Karsu Tekstil Genel Müdürü Nevzat Seyok: Türkiye, AB ile Gümrük Birliği Anlaşmasını Yenilemeli

Tekstil sektörünün ülke ekonomisindeki yeri önemini korumaya devam ediyor. Pandemi, savaş gibi zorlu süreçler sonrası yaşanan dengesiz ortamın devam ettiği bir dönemde sektörün bugünü ve geleceği ile ilgili bilgi almak için sorularımızı yönelttiğimiz Karsu Tekstil Genel Müdürü Nevzat Seyok, önemli açıklamalarda bulundu.

Pandemi süreci sonrasında Türkiye’nin özellikle tekstil sektöründe dünyada ön plana çıkacağı belirtiliyordu. Bugün arzulanan seviyeye ulaşabildik mi?

Türkiye tekstil sektöründe yatırım, üretim ve entegrasyonu ile dünyada sayılı ülkelerden biridir. Pandemi sürecinde de sektörün önemi bir kez daha ön plana çıkmakla beraber büyümede gerçekleşti. Fakat sonrasında Rusya Ukrayna savaşı, İsrail Filistin savaşı gibi jeopolitik savaşlar sektörü olumsuz etkilemekte. İlaveten son günlerde İran-İsrail gerilimi özellikle pamuk fiyatlarında önemli değişimlere sebep oldu.

Bunun dışında, dünyada ve Türkiye’deki yüksek enflasyon ve döviz kurlarındaki yükseklik sektörü olumsuz etkiliyor. Bugün Avrupa tekstil ihtiyacını Kuzey Afrika’da üretim yaptırarak çözmeye çalışıyor. Burada bizim en büyük sorunumuz Avrupa Birliği ile yapılan gümrük anlaşması nedeniyle tek taraflı bizim pazarımızın da etkilenmesidir. Avrupa Birliği ülkeleri Pakistan, Hindistan gibi ülkelerle STA imzaladıklarında rekabet konusunda Türkiye olumsuz etkileniyor. Ayrıca bu ülke menşeli ürünler Avrupa Birliği üzerinden gümrüksüz Türkiye’ye girmektedir. Durum böyle olunca bizim KDV’li sattığımız ürünleri bu ülkeler KDV’siz bir şekilde satabiliyor. Rekabet açısından bu durum bizi çok olumsuz etkiliyor.  Bu olumsuzluklar olmasa Türkiye iç pazarı sanayiciye destek olacaktır.

Türkiye’den de halen yurt dışına üretim yatırımı yapanlar var. Tekstil sektöründe Mısır’a yatırımlar var.

Doğrudur, yapıyorlar. Çünkü Türkiye’de işçi maliyeti ortalama 800-900 dolar civarında olup, sendikalı iş yerlerinde ise bu maliyet 1400 dolarlara kadar çıkmaktadır. Halbuki rakip ülkelerde bu maliyetler çoğunlukla 200-300 dolar civarındadır. Tekstil sektöründe işçi maliyetinin payı toplam maliyetin içerisinde çok yüksektir. Diğer sektörlerde işçilik maliyeti %10’u geçmezken tekstilde %60’lara kadar çıkabilmektedir. Özellikle en yüksek işçilik maliyeti konfeksiyonda olduğundan Türk konfeksiyonu için ciddi bir alarm vermektedir. Son dönemlerde enflasyonun üzerinde asgari ücret artışı gerçekleşti. Burada işçilerimizde haklı çünkü pahalılıktan dolayı geçinmekte zorlanıyorlar. Türkiye’de dolar bazında hayat pahalılığı arttı. Buna çözüm bulunması gerekiyor. Diğer taraftan da fabrikada çalışacak işçi bulamıyoruz. Şuanda Türkiye’de yabancı halk var. Türkiye’de kalma şartı olarak SGK’lı çalışma zorunluluğu getirilebilir. Sadece tekstil sektöründe değil, inşaat sektöründe de benzer sorunlar var. Hizmet sektöründe de eleman sorunu var. Gençler artık sanayide çalışmak istemiyor.

Karsu Tekstil olarak aile büyüklerinizi kaybettiniz, yeni kuşak yönetime geçti. Bu süreci okuyucularımız için değerlendirir misiniz?

