Küresel bir bakış açısıyla işlerimizi yönetmeliyiz

Firmalarımızın uluslararası arenada gerekli atılımları atması ve bu yolla yerellikten kurtulup şampiyonlar liginde oynamamız gerektiğini belirten Çelik Halat Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Murahhas Üyesi & DİTAŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve İcra Kurulu Başkanı Selim Baybaş, bu altyapının Ditaş ve Çelik Halat’ta oluştuğunu ifade ediyor.

DİTAŞ ile Çelik Halat şirketlerinin bugünkü profilinden ve ekonomik büyüklüğünden bahsedebilir misiniz? 

DİTAŞ, 1972 yılında Niğde’de kuruldu. Şirket otomotiv tedarik sanayi içerisinde yer almakta ve her türlü kara nakil vasıtalarının direksiyon ve süspansiyon sistem parçalarının imalatını gerçekleştirmektedir. Niğde’de 20 bin metrekaresi kapalı alan olmak üzere toplam 252 bin metrekarelik bir alanda yıllık dört buçuk milyon adetlik üretim kapasitesi ile Türkiye’nin en büyük Orijinal Ekipman’a (OE) üretim yapan rot üreticisidir. Türkiye’de ticari araç imalatçılarının rot talebinin yüzde 80’ini, binek araçlarının da yüzde 15’ini karşılıyoruz. Yenileme pazarında da yüzde 25 paya sahibiz. 6 Sigma Kalite Yönetim felsefesiyle çalışan Ditaş, ISO 14001 çevre yönetim sistemi sertifikası, IATF 16949 otomotiv tedarikçileri kalite sistemi sertifikası ve Ford Q1 kalite sertifikasına sahip ve aynı zamanda Türkiye’nin en büyük araç üreticilerinin “A” sınıfı tedarikçisidir. Üretimin yanı sıra Ar-Ge merkezini de Niğde’de kurarak, Anadolu’nun kalbinden dünyaya ihracat yapıyoruz. Ar-Ge merkezi, DİTAŞ ana stratejisine paralel olarak 4 ana endüstri kolunu hedef olarak belirlerken, bu hedeflerin başında “Otomotiv sektörü için ağırlık azaltma” geliyor. Alternatif malzeme olarak ise alüminyum kullanımı ile ürün geliştirme, kompozit malzemeler ve yenilikçi tasarımlar ile ürün ağırlık azaltma çalışmaları yapan DİTAŞ Ar-Ge Merkezi, bu hedefi geniş kapsamlı yürütmek için OTEP bünyesinde Araç Hafifletme Ar-Ge grubuna dahil oldu. DİTAŞ, Otomotiv ile birlikte ulaşım endüstrisi, savunma-havacılık, demiryolu ve tarım endüstrisi sektörlerinde yoğunlaşıyor.  2018’de gelirlerimizin %4’ü Ar-Ge’ye ayırdık. 2019 için de aynı şekilde devam edeceğiz.

Çelik Halat, Türkiye’nin yüksek karbonlu çelik tel ve halat gereksinimini karşılamak amacıyla 1962 yılında kurulmuş ve 1968 yılında faaliyete geçmiştir. Şirketin payları 1986 tarihinden bu yana Borsa İstanbul’da işlem görmektedir. Çelik Halat, 1997 yılında Doğan Grubu tarafından alınmasıyla birlikte yeni bir atılım dönemine girmiştir. Bugün, Kocaeli’nde uluslararası standartlara uygun olarak üretilen ve büyük bir bölümü ihraç edilen ürünlerimiz, dünyanın sayılı endüstrileşmiş ülkeleri tarafından artan bir oranda tercih edilmektedir. 2018 yılında Kocaeli’nde çelik tel ve halat sektöründe Türkiye’de ilk olan ve halen tek olan Ar-Ge merkezini kurduk. Burada ana hedef; ithal ikamesinin sağlanması ve ihracat rakamlarının artırılmasıdır.

