Macaristan Türkiye’yi Doğu’ya açılan bir kapı, Türkiye de Macaristan’ı Avrupa’ya açılan bir kapı olarak görüyor.
Türkiye Macaristan ticari ilişkilerinin geliştirilmesinde önemli rol üstlenen HEPA Türkiye, pandemi sürecinde de çalışmalarına aralıksız devam ediyor. HEPA Türkiye olarak yaptıkları çalışmalar ve iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin gelişimi ile ilgili açıklamalarda bulunan HEPA Türkiye Genel Müdürü Fikret Nas, sorularımızı yanıtladı.
Türkiye Macaristan ticari ilişkilerinde gelinen noktayı aktarır mısınız?
Türkiye ve Macaristan halkları yüzyıllardır dost, tarih boyunca birbiriyle dayanışma gösteren, kültürleri ve dilleri bu yüzyıllık dostlukla şekillenen, aynı köklerden gelen iki ülkedir. Türkiye ve Macaristan arasında 18 Aralık 1923 tarihinde imzalanan Dostluk Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti adını kullanarak bağımsız bir devlet ile imzaladığımız ilk antlaşma olması açısından değer ve önem taşıyor. İki ülke arasındaki ilişkiler 90’lı yılların başlarında Macaristan’ın serbest piyasa ekonomisine geçiş süreciyle ivme kazanmaya başladı. NATO müttefikliği ve Avrupa Birliği başta olmak üzere uluslararası örgütlerde yakın iş birliği ile artan ilişkiler, 2013 yılında yapılan Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği toplantısıyla yeni bir seviyeye ulaştı. Akabinde karma ekonomik komisyonu kuruldu. En son geçen yıl Ankara’da 6. Karma Ekonomi Toplantısı yapıldı. Özetle, son dönemde artan karşılıklı üst düzey ziyaretler ve istişare mekanizmaları ile ikili ilişkiler her alanda ivme kazanmıştır diyebiliriz.
Bu süreçte HEPA olarak sizin yaptığınız çalışmaları aktarır mısınız?
Macaristan Dışişleri Bakanlığı 2014 yılında aldığı bir kararla ekonomik diplomasiyi ön plana çıkarmaya başladı. Bu çerçevede üç tane kurumu Dışişleri Bakanlığı’nda topladılar. Bunlar Macaristan İhracatı Teşvik Ajansı (HEPA), Macaristan Yatırım Teşvik Ajansı (HIPA) ve Macar Exim Bank. Biz Macar şirketlerinin ihracatlarını arttırması için hizmet veren Macaristan İhractı Teşvik Ajansı’nın Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs resmi temsilcisiyiz. İkinci kurum HIPA, Macaristan’a dışarıdan gelen yatırımcılara destek veren bir kurum. Bu iki kurumu ticaret ve yatırım finansmanı araçları ile destekleyen Macar Eximbank ise Dışişleri ve Ticaret Bakanlığı çatısı altında faaliyetlerini sürdürüyor. Bizim bağlı bulunduğumuz HEPA’nın Türkiye ofisi dışında Çin, Japonya, Rusya, Sırbistan ve Kanada’da bölgesel ofisler bulunuyor. Bu ofislerde ağırlıklı olarak Macaristan’ın ihracatını arttırmaya yönelik faaliyetler yürütüyor. HEPA’da yaptığımız çalışmaları; yerel şirketlere Macar tedarikçi bulunması, Macar firmaları için Türkiye’de distribütör bulunması, seminerler ve eğitimlerle iş dünyasına yönelik bilgilendirici çalışmalar yapılması, sektör ve ülke günleri ile Macar ürün ve hizmetlerinin tanıtılması, iş heyetleri organize edilmesi ve bu heyetler için B2B toplantılar düzenlenmesi, Macar firmaların ve ürünlerinin tanıtımı için uluslararası ve yerel fuarlara katılım sağlanması ve Türkiye’deki bilinirliliğin arttırması olarak sıralayabiliriz. Yani ticareti ateşleyecek alt yapıyı hazırlıyoruz. Tabi bu çalışmalarda Türkiye’den Macaristan’a yatırım yapmak isteyen firmalar da bize geliyor. Onlara da bir yol gösteriyoruz. Macaristan Yatırım ve Teşvik Ajansı’na ve misyon temsilcilerine yönlendiriyoruz.
