Konya’nın ihracat artış hızı Türkiye ortalamasının 10 puan üzerinde
Üretimin ihracatın daha da önem kazandığı bir dönemden geçiyoruz. Bu doğrultuda yapılan çalışmalar ülkemiz ekonomisinin sağlıklı bir gelişim seyri içerisine girmesini sağlıyor. Ülkemizde tarım şehri olarak bildiğimiz Konya’da da son yıllarda sanayi üretiminin ve ihracatın arttığına tanık oluyoruz. Yaşanan gelişmeleri değerlendirmek için bir araya geldiğimiz Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü, önemli açıklamalarda bulundu.
Konya tarım şehri olarak biliniyor, fakat sanayi alanında da önemli yatırımlar yapıldığını gözlemliyoruz. Konu ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?
Konya ovalarıyla Türkiye’nin tahıl ambarıdır. Bu özelliğini de halen korumaktadır. Bu özelliğini Konya Ovası Sulama Projesi ve Mavi Tünel projesiyle birlikte sulu tarıma kısmi geçişle yeni bir döneme giriyor. Dolayısıyla tarım şehri olma özelliğimizi hiçbir zaman kaybetmedik tam tersine arttırdık. Konya bu özelliklerinin dışında aynı zamanda güçlü bir sanayi şehri. Geniş ovalarıyla tarım şehri özelliğini bir taraftan geliştirirken diğer taraftan da 1970’li yıllardan itibaren Konya’da hızlı bir sanayileşme ivmesi yaşandı. Konya Organize Sanayi Bölgesi’nin kuruluşu 1976, Konya Sanayi Odası’nın kurulması 1974’dür. 1970’li yıllar Konya’da sanayileşme etkisinin ivme kazandığı yıllardır. Konya merkezde 2 tane organize sanayi bölgemiz bulunuyor, ilçelerle birlikte toplam 10 tane organize sanayi bölgemiz var. Konya Organize Sanayi Bölgesi, 23 milyon metrekarelik bir büyüklüğe ulaştı ve 666 fabrikası halen üretim gerçekleştirmektedir. Devam eden yatırımlarla 750 fabrikaya ulaşarak önemli bir üretim üssü olma yolunda ilerliyoruz. Son yıllarda Konya’da ciddi oranlarda yatırım iştahı görüyoruz. Bu yatırım iştahını doğru yönetmek için biz de yatırım alanı geliştirmeye çalışıyoruz. Şuanda Konya Organize Sanayi Bölgemizin 6. genişleme alanını hazırlıyoruz. Buradaki çalışmaların bitmesiyle birlikte Türkiye’nin en büyük ikinci organize sanayi bölgesi olacağız. Dolayısıyla yatırım ivmesi Konya’da devam ediyor.
Konya’daki yatırımlar nitelikli yatırımlar mı?
Konya’daki sanayicilerimize baktığınızda şöyle bir resim çıkıyor. Konya’daki ürün deseni çok geniş, üretim mozaiği çok geniş bir üretim alt yapısına sahip. Bu durum Konya’ya ciddi bir avantaj kazandırıyor. Türkiye’nin belirli şehirlerinde belirli sektörler ön plana çıkıyor. Böyle olunca o sektörler şehirlerin yukarıya doğru daha hızlı çıkışını sağlayabiliyor. Konya’da ise bunu sağlamak o illerimiz kadar kolay olmuyor. Bu durum Konya’da uzun zaman alacak fakat daha sağlıklı olacağını düşünüyoruz. Konya’nın ihracatına baktığınızda 2018 yılından sonra ciddi bir kırılma olduğunu görüyoruz. 2018 yılında Konya’nın ihracatı 1.800 milyon dolardı. 2019 yılında 2 milyar doları aştık. Bu rakam Konya için önemli bir eşikti. 2020 yılında ise 2.185 milyar doları aştık. Bu yıl ise geldiğimiz an itibariyle 3 milyar doları geçeceğimizi öngörüyoruz. Bu ivme Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir ivmedir. Konya’nın ihracat artış hızı Türkiye ortalamasının 10 puan üzerinde seyrediyor.
Konya’da sanayicilerin ihracatı arttırması için eksik noktalar nelerdir?
