Synergy İnşaat Genel Müdür Yardımcısı Burak Gürbüz: İş alabilmenin ana kuralı güvendir
Synergy İnşaat, Avrupa ülkelerinde yaptığı başarılı çalışmalarla ENR’nin Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi arasına girdi. Geçen yıl listeye 192. Sıradan giren Synergy, bu yıl basamakları hızla tırmanarak 123. sırada kendine yer buldu. Bu başarının ardındaki nedenleri öğrenmek için bir araya geldiğimiz şirketin Genel Müdür Yardımcısı Burak Gürbüz, sorularımızı cevapladı.
Synergy son yıllarda başarılı çalışmalara imza atıyor, başarının nedenleri ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?
Macaristan ve faaliyet gösterdiğimiz diğer Avrupa ülkelerinde başarılı çalışmalara nasıl imza attığımızı vereceğim örnekle açıklamak isterim. BMW’nin Debrfecende yapimi Devam eden Uretim tesisinin toplam kapali alaninin/yapilarinin %33u Synergy tarafindan hayata geçiriyor. Geriye kalan %67si Macar ve Turk diğer 3 farkli firma tarafindan yaklasik %22 lik paylar ile hayata geçiriliyor. Yine dünyanın en büyük pil üreticisi CATL’ın üretim tesisinde çalışmalarımız devam ediyor. Elektrikli araçlar için gerekli olan pillerin/bataryalarin uretimi için gereken urunlerden bazilarinin uretimini yapacak olan fabrikada Samsung’un projesini yapiyoruz. Nestle’nin ilk 3 faz sonrasi ardi ardina devam eden sekiz yeni kontrat/faz üretim tesisini biz yapıyoruz. Romanya’da 2004 ten bu yane Procter&Gamble’ın bütün fazlarını hayata geçirdik. Aktardığım bu örneklerde ve diğer işlerimizde işe talip olurken işin sıralı iş olarak devam etmesi arzusuyla çalışmalarımıza başlarız. Yani işverenimizin bize ödediği bedel, işin kalitesi, aldığı hizmet, işin süresi gibi kriterler çerçevesinde mutlu olmasını ve karsilikli guven ortami olusmasini isteriz. Bu mutluluğu sağlarsak önümüzdeki her hangi bir zamanda iş yaptığımız firmadan yeni iş alabileceğimize inanan bir firmayız. Bu geri dönüş üç yil sonra da olabilir on üç yıl sonrada olabilir bu çok önemli değil, biz işverenle ilişkilerimizi aktardığım çerçevede tutmaya devam ederiz.
Aktardığınız Nestle örneğini böyle bir geri dönüş hikayesi olarak aktarabilir miyiz?
Kesinlikle, bahsettiğim projenin ilk üç fazını birini Macar, diğer iki fazını ise farklı Avusturyalı firmalar yaptı. Faz dörtte biz devreye girdik ve işverene sagladigimiz guven, kalite, isin zamaninda teslimi ve müşteri memnuniyeti sayesinde, yeni fazlarda yer alarak yedi kontrattır işimize devam ediyoruz.
. Bunun dışında da ana müteahhitlerin genelde yaptıkları bizim yapmadığımız önemli bir çalışma şeklimiz var. Isverenimizin parasini kendi paramiz gibi koruruz, daha cok para alma pesinde değil, isi olmasi gereken minimum maliyet ile kaliteli ve zamaninda teslim etmeyi hedefler, isin basinda tasarim asamasindan isin teslimine kadar her aşamada, isverinin maliyetini nasil dusurecegimizi planlariz.
Bu yaklaşımın ülkemizde fazlasıyla kullanıldığını söyleyebiliriz.
Biz bu yaklaşımı benimsemiyoruz. Çünkü işvereni bir sefer kandırabilirsiniz ikinci işte işveren sizinle çalışmak istemez. Farklı dönemlerde firmadan iş alabilmenin ana kuralı güvendir. İşveren size güvenmiyorsa iş vermez. Güven kırıldığı zaman birlikte iş yapılamaz. Bu nedenle biz işverenimizin güvenini kaybetmemeyi tercih ederiz.
Sadece güven doğrultusunda işveren sizinle rekabetçi olmayan bir kontratta imzalar mı?
İmzalamaz, rekabetçi fiyat verebilme kabiliyetine sahip olmanız gerekir. Hiçbir firma size güvendiği için size %20 fazla vereyim demez. Biz de rekabetçi fiyat verebilen bir firmayız. Yaklaşık on yıldır Synergy’deyim. Suan ayni zamanda merkezi satın alma birimi de bana bagli. Bu iş doğrultusunda en önemli avantajımızın neyi, nasıl, nereden alacağımızı çok iyi bilmek olduğunu söyleyebilirim. Neyi, nasıl, nereden alacağınızı bilmeden rekabetçi bir fiyat verebilmeniz mümkün değildir. Bu doğrultuda da hem şirketinizi hem de iş vereninizi korumanız mümkün olmaz. Biz minimum maliyetle iş verene doğru ve kaliteli hizmeti sunmak isteriz. Bu doğrultuda da kayrılma veya kayırma ile ilgili bir yönelim içerisinde olmayız. Bunu yaparken açık ve şeffaf bir şekilde işverenimizle ihale sonrası onların istediğinin dışında onları koruyacak ve daha karlı çıkmasını sağlayacak bir durum varsa paylaşır ve buradan edilecek tasarruf ile farklı isteklerini finanse etmesi için rahat bir alan sağlarız. Bunun sonucunda da müşteri mutludur ve Synergy’de sıralı işler alır. Dolayısıyla başarımızın sırrı budur diyebilirim.