Macaristan’dan Türkiye’ye yatırım yapan firmalar var mı?
Tabii ki var. Türkiye ile Macaristan arasındaki siyasi ve diplomatik ilişkilerin artması ticarete ve yatırımlara da yansıdı. Geçen yıl medikal alanda Türkiye’ye yatırım yapma kararı alan Macar firmalar oldu. Bunlardan küvez üreticisi Medicor firmasının temel atma töreni Macaristan Dışişleri ve Ticaret Bakanı’nın katılımı ile Şubat 2021’de yapılacak. Fakat yatırımlar ölçek olarak tabi ki istediğimiz seviyede değil. Türkiye’den Macaristan’a yatırım yapmış Türk firmaları var. Şuanda 500 milyon euronun üzerinde Türk yatırımı var. Bunlara Türkiye Merkez Bankası aracılığıyla baktığınızda daha düşük rakamlar görürsünüz çünkü orada doğrudan yatırımları gösteriyorlar. Oysa dolaylı olarak yapılan yatırımlar çok daha yüksek seviyede. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde de bu rakamın 1,5 milyar doları geçeceğini düşünüyoruz. Çünkü Macaristan’a ilgi çok yüksek.
Macaristan’ın avantajlı olduğu yanlarını aktarır mısınız?
Macaristan, coğrafi olarak Avrupa’nın çok önemli bir bölgesinde bulunmaktadır, bu da lojistik açıdan büyük avantaj sağlamaktadır. AB ülkesi olduğu için çok iyi işleyen bir hukuk sistemi bulunuyor. Ülenin açık ekonomisi ve dış ticaret odaklı bir politika izlemesi ile güvenilir ve yatırım yapılabilecek bir ortamı var. Teşvik sistemi çok cazip. Yaptığınız yatırıma ve bölgeye göre çeşitli teşvik sistemleri bulunuyor. Yaptığınız yatırımın %50’sine kadar teşvik alabiliyorsunuz. Belli alt limitler var, 5-10 milyon Euro ve 50 çalışan sağlamanız gerekiyor. Bunları gerçekleştirdiğinizde devlet teşviğinin bir kısmını nakit hibe olarak diğer bir kısmını da kurumlar vergisi indirimi şeklinde alabiliyorsunuz. 13 yıl boyunca kurumlar vergisinin %80’i alınmıyor. Kurumlar vergisi açısından da Macaristan Avrupa’nın en düşük kurumlar vergisine sahip ülke konumunda. %9 kurumlar vergisi bulunuyor. Teşvik aldığınızda 13 yıl boyunca %1.8 oranında vergi vermiş oluyorsunuz. Gelişmiş bir alt yapısı var. Nitelikli ve eğitimli iş gücü ile kalifiye eleman sıkıntısı bulunmuyor. Batı Avrupa ülkelerine göre daha ucuz işgücü ve yaşam maliyetleriyle karşılaşıyorsunuz.
Bu dönemde Almanya başta olmak üzere birçok Avrupa Birliği ülkesi yatırımlara teşvik veriyorlar. Bu açıdan bakıldığında Macaristan daha avantajlı bir ülke mi?
Bugün Macaristan’ın en büyük ticaret partneri Almanya’dır ve birçok Alman firması da yatırım için Macaristan’ı tercih ediyor. Son zamanlarda Amerika’dan, Uzak Doğu’dan birçok yatırımcı Macaristan’ı üretim üssü olarak seçtiler. 98 milyar dolarlık birikmiş doğrudan yabancı yatırımcı stoku bulunuyor. Ticaretine de baktığınızda 213 milyar euro seviyesine çıktı. Macaristan son on yıldır ortalama 7 milyar Euro dış ticaret fazlası veren bir ülke. Bunların hepsinin bir sebebi var. Macaristan’ a yatırım yaptığınızda tüm Avrupa pazarına girmiş oluyorsunuz. Bunun dışında AB’nin üretim yaptığı üçüncü ülke pazarlarına da ulaşmış oluyorsunuz. Ürettiğiniz ürünlerde Made In Europe yazılıyor.
