DenizBank KOBİ, Tarım ve Kamu Finansmanı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Engin Eskiduman: Çiftçiyi doğru finansmanla buluşturmayı misyon edindik
Üreticileri, ihtiyaç duydukları finansal kaynaklara erişimleri konusunda desteklemek, tarımsal ürünlerin tüketici ile doğru fiyatla buluşması açısından son derece önemli bir unsur. Tarımda sürdürülebilir başarı için çiftçilerin doğru finansman ile buluşmasını kendilerine misyon edindiklerini ifade eden DenizBank KOBİ, Tarım ve Kamu Finansmanı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Engin Eskiduman, kurum olarak, üretimin her aşamada devam edebilmesi, temel girdi ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için bütünsel bir yaklaşımla çalıştıklarını ifade etti.
DenizBank olarak tarım ve gıda tarafında yaptığınız çalışmaları aktarır mısınız?
23 yıldır tarım bankacılığı üzerine çalışıyoruz. 2002 yılında Tarişbank’ın DenizBank bünyesine katılmasıyla birlikte, Tarişbank’ın tarım bankacılığı kültürünü Bankamızın şubelerinin tamamına yaymayı başardık. Bugün baktığınız zaman DenizBank’ın birçok şubesinde tarım bankacılığını görürsünüz; Türkiye’nin tüm illerine yayılmış durumdayız. Üreticiye, çiftçiye ve tarım ekosistemine sunduğumuz faydayı artırarak yola devam ediyoruz. Geldiğimiz noktada tarıma 110 milyar TL’lik bir finansman sağlıyoruz. Bu rakam tarım bankacılığında özel bankalar arasında %52’lik bir pazar payına denk geliyor. Öncelikli hedef kitlemiz üreticiler olmakla birlikte tarım eko sisteminin tamamına katkıda bulunuyoruz; gübre satıcısı, ilaç satışı, mazotu, tarım makine ve ekipmanlar ve traktör ile gıda satışı yapan firmalara finansman sağlıyoruz.
Son yıllarda gıda enflasyonu sürekli gündeme geliyor. Bu durum finans tarafına nasıl yansıyor?
Çiftçi açısından tarımsal girdi maliyetlerindeki enflasyon önemli. Son üç yıldır tarımsal enflasyonunun altında bir girdi enflasyonu var. Bu, çiftçiler açısından olumlu bir durum. Son iki ayda, girdi enflasyonu %41 iken, gıda enflasyonu %46 seviyesinde. Çiftçi bu ortamda maliyetlerini fiyata yansıttığı için kendini korumayı başarıyor. Buradaki risk, tarımsal girdi maliyetlerinin gıda enflasyonunun üzerine çıkması.
Çiftçilerimizin en büyük sorunu doğru finansmana erişimi. Finansmanla çiftçiyi buluşturduğunuz zaman, ürününü değerinde satmasını sağlıyorsunuz. Aksi takdirde kayıt dışı ve maliyeti çok yüksek finansman modellerine yöneliyorlar. Biz de DenizBank olarak çiftçilerimizi doğru finansmanla buluşturmayı misyon ediniyoruz. İşletme kredimiz ile üreticilerimizin ilgili dönemde gerçekleştirecekleri tarımsal faaliyet için gerekli girdi finansmanını sağlıyoruz. Sektördeki ilk tarım kartı olan, şu an yaklaşık 500 bin üreticimizin cebinde bulunan Üretici Kart ile tedarikçi, finansör ve üretici arasında her üç grubun da kazanacağı bir döngü yaratıyoruz. Tarımsal işletmelerin kendini geliştirmesi amacıyla da yatırım kredilerimiz mevcut.
Tarım tarafında Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Bankası ön plana çıkıyordu. Özel bankaların bu alana girmesi rekabeti de beraberinde getirdi mi?
Tarım tarafında Ziraat Bankası kendi rolünü devam ettiriyor, öyle olması da gerekiyor. Çiftçinin üretime devam edebilmesi için gübre, mazot, tohum, ilaç, bakım, ekipman gibi temel girdilerini karşılaması; dolayısıyla ihtiyaç duyduğunda finansmana erişim sağlaması gerekiyor. Bu yönüyle özel bankaların sektörde olmasının büyük önem taşıdığı kanaatindeyim.
Bugün beyaz et fabrikaları finansmana erişimde yaşadığı sorunları aktarıyor. Bankalar fabrikalara gerekli desteği sağlayamıyor mu?
Kanatlı hayvancılık her zaman desteklemeye değer bir alan. Barındırdığı iklim, risk ve sağlıkla ilgili taşıdığı riskler açısından DenizBank olarak bu alanda daha seçici davranmakla beraber ekonomiye katkısının sürmesi ve üretimin devamlılığı için desteklerimizi sunmaya devam ediyoruz. Bu anlamda teknolojik gelişmeler de fayda sağlıyor. Örneğin şu anda bitkisel üretim yapanların krediye ulaşması daha kolay. Hububat yine çok daha rahat bir alan. Hayvancılık ise halen riskler barındırıyor. Merkez Bankası kredi veren kuruluşlara belirli sınırlamalar getirdi; sadece tarıma sınır gelmedi. Finansman firmaları da bu alana yöneliyor.
Yurt dışında bankalara fon veren kuruluşların tarım alanına yaklaşımı nasıl?
Küresel ısınma kaynaklı riskler, çevresel bozulma ve doğal kaynakların tükenmesi, dünya genelinde sürdürülebilirlik alanındaki yatırımlara yönelimi artırdı. Uluslararası kredi kuruluşlarının da, gelecek için yaşamsal öneme sahip tarıma yüksek ilgisi bulunuyor. Bankalar, yurt dışından aldıkları sendikasyon kredileri ile tarımın finansmanı ve gıda gibi alanlarda kaynak oluşturuyorlar. DenizBank olarak biz de bugüne kadar Uluslararası Finans Kurumu (IFC), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Güneydoğu Avrupa İçin Avrupa Fonu (EFSE), Proparco ve Alman Yatırım ve Kalkınma Bankası (DEG) gibi kuruluşlardan tarıma toplam 825 Milyon Dolar kaynak sağladık.