Ülkemizin yaşadığı bu krizden güçlenerek ve tek yürek olarak çıkacağına inanıyoruz

15 Temmuz tarihinden sonra ülkemizdeki yatırımcılar ülke aşkı ile yeni yatırımlara imza atarken, en önemli adımlardan birini İzmir’de bulunan ESBAŞ atmış oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı, yerli ve yabancı birçok yatırımcıya ev sahipliği yapan ESBAŞ’ta yatırım ortamının canlanması için umut oldu. Ülkemizde yaşanan demokrasi zaferi sonrasında artık daha azimli çalışacaklarının altını çizen ESBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler, sorularımızı yanıtladı.

ESBAŞ açısından tarihi bir günü yaşıyoruz. Alınan Bakanlar Kurulu kararının ESBAŞ’a katkısını aktarır mısınız?

ESBAŞ olarak daha fazla yatırımcıya yer sağlayabilmek için Ekonomi Bakanlığımızın himayelerinde Ege Serbest Bölgesinin genişletilmesine yönelik olarak uzun bir dönemdir çalışmalarımız sürüyordu. Bu çalışmalar neticesinde Bakanlar Kurulu kararı 03.08.2016 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş oldu. Böylelikle Ege Serbest Bölgesine bitişik geliştirme alanı arazisinde çalışmalarımıza hızla başlayacağız.  Bu kararın hayata geçebilmesini sağlayan başta Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, Ekonomi Bakanımıza, Ekonomi Bakanlığı Serbest Bölgeler ve Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Müdürlüğüne ESBAŞ adına teşekkür ederiz. Bu kararın ülkemize ve İzmir’e hayırlı olmasını dileriz.

15 Temmuz gecesiyle ilgili neler söylemek istersiniz?

Ülkemiz 15 Temmuz tarihinde çok büyük bir tehlike atlatmış; demokrasimize karşı yapılan darbe girişimi gerek kolluk kuvvetlerimizin gerekse kahraman Türk halkının çabaları ve cesur mücadeleleri ile önlenmiştir. Bu uğurda şehit olanlara Allahtan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum. Bu yaşananların iş hayatına ve ekonomiye etkilerini değerlendirdiğimizde, demokrasi zaferinin kazanılmış olmasının bizleri geri dönüşü olmayan bir çıkmazdan kurtardığını görüyoruz. Yatırımcıların tercihi olan bir ülke olabilmek için demokrasinin vazgeçilemez bir unsur olduğunu şüphesiz kabul etmeliyiz. Her ne kadar millet olarak çok talihsiz bir tecrübe yaşasak da darbenin sadece girişim olarak kalmış olması ve başarısızlıkla sonuçlanması bizler için çok büyük bir kazanımdır. Yerli ve yabancı birçok yatırımcıya ev sahipliği yapan ESBAŞ olarak biz; gelişme alanı ile ilgili olan yatırımlarımızı gerçekleştirmek için eskisinden daha da azimli çalışacağız. Bununla kalmayıp yeni bir serbest bölge kurmak için çalışmalarımızı hızlandıracağız. Çünkü bizler Türkiye’nin bir üretim üssü olarak sahip olduğu kıymet ve değerin farkındayız ve her şeyin daha iyiye gideceği yönünde en ufak bir tereddüt taşımıyoruz.

Zor bir dönemde yatırım yapacaksınız, bu duruma yabancı yatırımcıların size aktardığı görüşler var mıdır?

Bazı yabancı yatırımcıların Türkiye’de darbe girişimi öncesinde yaşanan terör olaylarını da göz önüne alınarak can güvenliği konusunda endişeleri olduğunu belirtiyorlardı. Şimdi bu endişe hızla pozitif yönde değişiyor. Dünyada yaşanan olaylara baktığımızda maalesef terörün ülkesi, dini ve ırkı olmadığını görüyoruz. Ne yazık ki birçok ülkede terörün yarattığı dehşete yüreğimiz yanarak şahit olduk ve bunların sonucunda ne kadar gelişmiş olsa da, güvenlik önlemleri alınmış olsa da, talihsiz olayların her yerde yaşanabileceğini gördük. Bu bakımdan Türkiye’nin yatırım için güvenli olmadığını söylemenin adil ve objektif bir yargı olduğuna inanmıyorum. Darbe girişiminden sonraki ilk iş gününde tüm ekonomik hayatın aksamadan devam etmesi aslında kriz yönetimimizin ne kadar iyi bir boyutta olduğunu göstermiştir.

Bundan sonraki süreçte ekonomi açısından veya siyasi açıdan beklentileriniz nelerdir? Türkiye’nin ekonomi yönetiminin bu krizi fırsata çevireceğini düşünüyorum. Ülkemizin yaşadığı bu krizden güçlenerek ve tek yürek olarak çıkacağına inanıyoruz. Siyasi parti liderlerinin bir araya gelip anayasa değişikliğini konuşmaya başlayabilmeleri; aynı masa etrafında ülke yararına bir araya gelebilmeleri de yaşadığımız acı olayın pozitif yansımalarındandır.