Tüfekçioğlu, Kazakistan’da yatırım yaparak Rusya pazarını hedefliyor
Maden sektörü ile ilgili yaşanan gelişmeler ülke ekonomisine olumlu yansıyor. Yaşanan gelişim bu alandaki makine üretiminin de gelişimine katkı sağlıyor. Yaşanan gelişim ile ilgili görüşlerini almak için bir araya geldiğimiz Tüfekçioğlu Kauçuk Makine ve Madencilik Yönetim Kurulu Üyeleri Bülent Tüfekçioğlu ve Nuri Tüfekçioğlu sorularımızı yanıtladı.
Tüfekçioğlu Kauçuk ile ilgili bilgi verir misiniz?
Nuri Tüfekçioğlu: Şirketimizin kurucusu rahmetli babam Abdülkadir Tüfekçioğlu’dur. Kendisi çok değerli bir teknisyendir. Gölcük sanat okulunu bitirmiş daha sonra 1945’li yıllarda Kırıkkale’de askeri top fabrikasında çalışmış ve ustabaşı olmuş, 1946 yılında işinden ayrılarak Ankara’ya gelmiş. Ankara’da çeşitli işler yaptıktan sonra 1954 yılında lastik sanayi alanına adım atmış. O dönemde lastik ayakkabı yapımıyla işe başlamış. Daha sonrasında otomotiv lastiklerinin kaplama işlerine girmiş. 1960’lı yıllarda da maden sektöründe kullanılan bazı makinelerin lastik yedeklerini yapmaya başlamış. Bizde o tarihlerde işe başlamıştık. Lastik sanayi de ilerleyerek şirketi bugünkü şekline getirdik. Tabii maden sektöründe işler yoğunlaşınca gerek ayakkabı gerekse lastik kaplama işlerini bıraktık. Sadece maden sektörüne yöneldik. Maden sektöründe öğütmede kullanılan değirmenler eskiden çelik kaplama ile yapılırdı, sonra lastik şekline döndü. 1982 yılında Türkiye’de ilk defa öğütmede kullanılan lastikleri biz yaptık. Yine maden sektöründe kullanılan çamur pompaları vardır, maden işlerinde çok yoğun ürünler bastırıldığı için çamur pompaların içine de lastik kaplamalarını yapmaya başladık. Halen bu işe de devam ediyoruz. Yine madencilik sektöründe suyu ayırt eden hidrosiklon sistemi vardır. O makinelerinde içi lastik kaplıdır onları da yapmaya başladık.
Tabii bu çalışmaları yaparken Ankara’da ilk iş yaptığımız yer Yeni Sanayi dediğimiz bir bölgeydi. Oradan Büyük Sanayi bölgesine taşındık, en son olarak da organize sanayi bölgesine taşınarak işlerimizi bugünkü hale getirdik. Buradaki fabrikamızın kuruluşu 1996 yılıdır. Burada alan olarak genişleyince imkânlarımızda el verdiği için astarını yaptığımız makinelerin kendisini de üretmeye başladık. Flotasyon, çamur pompaları ve hidrosiklonlar gibi makinelerin kendisini üretmeye başladık.
Türkiye’deki üreticiler size tepki vermediler mi?
Nuri Tüfekçioğlu: Bu makineleri Türkiye’de üreten bir firma yoktu zaten. Bu ürünler hep ithal geliyordu. Tüfekçioğlu Kauçuk bu sektörde bir açığı kapatmış oldu. Bunun dışında yabancı makineler vardı. Ürettiğimiz makineler zaten üniversite ve TÜBİTAK desteğiyle yaptık. Bu makinelerin patentlerini aldık. Patentlerini alarak bu makinelerin diğer emsallerine göre daha kaliteli olduğunu ispatladık. Patent alabilmeniz için mevcut ürünlerden daha iyi bir performans göstermeniz gerekiyor. Bizim makinelerimiz dünyadaki emsal ürünlerine göre daha az elektrik yakıp daha verimli çalışıyor. Bu ispatlanmıştır. Patentimizi de bu yönde aldık.
Kapasitenizin geldiği noktayı aktarır mısınız?
