Geriye dönüşümüz insanlardaki bu telaş ortamının geri dönüşü ile mümkün olacaktır
Pandemi, ekonomik daralma, enflasyon gibi kavramların gündemimizden düşmediği bir dönemden geçiyoruz. Yaşanan bu süreçte en fazla dikkatleri üzerine çeken alan hiç kuşkusuz finans sektörüdür. Finans sektörünün içerisinde bulunduğu durumu değerlendirmek için sorularımızı yönelttiğimiz Burgan Bank Yönetim Kurulu Başkanı ve Sardes Faktoring Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Eminsoy, önemli açıklamalarda bulundu.
Ülkemizdeki finans sektöründeki son dönem gelişmeler ile ilgili bir değerlendirme yapmanızı istesek neler söylemek istersiniz?
Daha önce alıştığımız ekonomik modelden çok daha farklı bir model uygulanıyor Türkiye’de ve bu çerçevede de uyum zorlukları yaşandığını söyleyebilirim. Alışılmışın dışında bir model uygulandığında insanlar öncelikle alışkanlıklarını bırakmakta zorluk yaşıyorlar. Dolayısıyla tarafların şikayetlerinin bu alışma dönemine bağlı olduğunu düşünüyorum. Bu ekonomi modelin tam olarak yerine oturtulma imkanı sağlanırsa negatif değerlendirmenin ortadan kalkacağı kanaatindeyim.
Bu modelin oturması ne kadar zaman zarfında olabilir?
Zaman alacaktır. Bu zamanın kısalması ve uzaması döviz nakit akımının rahatlamasına bağlıdır. Döviz nakit akışının rahatlaması turizm gelirlerinin artışı ile olabilir, yabancı yatırımların artışı ile olabilir. Bu faktörler yerine geldiğinde, bu modelde başarıya ulaşacaktır.
Bugünkü faiz oranları bankaları zorluyor mu?
Burada bankalar, reel sektör ve kamu tarafı farklı açılardan bakıldığında kendilerine göre zorluklar yaşıyorlar. Örneğin Merkez Bankası ucuz TL kaynak veriyor ancak o kaynakla döviz alınıyor olması iyi niyetin suiistimal edilmesi anlamına geliyor. Diğer taraftan bu işlemlerin de etkisi ile döviz artışı ve buna mukabil artan enflasyonla karşı karşıya kalınıyor. Bu durumda da bankalar enflasyon karşısında
kendilerini korumaya çalışıyorlar. Bu noktada faiz artışına gidiliyor. Enflasyon arttığında sanayi kesimi de ham madde ihtiyacını gidermek için dövize yöneliyor. Resmin tümünde herkes kendine göre bir bahane ile birbirini suçlamaya devam ediyor. Bu aldığı emtiayı uzun süreli stoklamasından dolayı zarar etmeye başladığı zaman bu süreç tersine dönecektir. Bir diğer husus daha önce aktardığım gibi yabancı yatırımcının ve turizm gelirlerinin artması sonrası dövize olan ilgi azalacağı için daha sağlıklı bir döneme geçebiliriz. Kısaca geriye dönüşümüz insanlardaki bu telaş ortamının geri dönüşü ile mümkün olacaktır.
Bu ortamda faktoring sektörü ile ilgili bir çerçeve çizebilir misiniz?
Faktoring sektörü çok fazla etkilenmedi bu durumdan. Olumsuz etkilenmeme durumu çok mu büyük fayda sağladı derseniz. Boyutunun küçüklüğünden dolaya büyük bir fayda sağlandığı da söylenemez. Bu noktada neden bu segmenti büyütemediğimizi konuşmamız gerekiyor. Türkiye’de en yalın ve kayıtlı finansal operasyon faktoring sektörüdür. Bir kamu görevlisi oturduğu yerden hangi faktoring şirketinin hangi faturayı finanse ettiğini görebilir. Hal böyle olunca bu ürünün desteklenmesi lazım. Desteklenmek bir yana daha çok günah keçisi haline getirilerek kösteklendiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Haklısınız tefecilik gibi söylemlerle sektör günah keçisi haline getiriliyor.
