Türkiye Ukrayna’daki tarım arazilerinin özelleştirilmesinde pozisyon almalı
Ukrayna ile geliştirilen ekonomik ilişkiler, yatırımcılarımızın ülkedeki fırsatları değerlendirmesi açısından oldukça önemli. Özellikle tarım alanında önemli fırsatlar barındıran Ukrayna, yakın bir gelecekte bu alanda yapacağı özelleştirmelerle gündemimizde daha fazla yer edineceğe benziyor. Bu gelişmeler eşiğinde merak ettiğimiz konuları paylaştığımız Agro Zeta Yönetim Kurulu Başkanı ve TUID (Türkiye Ukrayna İşadamları Derneği)Başkanvekili Ali Bulut, sorularımızı yanıtladı.
Ukrayna’daki faaliyetleriniz ile ilgili bilgi alabilir miyiz?
Yaklaşık 25 senedir o coğrafyadayım. Bunun 10 yılı Rusya, 15 yılını Ukrayna’da geçirdim. Ukrayna’da işlediğimiz 40 bin dönüm arazimiz var. Bu arazi üzerinde tarım faaliyetlerimizi devam ettiriyoruz. Bu arazinin yarısı sulu diğer yarısı ise kuru arazidir. Soya, kanola, ayçekirdeği, hardal, nohut ana ürünlerimiz. Ayrıca, bu ürünlerin ihracatını da yapmaktayız.
Bu araziyi satın mı aldınız?
Bu konu genelde yanlış anlaşılmaktadır. Ukrayna’da tarım arazisi mülkiyeti söz konusu değil. Biz uzun vadeli kiralama yöntemi ile devletten kullanım hakkını kiralıyoruz. Yakın dönemde de tarım arazilerinin özelleştirilmesi ile ilgili bir süreç başlayacak, bizde bu konuda gerekli girişimlerde bulunmak istiyoruz. Bizim gibi diğer yabancı yatırımcılarında sabırsızlıkla beklediği bir süreç yaşanacak.
Özelleşme çalışmaları büyük parçalar halinde mi yapılacak?
Ukrayna’nın en güzel özelliği tarım arazilerinin bölünmemiş olmasıdır. Küçük bir örnek vermek gerekirse, benim işlemiş olduğum arazinin miktarı Türkiye’de birkaç aşiret mülkiyetinde olabilir onun dışında araziler bölündüğü için bu çapta bir araziden bahsetmek mümkün değil. Buna rağmen ben Ukrayna`da küçük çiftçi sayılıyorum kaldı ki benimkinden çok daha büyük arazilerinde olduğunu ifade edersek konu netlik kazanmış olacaktır. Tek bir firmanın beş yüz bin hektar büyüklüğünde arazi işlendiğini söyleyebilirim. Bu rakamın neredeyse bir Slovenya kadar olduğunu ifade edersek bahsi geçen büyüklük daha iyi anlaşılacaktır.
Bu durumun verimi artırdığını söyleyebilir miyiz?
Elbette bu durum verimi artırdığı gibi maliyetleri de düşürmekte ve planlı ekim yapılmasını temin etmekte.
Yatırımcılar yabancı mı?
Yerli yatırımcı da var, yabancı yatırımcı da var. Büyük tarım işletmelerinin genelde yabancıların olduğunu söyleyebilirim.
Ukrayna ölçeğinde tarım ile ilgili diğer detayları da bizimle paylaşır mısınız?
Altı yüz bin kilometre kare toprağı olan bunun 450 bin kilometre karesi tarıma elverişli olan, buna mukabil 42-43 milyon nüfusu olan bir ülkeden bahsediyoruz. Bu nüfusun yaklaşık % 40’ının tarımla iştigal ediyor. Bugün var olan sistem doğrultusunda da bizden elde edilen kira gelirlerinin bir kısmı bölgedeki köylülere gidiyor.
Özelleştirme olduğunda bu insanların kazançları ile ilgili bir düzenleme de söz konusu olur mu?
