15 milyar dolarlık ikili ticaret hacmini yakalayabilmeyi hedefliyoruz
Gelişen Türkiye Birleşik Arap Emirlikleri ticari ilişkileri karşılıklı atılan adımlar sonrası beklentilerin arttığı bir döneme girdi. Gelecek ne gösterir bilinmez, ancak ilişkilerin geldiği nokta ile ilgili yapılacak tespitlerin önemli olduğu gerçeğinden yola çıkarak sorularımızı yönelttiğimiz DEİK/Türkiye-BAE İş Konseyi Başkanı Tevfik Öz, önemli açıklamalarda bulundu.
Gerçekleştirilen karşılıklı ziyaretlerin ticari ilişkilere yansımaları ile ilgili gözlemlerinizi alabilir miyiz?
Karşılıklı ziyaretler genel bağlamda ülkeler arasında yatırım fırsatlarını artırır konumda yer alıyor ve Türkiye ile BAE için de bu durum böyle olmuştur. 2021 yılında, iki ülke arasındaki siyasi ilişkilerin pozitif bir ivme kazanmasıyla birlikte karşılıklı ziyaretler ve dış ticaret faaliyetlerimiz arttı. Bu bağlamda Kasım 2021’de Dubai’de bir iş forumu ve bakanlık seviyesinde çeşitli karşılıklı ziyaretler düzenlendi. Ayrıca bu kapsamda yapılan ziyaretlerden biri olan, geçtiğimiz Nisan ayında BAE Dış Ticaret Bakanı’nın İstanbul ziyareti esnasında imzalamış olduğumuz Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması da bu ziyaretlerin ekonomik ilişkilere olumlu yansımasını gösterir nitelikte. Bu gelişmelerin rakamlara yansıdığını da görüyoruz. Türkiye’nin Birleşik Arap Emirlikleri’ne ihracatı 2020 yılında 2,8 milyar dolar seviyelerinden, yüzde 94 artışla 2021 yılında 5,5 milyar dolara ulaştı.
İhracattaki bu artışla beraber 2021 yılı sonunda 8 milyar dolara ulaşan ikili ticaret hacmi ile BAE, şu anda Türkiye’nin Körfez bölgesindeki en büyük, dünya genelinde ise 11. ticaret ortağı konumunda bulunuyor. DEİK/Türkiye-BAE İş Konseyi olarak, bu ziyaretlerin ve dolayısıyla ikili ilişkilerin hacminin artarak devam etmesi için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
Ortaya koyulan hedefler ile ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?
Uzun süredir düşük seviyede seyreden Türkiye-BAE ilişkilerini yeniden onarmak adına başladığımız yolda karşılıklı ziyaretleri artırmak ve ticari-ekonomik ortamı istenilen seviyeye taşımak amacıyla DEİK/Türkiye-BAE İş Konseyi olarak karşı kanat ve potansiyel özel sektör kuruluşlarımızla beraber ortak faaliyet ve etkinlikleri yeniden hayata geçirmek ve artırmak üzerine çalışıyoruz.
Hedeflerimizi gerçekleştirme noktasında Eylül 2021’den bugüne değin geçen sürede oldukça aşama kaydetmiş durumdayız; fakat bizim bugünkü amacımız ileri ki dönemde tam anlamıyla potansiyelini karşılamayan ikili ilişkileri bir seviye daha atlatmak ve ikili dış ticaret hacmimizi daha da genişletmektir. Ve bugün 2017 yılında yaklaşmış olduğumuz 15 milyar dolarlık ikili ticaret hacmini kısa zamanda yeniden yakalayabilmeyi hedefliyoruz.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin Türk yatırımcılara sunduğu avantajlar hakkında bilgi verir misiniz?
Tarım ve sanayi ürünlerinin büyük bir bölümü ithalat yoluyla karşılandığı BAE’de, Ukrayna’nın işgali sonrası gıda krizlerinin yaşandığı şu dönemde, gıda ihracatı açısından oldukça geniş olanaklar yer alıyor. Bu kapsamda Türkiye’nin de oldukça gelişmiş olduğu gıda ve gıda teknolojileri alanlarında, Türk firmalar yatırım yapabilirler. Ayrıca BAE’ye olan ihracatımızda altın ve mücevher, makine ve otomotiv parçaları gibi hammadde ve sanayi ürünleri en büyük paya sahip olan ihracat kalemleri olarak ön plana çıkıyor.
