% 100 milli Masstech
Savunma ve havacılık sanayisine yönelik mast ve mast aksesuarları tasarımı ve üretimi yapan Masttech, yüzde 100 yerli ve milli bir firma oldu. ABD’li Will-Burt firmasının hisselerini satın alarak, şirketin tek sahibi olan Molekul AŞ, uluslararası pazardan daha fazla pay almak için kolları sıvadı. Satın alma sonrası önümüzdeki dönem ile ilgili planlarını almak için bir araya geldiğimiz Molekul AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Koray Gökalp, vizyoner bakış açısıyla geleceğin fırsatlarla dolu olduğunu ifade etti.
Savunma sanayi ile tanışıklığınız ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?
Çalışma yaşamıma 1988 yılında TAI’de başladım. Ben başladığımda kurulalı beş yıl olmuştu. Allah rahmet eylesin dönemin Başbakanı Turgut Özal, o dönemde uçak alımını karşılıklı bir çıkarımız olsun mantığı ile offset uygulamasına bağlamıştı. Tabii yabancılar uyanık, Türkiye’ye bir şey kalsın düşüncesinde kurnazca hareket ederek, para cebimde kalsın know how’da minimum düzeyde vermek yönünde hareket ediyordu. Aslında çok fazla şaşılacak bir durumda yoktur bu yaklaşımda. Güçlüler güçsüzleri sağmaya devam ederler. O dönemlerde bir liralık mallara bin lira verdiğimiz dönemlerden bahsediyorum. O dönemde biz burada uçuk yapıyoruz derken sadece montaj yapıyorduk.
1995 yılının ortalarında TAI’den ayrıldım. O dönemde de F 16 üretimi de bitmişti. Bende daha özgür çalışacağım ve bir şeyler tasarlayabileceğim bir alana doğru yöneldim. Önce savunma sanayinin dışına çıktım, sonra kendi şirketlerimi kurarak tekrar savunma sanayinde çalışmalarıma devam ettim. Sıfırdan başlayan bir süreç oldu.
Sıfırdan başlayan bu sürecin gelişimi ile ilgili bilgi alabilir miyiz?
İlk kurduğumuz şirket Molekül AŞ oldu. Firmamız TAI’ye Yıldırım Test Laboratuvarı’nı kurdu Hızal ile birlikte. Diğer taraftan da Altay tankının güç sistemleri ile ilgili çalışıyoruz. Sonrasında Figes ile birlikte Numesys firmasını kurduk, bu firmada 2022 yılında dünyanın en iyi Ansys partneri firması seçildi. Çalışan memnuniyetinde de son iki yılda birinci seçildi.
Figes ile bir yandan da rakip konumundasınız.
Rakip olmadık, ülke kaynaklarının da boşa harcanmaması amacıyla onun Figes’in olduğu zaman ben, benim olduğum zaman da Figes kenara çekilmiştir. Tarık Hoca ile de aile gibiyiz. Figes ile geçmişte de Milmast şirketini kurduk ve o dönem Figes’in de Genel Müdürlüğünü yaptım. Büyük emekler verdim ve sonrasında firmadaki hisselerimi satarak çıktım ve Masstech firmasını kurdum. Aynı sektörde gibi görünsek te Milmast’ın ürettiği mastlar, Masstech’in ürettiği mastlardan çok farklıdır.
Bugün konuşmak istediğimiz ana konu da Masstech’in hikayesi, yabancı bir firma ile ortaktınız ve hisseleri devralarak bugün yolunuza yerli bir firma olarak devam ediyorsunuz. Mastech’in gelişim sürecinden bahseder misiniz?
2019 yılında Masstech’in hisselerinin % 45’ini Will-Burt firması satın aldı. Bu çerçevede de tamamen ihracata çalışır hale geldik. Bugün itibari ile de satışlarımızın % 98’ini ihraç ediyoruz. Bu arada Aselsan ve Roketsan’a yaptığımız satışlarda arttı ancak, buna mukabil yurtdışı satışlarımızda çok arttı. Bu noktada da yurtdışı satışlarımızın Will-Burt kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz.
Aslında hisseleri almadan önce amacım Masstech firmasındaki hisselerimi de satarak kendi yoluma gitmek amacındaydım. Haberleşme alanında kurmuş olduğum Inttow şirketi ile ilgilenmek istiyordum. O dönemde bir kısım hisselerimi de satarak Mastech’deki hisse oranımı % 20’lere kadar düşürdüm. 2023 yılıydı. Bu arada savunma alanındaki işlerimde artış oldu ve yeni bir fabrika kurmak gerekiyordu. Bu noktada ayrılmayı planlarken farklı bir yaklaşımla Will-Burt’a her yıl belli bir oranda satış yapma şartı ile Masstech firmasının % 100 sahibi olduk.
Düşüncenizin tamamen tersi bir durum ortaya çıktı.
Evet çıkmak isterken şirketin tek sahibi konumuna geldik. Bu noktada önemli bir avantajımız oldu, üretiminin önemli bir miktarına talip olan hazır bir müşterisi olan bir firma haline geldi Masstech, Bu çerçevede de aramızda oluşan güven ortamı gelecek ile ilgili düşüncelerimizi şekillendiriyor. Geçmişte de bir güven ortamı vardı ve bu güven ortamını geliştirerek yolumuza devam ediyoruz. Yurtdışına yaptığımız mastlar dışında ülkemiz için de önem arz eden mastları üretiyoruz. Yaptığımız yatırımlarla da gelişime açık bir firma olduğumuzu söyleyebiliriz. Eşsiz işler yapıyoruz. 5G-6G akıllı kulelerimiz var ki dünyanın en iyileri arasında olduğunu söyleyebiliriz.
