Şu andaki faiz oranı insanları enflasyona karşı koruyamıyor

Pandemi, uluslararası gerginliklerin dünya ekonomisine etkileri ülkeleri derinden sarsıyor. Her ülke kendi ölçeğinde bu olumsuzlukları bertaraf etmeye çalışsa da yaşanan olumsuzluklar bir müddet daha devam edeceğe benziyor. Yaşanan olumsuzlukların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine yansımaları ile ilgili bir araya geldiğimiz Asbank Yönetim Kurulu Başkanı Taştan Altuner, sorularımızı yanıtladı. 

Pandemi süreci KKTC’yi nasıl etkiledi?

Pandeminin etkisi adada pek kalmadı. 2020 yılında yaklaşık 6 hafta bütün işletmeler kapatıldı. KKTC ekonomisinde turizm sektörünün çok büyük bir payı vardır ve uzun bir süre turizm sektörü çalışamadı. Bu açıdan 2020 ve 2021 yılında pandeminin ekonomiye etkisi çok olumsuz oldu. Ancak 2022 yılının başından itibaren pandemi etkisini yitirdi fakat TL’nin değer kaybetmesi ve dünyada yükselen enflasyon nedeniyle ekonomiye olumsuz yansımaya başladı. Şu anda KKTC’de en büyük sorun enflasyondur.

Pandemi süreci firmaların yaklaşımını da değiştirdi, dijitalleşme ön plana çıktı. KKTC’deki bankalar dijitalleşme açısından nasıl bir seviyeye geldi?

KKTC’de birçok işletme satışlarını, hizmetlerini online internet üzerinden sağlamaya başladı. Aynı şekilde Asbank olarak bizde dijital dönüşüm başlığı altında çalışmalar yaptık. Mevcut internet bankacılık programlarımızı geliştirdik, yeniden düzenledik ve insanların uzaktan hizmet alacakları bir sistem kurduk.

Adada internet alt yapısı iyileştirildi mi?

Pek iyileştirilmedi, halen internette iken kopmalar oluyor. İnternet hızı maalesef yavaş. Bunların da ilerleyen dönemde iyileşeceğini düşünüyoruz. KKTC halen 3G formatını kullanıyor. Türkiye 5G teknolojisine geçti, bizim de geçmemiz gerekiyor.

KKTC’de hükümet teşvik programları yayınlıyor, bu teşvikler piyasaya nasıl yansıyor?

Devletin verdiği teşvikler her zaman ekonomiye olumlu yansıyor. Özellikle küçük işletmelere faiz desteği veriliyor. Bunlar genellikle 12-36 aylık süreleri kapsıyor. Yine garanti fonu da destek oluyor ve bankaların riskini paylaşmış oluyor.

Türkiye’deki Eximbank aracılığıyla da destek verilmek isteniliyor, bu çalışmalar yapıldı mı?

Eximbank görüşmeleri devam ediyor, halen başlatılmadı. Geçen haftalarda tekrar toplantı yaptık. Özellikle ihracatçılara nasıl destek olacakları hususunda görüştük. Fakat somut bir gelişme halen olmadı.

Dövizin hareketli oluşu KKTC ekonomisine nasıl yansıyor?

KKTC’de her şey dövize endekslidir. Alışverişte TL kullanıyoruz fakat Türkiye’den gelen ithalatımız dahi dövizle geliyor. Hatta hükümet programını aldı, Türkiye’den gelen ithalatın TL olmasını istedi fakat olmadı. Türkiye’deki ihracat yapan firmalarda KKTC’ye ihracat yaptıklarını bu nedenle dövizle satış yapmak istediklerini belirtiyorlar. Diğer yandan TL sürekli değer kaybediyor. 2002 yılından sonra TL tekrar istikrarsız bir dönem yaşıyor. Yine enerji üretimi döviz üzerinden yapılıyor. KKTC istatistik kurumunun açıkladığı enflasyon %110 seviyesindedir. Bu çok yüksek bir orandır.

KKTC’de de enflasyon bu kadar yüksek ise Türkiye’deki gibi konut fiyatları, kira fiyatları, gıda ürünlerinin hepsine yansıyordur.