Üç ana temel ürünümüz var. Ürün yelpazemiz içinde özel bir yeri olan ve firmamıza da ismini vermiş olan çelik halatlarımız yüksek kalitesi ve performansı ile sadece yurtiçinde değil yurtdışında da yıllardır aranılan ve güvenilen bir marka olma özelliğini haklı olarak kazandı. Bu güvenin bir sonucu olarak müşterilerimiz tarafından kolayca fark edilmesini sağlamak için halatlarımızı müşterilerimizin beklentilerine göre bir demeti kırmızı renkte üretiyoruz. Halatların firmamıza ait olduğunun ek güvencesi olarak da halat içine üzerinde “ÇELİK HALAT VE TEL SAN. A.Ş.” yazılı tanıtıcı yeşil renkli şerit konuluyor. Bunun dışında tüm halatlarımıza onaylı kalite sertifikası veriliyor. Kullanım alanları vinçlerde, asansörlerde, denizcilik, balıkçılık ve petrol endüstrisinde vb. performans beklentilerinin yüksek olduğu; özellikle yüksek kopma kuvvetinin istenildiği alanlarda yoğun şekilde kullanılmaktadır. Çelik halat ürünümüzün % 86’sını şuan ihraç eder durumdayız.

Beton demeti ürününde; Türkiye’de son dönem de hayata geçmiş başta 3. köprü ve bağlantı yolları, 3. havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu olmak üzere bütün büyük projelerin zemininde biz varız, hepsinin tekil tedarikçisi olduk. Bundan da gurur duyuyoruz.  Beton demeti, özellikle ABD ve Avrupa’da olmak üzere konut inşaatında da yoğun olarak kullanılıyor. Ancak ülkemizde bu uygulama şekli yok denecek kadar az. Özellikle deprem bölgelerinde yapılan konutlarda ‘Beton Demeti’ kullanılması hayati önem taşıyor. Bununla birlikte demir kullanımına göre daha ekonomik bir ürün olan beton demetinin Türkiye de de kullanımının yaygınlaşması öncelikli hedeflerimiz arasında.

Endüstriyel tel üründe;başta otomotiv, beyaz eşya, olmak üzere, tarım, ziraat gibi daha birçok sektörde geniş uygulama alanı olan, basma ve çekme yaylarında kullanılırlar. Bununda yüzde 50’sini ihraç ediyoruz.

Çok önemsediğimiz bir şey daha var. Çelik Halat ayrıca, Avrupa Birliği içinde faaliyet gösteren EWRIS (Avrupa Çelik Halat Üreticileri Federasyonu), CET (Avrupa Tel Üreticileri Komitesi) ve ESIS (Avrupa Beton Demeti Üreticileri Birliği) adlı kuruluşlara Türkiye’den katılan tek şirket olarak Avrupa’da geniş bir ilişki ağına sahip bulunmaktadır. 2017 yılı sonunda TAYSAD üyeliği kabul edildik. Yine 2017 yılı sonunda Kuzey Amerika Halat Üreticileri Birliği olan AWRF’a (Associated Wire Rope Fabricators) katılım başvurumuzu verdik ve 2018 yılı itibariyle birliğe katılmaya hak kazandık.

Amerika işimizi çok önemsiyoruz bir taraftan tasarım ve ürün konuşuyorken bunu bir pazarla buluşturmanız lazım o açıdan dernekler aracılığıyla bunu sağlamış durumdayız. Dört sene boyunca tüm bu birliklerle aktif olarak çalıştık hem potansiyel işbirliği hem potansiyel şirketler arası işbirliğinin her an masada konuşuyor oluyor durumdayız. Yeni ürün yapmak başka bir şey, bunu müşteriyle buluşturmak bambaşka bir şeydir.

2018 yılı finansal anlamda nasıl geçti?

