Türkiye’nin milli otomobil projesi ülke sanayisi açısından yeni bir milattır

Yerli üretim denince ilk akla gelen şehirlerimizden biri olan Bursa, yerli otomotiv projesinin üretiminin yapılacağı yer olarak seçilmesi sonrası bu konumunu güçlendirdi. Yaşanan bu olumlu gelişmeyi ve açılışı planlanan Gökmen Projesi’ni değerlendirmek için bira raya geldiğimiz Bursa Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı İbrahim Burkay, önemli açıklamalarda bulundu.

Pandemi sürecinin iş dünyasına etkileriyle ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?

Çin’in Wuhan kentinde başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip korona virüs salgını başta sosyal hayat ve ekonomi olmak üzere tüm alanları olumsuz yönde etkiledi. Salgın sebebiyle artık hayatımızda maske, hijyen ve sosyal mesafe geldi. Ayrıca sanayi ve ticaret alanlarında da eski normal dönem sona erdi. Artık hayatımızda yeni kurallar ortaya çıktı. Bursa, Türkiye ekonomisinin lokomotif kentlerinden birisidir. Türkiye’deki ihracatın yaklaşık yüzde 10’u bu topraklarda gerçekleşiyor. Birçok avantaja rağmen, Bursalı işletmeler de bu zorlu dönemden olumsuz etkilendi. Virüsün etkili olduğu Nisan-Mayıs aylarında kentimizdeki ihracat yüzde 60 oranında geriledi. Bu zorlu süreçte BTSO olarak üyelerimizin yanında olan adımlar attık. 1 Haziran itibariyle başlayan yeni normal dönem ile birlikte firmalarımızda toparlanma sinyalleri hızlı bir şekilde gelişme gösterdi. Şirket açılışlarında pozitif rakamlara ulaştık. Odamız kayıtlarına göre Bursa’da bu yılın ilk 7 ayında 2.383 yeni firma kuruldu. Geçen senenin aynı dönemine göre yeni kurulan firma sayısında yüzde 11,67 artış yaşandı. Temmuz ayında ise Bursa’da 485 yeni şirket açılışı gerçekleşti. Temmuz ayı, bu yıl en fazla şirket açılışının gerçekleştiği ay olarak kayıtlara geçti. Pandemi ile sadece Türkiye değil, dünya için de çok yeni bir süreç başladı. Ülkeler, bu dönemde özellikle sağlık politikalarında birbirlerinden ayrıştılar. Dünyada özellikle tedarik zinciri anlamında yeni bir oyun kurgulanıyor. Burada bizim de hazır olmamız lazım. Bu dönemde kan kaybetmemek gerekiyor.

Bursa yerli üretim konusunda öne çıkıyor. Yerli üretimde Bursa’nın konumu ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?

Kentimizin başta otomotiv, tekstil ve makine imalat konularındaki yüksek potansiyeli ile stratejik sektörlerde de payını artırmayı sürdürüyor. Pandemi sürecinde de yerli üretimin ne kadar hayati bir konu olduğunu bir kez daha gördük. Ülkemiz sahip olduğu üretim potansiyeli ve tecrübesi ile bu zorlu süreci daha hızlı aşmayı başardı. Türkiye, dünyanın 18’inci büyük ekonomisine sahip olmasına rağmen gelişmekte olan ülkeler kategorisinde yer alıyor. Bulunduğumuz coğrafyanın konumu, büyüklüğü, nüfusu ve doğal kaynakları açısından Türkiye’nin ilk 20 ülke arasında yer alması son derece doğal. Ancak verilerin sermaye, üretim ve kalite gibi insan yapımı boyutlarda daha fazla gelişmeye ihtiyacımız var. Özellikle savunma ve havacılık alanlarında ülkemizde yürütülen yerli ve milli projeler önemli. Bursalı firmalarımızın bu alanda yoğun bir çalışma temposu var.  Ülkemizin gururu olan projelerde üretim ve ihracat üssü Bursamızın da yer alması oldukça önem taşıyor. Bursa’mız, savunma sanayinin yaklaşık yüzde 75’ine hizmet verebilecek kapasiteye sahip. Kümelenme gruplarımız ile firmalarımızı bir çatı altında buluşturduk ve onların yetenek matrislerini çıkarttık. Ayrıca Savunma Sanayi Başkanlığımızın orta vadeli planları ile Kümelenmemizin planları ve hedeflerinin birebir uyumlu olması için de çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu noktada BTSO olarak Türk savunma sanayinin ihtiyaç duyduğu malzemelerin Bursa’da üretilmesi adına milli savunma sanayi firmalarımızı üyelerimizle buluşturduk. Kentimizde ülkemizin yerli ve milli proje hedeflerine katkısının her dönem daha da artacağına inanıyorum. Bursa iş dünyası olarak ülkemizin sanayi dönüşümünde olduğu kadar yerli ve milli üretim hedeflerinde de lider şehirler arasında yer almaya devam edeceğiz.