Maalesef yansıyor. Yerli insanlar artık konut alamıyor. Şu anda sahil kenarında yapılan projeleri genellikle yabancılar satın alıyor. Buradaki fiyatlar çok yüksektir. Bu bedelleri yerli halkın ödeme imkanı bulunmuyor. Geçmişte Akdeniz ülkelerinde olan gelişmeler şu anda KKTC’de de başladı ve yerli halk ilerleyen dönemde yabancı ev sahiplerinin kiracısı olacak.

KKTC’de yabancıların ilgisi var mı?

Şu anda ilgisi olduğunu duyuyoruz. Özellikle İskele bölgesinde yeni projeler yapılıyor ve bunların büyük bir kısmı yabancılara satılıyor. Ağırlıklı olarak Rus, Ukrayna ve İran vatandaşları alıyor.

Asbank olarak siz bankacılık sektörünün neresindesiniz, şubeleşme çalışmalarınız devam ediyor mu?

Şuanda 10 şube ile çalışıyoruz. Şube maliyetleri de çok yüksek olduğu için fazla şubeleşmeye gitmek istemiyoruz. Asbank olarak her zaman sektörün ortalama büyümesinin üzerinde bir büyümeyle devam ediyoruz. Enflasyon nedeniyle bankalar ve insanlar kendilerini enflasyona karşı korumak istiyor. Bu durumda döviz mevduatlarının yüksek olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Bankalar da hiçbir işlem yapmasa bile döviz sermayesi nedeniyle bir miktar zaten büyümüş oluyoruz. Temel faiz oranlarının yüksek bir boyuta geçmesi gerekiyor ki insanlar da TL mevduatlarına tekrar geri dönmüş olsun. Şuandaki faiz oranı insanları enflasyona karşı koruyamıyor.

Bu dönemde yerel bankalar Türkiye’den giden bankalara oranla daha başarılı bir sistem kurabiliyor mu?

Türkiye’den gelen bankalarda da benzer bir durum var. İnsanlar o bankalara da gittiğinde ağırlıklı döviz mevduatı bulunduruyor. Burada önemli olan husus halkın döviz mevduatından vazgeçip TL’ye yönelmesidir. Bunun içinde faizlerin yükselmesi gerektiğini düşünüyoruz. Şuanda faizler 13-18 arasındadır. Ortalaması Türkiye ile aynıdır.

Avrupa’dan sürekli KKTC’de kara parayla ilgili suçlamalar geliyordu, bugün böyle suçlamalar kalmadı sanırım.

Şimdilik böyle bir şey yok. Fakat her zaman için KKTC ekonomisinde böyle bir şüphe bulunuyor. Çünkü KKTC’de kumarhane sektörü önemli bir yer ediniyor. Kumarhanelerde kara para varsayımıyla ABD ve AB raporlarında kara para sözleri geçiyordu. Fakat şuanda böyle bir olumsuzluk yok.

Avrupa’da Rus parasını KKTC’ye getirecek diye bir iddia var, adaya yansıyan bir durum var mı?

Asbank’ta bir Rus parası yok, adadaki bankalarda da Rus parası olduğunu düşünmüyorum.  Daha öncesinde Güney Kıbrıs’ta çok fazla Rus parası vardı. Hatta Güney Kıbrıs’ta Rusça günlük gazeteleri dahi bulunuyordu. Fakat Güney Kıbrıs, AB üyesi olduğu için onlarda yaptırım yapmaya başladı.

Son olarak gelecek açısından KKTC ekonomisini ve bankacılık sektörüyle ilgili beklentilerinizi aktarır mısınız?

Gelecek dönem 2023 yılında da enflasyonun devam edeceğini öngörüyoruz. Ancak 2024 yılından sonra enflasyonun düşeceğini öngörüyoruz. Burada bankalar açısından en önemli husus bilançosunu korumak, aktif kalitesini korumak, kredi verirken dikkatli davranarak istikrarlı bir şekilde büyümeyi sağlamaktır. Türkiye’deki 2023 yılı seçimlerinden sonra faiz politikasında normalleşme olacağını düşünüyoruz. Türkiye’deki mevcut iktidar tekrar kazansa da düşük faiz hızlı büyüme modelinden vazgeçeceklerdir. EYLÜL2022