Ne kadarlık bir pazarın içerisindesiniz?
Pazarın trilyon dolar mertebelerinde olduğunu söyleyebiliriz. Pazarı tanımlarsak verdiğimiz rakamlar daha iyi anlaşılacaktır. 5G-6G haberleşme, şehir gereksinimi olan diğer fonksiyonların da tek bir yapı altında düşünüldüğünde, gelişen bu haberleşme sistemleri birbirine daha yakın aktarıcılara ihtiyaç duyuyor. Diğer taraftan güvenli haberleşme ile ilgili ihtiyaçların karşılanması hususu var ve bu noktada sistem uydu aracılığı ile haberleşmenin olduğu bir sistemken, kulelerin kendi aralarında da aktarım yapabildiği bir sisteme doğru eviriliyor. Bugün otonom sürüş ile ilgili bir durumu düşündüğünüzde, uydudan gelen sinyalin kesildiğini düşünsenize, tam bir karmaşa ortamı ortaya çıkar. İnternette yaşanılan donma gibi büyük şehirlerde trafiğin birkaç saniyeliğine durduğunu düşünün, tam bir kaos ortamı ortaya çıkar. Onun için kablolu aktarımın arttığı ve kuleler aracılığı ile iletişimin artırıldığı kesintisiz bir ortam sağlanılmaya çalışılıyor. Bunun yanında siber güvenlik konusunun içerisine girdiği kameraların sensörlerin aktif olduğu bir ortamın sağlanması gerekiyor. Bir başka konu kablosuz şarjların olduğu ortamlardan bahsetmeye başladık, araçlar yolda ilerlerken yolda şarj edilebilecek. Tüm bunları ve daha fazlasını bir araya getirdiğinizde yapılması gereken yatırımların büyüklüğü ortaya çıkacaktır. Bu dediklerimizi yapmak için hemen harekete geçilse hiç kimse bu kuleleri yetiştiremez. Bu boyutta bir üretim yok. Karelere ayrıldığında her elli metre ile yaz metre arasında bir kuleye ihtiyaç duyulmaktadır. Buradan en küçük şehrimize kaç kule gerektiği ile ilgili bir hesap anında yapılabilir. Onun için teknoloji ile beraber ihtiyaçlar belirlendiğinde hazırlıkların çok önceden başlatılması gerekiyor.
Bugün başlanılsa ne kadarlık bir sürede bu işler yeter düzeyde tamamlanabilir?
Bunu kestirmek güç, ABD bana seni seçtik ve al trilyon dolar da bütçe ayırdık dese yapamayız mümkün değil. Milyarlarca direkten bahsediyoruz, onun için zamana yayılarak yapılabilecek bir işten bahsediyoruz.
Ortadoğu’dan size talep var mı?
Dün BAE’nin en büyük şirketlerinden birini ağırladık firmamızda. Bu çok büyük bir alan ve ilgilisi çok, biz de bu doğrultuda hem ülkemizde hem de uluslararası arenada ilgili yapılarla görüşmelerimiz devam ediyor. Bunların hem mobil hem de şehir içi versiyonları var. Şehir işi versiyonlarının estetik olması gerekiyor. Biz de geliştirilen bu ağın standart ürünlerinde birini üretiyoruz. Bu gelişim seyri devam ettiği sürece şehirlerin kule ihtiyacı olacak, biz bu kuleleri inşa ediyoruz. Burada en önemli avantajımız, ürünlerimizi teknik şartnamelere göre geliştirmemizdir. Biz otomobilin ilk defa icat edildiği dönemdeki gibi düşünün o dönemde parası az olanın daha lüks segmentte ürünler ürettiğini yani ferrariyi ürettiğini görürsünüz. Bunun için yapacağı yatırım daha az olduğu için bu yolu seçerler. Bizde bu yolu seçtik ve bizim ürünlerimiz sanatsal ve güzel olsun istedik. Bir şehir mobilyası olarak tasarladık. Bu doğrultuda da dünyanın birçok yerinden müşterilerimiz var. Bunları üretirken ilk etapta Türkiye bizim için büyük bir pazar değil. Müşterilerimiz bugün için daha çok yurtdışından, uzun vade de ülkemizin de büyük pazarlarımızdan biri olacağına eminim. Bugün de büyükşehir belediyelerinden ve telekomünikasyon firmalarından ilgi olduğunu görüyoruz.
Bu pazara ileride daha farklı firmalarımızın da gireceğini ve pazarın büyüyeceğini söyleyebilir miyiz?
Örneği unutmayın otomobil yeni icat edildi ve her şey daha çok yeni ve ileride baş döndürücü bir gelişimin olacağını söyleyebiliriz. Bu doğrultuda da yeni firmaların bu alan girmesi kaçınılmaz.
Bu pazar ile ilgili ülkemizde bir farkındalık var mı, devlet bu alanla ilgili teşvikler veriyor mu?
Ülkemizde bu konuda bir farkındalığın olduğunu söyleyemem. Dolayısıyla bu konuda teşviklerden de bahsedemiyoruz. Biz bu konu ile ilgili devletimizle çalışmalar yapıyoruz. Ülkemizde ilk sattığımız ürünü de Ulak firmamıza verdik. Önümüzdeki dönemde aydınlatma, internet haberleşmesi de bu kulelerin içerisine girecek. AB’de bu konuya kent konseyleri karar veriyor ve kendileri için en ekonomik en estetik yapıları seçmeye çalışıyorlar.EYLÜL2024