Ufuk Açıcı Bir Buluşma: 23. Dünya Enerji Kongresi
Prof.Dr. A. Beril TUĞRUL
İTÜ Enerji Enstitüsü
9-13 Ekim 2016 tarihleri arasında İstanbul’da önemli bir buluşma gerçekleşti. 23. Dünya Enerji Kongresi… Dünya Enerji Konseyi’nin belki de en önemli faaliyeti olan Dünya Enerji Kongreleri, sadece bir Kongre olmaktan öte, farklı anlam ve yönleri bulunan küresel bir buluşma niteliği taşımaktadır. Bu bağlamda, 23. Dünya Enerji Kongresini, dört ana tema üzerinden ele almak ve değerlendirmek yerinde olacaktır. Bunlar; kongrenin siyasi, konjüktürel, ekonomik ve bilimsel yönleridir.
Kongrenin siyasi yönü, 23. Dünya Enerji Kongresinin öne çıkan ve global bazda dikkatleri üzerine çeken tarafı olmuştur. Kongreye; Türkiye’den Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın yanı sıra yurt dışından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro Moros, OPEC Genel Sekreteri Muammed Barkindo, Katar Enerji ve Sanayi Bakanı Muhammed bin Salih Al-Sade, Cezayir Enerji Bakanı Nureddin Butarfe, Gabon Petrol Bakanı Etienne Dieudonne, Venezuela Petrol Bakanı Eulogio Del Pino, Meksika Enerji ve Hidrokarbonlar Bakan Yardımcısı Dr. Aldo Flores-Quiroga ve OECD Nuclear Energy Ajansı (NEA) Başkanı’nın katılımı dikkat çekmiştir. Son gün ise İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz Türkiye’ye gelerek Kongreye katılmıştır.
Öncelikle, Türkiye’nin Rusya ile yaşadığı uçak krizinden sonra Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin’in ilk kez Türkiye’ye geliyor olması ve Türkiye ile Rusya arasında imzalanan anlaşmalar Kongrenin en dikkat çeken gelişmesi oluşturmuştur. Özellikle uçak krizinden sonra rafa kalkmış olabileceği düşünülen “Türk Akımı” projesini tekrar canlandırıcı anlaşmanın imzalanması ve yine uçak krizinden sonra gerçeklenme zamanlamasında bazı endişelerin ortaya çıktığı, Akkuyu Nükleer santral projesinin kuvvetle hayata geçirmek üzere varılan fikir birliği Kongre’nin önemli kazanımları olarak nitelenmektedir. Ayrıca, KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı ile elektrikte iş birliği anlaşması imzalanması, Saudi Aramco,ile 18 Türk şirketinin ayrı ayrı mutabakat zaptı imzalamaları da önemli aktiviteleri oluşturmuştur. Bunlardan ayrı olarak, İsrail açıklarında bulunan doğal gaz alanlarından çıkarılan doğal gazın Türkiye üzerinden taşınması konusunun yetkili ağızlardan dile getirilmesi Kongre’nin diğer bir önemli gündemini oluşturmuştur.
Sadece Türkiye ile değil, Kongreye katılan ülke temsilcilerinin kendi aralarında da işbirliği ve mutabakat sağlamaları mümkün olmuştur. Bu bağlamda, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC)’nün, Doğu Akdeniz konusundaki inisiyatifini oluşturma yolundaki gelişmeler de Kongre’nin ayrı bir yönünü teşkil etmiştir.
Kongrenin konjüktürel yönü bağlamında değerlendirilme yapılmak istenirse, gelişmiş ve arz güvenliği sorunu olan ülkelerin en üst düzeyde temsil edilmemeleri dikkat çekmiştir. Buna karşın, enerji kaynağı ülkelerin Kongreye ilgisi hayli fazla olmuştur. Bu bağlamda, Türkiye’nin enerji ticaret merkezi olma isteği göz önüne alınırsa, enerji kaynağı ülkelerle geleceğe yönelik yol haritası oluşturmak için Kongre uygun bir zemin hazırlamıştır. Ayrıca, toplantıda, OPEC üyesi olmayan bazı ülkelerin de 29 Ekim 2016’da Viyana’da yapılacak OPEC toplantısına çağırılması kararına varılması da konjüktürel bir gelişme olarak nitelenebilir.
