Liman bağlantılı depolama tesislerinin stratejik önemi Türkiye’de artıyor
2020 yılının başında başlayan pandemi nedeniyle dünyanın her ülkesinde hammaddeye erişim giderek zorlaşmaya başladı. Hammaddeye erişimin uzun zaman almasıyla birlikte stok tutma ve depolama gibi hizmetlerin de önemi giderek artıyor. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan 8.5 milyon Dolar kredi alarak 18 sıvı depolama tankı yatırımı yapma kararı alan Altıntel Liman ve Terminal İşletmeleri sektörün gelecekteki önemini bir kez daha göstermiş oldu. Onaylanan kredinin Türkiye ekonomisine ve Altıntel Liman ve Terminal İşletmelerine olan güveni gösterdiğine işaret eden Altıntel Liman ve Terminal İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Levend Kokuludağ, sektörün Türkiye’de stratejik bir alan olması gerektiğinin altını çizdi.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan yatırım için kredi aldınız. Alınan krediyi ve yapacağınız yatırım ile ilgili bilgi alabilir miyiz?
Altıntel Liman ve Terminal İşletmeleri olarak bu krediye uzun bir zaman önce başvuru yaptık. Yapacağımız yatırımı, şuandaki tesisimizi ve aldığımız belgeleri tek tek incelediler. Kredinin onaylanmasıyla birlikte bir anlamda Altıntel Liman ve Terminal olarak aldığımız belgeleri de ne kadar hakkımızla aldığımızı bir kez daha onaylamış oldular. Sonuç olarak EBRD, Altıntel Liman ve Terminal İşletmelerine 8.5 milyon ABD Doları’na kadar kredi vermeyi onayladı. 3.5 milyon Dolar öz kaynak ve 8.5 milyon Dolar EBRD kredisiyle toplamda 12 milyon Dolar yatırım yapmış olacağız. Bu yatırımla birlikte 18 sıvı depolama tankı inşası ve modern sensör sistemlerini faaliyete alacağız. Proje dahilinde Altıntel firmasının toplam sıvı depolama kapasitesini 23.164 m3 arttırarak 105.600 m3’e çıkarmayı hedefliyoruz. Yapılacak yeni depolama tankları boya, mürekkep, ambalaj, emülsiyon, ilaç, tarım, inşaat, elektronik ve otomotiv gibi çok çeşitli endüstrilerin hammadde ihtiyaçlarını karşılamak üzere petrokimya ve baz yağı ürünlerinin depolanması için kullanılmasını planlamaktayız. Bu kredinin onaylanmasıyla firmamıza ve Türkiye ekonomisine olan güveni göstermiş oldular.
Depolama tankı dışında teknolojiye de yatırım yapacaksınız sanırım.
Modern sensör sistemi aracılığıyla yüksek düzeyde otomasyon ve dijitalleştirme teknolojileri kullanılarak birçok konuda iyileştirmeye katkı sağlayacağız. Enerji, maliyeti tasarrufu ve sera gazı azaltımı; güvenlik; ve ticari faaliyetler gibi alanlarda iyileştirmeler olacaktır. Proje kapsamında ayrıca aşağıdaki alanlarda gelişmiş sistemler ve akıllı teknolojinin iyi kullanımını içermektedir; tank stok yönetimi; iskeleye/iskeleden akış kontrolü; kamyon yükleme alanları; dolum tesisi; ve pompa sistemi. Bu nedenle proje, düzenleyici gerekliliklerin ve ülke uygulamalarının ötesine geçen teknolojileri benimseyen orta ölçekli bir işletmenin Türkiye’de iyi bir örneği olacaktır.
Türkiye yakın bir zamanda Paris İklim Anlaşmasını imzaladı. Yaptığınız yatırımda Paris İklim Anlaşmasının yükümlülüklerini de göz önünde bulundurdunuz mu?