Toplumun her kesiminden insanın eleştirmekten hoşlandığı konular vardır. Faktoring tamda bu konumdadır. Hem iktidarın hem muhalefetin eleştirisine maruz kalıyor. Bu konunun aşılması lazım, teknik olarak tasarlanmış bir ürüne kusurlu ya da suçlu ilan etmek doğru değil. İkincisi 20 yıldır BDDK tarafından denetlenen bir sektörün firma sahiplerini böyle yaftalamak da doğru değil. Bu insanlar lisanslı bir şekilde bu firmaları kurmaya layık insanlar olmasalar, BDDK bunların kurulumuna izin vermezdi. Bu olumsuz imaj ve bu doğrultuda getirilen zorluklar nedeni ile bu alandaki birçok yatırımcı lisanslarını iade ederek bu işi bıraktılar. Halbuki bir lisansın iade edilmesi bu ülkedeki finansal otorite açısından da olumlu bir gelişme değildir. Lisansın iade edilmesi bu lisansın değersiz olup olmadığı yönünde bir soruyu da beraberinde getirmektedir. Örneğin kimse götürüp taksi plakasını iade etmiyor.
Haklısınız bugün bakıyorsunuz bir kulübün yöneticilerinden bir faktoring firması sahibiyse insanlar hemen ‘kulübü tefecilere bıraktılar’ gibi bir eleştir getirilebiliyor.
Bu noktada doğru eleştiri getirilmesi lazım. Kulübün yöneticisinin kulüple ticari boyutta bir ilişki kurulmamasını talep edebilirsin. Şeffaf olunması yönünde eleştiriler ve istekler olabilir. O kişi faktoring firması değil de banka sahibi biri olsa da durum değişmemeli. Kulübün o banka ile çalışması bir kusur sayılmalı. O kulübün yöneticisi reklamcı olsa ve kulübün reklamları da yönetici üzerinden yürüse de kusur sayılmalı. Bu ürünle ilgili bir kusur değildir, yönetim ile ilgili bir kusurdur. İşte insanlar faktoring olunca severek bu eleştirileri yapıyorlar.
Bu algının yıkılması için neler yapılabilir?
Bu durumun düzeltilmesi için sektörün kamudan destek görmesi gerekir. Kamu otoritesi olarak buna destek veriyor ancak bürokratik yapının siyasi çevrelerin suçlayıcı pozisyondan çıkıp, bu ürünün pozitif yönlerini ön plana çıkarırlarsa toplumun diğer kesimleri de buna uyacakları kanaatindeyim.
2022 yılını sektör açısından değerlendirebilir miyiz?
Bugün yaşanan büyümenin temelinde enflasyonist ortam var. Bu nedenle ülkemizdeki tüm finans sektörüne oranı ile değerlendirdiğimizde reel bir büyümeden bahsedebiliriz. Aksi takdirde enflasyonist ortama bağlı bir büyümeden bahsetmiş oluruz.
Ödenmeyen çekler noktasında bir sorun var mı?
Bu konuda faktoring sektörü güzel bir örnek teşkil etmektedir. Bu konuda sektörümüz tüm finans sektöründen iyi durumdadır. Bu durumun en önemli sebebinin paranın doğru yere kullanılması olduğunu düşünüyorum.
Sardes Faktoring bu ortamda nerelerde?
Biz teknoloji ağırlıklı bir modele hazırlandığımız için çalışmalarımızı yavaşlattık. Finans alanında teknolojik altyapının daha önem kazandığı bir döneme girdik. Bizde bu doğrultuda çalışmalarımızı yaparak sektördeki ilerleyişimizi devam ettireceğiz.
Faktoring sektörü genelde KOBİ’leri önceleyen bir yaklaşımı olmuştur. Teknolojik gelişimin KOBİ’ye ulaşmada artıları oldu mu?
KOBİ’ler tasarruf sağlayan kolaylıkları memnuniyetle karşılıyorlar. Bireysel bankacılıkta olduğu gibi insanımızın çabuk adapte olduğu bir durum.
Faktoring, leasing, finansman şirketlerini tek çatı altında birleştirip, ‘Ticaret Finansmanı’ adı altında faaliyetlerimize devam edelim diye bir düşünce oluştu. Bu yaklaşım ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz? Ben bu fikri beğeniyorum. Uzun zamandır tartışılan bir konudur ancak hayata geçirilmesi mümkün olmadı. Umarım bu irade ortaya konularak hayata geçirilir. Bu hayata geçirilirse daha verimli bir yapıya kavuşulacağı kanaatindeyim.EYLÜL2022