Dünyanın En Hafif Zırh Çözümlerini Üretiyoruz
Savunma sanayinde yerli ve milli üretim konusunda yaşanan gelişim, sahada da kendini hissettirmeye başladı. Bu çerçevede Nurol Şirketler Topluluğu’na bağlı Nurol Teknoloji şirketi, 2008 yılında başta Türkiye’nin ve dünyanın ihtiyacı olan hibrit balistik zırh çözümleri ve ileri teknik balistik seramikler üretmek amacı ile kuruldu.Kendi bünyesinde ürettiği, kişisel koruma, araç platformları zırhlandırma ve yapısal balistik koruma sağlamak amacı ile tamamen yerli kaynaklarla üretimini yaparak önemli bir boşluğu doldurdu.
Savunma sanayimizin gelişimi, bu noktada yerli ve milli üretimin önemi ve Nurol Teknoloji’nin savunma sanayindeki yeri gibi konuları değerlendirdiğimiz Nurol Teknoloji Genel Müdürü Selim Baybaş, sorularımızı yanıtladı.
Pandemi süreci sizi ve savunma sanayi sektörünü nasıl etkiledi?
Pandemi, her sektörde olduğu gibi, savunma sanayi sektörünü de talep açısından baktığınızda zorunlu bir şekilde etkiledi. Biz, Nurol Teknoloji olarak sorumluluklarımızı yerine getirmek için elimizden gelenin en iyisini yaparak projelerdeki teslimat takvimlerine uyduk ve uymaya da devam ediyoruz. Bu süreçte hiç kapanmadık ve üretimimizi hiç durdurmadık. Tabiki esnek bir çalışma metodu da uyguladık ve bu sürece hızla adapte olduk. Üretim faaliyetlerimiz yirmi dört saat vardiyalı olarak devam etti. Covid-19 Pandemi süreci özellikle tedarik zincirinde sorun oluşturdu.Nurol Teknoloji olarak dünyanın dört bir yerinden ürün tedarik ediyoruz ve herhangi bir aksaklık yaşamamak için alternatifler oluşturduk. Bu durum tüm savunma sanayi sektörü açısından başta lojistik maliyetleri olmak üzere tedarik maliyetlerini artırdı. Bundan dolayı bizim de ürün maliyetlerimiz artmış oldu. Savunma sanayinde tedarik ürünü bulmanız maalesef kolay bir süreç değildir. Ciddi teknik istekler var ve son ürünlerin gerekli testlerden geçmesi gerekiyor. Bu sürecin tüm dünyada olduğu gibi savunma sanayi sektöründe de maliyetleri arttırdığını söyleyebilirim.
Türk savunma sanayinin bugün geldiği noktayı aktarır mısınız?
Dünyada ülkeler arasındaki duvarlar son dönemde yükseldi. Pandemi süreci bunu tek başına etkiledi dersem yanlış olur, çünkü öncesinde zaten başlamıştı. Ülkeler arasında korumacı bir politika rüzgarı esti. Türkiye, kendi dış politikasını kendisinin karar verdiği noktaya geldiğinden sonra oluşan bu duvarların bize karşı daha fazla yükseldiğini söyleyebiliriz. Türkiye kendi dış politikasını icra ederken, geçmiş dönemde savunma sanayi de dışa bağımlılık çok yüksek iken bugünkü durumda milli ve yerli savunma sanayi anlayışını destekliyor. Bu noktada yerli ve milli savunma sanayi söylemi doğru bir söylemdir. O açıdan savunma sanayinin gidişi hakkında gurur duyduğumuzu söyleyebilirim. Ülkemizin balistik koruyucu ürünler ihtiyaçlarını üretmekten dolayı gururluyuz. Ürettiğimiz ürünlerin büyük bir kısmı MSB yönetmeliğine göre ihracat ve ithalat onayına tabidir. Ayrıca, savunma sanayi sektörü stratejik öneme sahip olamasının yanında, ülkemiz için önemli bir ihracat kalemi ve ciddi bir katma değerdir.
Bugün, Türkiye’nin sahada verdiği başarılı mücadele de sektörde geldiğimiz noktayı en iyi şekilde gösteriyor.
Ordumuzun başarılı operasyonları kara, hava ve deniz araçlarında ihracatı da beraberinde getirdiği belirtiliyor. Bu konuda sizin düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Bizim ordumuz operatif bir ordudur. Güvenlik güçlerimiz, ürettiğimiz ürünleri bir çok balistik koruma gereken alanda kullanıyor ve bizim görevimizde onları bu noktada en kaliteli ürünlerle desteklemek, düşmana karşı ordumuza rekabet gücü sağlamak ve en yüksek seviyede koruma avantajı yaratmaktır.Tüm silahlı kuvvetlerimizin ve diğer kolluk güçlerimizin ihtiyacı olan balistik zırh ürünlerinin büyük ölçüde tedarikçisi Nurol Teknoloji’dir. Balistik koruyucu ürünler çok gizli ürünler olması sebebi ile belirli bir zırh ürününün metrekare altındaki çözümünü hiç kimseden alamıyorsunuz. Nurol Teknoloji, bu yüksek teknolojik balistik ürünleri tamamen yerli imkanlarla yapabiliyor. Aktardığım gibi ordumuzu korumak ve onları desteklemek bize gurur veriyor.
Ülke olarak bu aşamaya gelmenin kolay olmadığını söyleyebilir miyiz?