Aile halen yönetimdedir. Ailenin Karsu Tekstil dışında enerji yatırımı bulunuyor. Son on yıldır Karsu olarak teknoloji yenileme, modernizasyon alanlarına yatırım yapıyoruz. Yeşil dönüşümle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Çağın gerekliliği ne ise onları gerçekleştirmeye çalışıyoruz.

Avrupa’nın yeşil mutabakatına Karsu Tekstil olarak hazırlanıyor musunuz?

Evet, çevreye uyumlu, doğru üretime yöneliyoruz. Üretimde teknolojiyi kullanarak daha verimli üretim yapmak istiyoruz. Karsu Tekstil olarak 2030 yılına kadar bu standartların tamamına uyumlu hale geleceğiz. Avrupa’da bu standartlara 2030 yılına kadar geçmesi bekleniliyor.

İhracat ile ilgili etkinliğinizden bahseder misiniz?

İhracatta en büyük pazarımız Avrupa’dır. Avrupa’daki pazarda durgunluk olsa da üretimin %30-50’lik kısmını Avrupa pazarına satıyoruz. Biz ara mal üretimi yaptığımız için özel nitelikli ürünler üretiyoruz.

Döviz kurunun düşük olduğuna vurgu yapılıyor. Döviz sizi nasıl etkiliyor?

Bugün doların 40 TL altında olmaması gerekiyor.  Enflasyonun altında döviz kuru olunca bir süre baskılanıyor, sonra bir gecede artıyor. Durum öyle olunca da herkes çok daha büyük zarar görüyor. Türkiye’de enflasyon döviz dengesi oluşamadı. Bunun oluşması gerekiyor.

Tekstil sektörünün bu dönemde devletten beklediği teşvik var mı?

Tekstil sektöründe teşvik yeşil ve dijital dönüşümde olabilir. Kapasite artışıyla ilgili kimsenin teşvik beklediğini düşünmüyorum. Kapasitemiz var. Sektördeki sorun teşvik verilmesinde değil. Avrupa Birliği ile olan gümrük birliği anlaşması ve dahilde işleme rejiminin kontrol altında uygulanmasını istiyoruz. Çünkü dahilde işleme olarak teşvik alan firmaların sonrasında ürünleri iç pazara verdiği biliniyor. Özellikle ithaldeki yükleri azaltmak için dahilde işleme teşviki alıyorlar.

Tekstil sektörü dışında at yetiştiriciliği yapıyorsunuz. Bu alandaki çalışmalarınız ile ilgili bilgi alabilir miyiz?

Pandemiden sonra at üreticiliğini bıraktım, fakat birkaç atım halen var. Pandemi süreci çok uzun bir süreç oldu, o süreçte ulaşım ve sektörün kendini yenileyememesi büyük sorun olmaya başladı. At yetiştirdiğinizde giderlerinizi karşılamanız gerekiyor. Bir tane Gazi birinciliğim, bir tane Gazi ikinciliğim ve dördüncülüğüm var. Cumhurbaşkanı koşusunda birinciliğim var. Önemli koşularda kazandık. Halen koşularda olan atım var. Fakat atçılığın kendini yenileyememesi, yeni pazarlar oluşturamaması yetiştiriciliği olumsuz etkiliyor. Tarımsal üretimlerin maliyetleri çok fazla arttı. Bu maliyetleri karşılamanız giderek zorlaştı. Bu konuda Avrupa’nın çok gerisindeyiz.

Bir dönem TJK’nın özelleştirilmesi gündeme geldi fakat yapılamadı.

Bugünkü şartlarda özelleştirmeye ilgi olacağını düşünmüyorum. Artık sektör kazanç sağlayamadığı için özelleştirmeye de ilgi olacağını düşünmüyorum. Binlerce kişinin ekmek yediği ve tarıma da destek olan bir sektördür. Artık insan kaynağı bulmakta zorlanıyorsunuz. Tay yetiştiriyorsunuz, sahaya getiriyorsunuz fakat ahır bulamıyorsunuz.

Serdal Adalı yönetime geldi, sektörü de iyi biliyor. Sorunları çözemiyor mu? Burada kişilerden bağımsız sorunlar var. Sistemin kendisinde sorun var. Serdal Adalı başarılı bir insan, sektörü biliyor fakat sistemsel sorunlar var. Bu nedenle sistemi düzenlememiz gerekiyor.MAYIS2024