Türkiye’den Bir Unicorn Şirket Çıkarmak İstiyoruz

ParkPalet Kurucu Ortağı ve CEO’su Alp Çiçekdağı:

Ticaret Bakanlığının E-ticaret Bilgi Sistemi (ETBİS) üzerinden 2019 yılından itibaren yayınlamaya başladığı veriler e-ticaret hacminin hızla arttığını gösteriyor. 2019 yılında 136 milyar TRY olan e-ticaret hacmi, 2020’de 226 milyar liraya ve 2021 yılına gelindiğinde ise 381,5 milyar liraya ulaşmıştır. 2019 – 2022 yılları arasında Türkiye’nin e-ticaret hacmi yüzde 80,6 oranında oldukça yüksek bir bileşik büyüme kaydetmiştir. . Bu baş döndürücü gelişim, işin lojistik yönünün nasıl geliştiği yönünde soruları gündemimize getiriyor. Konu ile ilgili sorularımızı yanıtlayan ParkPalet Kurucu Ortağı ve CEO’su Alp Çiçekdağı, yapılan araştırmalara göre Amazon satış ortağı KOBİ’lerin 2022 yılında ihracat satışlarından elde ettiği gelir 500 milyon Euro olduğunu ifade etti.

E-ticaret alanındaki gelişim ile ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?

Ticaretin içerisinde e-ticaretin payı her geçen gün artıyor. Bu gerçeğin tüm dünya için geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Pandemi döneminde yaşanan yükseliş aynı hızda devam etmese de, belirli ölçüde yükseliş devam ediyor. Buna paralel e-ihracat rakamları da artmaya devam ediyor.

Türkiye’de durum nasıl?

Türkiye’de bu gelişimi biraz geriden takip ettiğimizi söyleyebilirim. Türkiye ölçeğinde bakıldığında ekonomiyi yönlendiren ana damarın KOBİ’ler olduğunu söylersek ve bu söyleme ülkemizdeki KOBİ’lerin henüz % 25’inin e-ticaretle tanıştığını ekler ve söylemimizi KOBİ’lerin henüz % 4’ünün e-ihracat yapabildiği bilgisi ile tamamlarsak, yolun başında olduğumuz gerçeği ortaya çıkar.

Firmalar, ülkemizde ve dünyada Trendyol, Amazon gibi bölgesel ve global pazaryerleri ile e-ticaret yapabildikleri gibi e-ihracat yapar hale geldiler. Firmalarımız hem kaliteleri, hem de coğrafi yakınlıklar sebebiyle tercih ediliyorlar.

E-ihracat alanında geri kalmamızın bir sebebi de firmalarımızın geleneksel ihracat yöntemlerle toplu olarak yapmayı tercih etmelerinden kaynaklanıyor. E ihracat ise perakende olarak yoluna devam ettiği için, insanlarımız tek tek bu ürünleri göndermenin ortaya koyacağı güçlükleri düşünerek hemen adapte olamıyorlar. Ancak firmalarımızın ikinci nesil yöneticileri kar marjlarındaki yüksekliği görerek bu alana adım atıyorlar. Bu noktada lojistik kısmına ayrı bir parantez açmamız gerekir.

E-ihracat ile ilgili en önemli hususun lojistik olduğunu söyleyebilir miyiz?

Ürünün ilgili pazara ulaştırılması tabii ki en önemli konudur. Ürünü en uygun fiyatla pazara ulaştırmak daha da önemli bir konudur. Bu noktada da firmaların ilgili pazar ile ilgili elde ettiği bilgiler hayati önem taşımaktadır. Biz firma olarak müşterilerimize iş ortağı olduğumuz danışmanlar vasıtasıyla bu konuda yardımcı oluyoruz. Sonrasında iş lojistik kısmına kalıyor. Navlungo bu noktada devreye giriyor. Firma olarak e-ticaretin uçtan uca lojistiğini yapıyoruz. Siparişlerin toplanması, paketlenmesi, depolanması ve teslimatının yanı sıra iade süreçlerini de kapsayan tüm adımları kapsayan ekspres kargo hizmetimiz var. Bu çerçevede üç buçuk yıl içerisinde Navlungo en çok tercih edilen markalardan biri haline geldi.

Tekil ürün gönderimlerinde her ürün yurt dışından talep görüyor mu?