Nuri Tüfekçioğlu: Biz ayakkabı sektöründe çalıştığımız zaman 150 personel ile çalışıyorduk. Çoğu niteliksiz işçiydi. Şimdi ise makine üretimi yapmaya başladığımız için artık mühendislerimiz var. Ar-ge bölümümüz var, teknoparkta çalışmalar yapıyoruz. Beyaz yakalı çalışanlarımız var. Pazarlama birimi, insan kaynakları, işçi sağlığı birimi oluşturduk. Şuanda 10 kişi beyaz yakalı, 60 tane mavi yakalı çalışanımız var.
Enerji Bakanlığı özellikle madenciliğin geliştirilmesi hususunda çalışmalar yaptığı bilinmektedir. Bu durum size ne kadar yansıyor?
Bülent Tüfekçioğlu
Şuanda madencilik sektörüne yatırım yapmak isteyen birçok firma var. Hem arama konusunda hem de çıkarma konusunda isteklerin olduğunu bizde görüyoruz. Fakat Türkiye’de izin süreçleri maalesef çok uzun sürüyor. O nedenle şu anda fiyat verdiğimiz ve makine almak isteyen firmalar var, onların devletten izin almasıyla birlikte bizim de makineleri teslim edeceğimiz süreç yaşanacaktır. Onlar gibi bizler de izinlerin gelmesini bekliyoruz. Ama biz gelecek açısından maden sektöründen umutluyuz. Çünkü Türkiye’de madencilik sektörünün bitmeyeceğini düşünüyoruz. Bakır, çinko ve bor ürünleri gibi birçok önemli sahalarımız var.
Kazakistan’da önemli bir ihale kazandınız fakat onlardan önce yurt dışı deneyiminiz var mıydı?
Bülent Tüfekçioğlu: Kazakistan’dan önce de yurt dışı deneyimlerimiz oldu. Arnavutluk’ta bir bakır tesisine ürün verdik, sonrasında çinko tesisi vardı onlarla çalışma yaptık. İran’la ilişki kurarak onlara ürün verdik. Kazakistan’la da 4-5 yıldır sürekli bir çalışma halindeyiz. Yurt dışına ürün verirken zaten firmalar gelip hemen ürünü alıp gitmiyor. En az 3-4 yıl öncesinde görüşmeler başlıyor. Sürekli ilişki geliştiriyorsunuz, ondan sonra ürün vermeye başlıyorsunuz.
Kazakistan’daki işlerinizden sonra devamlı siparişte gelebiliyor mu?
Bülent Tüfekçioğlu: Yapılan işlerden sonra devamlı görüşmeler devam ediyor. . İyi iş yaparsanız herkesten teklif geliyor. Değirmen kauçuk üretimini örneğin dünyanın her yerine veriyoruz. Dünyanın birçok ülkesinde de acentalarımız var. Kırgızistan’da Türk maden firması altın çıkartıyor bizde ürün veriyoruz.
Kazakistan’daki son ihalenize gelirsek sizden aldıkları ürünlerin onlara sağladığı avantajları aktarır mısınız?
Bülent Tüfekçioğlu: Kazakistan’da 2015 yılında 8 adet flatosyon Selüllerinden teslim ettik. Onlar bu ürünleri alıp denediler, 3 yıl boyunca çalıştırdılar. Herhangi bir aşınma ve sorun olmadığını gördüklerinde 20 tane sipariş verdiler. Bu ürünlerinde imalatlarını yaptık, teslim ettik ve çalıştırdık. 3 aydır makinelerimiz çalışıyor. Şimdi de yeni siparişlerle ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. İnşallah yeni siparişlerimizle o bölgede çalışmalarımızı arttıracağız. Kazakistan’da bizden önce kullandıkları makinelerle kıyasladığınızda %4-6 oranında verimlilik elde ettiler. Bu oranda , oradaki fabrikanın büyüklüğünü düşünürsek çok önemli miktardır. %1 verimlilik Fabrikanın gelirinde 10 milyon dolarlık avantaj sağlıyor. Dolayısıyla bizde yeni makine siparişleri bekliyoruz.