Şuanda ENR listesinde kaçıncıyız?
Biz bir önceki listeye 192. sıradan girmiştik. Bu yıl listenin 123. sırasındayız. Gelecek yıllarda da bu bandı koruyarak yolumuza devam etmek istiyoruz.
Şirketin kurucularından Savaş Bey ve Huseyin bey ile sohbet ederken ekibine çok güvendiğini, onların mutluluğuna ve gelişimine çok önem verdiğinden bahsetmişti. Bu çerçeve de elde edilen bu başarıda ekibinde başarıda önemli bir paya sahip olduğunu söyleyebilir miyiz?
Savaş Bey ve Huseyin bey, yetki ve sorumluluğu dengeli bir şekilde veren ve bu doğrultuda da her şeye müdahil olmayan patronlardir. Yönetim bilimi açısından da bu doğru yaklaşım başarılı bir organizasyonun oluşmasını sağlıyor. Bu çerçevede patronlarimizin çalışanların fikirlerine çok değer verdiğini söyleyebiliriz. Bu doğrultuda da şirkette kararları profesyonellerin aldığını söyleyebilirim. Diğer taraftan ekip arkadaşlarımızın talepleri doğrultusunda kişisel gelişim konusunda eğitim çalışmalarını ve sosyal aktivitelerini destekliyoruz. Biz ekip arkadaşlarımız mutlu olduğu zaman işlerimizin de doğru yürüyeceğine inanıyoruz.
Farklı coğrafyalarda iş yapıyorsunuz, biraz bunun zorluklarından bahsedebilir misiniz?
Biz AB ülkelerinde, Türkiye ve Gürcistan’da çalışmalarımızı yürütüyoruz. Biz siyasetin işe bulaşmadığı rüşvetin dönmediği, savaşın olmadığı, çalışanlarımızın mutlu ve sağlıklı çalışabileceği, aileleri ile hayat sürebilecekleri ülkelerde olmayı tercih ediyoruz. Avrupa’da iş yapmak zordur. Kurallar keskin ve belirleyicidir. Esnetilemez ve bu nedenle maliyetleriniz oldukça yüksektir. Örneğin aynı firmadan olsa bile Türkiye’deki kimi malzeme, makine veya ekipmanlari burada kullanamazsınız. Her şey için bir sertifika ve standartlar ortaya koyulduğu için bu konuda yetkin olmanız gerekir. Aksi taktirde iş yapamazsınız. Biz şirket olarak bu yetkinliğe sahibiz ve bu doğrultuda maliyetleri doğru analiz edebiliyoruz. Bu noktada da maliyetleri nasıl minimize ederiz onun yollarını arıyoruz.
Bu sertifikasyon süreçleri daha kaliteli üretim açısından gerekli mi?
Ozellikle Avrupa birligi uyeleri ulkelerin hem birliğin genel kurallari çerçevesinde hemde ulkelerin gereklilikleri dogrultusunda ciddi sertifikasyon talepleri oluyor. Bu talepler farkli ulkelerde benzer bir standart ve minimum kalite seviyesinde is yapilmasini sagliyor. Macaristan ozelinde ozellilkle yangin, mekanik, ve elektrik adina kalite ve standartlari dahada yukari çekecek extra certifikalar talep ediliyor.
Son olarak gelecek ile ilgili neler aktarmak istersiniz? Önümüzdeki dönemde hedefiniz seviyemizi korumak olacak. Biz son dört yıldır parabolik bir şekilde büyüyoruz. Ortalamada ikiye katlanarak devam eden bu büyümenin yatay bir döneme evirilmesi gerekiyor. Bugüne kadar kaldırabileceğimiz yükü biliyorduk ve o yükü aldık ama bundan sonra şu anki yapımızla yüksek büyüme oranlarını kaldıramayız. O nedenle bir yatay ilerleyeceğimiz, boyutumuzu koruyacagimiz dönemine ihtiyacımız var. Bu dönemde kadrolarımızın oturmasını sağlayıp, büyüme oranlarımızı %10-15 civarında tutmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki yıllarda İspanya, Portekiz, İtalya, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Polonya gibi ülkelerde şirketimizi aktif hale getirmek istiyoruz. Bu ülkelerde büyük projeler yapmayı hedefliyoruz.