Kongrenin ekonomik yönden değerlendirilmesi yapılmak istenirse; Kongre sırasında imzalanan anlaşma ve işbirliği mutabakat zabıtları önemli olup, Türkiye’nin bölgesel ve küresel olarak enerji aktörü olmasına hizmet edecek nitelikte olduğu söylenebilir. Ayrıca, Kongre sırasında yer alan fuar, ekonomik olarak dünya şirketleriyle Türk şirketlerinin buluşmasına ve yeni diyalogların ve de işbirliklerinin alt yapısını teşkil etmiştir. Venezuella Devlet Başkanının, Kongrenin başlamasına çok yakın bir tarihte karar vererek katılması ve bu katılım sonrasında Türkiye’nin işadamları ile Venezuella’ya 2017 ilkbaharında Devlet Başkanı düzeyinde ekonomik işbirliği yapılmasına yönünde ziyaret yapılmasına ilişkin niyet bildirimine de olanak vermiştir.
Kongrenin bilimsel yönü değerlendirilirse; 60 oturumda çok sayıda bilimsel bildiri sunulmuş ve bunlardan 20’si ödüllendirilmiştir. Enerji konusunda inovatif ve teknolojik gelişmelere yer verilen bildirilerde, dünyanın çok farklı ülke ve bölgelerinden gelen katılımcıların bilimsel fikir alış-verişinde bulunmalarına olanak sağlanmıştır.
Bunlardan ayrı olarak, sunulan bildiriler ve fuarda çeşitli firmalarca sergilenen gelişkin ürünler Kongrenin teknolojik yönünü oluşturmuştur. Tüm bu hususlar konu ilgilileri için ufuk açıcı ve enerji konusunda inovasyonu teşvik edici olarak nitelenmiştir.
23.Dünya Enerji Kongresi’nin yukarıda açıklanan siyasi, konjüktürel, ekonomik ve bilimsel yönleriyle, “Enerji Olimpiyatları” olarak ta nitelenen Dünya Enerji Kongreleri içinde gerçekten bu nitelemeye uygun sinerjik bir ortam yaratılmıştır. Fazla olarak gençler için düzenlenen “Geleceğin Enerji Liderleri” programı, Kongrenin geleceğe yönelik insan kaynağına yatırımı olarak nitelenmiş olup, geleceğin enerji liderlerinin yetiştirilmesine katkıda bulunmuştur.
Kongre sırasında, panellerde yaptıkları konuşma ve değerlendirmelerle dünyanın önde gelen enerji şirketlerinin üst düzey yöneticilerinin, en etkili politika yapıcı ve karar vericileri ile kanaat önderlerinin fikirleri, enerji sektörü mensupları için yol gösterici olmuştur. Söz konusu bu panellerde, konuşmacılar; sürdürülebilirlikten teknolojik gelişmelere, dünya enerji senaryolarından iklim değişikliği ile birlikte alınması gerekli tedbirlere, enerji için finans konularından inovasyona, küresel enerji sektör trilemmasından enerji kaynak ve geçiş sorunlarına ve de Afrika’nın enerji sorunlarından yeni kaynaklara kadar hayli farklı ve değişik konuda görüşlerini bildirmişlerdir. Üç yılda bir yapılan küresel nitelikli kongre olan Dünya Enerji Kongresinin 2016 toplantısının Türkiye’de olması, zamanlama itibariyle, Türkiye’nin enerji konusunda atılım yapmayı hedeflediği bir döneme rastlamış olup bu bağlamda, siyasi, konjüktürel ve ekonomik açıdan farklı açılımlara uygun bir zemin oluşturmuştur. “Yeni Ufukları Kucaklamak” temasının benimsendiği Kongre, gerçekten de katılımcılar için farklı yönlerden vizyonu geniş ve temasına uygun şekilde siyasi, konjüktürel, ekonomik, teknolojik ve bilimsel işbirliklerine zemin hazırlayabilmiştir. Böylelikle, İstanbul’da 9-13 Ekim 2016 tarihlerinde gerçekleştirilen 23. Dünya Enerji Kongresi; Türkiye, bölge ülkeleri, enerji firmaları ve katılımcılar için ufuk açıcı, vizyonu geniş, yakın ve orta vadede etkin olacak gelişmelere yön verecek önemli küresel bir toplantı olarak anılacak Kongre olarak yerini almış bulunmaktadır.