Harput Dibek Kahvesi
Geçmişten bize miras kalan değerler, bulaştıkça artan bir iç dinamiğe sahiptir. Tarih ile kahvenin buluştuğu marka ‘Harput Dibek Kahvesi’, kısa zamanda marka yolculuğunda önemli mesafeler kat etti.
Binlerce yıllık tarihi ile doğunun kadim şehirlerinden biri olan Harput, Roma, Selçuklu, Osmanlı dönemlerinden getirdiği mirasını geleceğe taşırken, yolu dibek kahvesi ile keşişti. Markanın Mimarı Soyer Orhan, uzun yıllar farklı şehirlerde ticaret yaptıktan sonra bilgi ve birikimini doğduğu topraklarda değerlendirmek için yola çıkmış. Yolun başında olduklarını ifade eden Soyer Orhan, markanın uluslararası arenada da başarılı bir yolculuğu olacağını ifade ediyor.
Pandemi süreci birçok sektörü olduğu gibi sizin sektörünüzü de etkiledi. Pandeminin etkileri ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?
Pandemi sektörü ve firmamızı olumsuz etkiledi. Bu sürecin en önemli etkisinin firmaların öngöremediği oranda gelişmiş olmasından kaynaklandığını söyleyebilirim. Firmaların gelen kapanmalar sonrası iki ya da üç aylık gelir gider döngülerini sağlıklı yürütemediği bir dönem yaşadık. Satışlarımız doğrultusunda üç aylık hammadde teminimizi yapmışken, gelen kapanmalar satışlarımızın birden bire kesilmesine ve gelir gider dengemizin bozulmasına neden oldu. Devamında dengeyi kurduk ancak ilk darbe zorluydu.
Devletten bu konuda destek alıyor musunuz?
Her işletmede olduğu gibi istihdamın korunması yönündeki tedbirler çerçevesinde verilen desteklerden faydalanıyoruz. Bunun dışında bir destek söz konusu değil.
Son dönemde ‘Harput Dibek Kahvesi’ markasının ön plana çıktığını görüyoruz. Marka yolculuğunuz ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Ticarete İzmit’te başladım. Sonrasında Elazığ’a geldim ve faaliyetlerime buradan devam ettim. O dönemde aslında ticaret amacı ile gelmemiştim Elazığ’a, memleketimi ziyaret amacı ile gelmiştim. Bu ziyaretim esnasında yapılan bir ortaklık teklifi sonrası olaylar gelişti ve bugünlere geldi. 2015 yılı itibari ile toptan kahve satışı, kahve ekipmanlarının toptan satışı konusunda çalışmalarımız başladı. Bu dönemde kendi markamız yokken dibek kahvesinin satışlarının yükselişine tanık olduk. Bu doğrultuda da kendi markamızı çıkarma fikri ortaya çıktı ve ‘Harput Dibek Kahvesi’nin’ serüveni başlamış oldu. 2016 yılında reklamlara başladık.
Markanızla Türkiye’nin her yerinde var mısınız?
Hemen hemen Türkiye’nin her yerinde varız. Türkiye’nin her köşesinden olumlu geri dönüşler alıyoruz. Ancak İstanbul’u ayrı bir yere koymakta fayda var. Ürünümüz sert kahve seven insanların kabul gören bir ürün değil. Bu çerçevede dibek kahvesi daha yumuşak içimli bir kahve türü olduğu için bu arayışta olan insanlar tarafından tercih edilmektedir. Aslında Türkiye’de birçok insan kahve ile daha yeni yeni tanışıyor. Çok fazla kahve tüketimi olan bir ülke değiliz.
Geçmişte kahve zengin insanların tükettiği bir üründü.
Avrupa’da kahve tüketimi kişi başına sekiz dokuz kg civarındayken, bu oran bizde geçmişte yarım kilogramın altındaydı. Bugün daha yeni yeni bir kilogram seviyelerine gelmeye başladı.
Bayilerinizde durum nasıl?
Son müşteriye hizmet veren firmalarımız oldukça etkilendiler. Kapanmalar sonrası onların işi oldukça zorlaştı. Buna mukabil internet üzerinden satışlarımızın yükseldiğini söyleyebilirim.
Yurtdışı pazarlardaki etkinliklerinizden bahsedebilir miyiz?
Dış pazardaki etkinliklerimizi ilk Irak’tan başladık. Sonra Avusturya, Almanya, Rusya ile devam ettik. En son Kuveyt’e satış yaptık. Şimdi ise Mısır ile anlaştık ve sevkiyata başlıyoruz. Ancak dış pazarda işlerin daha zor olduğunu söyleyebilirim. Biraz zamana ihtiyacımız var. Bu noktada hedefimizin satışlarımızın yarısının iç pazar, diğer yarısının ise dış azar olduğunu söyleyebilirim. Çalışmalarımızda bu doğrultuda devam ediyor.
Kur artışının bu noktada size etkilerinden bahsetmek gerekiyor. Kur artışının etkileri ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?
Kur artışının iç pazarda bizi zorladığını, dış pazarda ise güldürdüğünü söyleyebiliriz. Ancak kurun bu kadar yüksek olmasından yana değilim. Kurun daha aşağıda olmasını isteriz.
Harput isminin markanıza bir katkısı oldu mu?
İsmin bize bizim de isme katkılarımızın olduğunu söyleyebiliriz. İsmin tarihi bir isim olması önemli, ancak her şeyden önemlisi bir Elazığlı olarak Harput isminin bizde yarattığı etkidir. Ancak çoğu insanın Harput’un neresi olduğunu bilmediğini söyleyebiliriz. Daha öncede Harput ismini kullanan markalar oldu. Ancak markalaşma konusunda bir noktaya gelindiğini görmedim. O nedenle markanıza değer katmak için çaba göstermek gerekiyor. Sadece ismi doğru seçerek bir yere varmak mümkün değil. Marka olarak Türkiye ölçeğinde 150’ye yakın standımız var. Bu stantlarda gün boyu satış yapan insanlar kahvenin Elazığ Harput’tan geldiğini aktarıyor müşterilerine. Bu para ile satın alınacak bir durum değildir. Bu noktada Elazığ’ın da Harput’a bir yatırımı olacak ki bilinirliği artsın ve bu artışın tüm bölge insanına faydası olsun. Bu konuda Elazığ’ın Harput’a yeterli ilgiyi gösterdiğini düşünmüyorum. Harput turizm anlamında çok değerli bir yer, umarım gerekli çalışmalar yapılır da hak ettiği yere gelir.
Firma olarak hedeflerinizden bahsedebilir miyiz? Kahve konusunda ülkemizin öncü firmalarından biri olmak amacındayız. Bu çerçevede kahvenin bir yaşam tarzı olduğundan yola çıkarak farlı ürünleri piyasaya sunmaya devam ediyoruz. Bu çerçevede yerel tatlar konusunda insanlarla işbirliklerine devam ediyoruz. Ulusal anlamda da işbirlikleri geliştirmek istiyoruz.MART2021