Bu bahsettiğimiz mal ve gıda ticaretinin devamında özellikle Abu Dabi 2030 Vizyonu kapsamında petrol dışı sektörlere istihdamı ve yatırımı arttırmayı hedefleyen BAE’de, müteahhitlikten lojistiğe, finanstan sağlığa, eğitimden turizme değin çeşitli hizmet sektörlerinde de Türk firmalarımız için birçok yatırım fırsatının önü açıldı.
Bunun yanı sıra BAE’nin Körfez bölgesinde bir re-export merkezi olduğunu belirtmekte fayda var. Bu bağlamda İran, Uzak Doğu ve Güney Afrika’ya yönelik yapılacak ihracatlar kapsamında BAE bir ihracat merkezi olarak Türk firmalar tarafından kullanılabilir.
Türkiye’nin Birleşik Arap Emirlikleri yatırımcılarına sunduğu avantajlar nelerdir?
BAE hükümeti son dönemde elde ettiği deneyim ve sermaye birikimi sayesinde dış pazarlarda yatırıma yöneldi. BAE sahip olduğu yatırım şirketleri aracılığıyla çeşitli ülkelerde telekom ve sanayi şirketleri ile bankalar satın almaktadır. Bu kapsamda Türkiye’de de birçok şirketin ya bir kısım hissesini ya da tamamını almış konumdadırlar. Ayrıca, liman, serbest bölge işletme, gayrimenkul geliştirme gibi projeler aracılığıyla yurt dışında yatırımlar yapan BAE bu kapsamda Türkiye’ye de yatırım yapma potansiyeli taşıyor.
Sektörel anlamda baktığımızda ise, Abu Dabi 2030 vizyonu kapsamında kalkınmada öncelik verilmesi planlanan başlıca sektörlerin havacılık ve uzay, bilgi teknolojileri, yenilenebilir enerji, ulaşım, turizm, sağlık ve ihracat odaklı sanayi ile petrokimya olarak belirlendiğini görmekteyiz. Söz konusu bu sektörler, Türkiye’nin son yıllarda yatırım yaptığı ve geliştiği sektörler olarak dikkat çekiyor. Bu sebeple Türkiye, BAE’li firmalara bu alanlarda oldukça geniş yatırım fırsatları sunduğu gibi Türk firmalarımız için BAE’li firmalarla anlaşma olanağı da sunmaktadır.
Ticari ilişkilerin geleceği ile ilgili öngörülerinizi alabilir miyiz?
Aslında yukarıda bahsetmiş olduğum gibi gelecek dönem için ikili ticari ilişkilerimizi geliştirmeyi bekliyoruz ve 15 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi hedefimiz bulunuyor. BAE’nin bir petrol ihracatçısı ülke olduğunu hatırlatmakta fayda var. Artan petrol fiyatları sebebiyle BAE bütçe fazlası veriyor ve verdiği fazlayı petrol dışı sektörlere yönlendiriyor. Bu kapsamda ülke genelinde çeşitli alanlarda istihdam ve yatırım olanakları artıyor. Abu Dabi 2030 Vizyonu kapsamında da başta inşaat olmak üzere teknoloji, e-ticaret ve dijitalleşme gibi alanlarda iş birliği fırsatları söz konusu.
Bu mevcut veriler göz önüne alındığında önümüzdeki süreçte iki ülke ilişkilerinin daha da ileriye taşınarak bunun ticaret rakamlarına da olumlu yansımaları olacağına inanıyorum. Ve bu sebeple son zamanlarda ivme kazanmış olan Türkiye-BAE ilişkilerinin gelecek dönemde de sektörel olarak çeşitlenerek artacağını düşünüyorum. Bu gelişmeler ile de Türkiye ve BAE arasındaki ticaret hacmi de artacağını söyleyebiliriz. TEMMUZ2022