Çelik Halat, 2018 yılsonu hesap döneminde konsolide brüt 322 milyon TL hâsılata ulaşarak bir önceki yıla göre %37’lik bir artış ivmesi yakaladı.  Türkiye ekonomisine önemli katkıda bulunan Çelik Halat, 2018 yılında faiz, amortisman ve vergi öncesi kârını (FAVÖK) %66,5 arttırdı. Net kârı ise %70,7 artış göstererek 18,4 milyon TL’ye ulaştı. 2018 yılında döviz kurlarında yaşanan hareketlilik ve emtia fiyatlarındaki artışla birlikte enflasyon oranında yaşanan yükselme, birim maliyetleri ve satış fiyatlarını yükseltmesinin ardından yurt dışı pazarlara özel önem verdik ve pazarlama faaliyetleri arttırıldı. Bu sayede brüt yurt dışı satışlar 2017 yılının aynı dönemi ile karşılaştırıldığında %62, yurt içi satışlar ise %25 arttı. Sektörünün en köklü şirketlerinden biri olarak 50 yılı aşkın süredir faaliyetlerini sürdüren Çelik Halat, 2018 yılsonunda kar payı dağıtımını, bir önceki yıla göre %89 oranında arttırdı. Temettü verimliliğinde ise borsada işlem gören şirketler arasında %10,2 ile Türkiye sıralamasında 7. şirket oldu.

DİTAŞ, 2018’de satış gelirlerini bir önceki yıla oranla %33 arttırarak, 116 milyon TL’ye yükseltti. 2018’de yurtdışı satışlarında, 2017 yılına oranla %42 artışla 71,4 milyon TL çıkarırken, yurtiçi net satışlarında ise %19 artışla 44,2 milyon TL’ye ulaştı. Faiz, amortisman ve vergi öncesi kârını (FAVÖK) da %32 arttıran DİTAŞ’ın net kârı ise %59 artış göstererek 7,5 milyon TL’ye ulaştı.  2018 yılsonunda kar payı dağıtımını, bir önceki yıla göre %62 oranında arttırdı. Temettü verimliliğinde ise borsada işlem gören şirketler arasında %6,7 ile Türkiye sıralamasında 13. şirket oldu.

Yurtdışına yönelik büyüme planlarınızdan bahseder misiniz?

DİTAŞ, başta ABD olmak üzere ürünlerini 30 ülkeye ihraç ediyor. ABD ile birlikte Almanya ve İtalya ihracatta öne çıkan pazarlar arasında yer alıyor. Türkiye ekonomisine önemli katkıda bulunan Ditaş, üretiminin %63’sini doğrudan ihraç ederken 2016’dan bugüne her yıl ortalama %28-30 oranında büyüme sağlıyor. Globalleşen dünyaya daha hızlı entegre olmayı amaçladık bu doğrultuda, 2014 yılı içinde üretilen ürünlerin Amerika kıtasında satış ve pazarlama faaliyetlerini yürütmek üzere ABD’nin New Jersey eyaletinde Ditaş America LLC unvanlı ve Asya Pasifik Ülkeleri’nde satış ve pazarlamasının yapılabilmesi amacıyla Çin Halk Cumhuriyeti’nde faaliyet gösterecek Ditaş Trading Shanghai Co. Ltd. unvanlı bağlı ortaklıklarını %100 pay sahibi olarak kurdu. Bununla birlikte Rusya’nın da dahil olduğu Bağımsız Devletler Topluluğu’nda satış ve pazarlama faaliyetleri gerçekleştirmek amacıyla Rusya Federasyonu’nda faaliyet gösteren D Stroy Ltd. şirketini satın aldık, buradan tüm Kuzey Amerika ve Rus pazarına ulaşabiliyor ve hedef pazarlar için çalışmalara devam ediyoruz.

Çelik Halat, bugün ABD, Kanada, Avrupa ve Türki Cumhuriyetler başta olmak üzere 45’in üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştirdi. Çelik ve tel ürün gruplarının satış, pazarlama ve dağıtım faaliyetlerinin yapılması için Hollanda/Amsterdam merkezli Çelik Halat Netherlands B.V şirketi, 27 Eylül 2018 itibariyle kurduk. 31 Aralık 2018 tarihi itibariyle konsolidasyon kapsamına dahil edildi. Türkiye’nin ihracatında ‘Çelik’ çok önemli bir üründür. 2018 yılında ihracata ağırlık vererek yurt dışı satışlarımızı 2017 yılının aynı dönemine göre %62 oranında arttırdık. ABD’de bulunan “AWRF (Associated Wire Rope Fabricators) grubu üyesi tek firmayız. Türkiye’den ABD’ye çelik halat ihracatı yapan firmalar arasında büyük pay sahibiz. 2019 yılında ABD ve Avrupa’da pazar payımızı daha da genişletmeyi hedefliyoruz.