Maden işlerinde her bölgenin kendine has özellikleri olduğunu belirtiyorlar. Bu durum size de yansıyor mu, o bölgenin özelliklerine göre makine üretebiliyor musunuz?
Nuri Tüfekçioğlu: Her bölgede değişiklikler vardır, doğru. Fakat bizde bu duruma karşı Ar-ge çalışmaları yapıyoruz. Ona göre testlerimizi yapıyoruz. Dışarıdan laboratuvar desteği de aldığımız zaman oluyor. Üniversitelerden de bilgi desteği alıyoruz. Bu açıdan Türkiye olarak bu tasarımları yapacak kabiliyetteyiz.
Üniversite sanayi iş birliği açısından önemli örneklerden birisiniz, sanırım.
Bülent Tüfekçioğlu: Biz Ankara merkezli olduğumuz için Hacattepe Üniversitesi ve ODTÜ ile çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’de ilk sanayi üniversite işbirliğini başlatan firma Tüfekçioğlu olduğunu söyleyebilirim. 1996 yılından itibaren üniversitelerle çalışmaya başladık. 2000 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi ile tanıştık. Her yıl üniversitelerde yaptığımız çalışmaları aktaran sunumlarımız da yer alıyor.
Maden konusu gündeme geldiğinde çevre önemli bir hassasiyet oluşturuyor. Bu açıdan ürettiğiniz makineler madende çalıştığında çevreye olan faydasını aktarır mısınız?
Nuri Tüfekçioğlu: Bizim makinelerimiz kullanıldığında madenden çıkan atıklarda azalma görülmektedir. Makinelerimiz emsallerine göre daha verimli çalışıyor.
Sektörde yurt dışında iş yaparken zorlanıyor musunuz?
Bülent Tüfekçioğlu: Yurt dışında çalışma yaparken maden firması Türk firması ise bir sorun yaşamıyoruz. Ama firma yerel firma ise ürün satışınız 3-4 yıl gibi zaman alıyor. Ayda bir gidilmesi gerekiyor. Biz kendi ürünlerimize 2 yıl garanti veriyoruz. Satacağınız ürünlerde sorun yaşayacağınız parçaları önceden bölgeye gönderip depoluyorsunuz. Çünkü madencilik sektöründe 1 saat bile tesisi durduramazsınız. Çalışmadıkları her an maddi bir kayıptır, maden sektörü için. Onların çalışmadığı bir saati sizin üstlenmeniz mümkün değildir. Bu nedenle Çin’den maden makineleri gelmiyor. Çünkü makinede bir sorun olsa Çinli teknisyenin buradaki tesise gelmesi bir hafta sürüyor. Gelip ürünü incelese ve çalışmayan parçayı bulup merkezden istese tekrar bir hafta daha beklemeniz gerekiyor. 15 gün bir parça gelmediği için madende çalışma yapamıyorsunuz. Bir maden firmasının 15 gün beklemesi çok büyük bir zarardır. Bu yüzden yapacağınız işi iyi yapacaksınız, ürünlerinizin arkasında duracaksınız, garantinizi sağlayacaksınız. Bu işlerde servis ve bakım çok önemlidir.
Tüfekçioğlu Kauçuk olarak gelecek hedefinizi aktarır mısınız?
Bülent Tüfekçioğlu: Gelecek hedefimiz Kazakistan’da bir fabrika açmak istiyoruz. Bizim yaptığımız ürünler hacimsel olarak büyük olduğu için nakliyesi çok uzun sürüyor. Bir ayda ürün gidiyor, gümrük işlemleriyle birlikte 1,5 ayda ürünü teslim edebiliyorsunuz. Bu çok uzun bir süre alıyor. Bu nedenle büyük hacimli üretimleri orada üretmek istiyoruz. Gerekli malzemeleri Türkiye’den göndererek Kazakistan’daki tesiste montaj fabrikası kurmak istiyoruz. Kazakistan hükümetinin de bu konuda önemli teşvikleri var. Yatırımcıların yanında duruyor. Biz Kazakistan’da yatırım yaparak Rusya pazarına da açılmayı planlıyoruz.MART 2020