Yatırımda yenilenebilir enerji ve yenilikçi teknolojilere odaklandık

Alışkanlıklarımızın değiştiği, yeni normallere alıştığımız bu dönem, yatırımcıların da farklı yönelimler içerisine girmesine neden oluyor. Pandemi sürecinin getirdiği zorluklar nedeni ile değişen önceliklerimizin oluşturduğu yatırım ortamı, köklü kuruluşlarımızı da farklı alanlara itiyor. Yatırımlarına ara vermeden devam eden bu köklü kuruluşlarımızdan biri olan Gülman Group, gayrimenkulün yanı sıra, yeni dönemde enerji, sağlık teknolojisi, gıda teknolojisi ve yazılım teknolojileri alanına yatırım yapıyor. Yapılan yatırımlar ile ilgili açıklamalar yapan Gülman Group Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Polat Gülman, sorularımızı yanıtladı.

Bir önceki yıl, pandemi sürecinin başlangıcında sizinle yaptığımız röportajda aktardığınız öngörülerin, önemli ölçüde gerçekleştiğini gördük. Sürecin çalışma alanınıza etkileri ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?

Pandeminin beklemediğimiz etkileri nedeni ile yaşadığımız olumsuzluklar bir yana, konut satışlarımızın süreçten olumlu etkilendiğini söyleyebilirim. Özellikle Gebze’deki projemizin satışlarını bu süreçte tamamladık. Öte yandan Bodrum’daki projelere talebin ciddi şekilde arttığını gördük ve oradaki projelerimizin satışını tamamladık. İnsanların pandemi sürecinde ev almaya, ev içi ihtiyaçlara ve tadilatlara bütçe ayırdığını gözlemledik. Dolayısıyla bütün konut envanterinin satışlarını bitirmiş olduk.

Bu süreç sonrası keşke biraz daha konut stokumuz olsaydı dediğiniz oldu mu?

Keşke dediğimiz oluyor ancak tadında da bırakmanın faydası olduğunu düşünüyorum. Tersi durumlarla karşılaşıldığı zaman daha zorlu bir döneme girebileceğinizi düşünmekte fayda var. Diyelim ki Gebze’de elli dairem daha var. Bunları bu süreçte satabileceğimizi  düşünüyoruz. Ancak işler tersine döndüğünde konutların ortalama satış/stok eritme süresinin en az üç yıl olduğunu da öngörmek gerek.

Konut alanında yeni bir projeye başlamayı düşünüyor musunuz?

Bu alanda iyi bir dönem olduğunu düşünmüyorum. Özellikle kira gelirlerinin Türk Lirası cinsinden tahsil edildiği  ortamda konut sahibinin aleyhine bir gerileme içerisinde olduğunu, stopaj ile ilgili düzenlemelerin de konut sahibinin aleyhine olduğunu görüyoruz. Bu nedenle gayrimenkulde yeni konut yatırımlardan ziyade yeni alanlara yöneldik.. Örneğin; fonlar aracılığı ile ABD’de önemli konularda tıbbi araştırmalar yapan bir şirkete, lojistik şirketine, yazılım şirketine ve yapay lezzetlendirilmiş tavuk ve et üretimi yapan bir gıda şirketine yatırım yaptık.

Türkiye’de yeni yatırımlarınız var mı?

Türkiye’de yenilenebilir enerji alanında yatırım yapma kararı aldık. Bu doğrultuda güneş enerjisi alanında yatırımlarımız oldu. Isparta, Antalya ve Bodrum’da yatırımı tamamlanmış olan GES projelerini satın aldık. Şu an 11 MW güce ulaştık. Bunu önümüzdeki dönemlerde artırmayı planlıyoruz. Ayrıca özellikle Avrupa’da bu alanlara yatırım yapmak şirketin kredibilitesini artırıyor. Yani sürdürülebilir işler yapan firmalara fonlar ve kurumlar daha ılımlı yaklaşıyor. Fonlama maliyetlerini aşağıya çekiyorlar.

Sadece GES projeleriyle mi ilgileniyorsunuz?

Evet, çünkü güneş enerjisi diğer yenilenebilir enerji alanlarına göre çevresel ya da dönemsel faktörlerden daha az etkileniyor. Yaptığınız ölçümleri etkileyecek etkenler daha az, bu da bize daha kontrol edilebilir bir yatırım alanı olmasından ötürü cazip geliyor. Bu alandaki yatırımlarımızın devamı olarak kendi depolarımızın ve gayrimenkullerimizin çatılarında da yapmak için çalışmalara başladık. Bu konuda doğru projelerin peşindeyiz. Kurallar çerçevesinde yatırım yapılmış projelere yatırım yapmak istiyoruz. Sorunlu projelerle ilgilenmiyoruz. Satın alma yolu ile portföyümüzü genişletmeyi düşünüyoruz.

