Politik anlamda sekteye uğramazsak hedefe ulaşırız
1996 yılında kurulan ve merkezi New York’ta bulunan, yenilikçi taşımacılık yönetimi çözümleri konusunda uzmanlaşmış ATA Freight, geleneksel bir uluslararası nakliye şirketinden, yenilikçi ve tam entegre tedarik zinciri çözümleri sunan, dünyanın önde gelen lojistik firmalarından biri haline geldi.
New York’ta bir ofisle başlayan ve tüm bu yıllar boyunca hep büyüyüp gelişerek 30’dan fazla ofis ve 400’den fazla ekip üyesiyle global olarak ABD, Türkiye, Hindistan, Çin ve Meksika’da ofisler açan ATA Freight, yeni hedefler doğrultusunda yoluna devam ediyor. Bu hedefleri gerçekleştirmek amacı ile Türkiye’de yeni bir yapılanmaya giden ve Türkiye Genel Müdürlük görevine getirilen Haluk Yavuz, sektörün ve firmanın geleceği ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Bize kısaca firmanızı tanıtır mısınız?
Firmamız 1996 yılında ABD’de kuruluyor. Sonrasında Türkiye, Çin, Rusya, Meksika, Hindistan ofislerimizi kurarak operasyonlarımıza devam ettik. Son olarak da önümüzdeki günlerde Bangladeş’teki ofisimizi açıyoruz. Yaklaşık dört yüzün üzerinde çalışanı olan bir firma.
Faaliyet alanlarınız ile ilgili bilgi alabilir miyiz?
Faaliyet alanımız bütün tedarik zinciri çözümlerini kapsıyor, içerisinde hava, kara, deniz ve tren taşımacılığı olduğu gibi bunun yanında depolama ve gümrükleme faaliyetlerimiz var. Ayrıca proje departmanımızda proje bazlı özel taşımacılık hizmeti veriyor. Bu tür çalışmalarda genelde genel geçer ölçülerin dışına çıkılmaktadır. Genelde de bu tür projeler enerji sektöründe karşımıza çıktığı için o alana yoğunlaşıyoruz.
Türkiye lojistik üs olma noktasında bir hedef belirledi ve bu amaç doğrultusunda çalışmalar yapıyor. Sizin bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Türkiye’nin bu anlamada coğrafi olarak önemli bir avantajı var. Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan bir noktada olması oldukça önemli. Ancak yaşanan savaş ortamı bu avantajımızı kullanmamızı zora sokuyor. Her şeye rağmen yapılan Üçüncü Havalimanı’nın önemli olduğunu düşünüyorum. 29 Ekim’de açılması planlanıyor, bu hedefe ulaşılması zor olsa da bittikten sonra havacılık alanında önemli bir aşama kaydedilecektir. Bu gelişmeye paralel olarak deniz, kara ve demiryollarının geliştirilmesi oldukça önemli. Entegre bir yapı ortaya çıkarabilirsek hedeflere ulaşılabilir.
İpekyolu projesi olarak ifade ettiğimiz bir çalışma var bu proje bahsettiğiniz bu entegrasyona katkı sağlar mı?
Katkı sağlar, bu alanda yapılan yatırımlar oldukça önemli, diğer taraftan limanlar konusunda da ciddi yatırımlardan bahsediyor olmamız bizi kısa vadede olmamakla birlikte uzun vadede hedeflerimize ulaştıracaktır. Bu konuda tek tehlike politik anlamda sekteye uğramaktır.
Havacılık alanında yapılan taşımacılık son yıllarda uyuşturucu, kaçakçılık gibi illegal oluşumlarla anılmaya başlandı ve bu alandaki prestijli yapıların ister istemez imajları zedeleniyor. Bu alanda yeterli denetimin olduğunu düşünüyor musunuz?
Yeterli denetimin yapıldığı kanaatindeyim. Diğer taraftan uyuşturucu gibi vakıalarla karşılaşıldığına tanık olmadım. Ayrıca bu durumu sadece Türkiye’de yapılıyormuş gibi ifade etmekte yanlış, eğer varsa Dünya’nın diğer taraflarında da olabilir.
Türkiye ABD arasındaki ilişkilerde yaşanan gerginlikler sizi etkiliyor mu?
Sektörleri etkilediği gibi bizi de etkiliyor. Örneğin demir çelik konusunda yaşanan gelişmeler doğal olarak satışları satışlarda dolaylı olarak lojistiği etkileyecektir.
Sektörde fiyatların düştüğü ve bu doğrultuda firmaların zarara uğradığı ifade ediliyor. Sizin açınızdan durum değerlendirmesi alabilir miyiz?
Son on yılda ki fiyatların ciddi oranda düştüğünü söyleyebiliriz. Bu düşüşten etkilenmemek mümkün değil. Bizim gibi hizmet sektöründeki firmaların maliyetteki en büyük payının insan olduğunu düşünürsek, çalışan maliyetlerinin düşmediği bir ortamda düşen fiyatlar bizi zorluyor. Sektörün bu anlamda sıkıntısı büyük, rekabet ortamı da bizi bu konuda zorluyor.
Sektörde haksız rekabetten bahsediliyor. Firmaların kaçak akaryakıt kullandığı ifade ediliyor. Bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?
O tarz firmalarla çalışan müşteriler var. Diğer taraftan bizim gibi hizmet kalitesini artırmış olan firmalarla çalışan müşterilerde var. Bu ortamda firmalar hedef kitlelerini belirliyor ve ona göre hizmet vermeye devam ediyor.
Sizin pazarınızda yeterli düzeyde iş var mı?
Pazar büyük bir pazar ama bu alandaki oyuncunun da fazla olduğunu söyleyebiliriz.
2018 yılı beklentilerinizde bahsedebilir miyiz? 2018 yılında Türkiye’de daha agresif bir büyüme için satış ekibimizi büyütüyoruz. Pazarda bilinen markamızı büyütmeyi hedefliyoruz. Denizin yanında biraz daha hava taşımacılığına ağırlık vermek istiyoruz. Şu an itibari ile firmamızda % 80 oranında olan deniz taşımacılığının havacılık yönünde geliştirmek istiyoruz. Senenin son çeyreğinde de kara lojistiğine ağırlık vermeyi planlıyoruz.