Yerli otomobil projesinde olacak mısınız?

Mutlaka. Türkiye’de üretilmiş olan taktik tekerlekli bütün savunma sanayi araçlarında varız. BMC, Otokar, Nurol, FNSS, Anadolu Isuzu daha sayamadığım hepsinde varız. Türkiye’nin otomobili projesinde vazife olarak görüyoruz. Türkiye’de Ford Q1 kalite sertifikasına sahip, dünyanın en sıkı kalite kontrolü olan Mercedes Benz,  Ford gibi en iyi markalara üretim yapabilen bir şirketiz.  Türkiye’nin otomobili projesinde her koşulda olmak istiyoruz ama o seviyeye daha gelmedi proje geldiği zaman o gün orda oluruz.

Türk sanayisi ve ekonomisinin gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz?

2000 yıllarından baktığınızda o günkü atölyelerin bugün dev sanayi şirketleri olduğunu görüyoruz, aile şirketleri olduğunu görüyoruz.  Türk sanayisinin ihracatının temelinde aile şirketleri yatıyor. Birinci ve ikinci jenerasyonlar bence görevlerini çok iyi yere getirdiler. Bundan sonraki süreçte artık üçüncü ve sonraki jenerasyonların görevleri bu işletmeleri birbirleriyle uyanlarla birleşmeler yapabilmek, küresel faaliyetler yapabilmek olmalıdır. Türkiye’nin ekonomisi dalgalı seyredebilir, bu bizi çok bağlamaz bizim faaliyeti küresele taşımamız gerekir o cesaretle yurtdışında satın alma yapmamız gerekir, sanayi şirketi satın alması gerekir, birleşme yapmamız gerekir, çok lokasyonlu küresel bir bakış açısıyla işlerimizi yönetmeliyiz. Artık bariyerler çok yükselmeye başladı, birincisi orada olmak gerekiyor, ikincisi de yerelden dünyayı görmekle dünyadan dünyayı görmek arasında büyük fark var o açıdan üçüncü ve dördüncü jenerasyona ve benim gibi profesyonellere büyük görev düşüyor.

Genel olarak 2019 yılından beklentiniz nasıl?

2018 yılı bizim üç yıllık dönüşüm planlarımızın ve projelerimizin son yılıydı, çok iyi başladık fakat herkes gibi 2018’i zor kapattık.  Her iki şirketimiz de borsada temettü verimliliğin de ilk 20’ye girdi bu benim için gurur verici bir şey. 2018 yılını hedeflerimizi gerçekleştirerek tamamladık. 2019’a da olumlu bakıyoruz. Önemli projeleri ülkemize kazandırmanın peşinde yoğun girişimlerimiz var.

Şimdi bu yılda çok zor başladı fakat iyi gidiyor, senenin sonunun ben iyi kapatacağımızı bekliyorum. 2020’de de başka bir ligde olmak için uğraşıyoruz. Yerellikten artık bizim şampiyonlar ligine çıkmamız lazım o açıdan bu iki yılı önemsiyorum planlarımız büyük. Biz üç senede rakamlarımızı üçe katladık ama aynı tanımlamayla devam edersek bundan sonraki üç senede üçe katlanmayacak o yüzden tanımlanmamızı değiştirmek gerekiyor,  yeniden farklı bir paradigmayla bakmamız gerekiyor, paradigmamızı değiştirmemiz gerekiyor, vizyonumuzu değiştirmemiz gerekiyor, yani oynadığımız oyunun artık versiyon ikisini-üçünü oynamamız gerekiyor. Bu yüzden olumlu bakıyorum ve bu alt yapının her iki şirketimizde de oluştuğunu görüyorum.

TEMMUZ – AĞUSTOS  2019