Yabancı yatırımcıların da bu alanla ilgili yarım yapma arzusu içerisinde olduğu ifade ediliyor. Size bu noktada bir ortaklık teklifi gelirse kabul eder misiniz?

Bizi bir adım öne taşıyacak doğru ortaklıklar yapabiliriz. Babam şirketi bu noktaya getirene katar doksan tane ortaklık yapmış. O nedenle ortaklığa kapalı bir yapıda değiliz. Ancak katma değeri yüksek bir ortaklık olması lazım.

Depo yatırımlarınız devam ediyor. Bu alandaki

yatırımlarınızın geleceği ile ilgili bilgi alabilir miyiz?

E-ticaretin gelişimi, bu alandaki yatırımlarımızı artırmamızın önemli olduğunu bize gösteriyor. Son olarak Tuzla’da depo yatırımı için harekete geçtik. Şu anda depo kiralamak isteyen hazır müşterilerimiz var. O nedenle elimizi çabuk tutmak istiyoruz. Özetle depo yatırımlarına odaklanmaya devam edeceğiz.

Yurtdışındaki planlarınınız nedir?

Önümüzdeki dönemde tarım, finansal teknoloji, sağlık teknolojisi ve gıda teknolojisi gibi alanlarda hem yurtiçinde hem de yurtdışında yatırım yapmak istiyoruz. Bu yatırımları da özel sermaye fonları aracılığı ile yapmak istiyoruz. Yatırım yaptığımız şirketleri de işlerini belli bir noktaya gelmiş, kendisini geliştirmek isteyen firmalardan seçiyoruz. Sağlık alanına özel önem verdiğimizi söyleyebilirim. Bütün bunların yanı sıra… Fransa, Almanya, İspanya gibi Avrupa ülkelerinde bulunan; zamanında şehrin dışında yapılmış, ancak gelişime paralel olarak şehrin içerisinde kalmış ve çeşitli sebeplerle kapanmış olan fabrikaların gayrimenkulleri ile ilgileniyoruz. Bu alanda da tanıdığımız fon ve yatırımcılarla ortak olarak; bu gayrimenkullerin dönüşümü ile ilgili projeler geliştirmek istiyoruz. Bu yolla kullanılmayan ya da kullanılamayan yapıları; yaşayan, topluma ve bölgeye faydalı hale getirmek istiyoruz. Bu geliştirme projelerinin katma değeri yüksek oluyor.

Bitki bazlı et üretimi ile ilgili bir yatırımdan bahsetmiştiniz. Yatırım ile ilgili detay alabilir miyiz?

Sebzeden yapılan bir hamburgerden bahsediyoruz. Sebzelerin işlenip yapay tatlandırılmasıyla yapılan bir ürün. Bu ürünler ABD, Meksika ve Kanada’da satılıyor. Ürün hem marketlerde hem de gıda zincir restoranlarında satılıyor. Veganlar için de uygun bir ürün. Et içerikli ürünler yerine sebze içerikli ama et lezzetindeki bu ürünler kalp damar hastalıklarına karşı da tercih ediliyor. Sağlıklı, aynı zamanda lezzetli bu tür yenilikçi lezzetlerin hayatımızda önemli bir yeri olacağını düşünüyorum. Bu üretim artık tavuk etini de kapsıyor.

Yatırım ile ilgili konuları konuşmuşken sizin açınızdan kur ve faiz ile ilgili son dönemde yaşanan tartışmalara da değinmek isteriz. Merkez Bankası Başkanı’nın son dönemde attığı adımların önemli olduğunu düşünüyorum. Kur inerken de, çıkarken de olumlu-olumsuz yorumlar oluyor tabi. Burada döviz, faiz, enflasyon üçgeninde dengeyi bulmak oldukça önemlidir. Yoksa sadece bir alandaki gelişmeyi değerlendirmek ülke ekonomisi için doğru değil. Açıklamalardan takip ettiğimiz kadarı ile kısa bir sıkıntılı sürecin olacağı ifade ediliyor. Röportajı yaptığımız Şubat ortası itibariyle kanaatimce o sürecin içerisindeyiz. Ama ekonomide hareketlenmenin olduğunu gözlemliyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki sürecin, dengelenmenin olduğu bir döneme işaret ettiğini söyleyebiliriz.MART2021