Bu düşüncenize katılıyorum. Biz kendi ürettiğimiz seramiklerle bu ürünleri elde ediyoruz. Dışarıdan ürünler alarak yapabilirsiniz fakat bu ürünlerin ithalatı ve ihracatı izne tabi ürünlerdir. Türkiye’deki savunma sanayi sektörü yaklaşık 18-20 aydır gizli bir ambargo altında. Zırh çelikleri başta olmak üzere diğer balistik ürünler de tedarik edemiyorsunuz. Nurol Teknoloji’nin en büyük gücü yaklaşık 10 yıldır aralıksız yaptığı Ar-ge yatırımlarıyla dünyada birkaç tane ülke ve şirketin yapabildiği balistik seramikleri Savunma Sanayi Başkanlığı hamiliğinde ve kendi adı altında üretebiliyor olmasıdır. Bu çok kritik bir üründür. Bu ürünlere sahip olursanız masadaki denklemi değiştiriyorsunuz. Satranç tahtasındaki oyunda size başka bir şey kazandırıyor.
Bugün İHA ve SİHA’larımız ön plana çıktı ve bir çok ülke ‘Bu ürünleri bizler de almalıyız’ noktasına geldiler.
Bir alanda gelişim olduğu zaman bu gelişim her yere yayılıyor ve gelişiyor tabii ki. Nurol Teknoloji olarak bizde İHA ve SİHA’lara zırhlı komuta kontrol konteyneri yapıyoruz. Bu gelişimlerde pay sahibi olmaktan memnunuz.
Nurol Teknoloji olarak yaptığınız çalışmaları aktarır mısınız?
Nurol Teknoloji olarak personel koruma ürünlerinin seramiği ve kompozit ürünleri dahil olmak üzere dünyada en üst seviyedeki standartlarda, en düşük ağırlığa sahip çözümleri kendi içimizde üretiyoruz. Kişisel koruma ürünleri çok önemli ürünlerdir. Silahlı kuvvetlerimizin ve emniyet kuvvetlerimizin personelleri çok büyük oranda bizim ürünlerimizi kullanıyor. Araç platformları koruma açısından baktığınızda yine kendi ürettiğimiz seramiklerle çözümler bulmaktayız. Burada da sürmekte olan birçok projemiz bulunmaktadır.Personel koruyucu ürünlere ilaveten, kara, deniz hava araçları balistik koruyucu zırhlı ürünler, zırhlı nöbetçi kulubeleri ve zırhlı mobil konteyner gibi yapısal balistik koruyucu ürünler de üretiyoruz.
Nurol Teknoloji hedefleri ile ilgili bilgi alabilir miyiz?
Balistik seramikler ve hibrit balistik çözümler bizim en iyi olduğumuz alanlarımız. Bizim rekabet avantajımız bu alanlarda. Özellikle bizim bor karbür malzemesinden yaptığımız ürünlerde dünyada söz sahibiyiz ve söz sahibi olmaya devam edeceğiz. Tabii yine bunları Savunma Sanayi Başkanlığı hamiliğinde yapacağız. Bu alanları güçlendireceğiz. Hava, Deniz ve Kara araçlarının zırhlandırılması ve seramik balistik çözümler konusunda yine söz sahibiyiz ve daha da geliştirmek istiyoruz. Bunun yanında Türkiye’de zırhlı konteyner ve mobil komuta üssü, NATO zırhlı komuta karargahı gibi çok özel projeleri aldık ve bitirdik. Bu alanlardaki çalışmalarımız devam ediyor. Gelecek dönemde bunun sosyal sorumluluk tarafını da düşünüyoruz. Bu bağlamda baktığınızda kısa ve orta vadede seramik balistik alanındaki yetkinliğimiz devam edecek.
Son dönemlerde vakıf firmalarının diğer firmalarla ortak projeler geliştirdiklerini görmekteyiz.Bu da savunma sanayimizin gelişmesinde büyük katkı sağlamaktadır.
Bu noktada siz de ortak çalışmalar yapıyor musunuz?
Vakıf şirketlerimiz savunma sanayine araç veren firmalarla ortak çalışmalar yapıyor, Nurol Teknoloji olarak bizde bu araç firmalarının zırh çözümleri ihtiyaçları alanında birlikte çalışıyoruz. Dolayısıyla baktığınızda zaten resmin içindeyiz. Vakıf firmaları sektörde önemli bir geçmişe sahipler. Lider ve yönlendirici konumları var ve bu durum bizim için de önemlidir.
Nurol Teknoloji olarak ihracat çalışmalarınız ile ilgili bilgi verir misiniz?
Nurol Teknoloji olarak %30-35 seviyesinde ürettiğimiz ürünlerin ihracat yapıyoruz. Yurt dışına oldukça fazla ülkeye ürünlerimiz ihrac ediyoruz. Bu kapsamda, kapasite artışı planlarımız da var ve bu kapasite artışımızı ihracata yönelik kullanacağız. Alanımızda küresel bir şirket olma hefemiz var. İhracatta önceliğimiz tabi ki dost ve kardeş ülkelerdir.
Yurt dışında savunma sanayi ürünlerine talep yüksek mi?
Yurt dışından taleplerin yüksek olduğunu söyleyebiliriz, ancak Covid-19 pandemisi nedeniyle yurt dışına savunma sanayi ihracatında ciddi ertelemeler oldu. Ülkeler covid nedeniyle sağlık harcamalarına daha fazla pay ayırmak durumunda kaldı. İhtiyaçlar biraz ertelendi. Fakat 2021 yılının ikinci yarısından sonra ihracatın artacağını düşünüyorum. Günün sonunda bizim alanımızdaki ürünlerin belirli raf ömrü nedeniyle, bu ürünlere talep artacaktır. Biz, bu süreçte teknoloji ve bilimin yol göstericiliği ile başta ülkemize ve dünya savunma sanayine katkıda bulunmaya devam edeceğiz. OCAK2021