İleri teknoloji ürünleri üretecekseniz nitelikli iş gücü çok önemli. Teknoloji üretmeye, ar-ge merkezlerine ve yine bu ar-ge merkezlerine bütçe ayırmaya ihtiyacınız var. Konya’da şu anda 25 ar-ge merkezimiz aktif olarak çalışıyor. Bunların büyük bir kısmı da organize sanayi bölgesinin içinde yer alıyor. Ayrıca 2 tane teknokentimiz bulunuyor. Konya’daki üniversitelerimiz de ciddi oranda mühendislik bölümlerinin olduğu üniversiteler. Sanayicilerimiz üniversitelerimizle de işbirliği yapıyor. Dolasıyla üretim yetkinliğimizi arttırmak için ciddi bir çalışma içerisindeyiz. Bunun dışında savunma sanayi alanına ayrı bir başlık açmak istiyorum. Konya’nın savunma sanayi alanına ilgisi ve yetkinliği geçmişten beri çok güçlüydü ve Konya’da ciddi bir alt yapı da vardı. Konya Sanayi Odası olarak bu alanın üzerinde sürekli durduk. Konya’daki firmalarımızla savunma sanayideki ana platform üreten firmalarımızı sürekli buluşturduk. Her yıl Konya’da Savunma Sanayi Tedarikçi Buluşmaları düzenledik. Ana sanayi üreticilerini Konya’ya getirerek buradaki firmalarla görüştürüyoruz. Bu yıl, 3 gün süren bir Savunma Sanayi Tedarikçi Buluşmaları etkinliği düzenledik ve 17 bin ziyaret geldi. Yaptığımız anket çalışmalarında da katılımcı ve ziyaretçi açısından %90 oranında memnuniyet oluştu. Konya bu etkinliklerle savunma sanayiye de odaklanmış durumda. Geçen yıl Aselsan Konya Silah Sistemleri firması kuruldu. Konya’daki bu yatırımda özgün bir model gerçekleşti. %49’u Konyalı yatırımcı, %51 Aselsan ortak oldu. Bu yatırım Konya’da pozitif bir algı oluşturdu.
Konya’dan ihracat için limanlara ulaşım konusunda yapılan çalışmalar var mı?
Konya’daki ürünlerin Mersin Limanı’na ulaşımı için bir talebimiz vardı. Şuanda Konya-Karaman-Mersin hızlı tren projesi devam ediyor. Yakın bir zamanda açılışı yapılacak. Bu yatırım tamamlandığında Konya’dan Mersin’e ulaşım bir günlük süreye inecek. Bunun dışında Kapadokya’ya bağlanacak olan Antalya, Kapadokya, Kayseri hızlandırılmış demir yolu projesi bulunuyor. Bu projenin hayata geçmesiyle de Antalya limanına bağlanmış olacağız.
Türkiye’de çevre kriterleri ön plana çıkmaya başladı. Bu konuda sizin yaptığınız çalışmalar var mı?
Konya organize sanayi bölgelerimizde sıfır atık projesiyle başlattığımız süreci yenilenebilir enerji yatırımlarıyla destekledik. Suyumuzun tamamını, arıtarak tekrar kullanmaktayız. Çevre açısından çok avantajlı bir noktadayız. Enerji verimliği ile ilgili çalışmalar yapıyoruz, yeşil alanla ilgili, iklim değişikliği konusundaki her bir alan konusunda tek tek çalışmalar yapıyoruz. Konya Organize Sanayi Bölgesi’nde şuanda 4.5 MW güneş enerjisi yatırımımız bulunuyor. 77 fabrikamızın çatısında elektrik üreten güneş enerji tesislerimiz aktif bir şekilde çalışıyor.
Türkiye’de son dönemde dövizde hareketlilik yaşanıyor, bu durum sanayicileri nasıl etkiliyor?
Uzun süredir Türkiye’de uygulanan ekonomik modelde bir makas değişikliğine gidildi. Bu makas değişikliğine giderken, daha önce düşük kur yüksek faiz modeli izlenilirken, şimdi ise düşük faiz serbest kur modeline geçtik. Düşük faiz politikasını bir sanayici olarak desteklememek mümkün değil. Finansmana erişimin de faizin yatırımcı için ne kadar büyük maliyet olduğunu gördük. Fakat yüksek kurun da sanayicinin lehine olduğunu söylemek tam doğru değildir. Çünkü biz ihracatta da ithalat bağımlısı bir ülkeyiz. İhracat yapmak için ithalat yapmak zorundayız. Dolasıyla ithal ara mallarımızı kendimiz üretiyor olsak bu süreçleri çok daha rahat yürütebiliriz. Kendi teknolojimizi üretmek zorundayız ve kendi teknolojimizi üretmeden önce de bu teknolojiyi ithal etmek zorundayız. Bu transferin maliyeti kurla birlikte artıyor. Aynı zamanda iç piyasaya ürün veren üreticilerimizde kurdan dolayı çok etkileniyorlar. Bunlarla ilgili bir süreç yaşıyoruz ve geçici olmasını temenni ediyoruz.
Asgari ücret belirlendi, sanayiciler açısından belirlenen ücreti ile ilgili değerlendirmenizi alabilir miyiz?
Asgari ücretle ilgili herkes uzun zamandır konuşuyor, bizler bu artışın enflasyonun üzerinde olmasını arzu ediyorduk. Çalışanlarımızın insani bir değerle çalışmasını mutlak görüyorduk. 4.250 TL beklentilerin üzerinde açıklandı. Yeni asgari ücretten dolayı sorun yaşamıyoruz. Sadece buradaki yükün kamuyla birlikte paylaşılmasını arzu ediyorduk. Burada asgari ücretin gelir vergisinden istisna edilmesini biz de talep ediyorduk bu konuda alınan kararı doğru buluyoruz. İşverenin üzerindeki yüklerin hafifletilmesi önemli. Önümüzdeki dönemde de bunların planlanması yapılacaktır. OCAK 2022