Bu konuda mutlaka bir düzenleme yapılacaktır. Ancak, bu konuda geçmiş ile bugün arasında kıyaslamalar yapmakta fayda olduğu kanaatindeyim. Benim arazi kiralamaya başladığım ilk dönemlerde ülkenin tahıl rekoltesi 28 milyon tondu, bu rakam son üç yıla bakıldığında 65 milyon tonlara çıktı. Bu rakamların özelleştirme sonrası daha da artacağı kanaatindeyim. Çünkü bugün bu rakamlara işletmeciler modern tarım teknikleri ve modern tarım araçlarını çok fazla kullanamadan geldi. Özelleştirme sonucu önünü gören yatırımcının bu konudaki yatırımlarıyla 65 milyon rakamlarının artacağını, potansiyel rekoltenin 110 milyon ton olduğunu düşünüyorum. Sektördeki bu hızlı büyüme mutlaka ki çalışanlara ve ülke ekonomisine olumlu katkıda bulunacak.
Teknoloji ile beraber bu alandaki istihdamın azalacağı söyleyebilir miyiz?
Evet, istihdam konusunda bir azalmanın olacağını söyleyebiliriz. Zaten Ukrayna’nın istihdam konusunda sorun yaşayan bir ülke olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda. Hükümetin özelleştirmeden gelen gelirleri istihdamı artıracak projelere aktarması gerektiğini söyleyebiliriz. Bu arazilerin Ukrayna’nın en değerli varlığı olduğunu, bu şansı iyi kullanmaları gerektiğini aksi takdirde ülkeyi daha zor günlerin beklediğini düşünüyorum.
Türkiye olarak bu konuda bir pozisyon alabilir miyiz?
Türkiye burada bir pozisyon almak zorundadır. Ancak bu konuda geç kaldığımızı belirtmekte fayda var. Bu konuda ülkemizin yaptığı çalışmalar var, fakat bu çalışmaların yedi sekiz yıl önce yapılmaya başlanması gerekiyordu. Bu konuda erken kalkan ve yol alan işinsanları, ülkeler var, o nedenle boşta arazi bulmak kolay değil.
Ülkemizden kaç firma arazi kiraladı?
Büyük ölçekte dört-beş firma var. Bu firmaların toplamda kiraladığı arazinin 25 bin hektar civarında olduğunu söyleyebilirim.
TUID olarak iki ülkenin ekonomik ilişkilerinin gelişimine katkı sunuyorsunuz. Derneğiniz ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?
2018 yılında yurtdışındaki en başarılı işadamları derneği seçildik. En son Polonya’da Türkiye-Polonya ilişkilerine verdiğimiz destekten dolayı ödül aldık. Katıldığımız toplantılarda takdir edildiğimizi görmek bizi açıkçası gururlandırıyor. Biz göreve geldiğimiz dört yıl içerisinde özveri ile çalıştık. Yönetim Kurulumuz sosyal ilişkileri güçlü aktif insanlardan oluşmaktadır. Dolayısıyla bu durum yaptığımız çalışmalara da yansımaktadır. Kiev’deki merkezimizin dışında taşrada altı tane şubemizle çalışmalarımızı devam ettirmekteyiz. Bu durumun alışıldık bir durum olmadığı gibi bizim konuya ne kadar ciddi yaklaştığımızın da bir göstergesidir. Bu açıdan Ukrayna’nın ekonomik nabzını çok iyi tuttuğumuzu söyleyebilirim. Bu açılardan baktığımızda Dünya’daki en etkili Türk işadamı derneklari arasında yer aldığımızı düşünüyorum.
Yurtdışındaki işadamlarımızı bir araya getirebilmek için DTİK (Dünya Türk İşadamları Konseyi) kuruldu. Sizde bu kuruluş amacına hizmet edebildi mi?
Aslında kuruluş DEİK’e (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) bağlıdır. Eskiden bu kuruluş özel sektörün idaresinde bir kuruluşken bugün özel sektör devlet işbirliği ile yürütülen bir kuruluş oldu. Bu yapının daha aktif çalışmasını bekliyoruz. DTİK’te bu çerçevede ülkelerdeki ağını daha da geliştirmeli. DTİK’te farklı bölgelerin komiteleri ve bu komitelerde bulunan işadamlarımız var. Bu insanlarımızın daha aktif olmaları gerektiğini düşünüyorum. Bölge komiteleri icraata yönelik toplantılarla daha sık bir araya gelmeliler.