SDT hem iç pazarda hem de dış pazarda rekabet edebilir bir konuma ulaşmıştır

Savunma sanayinde yaşanan gelişim, firmaların bu alanda yurtdışındaki etkinliklerini artırmasını sağlıyor. Bu çerçevede görüşlerine başvurduğumuz SDT Uzay Savunma Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Celal Erkan Dora, sorularımızı yanıtladı.

Yakın bir zaman Teknofest düzenlendi. Yapılan organizasyon ve SDT olarak size olan ilgiyi aktarır mısınız?

İlk kez geçtiğimiz yıl düzenlenen TEKNOFEST İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali, 17-22 Eylül tarihleri arasında Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirildi. Bu yıl 1.720.000 kişinin katıldığı etkinlik dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali oldu.

Teknofest 2019’a dair yapabileceğimiz önemli gözlemlerden biri, yurt dışından festivale katılan araştırma merkezleri, özel şirketler ve üniversiteler ile yarışmacı olarak katılan öğrencilerin sayısında önemli bir artış yaşandığıdır.

Bilim ve teknoloji alanında stratejik hedeflerin belirlenmesi, bunların toplum ile paylaşımı ve bilimsel ve teknolojik araştırma ve üretim çalışmalarına verilen desteklerin artması son 15 senede ivmelenerek devam ediyor. Bu noktada savunma sanayine olan odaklanma çok önemli gelişmeleri de beraberinde getirdi.

Festivalin tabii ki en önemli özelliği proje yarışmaları, ki bu projeler ülkemizde AR-GE ve ÜR-GE potansiyeli için bize önemli fikirler veriyor. Özellikle, bu yarışmalar ve etkinlikte tüm ortam, gençlerde bu alana yönelik ilgi ve motivasyon oluşturma anlamında önemli bir katkı sağlıyor. 

SDT, Stant alanında; Hava Muharebe Eğitim Sistemi ACMI,  Elektronik Harp Çözümleri ve RF Karıştırıcı Sistemler sergilendi. Standımızda her yaş gurubundan ziyaretçilerimizin ürünlerimize ilginin yoğun olduğu gözlemlendi.

Bu yıl yapılan İDEF 2019 fuarıyla ilgili gözlemlerinizi aktarır mısınız?

SDT olarak IDEF 2019 fuarında, bugüne kadar gerçekleştirilen IDEF fuarları içerisinde ürün çeşitliliği yönünden daha geniş bir sunumla standımızda ziyaretçilerimizi karşıladık. SDT Standında; Savaş uçaklarının havada taktik eğitim yapabilmeleri için ve F16 entegrasyonu ile sertifikasyonunu tamamladığımız ve Hava Kuvvetleri envanterine katılan Canlı Sanal Simüle Eğitim Sistemi/ACMI podumuz,  Modern Atış Eğitim Simülatörü, SMART ürünümüz, El Yapımı Patlayıcılara Karşı Tamgör firmasıyla yürüttüğümüz RF Karıştırıcı Sistem Çözümlerimiz ve Dronelara Karşı Tedbir Sistem Çözümlerimiz, Elektronik Harp Sistem çözümlerimiz, Lançer Elektronik Çözümlerimiz ve Silah Kontrol Sistemleri tanıtımları gerçekleştirildi.

Fuarda standımıza yerli ve yabancı heyetlerin ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üst düzey komutanlarının ilgisi oldukça büyüktü. Hem tedarik ve kullanıcı makamlarımız ile hem de işbirliği fırsatı olan diğer yerli/yabancı firmalarla çok faydalı ikili görüşmeler gerçekleştirdik. Fuarların başarısı biliyorsunuz fuardan önceki, fuar sırasındaki ve fuar bitimindeki aktivitelerin koordinasyonu ve sürekliliği ile değerlendirilmelidir. Biz de IDEF 2019 fuarı sırasında başlattığımız iş fırsatlarını ciddiyetle ve yakından takip ediyoruz.

Savunma Sanayi Başkanlığı ile yaptığımız görüşmelerde yurt dışı fuarları önemsediklerini ve daha etkili olmak için çalışmalar yaptıklarını belirttiler. Bu açıdan SDT olarak katıldığınız yurt dışı fuarlarıyla ilgili bir değerlendirme alabilir miyim?