Macaristan bu açıdan nitelikli yatırımcıları çekmiş diyebilir miyiz?
Site Selection Dergisi tarafından her yıl açıklanan “Global Best to Invest” anketinin sonuçlarına göre; Macaristan dünyanın yatırım yapılabilir en iyi 10 bölgesinden biri olarak gösterilmektedir. Birçok global markanın Macaristan’da yatırımları bulunuyor. Macaristan katma değeri yüksek nitelikli yaırımlara öncelik vermekte ve desteklemektedir. Mercedes, Audi, Opel, Suzuki, GE, Samsung, Huawei, Lenovo ve BYD Electronics gibi dünya markalarının Macaristan’da yatırımları bulunuyor. Ayrıca Macaristan teknolojiye yatkın bir ülke. Eğitim düzeyi oldukça yüksek olan ve yüzyıllara dayanan bilimsel araştırma ve geliştirme geleneğine sahip Macaristan; fizik, kimya ve tıp alanları başta olmak üzere çeşitli dallarda 13 kez Nobel ödülünü almış bir ülke. Üniversiteleri ve eğitimleri çok iyi. Bu açıdan beyaz yaka çalışan bulmakta Macaristan’da sorun olmuyor. Mavi yaka çalışan bulunması konusunda da çeşitli çözümler sunuyorlar.
Macaristan’da Türk yatırımcılar hangi sektörlerde yatırım yapabilirler?
Makine, elektrik elektronik, otomotiv ve kimya gibi sektörlerin yanı sıra bizim özellikle fırsat olarak gördüğümüz medikal teknolojler, tarım teknolojileri gibi sektörler de önemli Macar firmaları bulunuyor. Bilgi ve iletişim teknolojileri, akıllı şehir teknolojileri de ön plana çıkıyor. Macaristan’ın en iyi olduğu alanlardan bir tanesi de su teknolojileri. Tuna nehrindeki su çalışmalarına çok önem veriyorlar. Su ve atık su arıtma gibi konularda önde gelen firmalar var. Bu alanlar fırsat alanlarıdır.
Siyasi ilişkiler açısından bakacak olursak iki ülke yöneticilerinin sıcak ilişkiler içinde olduğunu söyleyebilir miyiz?
Avrupa’da ilişkilerimizin en iyi olduğu ülke Macaristan. Bize de Macaristan ile yaşadığınız en büyük sorun nedir diye sorular geliyor. Bir dönem tırlar için transit geçiş belgesi sorunu vardı. Geçiş belgesi kotası 35.000 araçtı, geçen yıl bu kota 110.000 araca çıkartıldı ve sorun çözüldü. Türkiye’nin istediği rakamın üzerinde rakam verildi. Dolayısıyla Macaristan ile Türkiye arasında her hangi bir sorun yok. Macaristan Türkiye’yi Doğu’ya açılan bir kapı, Türkiye de Macaristan’ı Avrupa’ya açılan bir kapı olarak görüyor.
Gelecek açısından bakacak olursak iki ülkenin ekonomik hedeflerini aktarır mısınız? Daha öncesinde devlet başkanları tarafında 5 milyar dolarlık bir hedef belirlendi. Sonrasında yapılan toplantılarda hedefi 6 milyar dolara çıkardılar. Bizim verilerimize göre 2.8 milyar dolar seviyesine ulaştık, Macar verilerine göre baktığınızda da 3.1 milyar dolar seviyelerinde. Tabii ticaret 6 milyar dolar seviyesine çıkabilir mi, çıkabilir. Çünkü her türlü alt yapı var. Şuanda pandemi süreci ve Türkiye’deki kur dalgalanmaları bu rakamların artmasını yavaşlattı. Buna rağmen ticaretimiz düşmedi. MART2021