İtalya’daki yatırımlarımızı artırmayı planlıyoruz

Pandemi ile birlikte lojistik sektörü daha önemli bir pozisyona geldi. Ticari faaliyetlerin zorlandığı, sektörün değişim sancıları çektiği bir dönemde lojistik sektörünün önemli firmalarından Azure Grup Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Gül ile bir araya geldik. Değişimin hızla devam ettiği dönem ile ilgili düşüncelerini aktaran Erkan Gül, önemli açıklamalarda bulundu.

İtalya’daki yatırımlarınız ile ilgili bilgi alabilir miyiz?

Beş yıl önce İpekyolu projesine başladığımız dönemde Avrupa’da bazı girişimler yapmıştık. O dönemde Bulgaristan Devlet Demiryolları ve diğer birçok ülke demiryolu ile görüşmeler yaptık. Diğer taraftan Türkiye’nin Ro-Ro taşımacılığı çerçevesinde Avrupa’ya birincil giriş noktası olan İtalya Trieste Limanı’nda intermodal taşımacılığın devamı niteliğinde girişimlerimiz oldu. Bu çerçevede de özellikle e ticarete yönelik, depolama ve nihai tüketiciye ulaşım sağlayacak dağıtım ağı çalışmaları yaptık. Bu çalışmamızı da önce İngiltere’de başlatmıştık. Sonra İtalya’ya geçiş yaptık.  Tirieste Limanı’na bir buçuk km uzaklıkta bir depo yatırımı yaptık. Bu depomuz çerçevesinde hem İtalya’ya hem de yakın ülkelere dağıtım yapabiliyoruz.

Tüm Avrupa’ya buradan dağıtım yapabiliyor musunuz?

Ingiltere ,Hırvatistan, Slovenya, Slovakya, Çekya, Avusturya, İtalya, Almanya’nın güneyine buradan dağıtım yapıyoruz. Aynı zamanda buradan da Türkiye’nin güneyi ve Irak’a gönderilen ürünleri götürüyoruz. Bu çerçevede hem depolama hem de dağıtım hizmeti veriyoruz.

Bu dağıtım ağınız çerçevesinde küçük üreticinin de ihracat yapabilme şansının arttığını söyleyebilir miyiz?

Elbette, bahsettiğimiz coğrafyada ülkemizden bir üretici Avrupa’da bir zincir mağazaya satış yapmak istediğini düşünelim, bu noktada biz devreye girerek firmanın belirli zaman periyotlarda zincir mağazanın ilgili mağazalarına ürünleri aktarıyoruz. Bunu yaparken de üreticiyi destekler nitelikte çok uygun maliyetlerle bu işi yapıyoruz. Bu noktada Tirieste – Munih ve Londra daki depomuz devreye giriyor. Ürünleri, maliyeti düşürmek için belli tonajlarda götürüp depoluyoruz, sonrasında istenilen oranda istenilen notaya dağıtımını sağlıyoruz. Bu hem zaman hem maliyet tasarrufu sağlıyor. Örneğin bu yolla zincir mağazanın günlük acil ihtiyaçları ertesi gün rahatlıkla karşılanabiliyor. Hızın önemli olduğu bir dünyada bu yaklaşım üreticiye önemli avantajlar sağlıyor.

İtalya’daki yatırımlarınız bununla sınırlı mı yoksa yeni yatırımlarınız olacak mı?

İtalya’daki yatırımlarımızı artırmayı planlıyoruz. Dağıtım ağımızı genişletmek için araç yatırımlarımızı artırmayı planlıyoruz. Panelvan tarzında araç alımlarını artırarak dağıtım ağımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz.

Buradan konuşmamızın başında da aktardığınız noktaya dönersek, Asya’da önemli gelişimler oluyor. Bu noktada ülkemizin konumu ve ticari faaliyetlerimizi artırma hedeflerini artırma hedefleri doğrultusunda bölge ile ilgili sizden bir değerlendirme alabilir miyiz?

Asya üretim açısından önemli aşamalar kat etti ve etmeye devam ediyor. Bunu durdurmak veya engellemek mümkün değil. Çin, Hindistan, Endonezya gibi önemli nüfus yoğunluğu olan ülkeler hem üretim hem de tüketim açısından önemli pazarlar haline geldi. Bu çerçevede demiryolları ile bu ülkelere bağlanmak oldukça önemli. Bu konuda ülkemizde gerekli yatırımları yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Ben bu noktada 2030 yılının önemli bir dönemeç olduğunu düşünüyorum. İngiltere’de bir fon yakın bir tarihte bana Hindistan’ın tüm demiryolu ağını yenilemeyi planladıklarını ve bu projeler için Türk şirketlerini düşündüklerini ifade etti. Bu yolla Çin, Hindistan ve sonraki ülkeler batıya doğru birbirine bağlanarak ticaretin gelişmesi hedefleniyor.

Firma olarak İpekyolu projesi çerçevesinde yapacağınız çalışmalar var mı?

Tarihi proje için oluşturduğumuz ağ dünya ticaretinin 4’te 3’üne ulaşacak. Yıllık 1 trilyon Dolar’ın üzerinde olan dev bir projenin organizasyon ağını oluşturduk. Şu anda Çin’den İngiltere’ye, Afrika’dan Rusya’ya tek bir tuşla ürün gönderebiliyoruz. Türkiye’yi dünyanın tam merkezinde bir “lojistik HUB” olarak değerlendiriyoruz ve dev lojistik projenin yüzde 50’lik kısmını bu coğrafya üzerinden geçirmeyi hedefliyoruz. Bu da ülkemizde gerçekleşecek olan en büyük ticari ve lojistik proje olacak.