Yerli otomotiv ile ilgili atılan adımlar son dönemin en önemli gelişmeleri arasında yer almaktadır. Konu ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Gemlik’te temmuz ayında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle temeli atılan Türkiye’nin milli otomobil projesi ülke sanayisi açısından yeni bir milat niteliği taşıyor. Bursa’da, sahip olduğumuz üretim yeteneğini ülkemizin 60 yıllık rüyasını gerçekleştirmek üzere sergileyeceğiz. İlk otomobilimizin banttan inmesini de yine büyük bir heyecanla bekliyoruz. BTSO, milli otomobil üretimi için desteğini açıklayan ilk kuruluşlardan birisidir. TEKNOSAB, KOBİ OSB, BUTEKOM, Model Fabrika ve BUTGEM gibi ileri teknoloji odaklı projeler, insan kaynağına ilişkin yatırımlar ve gelişen lojistik imkanlarımızla Bursa’mızın üretim yeteneğini yerli otomobil projemizde de sergilemeye hazırız. İş dünyamıza duydukları güvenle milli otomobil projesini gerçekleştirecek olmanın gururunu bizlere yaşatan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, hükümetimize, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank’a, Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubumuza ve TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’na şükranlarımızı sunuyorum. Tüm yatırımlarımız ve kaynaklarımızla milli teknoloji hamlemizin en önemli atılımı olan yerli otomobil projesi için en yüksek düzeyde katkı sağlamaya devam edeceğiz.”

Yerli otomotiv yatırımlarının Bursa ekonomisine katkılarıyla ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?

Otomotiv sektörü, yüksek katma değer sağlayan, teknolojik gelişmeleri hızlandıran, ihracat kanalıyla döviz geliri kazandıran lokomotif sektörlerimizden biri konumundadır. Otomotiv sektörü, etki alanının genişliği ve diğer sektörlere olan katkısıyla modern ekonominin gelişimine de yön vermektedir. Otomotivde önemli markaların üretim yaptığı kentimiz, sektörümüzün gelişimine liderlik etti. OİB verilerini incelediğimizde, Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü otomotiv, 2019 yılı ihracat performansında bir önceki seneye göre yüzde 3 düşüş yaşamasına rağmen üst üste 14’üncü kez ihracat şampiyonu oldu. Kentimiz 50 yılı aşan deneyimi ile Türk otomotiv endüstrisine büyük güç katmaktadır. İstatistiklere baktığımızda üretilen her 3 otomobilden birinin Bursa’dan dünyaya satılıyor olması kentimizin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Yerli otomobil TOGG’un Bursa’da üretilmeye başlamasıyla sektörün kentimizdeki iş hacmi daha da artacaktır. Otomotiv sektöründe her geçen yıl artan yerli yatırım girişimlerinin artmasıyla kentimizin stratejik sektörlerdeki varlığı da aynı oranda artacaktır.

Bursa Gökmen Projesi ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?