Paris İklim Anlaşması kriterlerine uyumlu olarak projeyi tasarladık. En son teknolojik ve operasyonel iyileştirmeleri uygulayarak Altıntel Limanı’nın faaliyetlerinden kaynaklanan karbon salınımının arındırılmasına olumlu katkıda bulunması bekleniyor. Projedeki GET (Green Economy Transition) payı %17 olacak olup ve 1.445 milyon ABD doları tutarında GET’e uygun ABI (Annual Banking Investment ) finansmanı sağlanacaktır. Proje, en modern ve çevreci teknolojiyle tasarlanmış elektrikli ekipman, invertör pompalar ve LED aydınlatmaları kullanması sebebiyle ve de akaryakıttan doğal gaza geçişine konu olması nedeniyle karbon emisyonu azaltılmasına katkıda bulunuyor. Proje tamamlandıktan sonra Altıntel Liman ve Terminal A.Ş.’inin tank ısıtma sisteminde akaryakıt tüketimini aşamalı olarak azaltması sonucu, karbon gazı salınımının azalmasını sağlayacaktır.
Pandemi süreciyle birlikte depoculuk faaliyetlerinin önemi bir kez daha anlaşıldı. Sektörün gelişimi açısından neler söyleyebilirsiniz?
Depoculuk sektörü Türkiye’de stratejik bir sektör olmalıdır. Dünyada ciddi bir iklim değişikliği yaşanıyor. Bu nedenle istediğiniz ürünleri her zaman bulamayabilirsiniz. Türkiye bu alanda belirli limanları bu işlere ayırmalıdır. Kocaeli, İzmir Aliağa ve Adana Yumurtalık liman bağlantılı depoculuk açısından çok önemli üç noktadır ve bu noktaları doğru değerlendirmeyi başarabilirsek Türkiye’nin tüm ihtiyaçlarını karşılamış olabiliriz.
Depoculuk yatırımlarında Türkiye’nin Avrupa üssü olabileceğini ve Türkiye’de depolanarak Avrupa’ya ürün gidebileceği belirtiliyor.
Türkiye’nin ham madde tüketimi gelişmesi paralelinde artmaktadır. Pandemi sürecinde uzak doğu (Çin etc) tedarik zincirinde ciddi aksaklıklar yaşandı ve fiyatların artması Türkiye ekonomisini ve Avrupa ekonomisini olumsuz olarak etkiledi. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde Avrupa’ya çok yakın olan Türkiye’nin de üretimde artış olacağını düşünüyorum. Bu da daha fazla hammadde üretim ve tedariki demektir. Bu ilave durum ile birlikte ülkemizin hub olma imkanı artacaktır.
Arkem olarak uzun bir zamandır sektörde yer almaktasınız, kısaca firmanızı tanıtır mısınız?
Arkem 1991 yılında kuruldu ve önümüzdeki Kasım ayında 30’uncu yılımızı kutlayacağız. %100 Türk sermeyeli bir şirketiz. 5 farklı ülkede yatırımı bulunan şirketimiz çevreye duyarlı, kalite öncelikli hizmet sunmaktadır. Arkem Kimyamonomerler, alkoller, aromatik/alifatikler, esterler, glikoller, glikol eterler, plastikler, klorlu bileşikler, aminler, fatty asit ve alkoller, ketonlar ve yüzey aktif maddeler başta olmak üzere yaklaşık 500 kimyasal maddenin tedariğini gerçekleştirmektedir. Bugün yıllık toplam ticaret hacmi 300,000 metrik tonu bulan şirketintemel tedarik ürünleri boya, yapıştırıcı, mürekkep, ambalaj, ilaç, polyester, polimer ve temizlik malzemeleri, deri, kozmetik, inşaat, tarım ve tekstil endüstrilerinin başlıca hammaddeleridir. Arkem Kimya, kimyasal hammadde tedariğinde her biri kendi alanında dünyanın önde gelen üreticileri arasında bulunan seçkin firmalar ile çalışmaktadır. Petrochemicals bölümünün yanı sıra 1995 yılında kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz özel kimyasallar bölümümüz (Specialty Chemicals Division) her yıl büyümekte ve gelişmektedir. Bu bölümümüzde yer alan kozmatik departmanımız, globalde lider üreticilerin Türkiye distribütörlükleriyle iş ortaklarına özellikli hammaddeler konusunda hizmet vermektedir. Bu gelişimin paralelinde mevcut kişisel bakım uygulama laboratuvarımızı büyütmeye karar verdik. Bu çerçevede 2022 yılında 500.000 USD’lik teknik cihaz ve ekipman yatırımı yapacağız. KASIM 2021