BPlas CEO’su  Mehmet Celal Gökçen: Aquila’yı Türkiye’de üretmek istiyoruz

2016 yılında Alman uçak firması Aquila’yı satın alarak havacılık sektörüne adım atan Mehmet Celal Gökçen, satın alma sonrası gerçekleştirilen çalışmalar sonrası şirketi işler hale getirdi. Bugün hedefler arasında Türkiye’de üretim konusu bulunduğunu belirten BPlas CEO’su Mehmet Celal Gökçen ile İDEF 2019 Fuarında bir araya geldik.

Havacılık alanında önemli çalışmalara imza atan biri olarak, havacılığa ilginiz ile ilgili kısa bir değerlendirme yapmanızı istesek neler söylemek istersiniz?

Soyadımız bizi havacılık konusunda biraz zorluyor. Sabiha Gökçen isminin bizde yarattığı farkındalık çocukluktan beri havacılığa olan ilgimizi artırdı. Daha sonra Türk Hava Kurumu’ndan aldığımız eğitimle pilot oldum. Dolayısıyla uçak sevgisi içimizde hep vardı diyebilirim.

Uçak fabrikası alma fikri nasıl doğdu?

Eski Bursa Büyükşehir Başkanımız Recep Altepe’nin konudan bizi haberdar etmesi sonucu incelemelerimizi başlattık, bu doğrultuda da gerekli adımları attığımızı söyleyebilirim. Yaptığımız incelemeler sonucunda Alman firmayı satın aldık. Süreci kendi imkanlarımızla yürütüp, kapalı olan firmayı çalışır hale getirdik. Sertifikalarını yeniledik ve an itibari ile çalışmalarımıza devam ediyoruz. Aldığımızdan buyana elliye yakın uçak ürettik. Şu an 250 yakın Aquila havada uçuyor. Bunların 200’ü bizden önce yani 1995 ile 2016 arasında üretilmiş. Diğer ellisi ise 2016 yılından buyana bizim ürettiğimiz uçaklar.

Aldıktan sonra uçakta değişiklikler yaptınız mı?

Aynı yerde durmak olmaz, değişiklikler yaptık. Bir turbo motor sertifiye ettik, bunun yanında oto pilotu şimdi bitirmek üzereyiz. Bunun dışında dört kişilik bir uçak yapmak arzumuz var. İki tane farklı, denize inebilen model çizdik, bu çalışmalarımızdan çok büyük beklentiler içerisinde olmamamıza rağmen Alman Hükümeti’nin verdiği Alman Dizayn ödülünü aldık. Takdir edilmekte bizi cesaretlendirdi diyebilirim.

Yaptığınız uçağa Türkiye’den talep var mı?

Türkiye’den talep var. Şuana kadar Türkiye’ye uçak vermemiştik, Türkiye için sertifikasyonumuzu tamamladık, bu çerçevede satış gerçekleştirebiliriz. İlk müşterimiz İngiliz Hava Kuvvetleri’nin eğitimini veren firma oldu. Sonrasında Avusturya, Norveç, Hollanda, Fransa gibi değişik ülkelerin havacılık eğitimi veren okullara uçağımızı sattık.

Sizin uçağınız için Hürkuş’un alternatifi diyebilir miyiz?

Aquila’nın Hürkuş uçağının bir öncesi bir ürün olduğunu söyleyebiliriz. Pilot eğitimi de Hürkuş gibi bir uçakla başlanılmamalı. Önce bizim uçaklarımızda eğitim alıp sonra Hürkuş’ta eğitiminize devam edebilirsiniz. Hürkuş güzel ancak ilk eğitim için çok güçlü bir uçak.

Sizin uçağınız, silahlı bir eğitim uçağı haline getirilebilir mi?

Bizim şuana kadar bu konuda bir çalışmamamız yok. Bu ancak Savunma Sanayi Başkanlığı ile çalışarak hayata geçirilebilir. Aquilla’nın 4 sertifikası var bunlardan bir tanesi uçak geliştirme, diğeri uçak üretme, bir diğeri uçağa bakım yapma, bir diğeri ise kamu uçuşa uygunluk belgesi vermedir. Dolayısıyla biz uçak geliştirebiliyoruz. Böyle bir istek gelirse onunla ilgili de çalışma yapabiliriz.

Türkiye’de üretim düşünülüyor mu?

Bu konuda düşünceler var. Bu yılla birlikte yavaş yavaş Türkiye’de üretim için gerekli çalışmaları yapıyoruz.

Türkiye’deki havacılık eğitimi ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Bu konuda yapılan çalışmaları takdir ediyorum ancak daha da gelişmesi gerektiğini kanaatindeyim. Örneğin Bursa’daki üniversitenin havaalanı var ancak kullanım dışı. Berlin’den havalandığımız vakit 793 tane havaalanına uçuş yapabiliyorsunuz. Türkiye’de de bunun mümkün olduğunu düşünüyorum. Bunun için gerekli olan kural ve kabullerin oluşmuş olması lazım. Her şehrin üzerindeki uçuş trafiğinin düzenlenmesi gerekir. Bu konuda en fazla özgürlük ABD’de, insanlar bu tür uçakları otomobil gibi kullanabiliyor. Bizim buna ne kadar yaklaşacağımız karar vericilerin planları doğrultusunda olabilir.

Aquilla’nın yerli bir marka olduğunu söyleyebilir miyiz?

Türkiye’de alın teri ile kazanılmış sermaye ile satın alınan bir fabrikadır. O açıdan bir Türk uçağıdır.

Gelecek ile ilgili hedeflerden bahsedebilir miyiz?

İlk hedefimiz senede 30 uçak yapıp satabilmek. Sondasında bu rakamları yukarılara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu konuda talebin olduğunu görüyoruz. Rakiplerimizde var. Ancak kalite olarak en iyisinin biz olduğumuzu söyleyebilirim. Fiyat konusunda rakiplerimiz bizden daha avantajlı, bizde bu noktada Türkiye’de üretim konusunu neticelendirerek fiyat avantajını da elde etmek istiyoruz. Buradan Almanya’yı kapatacağımız anlamı da çıkmasın. Almanya’yı kapatmayacağız. Almanya’da olmamızın da avantajları var ve onları kullanmak istiyoruz.

Burada elde ettiğiniz tecrübeyi Türkiye’deki firmalarla paylaşma şansınız oldu mu?

Türkiye’ye geldiğimiz zaman bu konudaki etkileşimin daha fazla olacağını düşünüyorum. Zaten satın alma sonrası çoğunlukla yerleşik üretim bandının sağlıklı çalışması için çalışmalara ağırlık verdik. Bundan sonra firmalarımızla tecrübelerimizi daha fazla paylaşma şansı bulacağız.

Bu alana yatırım yapmak karlı bir yatırım mı?

Bu alana yatırım yaparken çok para kazanmak amacı ile yatırım yapmadım. Daha çok bu alanda bir şeyler başarabilmek arzusu ile yatırım yaptım. Kimsenin öbür tarafa bir şey götürdüğünü görmedim. Bir çarşafınız var o kadar. O açıdan bu alanda başarmak benim için oldukça önemli. Ben beşinci nesil sanayiciyim, altıncı nesilde çalışmalara başladı inşallah onlara başarılı bir şekilde bayrağı devrederiz.

TEMMUZ – AĞUSTOS  2019