Bu noktada ülke kamuoyunda İpekyolu projesinin ülke ekonomisine zarar vereceği yönünde söylemlerin olduğunu görüyoruz. Siz bu tarz düşüncelere katılıyor musunuz?

Ben bu düşüncelere kısmen katılıyorum. Bizdeki küçük üreticiye zarar verir ancak büyük üreticileri daha da büyüteceği kanaatindeyim. Ben ülke olarak bunu fırsata çevireceğimizi düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde Çin’e karşı alınacak tedbirler bizim üreticimizi ön plana çıkaracaktır. Çin’den gelen yarı mamul ürünün bizde tamamlanıp Made in Turkiye olarak Avrupa’ya ulaştırılması ülkemizin refahını artıracaktır. Anadolu’daki üretim tesislerindeki artışları örnek olarak verirsek bu tespitimizin ne kadar doğru olduğu desteklenmektedir. Türkiye’nin yakın dönemde hem üretim üssü hem de lojistik üssü haline geleceğini düşünüyorum. Büyük bir ekonomist Türkiye’nin 2030 yılında dünyanın ilk yedi ülkesinden biri olacağını ifade ediyor. Bu tezini de üretim üssü ve lojistik üssü haline geleceği noktasına bağlıyor. Pandemi sonrası e-ticaretin geldiği noktayı düşünürsek aktarılanların ne kadar önemli olduğu görülecektir. Bu bilgiden yola çıkarak Avrupa’da yaptığımız yatırımları önemsiyoruz.

Lojistik üssü olma hedefi doğrultusunda demiryolu taşımacılığının ön plana çıktığını söyleyebilir miyiz?

Elbette, ülkemizde bu konuda gerekli yatırımları yapıtı ve yapmaya da devam ediyor. Trakya’dan Avrupa gidecek demiryolu ağının geliştiriliyor olması bu noktada oldukça önemlidir. Bu çerçevede karayolunun artık sadece tamamlayıcı bir unsur olaraktır.

İngiltere İpekyolu hattının destekleyicilerindendir diyebilir miyiz?

Evet, çok önemsediklerini söyleyebiliriz. Büyüyen bu pazarda bizde artık karayolu taşımacılığı yerine intermodal taşımacılığa yönelik çalışmalarımızı artırıyoruz.

Pandemi sürecinin hayatımıza önemli etkileri oldu, dolayısıyla ticari hayatımızı da etkilemeye devam ediyor. Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz?

Pandemi süreci bir anda hayatımıza girdi ve bu noktada ilk şaşkınlık dönemimizi atlatarak hayatımızı devam ettirmeye çalıştık. Pandemi ile beraber değişen hayat bizi farklı yaşam şekillerine ve dolayısıyla ihtiyaçlarımızın da farklı bir şekilde gidermemiz noktasına bizi sürükledi. Bu durum kargo alanına dev bir çalışma alanı açtı. Şu anda büyükşehirlerde işi olmayan gençlerin kendi araçları ile ürünlerin eve aktarılması noktasında sisteme dahil olduklarını görüyoruz.  Buna rağmen sistemin kilitlendiğini ve zorlandığına tanık oluyoruz. Bir günde aktarılan kargolar üç beş günde aktarılamaz hale geldi. Bu durum bu kadar kapasite artışına hazırlıklı olmadığımızı ortaya çıkardı. Yıllar önce pandemi değil de kapasite artışını öngörerek, işsiz gençlerin, hatta taksicilerin dahil olduğu bir sistemden bahsetmiştim. Sistem için kısa mesafelerde depolar yapılarak, benzin istasyonlarında mobil şubeler yapılacaktı. Bu yolla insanların yedi yirmi dört ürünlerini alabilecekti. Bugün evlere dağıtım yapan firmaların kısmen de olsa böyle bir sisteme geçtiğini gözlemliyorum.

Kapasite artışına paralel olarak önümüzdeki dönemde sektörde yeni yatırımları ve yatırımcıları görecek miyiz?   

Ben yerel dağıtım ağı kurmaya çalışan birçok firmanın olduğunu görüyorum. Özellikle büyük lojistik firmalarının son dönemde verdiği beyanatları takip ettiğinizde bu durum açıkça gözüküyor. Bugün bizim e-ticaretimiz %25’den %35’e çıktı. Yaşanan değişim bu orandayken zorlanan sistemin, yarın bu oranların %50 mertebelerine çıktığında daha da zorlanacağı aşikar. Bu ortamda kapasitenin birkaç firma tarafından karşılanabilme ihtimalinin oldukça az olduğunu düşünüyorum. O nedenle bu alanda yeni yatırımların kaçınılmaz olduğunu söyleyebilirim.

Son dönemde firmaların sosyal sorumluluk projelerine önem verdiklerini görüyoruz. Sizin bu çerçevede yaptığınız çalışmalar var mı? Bu konuda çalışmalarımız var. Yapacağımız satışlardan elde edilecek gelirin belli bir oranını, ülkemizdeki dernek ve vakıflara bağışlayarak onlara da destek olmayı planlıyoruz. OCAK2021