelişmelere rağmen imaj ve kabul görme   sektörün  halen en önemli sorunudur.

Faktoring firmaların alacaklarının vade farkından feragat edilerek likit hale getirilmesidir.   Vadesi henüz gelmemiş hatta doğmamış alacakların hızlı ve kolayca erişilebilir nakite çevrilmesi firmalara düzenli ve güçlü bir nakit akışı sağlar ve dış kaynak bağımlılığını azaltır.   Bu da tedarik sürecinde firmaların rekabetçi koşullarla kaynağa ulaşmalarına destek olur.  Etkin ve planlı kullanıldığında faktoring,  üretim verimini, iş hacmini ve bunlara bağlı olarak da karlılığı arttıracaktır. Ayrıca, temlik edilen alacaklara dair yapılan güvenilir istihbarat sayesinde ileride oluşabilecek tahsilat sıkıntıları da öngörülebilir. Faktoring, aynı zamanda etkin bir risk yönetimidir

Başta Finansal Kurumlar Birliği olmak üzere sektördeki tüm şirketlerin sorumluluk taşıması ve faktoringin tüm dünyada kabul gören finansal bir enstrüman olduğunun iyi anlatılması günden güne sektörün imajını güçlendirmektedir. 

Faktoring şirketleri ile ilgili sermaye artışı konusu da bu şekilde algılanabilir mi?Bu konu ile ilgili piyasadan çekilen kurumlar ile görüştüğümüz zaman “faize yatırdığımız zaman elde ettiğimiz kar, yaptığımız işten daha fazlaydı. Bu sebeple bu durumu değerlendirip çekilme yönünde karar aldık” gibi bir açıklama yaptılar. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?

Faktoring şirketleri tıpkı bankalar  gibi finansal sistemin   kuruluşlarıdır ve finansal  kuruluşların   güçlü özkaynakları olması tüm finansal sistemin gücünü ve itibarını arttırmaktadır.   Şirketlerin sermaye yapılarının güçlenmesi sektörün güçlenmesi anlamına gelmektedir. Özkaynağın kaldıracının minimum sermaye yeterliliği kavramlarıyla sınırlandırılması uzun vadede bankacılık sektöründe tecrübe edildiği gibi sektörün menfaatine olacaktır. 

 Minimum 20 milyon TL ödenmiş sermaye gerekliliği ise sektörümüz için 6361 sayılı kanun ile Aralık 2012’de başlayan ve sektördeki şirketlerin yaklaşık üç yıldır hazırlandığı bir süreçtir.  Sektöre BDDK tarafından tanınan sürenin sonunda  kimi sermayedarların  sektörden çekilmesi normal karşılanmalıdır.  Her şeyden önce günümüz dünyasında verimlilik için ölçek ekonomisinin önemi gözardı edilmemelidir.  

Anadolu açılımları sektörün gelişmesine katkı sağlar mı?

Kesinlikle katkısı olacaktır. Ülke ekonomisinin lokomotifi olan İstanbul ile gerçek potansiyeline henüz varamamış ama gelişime ve büyümeye açık Anadolu’nun finansal ürünlere  açıklığı ve  erişebilirliği tabii ki  aynı seviyede  değil.   Anadolu açılımlarının daha önce de belirttiğim gibifaktoringin daha geniş  bir kesimde  kabul gören bir finansal enstrüman olmasına katkısı  büyük olacaktır.

Bu konu ile ilgili bir öneri de 3 sektörün birleştirilmesi ve tek bir firma haline getirilerek ticaret finansmanı haline getirilmesi ile firmalarınBankaların çoğunda faktoring şirketleri bulunuyor potansiyelinin daha fazla arttırılacağı yönündeydi. Bu konu ile ilgili görüşleriniz nelerdir?

Modern ekonomilerde hemen hemen tüm sektörlerde uzmanlaşmanın öneminin arttığı bir dönemde  konsantrasyon alanları ve ürünleri birbirinden tamamen farklı  sektörleri  sadece  kredi kuruluşu olmaları ortak paydasında birleştimenin   pek doğru olmadığını düşünüyorum. Hali hazırda bankacılık sistemi  bir çok kredi ürününü bünyesinde  birleştiren  kurumlardır.

Özellikle faktoring sektörü gibi verimliliğinin hem sermayedar hem de müşterileri açısından hızlı ve  esnek çalışabilme becerisine bağlı olduğu  sektörler için  birden çok odak noktası olan büyük organizasyonların  oluşturulmasının  sağlıklı  bir sonuç vermesini beklemiyorum.

Bu tür  organizasyonlar ile düşürülmesi  muhtemel  genel giderlerdeki azalış  diğer unsurların yanında gözardı  edilebilir   olacaktır.

Sektörün potansiyelinin ve verimliliğinin artışı daha önce de vurguladığım gibi sektörün gerek finansal kesim  gerek ise reel sektör tarafından kabulünün  artması ile oluşacak algı  değişikliğine bağlıdır.  Bu algı değişikliğinde bir çok faktoring iştiraki de olan  bankaların, faktöring kullanımının  negatif ayrıştırıcı  bir etkisi  olmadığının  mevcut ve potansiyel faktoring  müşterilerine anlatmamızda öncülük edeceğine inanıyoruz.

Eximbank kredi kullandırmaya başlandı ve en çok bankaların kullandığını belirtti. Bu durumda bankalar daha fazla bu alana yönlenmiş diyebilir miyiz?

Banka iştiraki faktoring şirketlerinin sermayedarlarının banka olması nedeniyle daha fazla  bir kaldıraçla   borçlanabildikleri aşikar.  Sektörün genelini incelediğimizde banka iştiraki faktoringlerin öz kaynağın neredeyse 10 katına kadar borçlanabildiklerini özel sermayeli faktöringlerde ise bu oranın 3 katı ile sınırlı kaldığını görüyoruz.  İhracatın finansmanında da  özellikle de  yabancı ortaklı bankaların iştiraki  olan faktöringlerin  daha düşük maliyetli fona  ulaşmaları  görece kolay ve bunun rekabet üzerindeki etkisi nedeniyle  ihracat faktöringinde  bu şirketlerin daha aktif olması anlaşılabilir.  Eximbank kredilerinin de  bu alandaki   en aktif şirketlerde  en hızlı artması  bu durumun sonucudur.

Creditwest Faktoring olarak pazar payınız ne durumda?

2015 sonu itibariyle bakarsak pazar payımızı arttırmış durumdayız. Daha önce belirttiğim sebeplerden dolayı biz kendimizi hep banka dışı ile kıyaslama yapıyoruz. 2015 yıl sonu itibariyle büyüklük olarak bakarsak banka dışı firmalarda üçüncü sıradayız. 2016 yılı için beklentilerimizi Ekim- Kasım aylarında oluşturduk ancak bu sene  mevcut ekonomik konjonktür ve hem yurtiçi hem yurtdışı gelişmeler paralelinde dönemsel  kısa vadeli hedeflemeye geçmemiz gereken bir sene olduğunu öngörüyoruz.