Hedef pazarlarımız doğrultusunda, SSB.lığının her yıl açıkladığı bir sonraki yıl milli katılım fuar listesinin üzerinden çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Stratejik olarak önemli gördüğümüz, faaliyet gösterdiğimiz ve ilişkilerimizi güçlendirmek istediğimiz pazarlar ile ilk kez penetre edeceğimiz pazarları birlikte değerlendirerek, stratejik pazarlama planlarımızı hazırlıyoruz. Tüm yurtdışı fuar çalışmalarımızı da sosyo ekonomik ve politik gelişmelerle birlikte güncellediğimiz bu plan üzerinden titizlikle yürütüyoruz.

SDT olarak inanıyoruz ki; Savunma Sanayii Başkanlığımızın şemsiyesi altında katılım sağlanan yurt dışı fuarları, günümüz pazar koşullarında üretici ile son kullanıcıları bir araya getirebilen, bu gruplar arasında karşılıklı, yüz yüze bir ilişki kurulmasını sağlayabilen nadir aktivitelerdendir. Yurtdışı fuarları sayesinde iş yaptığımız kullanıcı ve tedarik makamları ile yüz yüze iletişim kurmakta, ihtiyaçlarını ilk elden öğrenmekteyiz. Bununla birlikte; SDT olarak, söz konusu yurtdışı fuarlara katılarak mevcut müşterileri ile bir araya gelip, mevcut işbirliklerimizi geliştirdiğimiz gibi ilerde iş bağlantıları kurabilme ihtimali olan potansiyel müşteriler ile de karşılaşma şansına sahip bulunmaktayız.

SDT olarak, Savunma Sanayii Başanlığımızın (SSB) şemsiyesi altında Uluslararası Savunma Fuarları’na planlarımız dahilinde katılım sağlıyoruz. İç pazarda özgün teknolojilerle geliştirdiğimiz ürünlerimiz ihracat pazarında yurt dışındaki rakiplerimizin ürünleri ile yarışabilir hale gelmiştir.  Uluslararası fuarlarda SSB ile sağlanan sinerji ile potansiyel pazarlarda ürünlerimizin ilgili pazarda devlet nezdinde tanıtımı ve satışı ile ilgili önemli katkılar elde ediyoruz. Bu nedenle SSB ile birlikte Uluslararası Fuarlara katılımın öneminin farkındayız ve ihracatta hedef ürün ve hedef müşteri alanlarımızı belirleyip bu hedefler doğrultusunda ve SSB’nin himayesinde uluslararası fuarlara katılımımızı her geçen gün arttırarak sürdürmekteyiz. 

Türkiye Uzay Ajansı kuruldu. Kurulan ajansın bu alandaki çalışmalara beklediğiniz katkıları aktarır mısınız?

Ülkemizin uzay çalışmaları; 90’lı yılların ortası itibariyle başlatıldı ve her yıl artan bir ivme ile ele aldı. Ayrıca bu çalışmalar, ülkenin sadece savunma sanayinde değil, ulaştırma, haberleşme, doğal afet v.b. gibi farklı alanlarında çalışan kurum ve kuruluşların ihtiyaçları doğrultusunda zaman içinde evrilerek şekillendi.

Önce geliştirilen ve tarihçe kazandırmak amacıyla farklı uydularda yörüngeye gönderilen yedek alt sistemler, ardından gerçekleştirilen deneysel uydu çalışmaları,  geliştirilen mini, mikro ve küpsat uydu çalışmaları ve nihayetinde Türkiye’de geliştirilen uydularlarla, bu alanda ülkemizde ciddi bir mesafe kaydedildi. Türkiye Uzay Ajansı, belki de bu gelişim sürecinin en başından beri konuşulan ve yıllarca kuruluş taslakları hazırlanan bir kuruluş fikriydi. 2019 yılı içerisinde kurulması ve kadrolarının da oluşturulmaya başlanması ile alanda elzem olan regülasyon otoritesi boşluğunu dolduracağına yürekten inanıyoruz. Biz de SDT olarak Göktürk uydularında ve yeni geliştirilen İMECE uydusunda biliyorsunuz yer istasyonu çalışmalarda önemli roller almaktayız. Bunun yanı sıra TPZ firmasının Avrupa Uzay Ajansı (EAS) için geliştirmekte olduğu Çoklu Görev Sistemi Yer İstasyonu Kullanıcı Alt Sistemi yazılımları SDT tarafından tamamlanmış ve SENTINEL uyduları için entegrasyon çalışmaları sürdürülmektedir. Bu proje kapsamında bir Türk Firması olarak uzay alanında önemli bir ihracat yapmanın mutluluk ve gururunu yaşamaktayız. Bu deneyimlerimizi de kullanarak, Türkiye Uzay Ajansı tarafında üzerimize düşen her türlü sorumluluğu ve bizden talep edilenleri heyecanla yerine getirmek isteriz.  

