Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar Türkiye’de sigorta sektörü derinleşiyor

Türkiye’de sigorta bilinci artmaya devam ederken sektör de ürün çeşitliliğini arttırıyor. Son yıllarda sigorta sektöründe önemli bir büyüme yaşandığına değinen Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, bina tamamlama sigortasının önemine değindi.

Türkiye’de sigorta sektörünün gelişimiyle ilgili bilgi verir misiniz?

Türkiye’de sigorta sektörü, son yıllarda önemli bir büyüme ve dönüşüm süreci yaşıyor. Ekonomik gelişmeler, artan farkındalık ve düzenleyici kurumların etkili çalışmaları sayesinde toplumda sigorta bilincinin oluşturulmasına dair önemli adımlar atıldı. Elbette hâlâ penetrasyon oranları çok düşük. Buna rağmen özellikle zorunlu sigortaların yanı sıra, bireylerin ve kurumların gönüllü sigorta ürünlerine olan ilgisi de arttığını söylemek mümkün. Bu durum, sektörün derinleşmesine ve ürün çeşitliliğinin artmasına katkı sağlıyor.​ Finansal sigortalardan dijital sigortalara kadar dünyada değişen konjonktüre göre sigortacılığın çehresi de değişiyor. Türkiye’de de bu anlamda güzel gelişmeler var. Sektör yarının ihtiyaçlarını bugünden görüp entegre olabilmek için harekete geçiyor. 

Son yıllarda hayat sigortasının geliştirilmesi arzulanıyor. Bu alandaki gelişmeleri aktarır mısınız?

Hayat sigortası, bireylerin geleceğe yönelik finansal güvence arayışlarında önemli bir araç. Son yıllarda, tasarruf ve yatırım bileşenleriyle zenginleştirilmiş hayat sigortası ürünlerine ilgi azımsanmayacak şekilde arttı. Ayrıca bireysel emeklilik sistemiyle entegre edilen ürünler, uzun vadeli birikim ve emeklilik planlamasında önemli rol oynuyor. Sektör olarak müşteri ihtiyaçlarına uygun esnek ve yenilikçi ürünler sunarak, hayat sigortasının penetrasyonunu artırmayı hedefliyoruz.​ Maher Holding olarak biz de Quick Hayat Sigorta’yı 3 Temmuz 2024 tarihinde faaliyete geçirdik. 250 milyon TL ödenmiş sermayesiyle sektöre güçlü bir giriş yapan Quick Hayat Sigorta bireylerin, ailelerin ve kurumların finansal güvenliğini temin etmeye yönelik geniş kapsamlı çözümler sunmayı hedefliyor. Bu adımımızla, hayat sigortası alanındaki penetrasyonu artırmayı ve müşterilerimize esnek ve yenilikçi ürünler sunmayı amaçlıyoruz.​

Teknolojinin banka ve sigorta dünyasında önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu açıdan yaşanan değişimi ve Quick Sigorta olarak teknoloji yatırımlarınızla ilgili bilgi verir misiniz?

Teknoloji, sigorta sektöründe operasyonel verimlilikten müşteri deneyimine kadar geniş bir yelpazede dönüşüm sağlıyor. Dijitalleşme başlı başına poliçe süreçlerinden hasar yönetimine, müşteri hizmetlerinden risk analizine kadar pek çok alanda etkinliğimizi artırmamıza önayak oluyor. Quick Sigorta olarak kuruluşumuzdan bu yana dijital çözümleri iş modelimizin merkezine koyduk. Online platformlarımız ve mobil uygulamalarımız sayesinde müşterilerimize hızlı ve kolay erişilebilir hizmetler sunuyoruz. “Agent değil Acente” gibi hem acentelerimize hem de son kullanıcıya pratiklik sunan projemiz bunun en güzel örneklerinden. Ayrıca yapay zeka ve veri analitiği yatırımlarımızla risk değerlendirme ve müşteri ihtiyaçlarını daha iyi anlayarak kişiselleştirilmiş ürünler geliştiriyoruz. ​Öte yandan teknoloji yatırımlarımız sadece sistemlerimizle sınırlı değil. Adastec’in otonom otobüslerden, Alpine Space Ventures’ın uzay çalışmalarına hatta üzerinde çalıştığımız üç boyutlu haritalama tekniklerinin bir sonraki aşaması olan dünyada henüz kullanılmayan yepyeni bir teknoloji ile ilgili yatırıma kadar geleceğin teknolojilerine yatırımlar yapıyoruz.