Türkiye’nin sanayi başkenti olan Bursa, Odamızın çalışmalarıyla uzay, havacılık ve savunma gibi yüksek teknolojili sektörlerde de ülkemizin merkezi olma yolunda ilerliyor. 2013 yılında göreve geldiğimizde Gökmen Projemizi ortaya koyduk. Gökmen Projemiz kapsamında üretim yetkinliği bulunan üyelerimizi Uzay, Havacılık ve Savunma Kümelenmesi Derneği (BASDEC) çatısı altında buluşturduk. Üyelerimiz NASA, Airbus ve Boeing gibi uluslararası öncü kuruluşları yakından inceledi. En prestijli fuar organizasyonlarında katılımcı olarak yer aldı. Projemizle hem üretimde hem de ihracatta yeni nesil teknolojilerin devreye alındığı bir yapıyı oluşturarak ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunmak istiyoruz. Bu noktada GÖKMEN Projemizin önemli ayaklarından birisi de Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi oldu. Merkezimiz 13 bin 500 metrekare kapalı alana sahip. GUHEM’de farklı nitelikte 154 adet interaktif düzenek bulunuyor. İki kat şeklinde tasarlanan GUHEM’in ilk katında interaktif düzeneklerin yanı sıra havacılık öğrenme ve uzay inovasyon merkezi, dikey rüzgar tüneli, modern uçuş simülatörleri yer alıyor. “Uzay Katı” olarak adlandırılan ikinci katta ise atmosfer olayları, güneş sistemi, gezegenler ve galaksilere ilişkin bilgiler sunulacak. Türkiye’nin ilk uzay temeli merkezi olan merkez ile Türkiye’nin milli teknoloji hamlesi doğrultusunda genç nesillerin uzay ve havacılığa ilgisini artırmayı hedefliyoruz. Merkezimiz alanında Avrupa’nın en iyi, dünyanın ise en iyi 5 merkezi arasında yer almasını hedefliyoruz. Burası gerek zengin içerikleri gerekse de kent kimliğine değer katan ödüllü mimarisi ile dünyanın sayılı merkezleri arasındaki yerini almaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda GUHEM’in açılışını planlamış ancak koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirler dolayısıyla açılışı gerçekleştirememiştik. Normalleşme ile birlikte inşallah en kısa sürede Merkezimizin açılışını yapacağız.

Bursa’nın üretimdeki geleceği ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz? Bursa’da sanayinin ve ihracatın geleceği için önceliğimiz Marmara Bölgesi için mekansal planlamanın yapılmasıdır. Kentimizin mevcut mekansal planlamasında sanayi ve depolama alanları, 11 bin kilometrekarelik toplam yüz ölçümü içerisinde yalnızca binde 8’lik paya sahip. Buna karşın sanayimizin kent ekonomisine sağladığı katma değer yüzde 46’ya ulaşmakta. Almanya gibi gelişmiş ekonomilerde bu oran yüzde 3,5 düzeyinde. Rekabetçi bir yapıya ulaşmak adına kapasite artışına imkan verecek mekansal planlama ve yüksek teknolojili üretime dönük bütünleşik ve yeni nesil teşviklerle birlikte Bursa, Türkiye ekonomisi için zenginlik üretim merkezi olmaya devam edebilir. BTSO liderliğinde yürütülen TEKNOSAB ve KOBİ OSB projeleri de kentimizin geleceğine yön verecek iki önemli adım. TEKNOSAB 25 milyar dolarlık yatırım ve 40 milyar dolarlık ihracat hedefiyle TEKNOSAB Bursa’nın sanayideki dönüşümüne liderlik edecektir. KOBİ OSB ise KOBİ statüsündeki firmaların rekabet gücünü artırmak için planlandı. Bizler 2013 yılında yola çıktığımızda ‘Bursa Büyürse Türkiye Büyür’ dedik. BTSO olarak kentimizin yüksek teknoloji, katma değerli üretim ve ihracatına güç katmak adına projelerimizle var gücümüzle çalışmaya, ülkemiz ve Bursa’mız için çalışmaya devam edeceğiz. EYLÜL 2020