SDT Uzay ve Savunma Teknolojileri olarak 2019 yılı yürüttüğünüz projelerle ilgili bilgi verir misiniz?

SDT olarak, geçmişte hem donanım hem de yazılım olarak özgün bir biçimde tasarlayıp üretimini yapıp yerli askeri havacılık programlarına sağladığımız yerli sayısal Veri Kayıt Sistemi (VKS) ürün ailesini ortaya koymuştuk ve bu ürün yelpazesinden çok sayıda ürünü bugüne kadar TSK’nın kullanımına vermiştik. VKS özgün yerli havacılık ürününü takiben, SDT bünyesinde türev pek çok faklı aviyonik ve platform/füze kontrol elektronik sistemler geliştirilmiş ve seri üretimlerine başlanmıştır.  Bu ürün yelpazesinin ve türev askeri hava birim bilgisayarlarının farklı platformlara uyarlanması ve yeni ihtiyaçlara göre adapte edilmesi çalışmaları sürdürülmektedir.

Görüntü işleme ve gömülü simülasyon uygulamalarında geçmişte ortaya konulmuş olan ürünlerin etrafında müteakip projeler ile yeni ürünler geliştirilmeye başlanmıştır. SDT’nin iç pazarda kendi kaynakları ve SSB/TÜBİTAK destekleri ile geliştirdiği özgün ürünler, hem ülke savunma sektörü yurt dışı bağımlılığının azalmasına katkı sağlamış hem de SDT’yi yurt dışı piyasaya çıkabilir olgun ve sahada denenmiş ürünleri olan bir teknoloji firması haline getirmiştir.

SDT, MSB’lığının 2013 yılında açmış olduğu ihalede yer alarak Hava Kuvvetlerimizin Hava Taktik Eğitim Gösterim ve Değerlendirme Sistemi ile F-16 ve benzeri hava platformlarına pod formunda takılan, birbirleri ve yer sistemleri ile haberleşerek, pilot eğitimi ve tatbikat gibi faaliyetlerin etkin biçimde yürütülmesini sağlayan projenin Ana Yükleniciliğini yürütmüştür. SDT ACMI POD yüksek menzil, yüksek hızlı veri linki ve bütünleşik işlemcileri  vasıtası ile gerçek zamanlı pozisyon üretimi, silah   simülasyonu, gerçek zamanlı hedef vurma bildirimi (Kill notification), no-drop silah skorlama gibi gelişmiş hava – hava ve hava – yer muharebe eğitim kabiliyetlerine sahiptir. SDT ACMI POD bu yıl Anadolu Kartalı 2019 tatbikatında Hava Kuvvetlerimiz, Ürdün Hava Kuvvetleri ve Pakistan Hava Kuvvetleri tarafından başarı ile test edilmiştir.

Buna ilaveten, IDEF 2019 Uluslararası Savunma Fuarı (İstanbul)  ve 2. Sınır Güvenliği Konferası (Ankara) AVCI – Anti-Drone Sistemimizi görücüye çıkardık.

TAMGÖR firmasıyla işbirliği içinde ortaya koyduğumuz AVCI Anti-Drone sistemi, Mini ve Mikro boyutlardaki sabit ve döner kanatlı dronların tespit edilmesi, izlenmesi ve etkisiz hale getirilmesi işlevlerini yerine getirmektedir. Sistemin ihtiyaca bağlı olarak farklı tiplerdeki alıcılardan oluşan farklı konfigürasyonları mevcuttur. Radar ile çoklu hedef tespit ve takibi, DF birimi ile kontrol sinyali yer tespiti, Akustik Alıcı ile hedef tespiti, EO ve Termal kameralar ile hedef tespit ve takibi yapılabilmektedir. Tespit edilen dronun etkisiz hale getirilmesi için yönlü ve yönsüz antenlerden oluşan karıştırıcı sistemi kullanılmaktadır

Ayrıca sahada kullanımı TSK ve güvenlik birimleri tarafından her geçen artmakta ve yeni projelerle daha da yaygınlaşmakta olan SDT – TAMGÖR İş Ortaklığı ile geliştirdiğimiz Araç Tipi RF Karıştırıcı Sistemleri ve Sırt Tipi RF karıştırıcı Köreltici Sistemleri ürün ailemizi, Uluslararası ve Yurt içi Fuarlarda da tanıtımını yapmaktayız. Bununla birlikte hasas güdüm kitleri ve kanatlı güdüm kitlerinin güdüm elektroniği kısımlarına dair üretimlerimizin de 2019 yılı içinde devam etmektedir.  2020 yılında da söz konusu üretimlerimiz devam edeceği planlanmıştır.