Ürün fiyatının üzerinde navlun ücreti olan ürünlerde tekil gönderi zordur. Daha çok katma değeri yüksek ürünlerin talep edildiğini söyleyebiliriz. Tabii ki bu zorluk işin başlangıç kısmı içindir. Ürün satış miktarları arttığında biz ürünleri daha yüksek miktarlarda ABD, İngiltere, BAE gibi yerlerdeki depolarımıza gönderiyoruz ve ilgili pazardan gelen talep depolardan tedarik ediliyor. Bu yolla birim maliyetlerde ciddi avantajlar sağlanabiliyor. Yani en küçükten en büyüğe kadar e-ihracatçımızın lojistik ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Burada bizi öne çıkaran en önemli hususlardan diğeri de depolama hizmetlerimizdir. Uluslararası dijital lojistik platformu olan Navlungo, kurulduğunun ikinci yılında ParkPalet’i bünyesine katarken, kargolamaya ek olarak müşterilerinin tüm lojistik ihtiyaçlarına cevap vermeyi amaçladı. Bu sayede şu an İngiltere, Almanya, ABD, Çekya, Polonya, Hollanda, Birleşik Arap Emirlikleri gibi 9 farklı ülkede 300’e yakın depomuz var. Bu sayede dinamik depolama ve fulfillment hizmetlerini müşterilerimize sunuyoruz. Yani müşterilerimizin o ülkelerdeki iadelerini, ara depo olarak buradan toplu gönderimleri gibi farklı ihtiyaçlarına cevap veriyoruz. Bu etkinliğimizi de diğer taraftan kendi teknolojik altyapımız ile destekleyerek müşterilerimizi bir adım öne taşıyoruz. Geliştirdiğimiz sipariş yönetim sistemimiz var. Bu yazılım tüm depolarımıza entegre çalışabilmektedir. Ayrıca müşterilerimizin satış yaptığı pazar yerlerine de entegreyiz. Müşteri bizimle çalışmaya başladığında, Amazon’dan aldığı sipariş bizim depomuza da bu sipariş otomatik olarak düşüyor ve biz bu noktada ürünü paketliyoruz gönderiyi gerçekleştiriyoruz. Yani müşteri bize ayrıca bununla ilgili bir emir vermesi gerekmiyor.  

Bu konuda ülkemizde farklı firmalar var mı?  

Firmalar var ancak işin sadece bir kısmını yapabiliyorlar. Örneğin bazısı navlun bazısı depolama hizmetini veriyor. Bizim farkımız bütün hepsini içine alan uçtan uca bu hizmetleri verebiliyor olmamızdır. Bu çerçevede bizimle birlikte büyüyen firmaları görmek bizi mutlu ediyor. Doğru stratejilerle çok küçük sermayelerle başarılı olmuş firmalarımız var. Bu firmaların gelişiminde pay sahibi olmak gurur verici.

E-ticaret, e-ihracat alanına baktığımızda belli bir sektörün daha başarılı olduğu söylenilebilir mi?

Tecrübelerim doğrultusunda, ev dekorasyonu, de monte mobilya, tekstil gibi alanlarda önemli gelişimler gözlemliyoruz. Bunların dışında mutfak aletleri, ev aletleri, gıda destek ürünlerinde başarılı çalışmalara imza atan firmalarımız var.

Kadın girişimcilere destek olan bir yapınız var. Bu konuda bahsedebilir miyiz?

Bu konuda farklı illerimizdeki kadın girişimcilerimize destek olmaya çalışıyoruz. Özellikle el ürünlerini üreten markalarımız var. İlgi görüyorlar ve bu noktada onlara destek olmak ve gelişimlerini görmek bizi mutlu ediyor.

Güncel yatırımlarınız var mı?

Depolama kapasitemizi geliştirme yönünde çalışmalarımız vardı. Bu çerçevede yaptığımız anlaşmalarla yüz bin metrekarenin üzerinde palet depolama alanını var olan depolama alanına ekledik. Bunları Türk ihracatçısının hizmetine sunmaya başlıyoruz.

Geçmiş beyanlarınızda 600 milyon dolar e-ihracatın sizin üzerinizden gerçekleştiğini aktarmıştınız. Bu anlaşmalarla bu rakamın katlanacağını söyleyebilir miyiz?

Bu rakamların hızla büyüyeceğini düşünüyoruz.  Son üç yılımıza da baktığımızda her yıl üç kat büyüdüğümüzü görüyoruz. Önümüzdeki dönemde de büyüme rakamlarımızı devam ettireceğimizi düşünüyorum. Bu da doğru bir strateji ile hareket ettiğimizi gösteriyor. Bu noktada e-ticaret ve e-ihracat alanında ülke olarak alınacak çok uzun bir yolumuz olduğu için ülkemizdeki gelişmelere paralel olarak gelişimimizi sürdüreceğiz.  Beş yıl içerisinde de bu yolla Türkiye’den bir unicorn firma çıkarmak istiyoruz.

Bu yolda yabancı bir ortaklık söz konusu olur mu?

Biz Türkiye’yi iyi tanıdığımız ve bu doğrultuda hizmetlerimizi geliştirdiğimiz için başarılı olduk. Gelişimimiz sırasında da farklı ülkelerde o ülkeyi bilen firmalarla ortaklıklar kurarak ilerlemeyi tercih ederiz.. Burada en önemli nokta lokal üreticiyi tanımaktır. Bize bu konuda değer katacak firmalarla beraber hareket etmek istiyoruz.EYLÜL2023