Quick Sigorta olarak 2025 yılı hedeflerinizi aktarır mısınız?

2025 yılında en önemli gündem maddemizi beka sorunu dediğimiz, deprem gerçeği kaynaklı güvenli yaşam alanlarının kapısını açacak sigortalı kentsel dönüşüm konusu. Sadece İstanbul’daki 7,5 milyon konut ve iş yerinin 1,5 milyonu riskli. Bunun 600 binin acil önlem alması lazım. Hatta İBB’nin açıklamalarına göre bunun da 200 binin acilen yıkılması gerekiyor. Bunlar çok ciddi rakamlar. Bu sorunun çözümü kentsel dönüşümden geçiyor ama bir türlü ivmelenmiyor bu süreç. Çünkü vatandaşın anlaşma yapacağı müteahhit veya kurumlara karşı bir güvensizliği var. Evini yenilemeyi beklerken elindekinden de olmak istemiyor haklı olarak. Sadece İstanbul’da bile konutunu teslim alamamış binlerce mağdur var. Biz de diyoruz ki nasıl ki depremin çözümü kentsel dönüşümse kentsel dönüşümde yaşanan krizin çözümü de bina tamamlama sigortası. Çünkü binanın şu veya bu nedenle tamamlanmasını engelleyen tüm riskler bina tamamlama sigortasının kapsamında. Yani biz sigortacılar olarak hak sahibiyle müteahhit arasında güvence sağlayan bir tampon bölge oluyoruz. Tabii sürecin yavaş gitmesinde prosedürlerden kaynaklı birtakım sorunlar da var. Örneğin kentsel dönüşümün önündeki en büyük engel vergi ve harç engellerinin hâlâ kaldırılmamış olması. Yasal bir eksiklik aslında, ne kadar erken giderilirse bu eksiklik o kadar hızlanırız. Türkiye’nin en önemli konusu deprem. Bu nedenle 2025’te hem bu yasal eksiklikler hem de bina tamamlama sigortasının yaygınlaştırılması ve bilincin artırılması yönünde yoğun çalışmalar yürüteceğiz.

Bunun dışında finansal ekosistemimizin her bir parçasını oluşturan iştiraklerimizin büyümesi ve acentelerimizin de bu ekosisteme daha fazla dahil olması hedefimizi ekleyebiliriz.

Maher Holding olarak yürüttüğünüz sosyal sorumluluk projelerinizle ilgili bilgi verir misiniz?

Maher Holding olarak topluma değer katmayı öncelikli sorumluluklarımız arasında görüyoruz. Eğitim alanında önemli projeler hayata geçirdik. Örneğin, 2022’de Alanya’da Quick Sigorta Gülseren – Hüseyin Doğan İlkokulu ile güzel bir başlangıç yapmıştık. Yakın zamanda da duyurduğumuz üzere Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde Quick Sigorta Mahmut Erdemoğlu Tarım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile Quick Sigorta Mine Erdemoğlu Öğrenci Yurdu’nu inşa ediyoruz. Bu projelerle, tarım sektörüne nitelikli bireyler kazandırmayı ve bölgedeki gençlerin eğitimine katkı sunmayı amaçlıyoruz. Sadece eğitimle sınırlı kalmıyoruz tabii. Geçen yılın sonlarında önleyici sigortacılık bakış açısıyla Koyulhisar için hem itfaiye aracı hem de itfaiye binası desteklerimiz bir başka örnek. Aynı şekilde motosikletlilerin trafikte görünürlüğünü artırabilmesi, daha güçlü bir topluluk oluşturabilmeleri için yıllardır motosiklet festivallerine büyük destek veriyoruz. Spor tarafında da su sporları özel olarak desteklediğimiz alanların başında geliyor.