SDT Uzay ve Savunma Teknolojileri olarak yurt dışında yürüttüğünüz çalışmalarla ilgili bilgi verir misiniz?

SDT A.Ş.,  hem Türk Hava Kuvvetleri için hava muharebe eğitim maksatlı yeni nesil ACMI ve gömülü eğitim sistemi sağlayan firma olarak hem de Güney Kore’nin KA-1 uçağı için ETS ihtiyacını sağlamak ADD tarafından  seçilen ve sağlayan firma olarak, iki ülke arasında önemli bir teknolojik  ortaklık imkanı sunmaktadır. Bununla birlikte, Güney Kore Hava Kuvvetleri (ROKAF) ihtiyacına yönelik olarak Güney Kore Savunma Tedarik Kurumu (DAPA) idaresinde ve KAI firması ana yükleniciliğinde 5. Nesil savaş uçağı KF-X uçağı geliştirilme çalışmaları devam etmektedir.

KF-X uçağı üzerindeki Gömülü Eğitim Biriminin (ETU) önemli bir bileşenini olan “5. Nesil Data Link Sistemi” SDT A.Ş. tarafından sağlanmaktadır.

Gelecek hedeflerinizden bahseder misiniz?

Türk Savunma Sanayi, özellikle 2000 li yılların başından başlayarak, yıllar boyunca TSK ve SSB’nin gösterdiği yol, uyguladığı olumlu ve teşvik edici politikalar ve desteklerle sahaya bütünleşmiş ürünler çıkartmış ve bunları belirli bir olgunluk seviyesine getirmiştir. İç pazarda sistem çözümleri ve belirli seviyede alt sistem çözümleri bir noktaya erişmiştir. Ancak sanayileşmeyi tabana yaymak, teknolojik derinlik kazanmak ve özellikle kritik teknolojilerde dışa bağımlılığı asgariye indirmek konularında sektörün daha alacak yolu vardır. Bulunduğumuz safhanın temel düsturu artık ürünleri daha etkin, rekabetçi yapıp dışa bağımlılığı asgari olacak seviyeye getirmektir.

Söz konusu safhaya girilmiş olması ve bu safhada başarılı sonuçlar alınması tüm sektörün ihracat başarısının daha da yukarıya gidebilmesi açısından çok kritiktir. Bu başarının elde edilmesinin temel anahtarlarından birisi, sistem/teknoloji derinliğine sahip olan ve bunu daha ileriye etkin ve rekabetçi bir biçimde götürebilecek bizim gibi dikey uzmanlıklara sahip az sayıdaki orta boy oyuncuların sektördeki etkinliğinin artması ile mümkün olabilecektir. Bu sayede ana sistemlerin dışa bağımlılıkları azalabilecek ve ana sistemler ihraç pazarında daha rekabetçi olacak, daha farklı senaryolar ve şartlar altında ihraç edilebilir hale gelecektir.

Türk savunma sanayicisi için iç pazar her zaman önemli olacaktır ancak Türk Savunma Sanayinde faaliyet gösteren sanayicilerin, sürdürülebilirlik için uluslararası ortamda satış ve pazarlama anlamında dünya ile rekabetindeki seviyesini arttırması gerekiyor. Bunun için dünya pazarını iyi analiz eden, o ülkelerde gerekli seviyede sanayi işbirliği modelleri kuran oyuncular bu hedeflere ulaşılabilir.

Bu hedefler doğrultusunda SDT’nin sahip olduğu ürün portföyü hem iç pazarda hem de dış pazarda rekabet edebilir ve ihraç edilebilir bir konuma ulaşmıştır.

SDT olarak paydaşlarımızın katkıları ile ortaya koyduğumuz vizyonumuz ile  “çalışanlarının, ortaklarının, müşterilerinin, tedarikçilerinin ve toplumun memnuniyetini artıran, iş birlikleri ile iç ve dış pazarda büyüyen verimli ve etkin bir şirket olmayı” hedefledik ve bu yolda somut aksiyon planları ile ilerliyoruz. OCAK 2020